Telhis 2 S.61 Konusu El Kasru: Kasır Nedir?TRCM

#1 von Kurban , 22.04.2019 16:44

Telhis 2 S.61
Konusu El Kasru:
Kasır Nedir?

Kasır lügat de sözü habsetmektir. İstilah da manevi bir yol ile bir şeyi diğer bir şeye tahsis etmektir.
Kasır dört kısımdır.
1.Kasrı Hakiki ala vechi Hakiki olur.
örnek:"ma zeydün illa katibun"eğer zeydin ancak katib sıfatıyla muttasıf olduğunu düşünürsek kasrı hakiki olur.Zira insan ancak bir yada bir kaç sıfatla muttasıf olur hepsiyle değil.Bu manada hakiki kasırdır.
2.Kasrul hakiki ala vechil iddia(ğayri hakiki)
Buna örnek çoktur."Ma fiddarı illa zeydun" gibi..Bu kısım da mubalağa da kasıd edilmiş olur.Mazkurdan başkasının sayılmadığındanburada mubalağa maksud olmuştur.
3.Kasrı izafi ala vechil hakika
4.Kasru izafi ala vecil iddia(ğayri hakiki)
Bunların her bireri de kendi içinde iki nevidir.
a.Kasrul mevsufi alessıfati:Bu ğayri hakiki bir kaasırdır.Bir başka sıfat olmadan bir sıfatın tahsisi demektir.Yada bir sıfatı diğer bir sıfatın mekanına tahsis emri olur.
b.Kasrussıfati alel mevsufi:Kasrussifatı bi emrin düne acher..ev mekaneh..bunları her ikiside iki darb dır.
1.Kasrı efrad Bunda fiilin efradında ortaklık yoktur.
2.Kasrı kalbi dir.Bunda mütekellim ve muhatab fiil de müşterektir.Muhatabın hükmüne mutekellim de kalb olmuştur,ortaktır.
3.Kasru tayin olur.Emir ve vasıflar müsavi iseler buradaki kasır kasrı tayindir.
Burada sıfatdan murad manevi sıfatdır da naat değildir.
mevsufun vasfa efradı olarak kasrın şartı vasıfların bir diğerine mütenafi olmamasıdır.Eğer mutenafi olursa bu durumda kasır,kasrı kalbi olur.Kasrı tayin de ise daha umimidir her iki halde de mevcud olur.
Meşhur Olan Kasrın Yolları dörttür.
1.Atıf:Zeydun şairun la katibun,ma zeydun katiben bel şairun..bu örnek kasrı efrad dır.Zeydun kaimun la kaidun,ma zeydun kaimen bel kaidun..buralarda kasrı kalbi dir.Sadece kasır örneği:Zeydun şairun la amrun,vema amrun şairen bel zeydun,
2.İnnema ile:İnnema zeydun katibun,innema zeydun kimun,kasır hali ise;innema kaimun zeydun..Zira innema da hem "ma" hem de" illa" manası verdır."innema harreme aleykumul meyte..gibi..ehli tefisr de boyledir.Manası:"Ma harreme aleykum illel meyteteh" dir.Bu raf okunan kırate muvafıktır.Nuhat(nahivcilere göre:"İnema"daha sonraki mezkurun isbatı,ğayrisinin nefyi içindir.
3.Takdim ile..Bu ise delaleti takdim bi mefhumil kelam olur.
4.Nefi meal istisna:Ma zeydun illa şairun,ma zeydun illa kaimun,sadece kasır ;Ma şairun illa zeydun..
Bu atıf yada innema delaleti selase bil badi..olur.
Bu üç vecihden başka innema ile infisalı sahih olduğu gibi zamirsiz (infisalı) ile de sahih olması için" innema ve "illa" manasını tezammun ederek kasır ifade eder.
Ferezdak derki;
"enezzaidul hami izzmimmari ve innema yudafiu an ahsabihim ena ev misli"
Tamimi nin "ana" deki kasrımevsuf alessıfatındaki gibi.Yada kasrussıfatı alel mevsuf daki ana gibi..
"ana kefeytu muhimmeke" gibi.
Bu yollar birvücuh muhtelif delalti vardır.
Takdimin dördüncüsü mefhumu kelam olan fahvaya delalet eder.Diğerleri ise kasırla mukayyed olduğundan
vadi ile delalet eder.
Vechi sanide asıl olan evvelki atıf tarikın da menfi ve musbet olmak üzere nassa delalet eder.Bu yerlerde nasssı terk caiz olmaz.Ancak fazla ıtnab(uzatmak)keraheti olursa caiz olur.
Mesela"Zeydun yalemunnahve vettasrife vel aruda"Yahut Zeydun yalemunnahve ve abrun ve bekrun"Bu iki yerdede kasır olsun diye "Zeydun Yalemunnahve la ğayru "ve benzeri ...
Bakiyat da yani innema nefi ve isbat manasına gelince sadece kasır olarak gelir.Zira hem istisna hemde nefi olarak gelmez.Zira menfi olmasının şartı başka bir yoldan daha önce bir menfi olmaması gerekeir.
İnnema hem nefi hem de istisna olarak ikinci bir mana ile kullanılmaz."İnnema ana tamimiyyun la Gaysiyyun"
"vehuve yetini la amrun"Bu iki örnekde de nefi ğayrı musarrahdır.Şu örnekte olduğu gibi:"imtena zeydun anil meci i la amrun"Bunlar la burada nefi sarih değildir.
Sekkakiye göre:Nefi ve la-i atıfa ve istisna ile mucamanın şartı Vasfın sadece mevsufa mahsus olan bir sıfat olmamasıdır."İnnema setecibullezine yesmeune"..
Abdulgahire göre:
Vasfa muhtass olanın "innema" ile "la" nın mucaması güzel olmaz..aynen diğer örneklerde olduğu gibi...
Bu görüş daha" ekrab",doğruya yakındır.
İkincisinde yani innema nın hem nefi hemde istisna
manasına gelmesi,muhatabın cahili ve munkiri olduğu şeylerden kullanmış olması gerekir.Üçüncü kısım bunun hılafınadır. Senin arkadaşına demiş olman gibi:uzaktan bu bir şeyhufanidir..oysa o ancak bir zeyid dir.demen gibi.musır bir halde başkası olduğunu inanıyorken..
Mutenasib bir itibar için malumu mechul menziline bazen indirilir.bu durumda ikincisi kasrı ifrad olarak kullanılır."Vema Muhammedun illa rasül"gibi..ali imran..
Rasülün inkar onların helakına değil de risalete tazime indirgendi..
Kasrı kalb olur:
"İn entum beşerun illa misluna"muhatabın risalete değil de beşer oluşuna itirazı belirtiyorlar.
onları bu sözü de:
"innahnu illa beşerun mislukum"burada beşer olduklarını demeleri risaleti inkar değil onları ikna için sizin gibi beşeriz demişler..
kardeş olduklarını bildiklerine biz sizlerin kardeşiniz,unuttunuz mu? demeleri gibi.
Yakınlık ve akrabalık ikna için kullanılımıştır.
Bazen"innema" de mechul olan bir şey malum menziline indirilir.
o şeyin izharını iddia için böyle kullanılır.Budurum da innema kasrı ifrad,kasrul mevsuf alessıfat olarak mustameldir.
"innema nahnu muslihun"bu sebepten ayetde şöyle geldi:
"ela innehum humul mufsidune"tekidli olarak gördüklerini red etmek için böyle denir.
İnnema nın meziyerti:
Takdim değil de Atıf üzerine olan innema, bir anda iki hüküm makuldur.Bir kelam da iki mutekabilin bulunması muhsinati bediadandır.
İnnema nın ehsani mevaki Tariz dir.
"İnnema yetezekkeru ulul elbab"
Buradaki Tariz kafirlerin fertı cehilde behaim gibi oluşudur.Kafirlerin nazarı behaimin nazarı gibidir.
Sonra Kasır:
Mubtede ve haber arasında olduğu gibi fiil ve fail arasında da olur.
İstisna da ise istisna edatı ile birlikte Maksuru aleyh tehir olunur.Azda olsa,bazen de halile maksuru aleyhin ve edatı istisnanın takdimi caiz olur."ma darabe illa amran
zeydun ve illa zeydun amran"tamamından önce kasrussıfat istilzamı olur.
Cemisinde kasır olmasının sebebi:
İstisna'i muferrağdaki nefi,mukaddere teveccüh eder.
Bu ise mustesna-i minhü- am dır.Sıfatı ve cins de mustena-ya münasibtir.
Eğer buradan illa ile bir şey çıkarılırsa,o zaman kasır olur.
İnnema ile kasır da maksuru aleyh tehirli olur.
"İnnema darebe zeydun amren" demen gibi.İltibas olacağından maksuru aleyhin maksur üzerine takdimi caiz olmaz.Bu iki kasır da ve la ile mucama nın mumteni oluşunda"Ğayır" kelimesi "illa"gibidir.
6.Bab(El İnşaü)
Eğer inşa taleb anın da ğayrı hasıl matlubun talebini iktiza ederse;yani inşai taleb ya hasıl yada ğayrı hasıl olur.Ğayrı hasıl olursa taleb iktiza eder.
Talebin nevileri çoktur.
Ğayri talebi olan fiiller efali medih ve mukarebe fiilleridir.Bunlar "lealle" ve fiili teaccub kelimleri dir.
Temenni Fiileri de bunlardan dır.Burada mevzu olan kelime "leyte" dir.
Burada imkanı mutemenna şartı yoktur."Leyteşşebabe ye udu yevmen"
Hel ile de temenni edilir.
"Hel li min şefi in haysu yalemu enla şefi-a"
"lev" ile de temenni edilir.
"Lev yetini fe tuhaddiseni"ey leyte zeyden yetiyeni fe in yuhadiseni demektir.Sekkaki ye göre "en yetiyeni" ye atıf edilerek raf haliyle de denir.
Ama burada Nasb haliyle gelmiştir.En ve lev nasbedenlerden olunca muzari merfu olarak gelmez.
Harfi tendim(nedamet) ve tahsis olarak "Ke enne"
Bu ise "Hella"henin e ye kalbiyle ve "ella" ile birlikte dört dür."lev ve "ella"levla levma"mea ve la"den mürekkep,"hel ve lev"den mehuz dur.
Temenni manasını tezammun etsin diye" hella ve levla" ya "la ve ma" mezid olarak gelir.Zira bunlarda temenni manası vardır.
Mazide tendim olarak"Hella ekramte zeyden"..muzari de
tahsisi olarak"hella tekumu" denir.Yada "lev ma tekulu" denir.Bazen "Lealle" ile de temenni olunur.o zaman ona leyte hükümü verilir.
"leall, ehuccu fe ezureke"mercuv olanın husulden (buudu)uzaklulığından dolayu böyle denir
Talebin nevilerinden biri de İstifham ve lafızlarıdır.
Bunlar;Hemze,hel,ma,men,eyyu,kem,keyfe,eyne,enna,meta,eyyane dir.
Hemze talebi tasdik içindir.
Örnek:"e game zeydun ve e zyedun kaimun?"gibi.
Yada tasavvuru taleb içindir.
Örnek:"e dibsun fil enai em aselun,ve e fil chabiyeti dibsuke em fizzikkı?"gibi..
Hemze tasavvuru taleb için olmasından dolayı"e zeydun kame ve amran arefte"demek kabih olmaz.
Hemze den mesul olan sonraki gelendir, fiil dir.
"e darebte zeyden?" gibi..ya da faildir.."e ente darebte zeyden?" gibi.Ya da meful olur.."e zeyden darebte?" gibi..
"Hel" yalınız tasdiki taleb etmek için dir."hel kame zeydun ve hel amrun kai dun?"gibi..
Bu sebepten yani hel yalınız tasdiki taleb için olduğundan "hel zeydun kame ev amrun?,ve hel zyden darebte?"sözün mumtenidir,söylenmez.
Zira mefulun takdimi,darebte siz,nefsi fiil ile tasdikın husulunu iktiza eder.Zira zeyden den önce mufesser kelimenin takdimi caizdir.
Sekkaki ise; bu sebepten "hel arculun arefe?"
kabihdir.Ama "hel zeydun arefe?"
kabih olmaz.Sekkanın ğayrısı her ikisinin de kabih olduğunu delillendirdiler.Zira "hel" asılında "kad "manasınadır.Aslı ehel di..istifham da çok kullanılmasından dolayı terk edildi "hel" kaldı.
Bu sebepten "kad" manasına olan "hel" in muazria tahssusu
istikbal manasınadır.Ve caizdir.Ama "Hel Tedribu zeyden ve huve echuke"denmesi sahih değildir.Oysa "E tedribu zeyden vehuve echuke?"denmesi sahihdir.
Hel tasdiki talebe mahsus olduğundan ve muyaria istikbal olmasına rağmen tahsi olduğundan zamana
dair ziyade bir ihtisas oldu.bu sebepten Hel fiil gibi izhar oldu.Yani Helde ziyade ihtisas ve fiil mana sı bulunduğundan dolayı "fe hel entum şakirune" "fehel teşkurune" yada "fe hel entum teşkurune"demekten daha delaletce kavi oldu.Sabit olanın mevkiyn de yenilenmesini ibrazı etmek bakımından fiilin husulunu kemal inayetle teminden daha kavi bir delil oldu.
"efe entum şakirune"den ise herne kadar bu cümle ismiye olarak sübüt için de olsa bile Hel hemze den fiilin talebinde daha layıkdır.
Hel ile beraber fiilini terk,hemze ile fiilini terkden daha güçlüdür.Buda kemali inayetle bir fiilin yenilenen bir husulu gerektirir.Bu sebepten "hel zeydun muntaligun"
denmesi güzel olmaz ancak,bir beliğ kişi derse müstesna...Bu hel ise cüzleri olmaması bakımından basitdir.Bu "hel" ile bir şeyin vücudunun talebi olunur.
"helil hareketu mevcüdetün?"gibi.Ve mürekkeb olur.
Bu durumda bir şeyin diğer bir şey için vücudu taleb olunur."helil hareketu da-imetun?"gibi.burada matlub olan hereketin devamlılığıdır.
Hemze ve hel in dışında kalanlar ise;Sadece talebi Tasavvur için olur.
denildiki,ma ile şerholunan isim taleb edilir."mel angaü"dersek..yada mel musemma"da mahiyetul musemma" demiş oluruz."mel hareketu derdiğimizde..
"hel" iki tarafın arasında tertibi bildirir.
"Men" ise muayyen muşahhas birinin bilinmesinde kullanılır."men fiddar?" gibi..
Sekkai ise ma,kendisyle cinsden sorulur,der."ma indeke" dersin yani,eyyu ecnasil eşyai indeke"demiş olursun.
Cevabı;Kitabun ve benzeri..dersin
Yada vasifden sorarsın...
"ma zeydun" de "el kerim" ve benzeri cevap verirsin.
men ilim sahibi olanlardan cinsinden sorarsın..
"men cebrai?"demen gibi..yani"e beşerun em melekun,em cinnuyyun?" demiş olursun.
Musannıf hazretleri Sekkakinin bu sözünde nazar vardır der.Şöyleki:
Zira bu örnek,yani"men cebrail?"akıl sahibi olan arizaytan olan kısma girer.bunun bahsi yukarda geçti..
"eyyin" ise ümumi olan yerde, müşterek iki emirden birini temyiz içindir."eyyul ferikayni hayrun makaman"
gibi.ey "e nahnu em ashabu Muhammed" demektir.
"Kem" adedden süal icindir.
"Sel beni İsraile kem ateyna min ayetin beyyinetin"gibi..
"Keyfe"hal ve keyfiyetden süal içindir.
"Eyne"mekandan süal içindir.
"Meta"zamandan süal içindir.
"Eyyane"mustakbelden süal içindir.
Denildiki;bazen de tefchim ve azaamet içindir.
"yeselu eyyane yevmulkıyamet"
"Enni"bazen" keyfe" manasına kullanılır.
"fe tu harsekum enna şi tum" bazen de "mineyne" manasına kullanılır.
"ennaleki haza" ey nin eyne"demektir.
bu kelimeler çoğukerre istibta gibi istifhamın dışında bir mana ile de kullanılır."kem da avtuke"gibi.
Bazen de Teaccub;"ma liye la eralhudhude" gibi.
Tenbih aleddalalati;"fe eyne teyhebune"gibi..
Vaid;"e lem ueddibu fulanen"gibi..
Takrir;mukarre bihi takriren gelir.
Ve inkar için kullanılır;
"E ğayrallhi tedune" gibi."Eleysallahu bi kafin abdehu"gibi..Nefünnefyi isbatun kuralınca..
muradımız odur ki;
Biri hemze takrir için derse.Dahil oldugunda nefi içindir..yoksa mutlak nefi öanasına değil.
"vehuve e leysallu bi kafin abdeh"gibi.
"E ğayrallhi tedune" gibi."Eleysallahu bi kafin abdehu"gibi..Nefünnefyi isbatun kuralınca..
muradımız odur ki;Biri hemze takrir için derse.Dahil oldugunda nefi içindir..yoksa mutlak nefi manasına değil.
"vehuve e leysalluhu bi kafin abdeh"gibi.
Başka bir sürete de fiilin inkarı içindir.
"e zeyden darente em amran"demen gibi..zeyid ve amırdan hangisini dövdüğünde tereddüd eden kişiye..
İnkar manası ise ya Tevbich için olur..
Örnek"e taa si rabbeke?" gibi..
Tevbich,yani sana yakışan demektir.
"e asayte rabbeke?"gibi.
Tevbich:Olmaamsı gerekeni söylemektir.
"e taa si rabbeke?" gibi..
Hemze tekzib (olduğunu Yalanlamak)için olur.
Örnek:"efe esfakum rabbukum bil benine" gibi.
Olmadığını yalanlamak için olur."e nulzimukumuha" gibi..
Bütün istfiham kelimeleri istibta nın dışında Tehekkum yani istihzam(hezimet) için olur."e salatuke te muruke en netruke ma yabudu abauha" yada "men haza" de olduğu gibi tahkir için.Yahut tehvil(korkutmak)için olur.
Ibni Abbasın ra Kıraati gibi:
"ve lekad necceyna beni israile minelazabil mühin"gibi..
kıraatı hafz da "men firavnu"dır.burada men istifahm içindir.Bu sebepten "innehu kan ğaliyen minel musrifine" dendi..
İstifham harfleri bazende istibaad için olur.
"enna lehumuzzikra ve kad caehumrasülün mubin sümme tevellev anhu mubinun" gibi..
İster lamlı ister lamsız olsun emir de inşanın bir kısmındandır.Lamlı emir"li yahzur zeydun"gibi..lamsız "Uhzur""ekrim amran,ve ruveyda bekran"gibi.
Lamlı emir siğası matluba samiin ilk seminde anlayıp-yönelmesini talebdir.
Emir bunu dışın da ibaha gibi manalrda da kullanılır.
"Calisil hasene ev ibne sirin" gibi..
Yahut Tehdid amaclı emir olur;"i melu ma şi-tum" gibi.
Emir siğası yada taciz için olurİ;"fe tu bi sğretin min mislihi" gibi.
Yada Teshir için olur:"Kunu gredeten haisiiyne"gibi.
Yada arada bir ihanet olduğundan emir edilir."kunu hicareten ev hadidan" gibi.
Emir atesviye ve musavat için verilir."isbiru evla tesbiruu" gibi..
Emir siğası temenna için olur."Ela eyyuheleyluttaviluela inceliy"gibi..
Yada dua için olur."Allahumme rabbiğfir li"gibi.
İltimas için olur..Rütbe olarak mğsavi olana birine "if al"demen gibi..istila amacı olmadan dersen.
Sonra Emir fevrilik gerektirir..Zira telebden zahir olanda budur.
iki emri birleştirmek ve birinin terahisini taleb etmeksizin
bir şeyin yapılmasını gerektirir."kum" demk gibi.
Sekkakinin bu sözünde nazar vardır..
Zira kalk emri ve yat emri nin diğeri olmadsan yapılması fevren gerktirir.İkinci emiri sebep göterek birinci emir yapmamazlık edemez.
NOT:Sekkakinin bu kavlinde nazar vardırki:makamın karindeden selameti anında emrin fevri oluşu musellem değildir.
Belki mefhumu emirancak istialai taleb bir fiildir.fevri ve terahiyi tekrar ademi tekrar gibileri karineye bağlıdır.
Bu emirlerde karine emirlerin akbinde diğer emrin takib etmesidi.
La ile nehi taleb de emirin nevilerindendir...
"La i cazime "denir."la tefal"gibi..istiila için olan emir gibi..
Talebin keffi,men-i yada fiilin terkini taleb gibi tehdid ve tahfif için olur."seni temsil etmeyen birine ""la tetemessel emri"demen gibi.
Bu dört kısımda (temenni,istifham,emir ve nehi)de
ceza dan sonra şartın takdiri(gizlenmesi)caizdir.
"leyte li malen unfikuhu"demen gibi."Eynet beytuke ezuruke",ey ın tuarrifeniyhi"ve ekrimni ukrimke"ey in tukrimni.."vela teştum yekun hayran leke"ey in la teştum"demektir.Şartın gizlenmesinden biri de arz halidir.Sebebi ise istifhami inkardır."ela tenzilu tusib hayran"gibi..
Bu yerlerin dışında bir karine ile başka manalrda da kullanılır."Fallahu huvel veliyyu"ey in eradu evliya e demktir.Burada karina"fa"harfidir.
Bunlardan başkaca Emir, nİda için olur.
Aslı manasının dışında bu emir siğası"iğra,teşvik için kullanılır.Sana gelen zalime"Zülüm zahir olur,Ey mazlum "demk gibi.
Yahut ihstisas için olur.Erkekler arasinda "ben böyle yaparım en racül demek gibi..
Sonra haber bazen inşa mevkinde gelir.
Ya Tefaül için gelir.
Yada vukundaki hırsın izharı için gelir.
Dua ile taleb ise mazi sığasiyle gelirse hem tefaül hem de hırsın izharı için gelir.
Yahut Sureti emir den ihtiraz,kaçınmak için gelir.
Yahut da muhatabı matluba hamlederki,Talibe muhatabın yalan söylemesini istemiğine hamleder.
"gel" demek yerine" gelirmisin" demk gibi..
TENBİH
Geçen beç yerde de bir çok yerlerde olduğu gibi, İnşa i fiiller ihbari fiilller gibidir.Teemmül ve nazar ziye düşer..
"El Faslu Vel Vaslu"
S.77"El Faslu Vel Vaslu"
El Vaslu,Vasıl nedir?
Bazı cümleleri bazısına atıf harflerinden biriyle atıf etmektir.
El Faslu,Fasıl nedir Bunu Terketmektir..
Mütekellim eğer şunu isterse;
Bir cümleden sonra diğer cümle konuşmak isterse,Birinci cümle ya iriabdan malli olur yada olmaz..
İrabdan mahalli olursa;İkinci cümlenin birinci cümleye hükümde teşriki maksud ise o zaman atıf edilir.Müfred kelime nin atıfı gibi..
Vav ve benzerinin biriyle atıfın mkbul olmasının şartı
iki cümle arasında ciheti camia olmasıdır."Zeydun yektubu ve yeşuru ev yuti ve yemne-u gibi..
Bu sebepten Ebi temam üzer,ne şu sözü ayıplandı:
"la vellezi huve alimun enneva sabirun ve enne abal huseyin kerimun"...Burada mefuliyet de ittihad olmakla beraber ciheti camia yoktur."Ayrılık acıdır ile huseyinin babasının kerim olmasının arasında bir münasebeti şirket yoktur.Onun için A bi tamam bu söyünde ayıplandı.
Not:Ciheti camia 3 dür.
1.Camia -i akli
2.Camiayi vehmi
3.Camiayı Hayali..
Birinci ve ikinci cümle arasın da şirketi camia olmazsa,birini diğerinden fasıl etmek gerekir.
Örnek:Ve iza chalev ila şeyatınihim""galu inna meakum innema nahnu müstehziun""Allahu yestezi-ü bihih"bu kısım "inna meakum"üzerine atıf edilmedi..Zira bu söz Allahın sözüdür..diğer cümle münafıkların sözüdür.
ikinci durumda ise yani, Birinci cümle irabdan mahalli olmazsa;iki cümler arasında manada rabt maksud ise vavın dışında kalan diğer atıf harfleriyle atıf olunur ,eğer mühlet yahut takib maksud olursa.
Zira vav da mana üzerine atıf caiz değildir..Ancak aksamı sitte de son iki kıısmda caiz olur.
Örnekler;"Dachele zeydun fe charece amrun yada sümme chrece amrun "gibi..
Eğer bu maksadla atıf edilmeyecek olursa,birincinin hükmü ikinciyle paylaşılmayacaksa fasıl etmek gerekir.
Örnek:"ve iza chalev" de Allahu yestez-ü bihim""galu"üzerine atıf edilmedi.Zira hüküm de şirket maksud değildi.Yada aralarında ibhamsız kemal inkıta ,
ve kemali ittisal,yada her ikisine benzer bir durum olursa bur durumlarda fasıl gerekir.Yok değilse Vasıl yapmak gerekir.Not:Yani:
birinci cümle için saniye itası kasıd olunmayan br hüküm olmazsa şu şartlar muvacehesinde fasıl vacib olur O şartlar;1.Birinci cümle irabtan mahhli yoksa
2.Manada atıf maksud değilse..
3.birinci işin bir hüküm mevcud değilse,yada iknci de şirket maksud değilse,
4.iki cümle arasın da kemal inkıta bila ibham olacak olursa,
5.yada bu ikisinin bir benzeri olursa..bu durumlar da fasıl vacib olur.
Not:Birinci cümle için saniye i tası kasıd olunmayan bir hüküm olmazsa şu şartlar muvacehesinde
Fasıl vacib olur

O şartlar;
1.Birinci cümle irabtan mahhli yoksa
2.Manada atıf maksud değilse..
3.Birinci için bir hüküm mevcud değilse,yada iknci de şirket maksud değilse,
4.iki cümle arasın da "kemal inkıta bila ibham" olacak olursa.
5.Yada bu ikisinin bir benzeri olursa..bu durumlar da fasıl vacib olur.Kemali inkıta ise manen yada lafzen ihbari ve inşai olma bakımından ihtilaf ederler.Bu sebepten kemali inkıta olur.İhtilafı lafzıye örnek:"Ve gale raviduhum ersuu zaviluha" yada manen olur şrnek:"mate fulanun rehimehullah" demek gibi.Burada manen ihbar ve inşa ihtilafı mevcuddur.Yada ihbar ve inşanın arasını cemetmek mümkün olmaz."Zeydun tavilun ve amrun naimun "İlerde gelecek.
Kemali ittisale gelince:
1.İkinci cümle birinciyi tekid için gelir.
2.Ğalat ve katı emrin tecevvüzünün tevehhumünü defi eder."La raybe fih""zalike mubtedea olmakla kitab kemal derecesi kusvaya ulaşır.
3.El kitab diyerek lamı tarif ile marife olması da sadece bu kıtab ın kendisinde şüphe yok demek içindir.
4.Bütün cümlesinin vizanı(zalikel kitabu la raybe fihi)"Ca eni zeydun nefsühü" gibidir.Zeyid ve kendisi gibidir."Hudellilmuttekıne"Hidayetinin künhunu bir kimse ulaşamaz demektir.Sanki mahza bir hideyetdir.
Kitapdan murad hidayeti tammesi olan kitapdır.Zira semavi ve vahiy kitabıdır.Bu cümlenin vizanı şu cümledir."Ca eni zeydun zeydun" demek gibi.
Yahut bedeli baaz ve iştimal olarak bedel dir.Zira hidayetin anlatımında kifayetsiziz demktir.İkinci cümle gelerek birincide kemali zirveye taşımıştır.
Bu Makam şanına bir çok noktandan kendisine itina gösterme makamıdır.
1.Nefsinde bizatihi matlub olması gibi..
2.Bizatihi kötü oldugundan.."Fazian"
3.AcibenÇok güzel ve şaşırtıcı olmasından.
4.Çok latif olmasından..
1.Örnek"emeddekum bima tamelune."
Buralarda nimeti ilahiyeye tenbih murad edilmiştir.
2.Örnek"emeddekum bi enamin ve benine ve cennatin ve uyunin" gibi ..ikinci örnek de muhatabından bağımsız
nimelterin fazileti tefsilen anlatılmıştır.bunu Vizanı "aacebeni zeydun vechuhu" demek gibi.
Zira ikincinin manası birincide mezmundur.
Örnek:"ircel la tukımenne indena"ve illa fekun fissirri vel cehri müslimen" gibi..
Burada" ircel" den murad:muhtabın ikametinin keraheti ve onun belirtilmesidir.Yada "La tukımenne indena"gibi..
"Ircel" den murad,muhatabın ikametinin kerahetini kemali izhardır."La tugumenne indena"denir
Bu manayı tediye ve tenbih için de olur
Zira "la tugumenne"tekidle beraber bu kerahetin izharına delaleti mutabaka ile delalet etmiştir.
"la tugımenne indena"nın vizanı ve husnğnğn vizanı
"aacebeni eddaru husnuha" ...ademi ikamet irtihale muğayirdir.Aralarında mulabeset olmasına rağmen ircel irthal manasının içinde dahil değildir.
Birinci cümledeki mananın gizli olmasından dolayı
onu beyan olsun diye ikinci cümle gelir.
"fevesvese ileyhişşeytanu ,gale ya adem hel edulluke ala şeceretil chuldi ve mulkin la yeblaa"gibi..
Bunun Vizanı;"akseme billahi ebu hafzın Omer"de ki Omer gibi.
Not:
Musannif burada,bu ayeti misal vermesine itiraz olundu.Şöylek,"zahir olan "fevesvese ilehişeytan"cümlesi "ve iz gulna lilmelaiketiscüdü"ayetinden izi in bitişik olduğu "gulna"cümlesi üzerine atıf olmakla mehallen mecrur olup irapdan mahalli olmuştur.Halbuki faslın vacib olması için atfı beyan olarak kemalı ittisallazım olduğu gibi iraptan mahalli olmayacaktı.Yani dört şart mevcud olacaktı,İraptan mahalli olmamasına cevap:
Bu misal ile evvelki cümlenin iraptan mahalli olmak veya olmamak katınazar ederek ikinci atfı beyan olması sebebiyle iki cümle arasında kemal ittisal olduğuna misaldir,denir.
İkinci cümlenin birinci cümleden irtibatı kesilmiş gibi olması sanki başka bir şey üzerine atıf edilmiş vehmini verir.Bu yüzden Buna Fasılı katı denir.
Misal:"Ve tezunnu Selma enneni ebğı biha bedelen Eraha fiddalali tehimu"burada uraha kemalı ıttsal şibi olmakta istinafa da ihtimali vardır.
"Eraha"cümlesi "tezunnu"cümlesi üzerine atıf edilmek lazımken daha yakın olan "ebğı"üzerine atıf tevehhumiyle atıf terkedilmiştir.
İstinafdan murad;mukadder süale cevap vakiolmak demektir.Bu örnekde süali mukadder"keyfe teraha fi hazihzzann"olurdu..
İkinci cümlenin kemali ittisale şibih olması,birinci cümlede iktiza eden bir mukadder süale cevap gerekir.
O zaman da biirnci cümle süal menzilinde olur.
Birinci den ikinci fasıl(ayrılmış)olur.Süalden cevabın ayırldığı gibi..Sekkakiye göre:süali mukadder vaki olmuş
menziline iner.Bir nükteden dolayı sami süalden iğna eder.bu nükte bazen şefkat bazen de tazim olur.
Yada tahkiren samiden bir şey dinlememek için süali mukadder süali vaki olur.O zaman buna Faslı istinaf denir.İkinci cümlede aynen faslı istinaf ismlendirilir.
Faslı İstinaf ise Üç darbdır.
1.Süal sebebi mutlaktan olur.Örnek:Gale li keyfe kunte alilun seherun daimun ve huzunun tavilun"ey ma baluke alilen demektir.
2.Süal sebebi illetden olur.Örnek:" Ma balıke alilen gibi."
3.Süal sebebi Has dan olur."Vema überri u nefsi innennefse le emmaretun bissu i"sanki deketirki:"helinnefsü emmaretün bissu i?Bu kısım da hğkğmğn tekidi lazım gelir.bu bahis Ahvali isnad da geçti.
Not:Süali mukaddere cevap tekidsiz gelirse,sebebi mutlaktan süal demektir.
Eğer cevap tekidle gelirse sebebi hasdan süal edilmiş olur.Sebebi neolduğu cevapdan anlaşılır.
Bu sebeplerin dışında süal mukadder e cevap olur.
"Galu selamen.gale selamun,Süali mukadder ise:fema gale selamen?" dir.
Zuumul avazil(Yanlış inanclarda)bulunan Cundub ibni ımadın sözün de:Enneni fi ğamratin sadegu velakin ğamreti la tenceli"sitinaf vaki olan cümlenin tekrarında yada iadesinde istinaf vaki olur.Örnek:"ahsente ila zeydin Zeydun hakikun bil ihsan" gibi.
İstinaf cümlenin sıfat üzerine bina edilen cümlede istinaf cümlesindendir."Sadigukel kadim ehlun li zalıke" gibi.Bu ise dah beliğ bir cümledir.
İstinafın sadır bazen hazif edilir.:"Yusebbihu lehu fiha bil ğuduvvi vel asal" gibi..burada "ricalun" mahzufdur.
Bir görüşe göre "Ni merracülü zeydun"de bunun gibidir.
"cundub bin ımadin sözü:
"yeamel avazilu enneni fi ğamretin sadeku velakin
ğamreti la tenceli"
Not:Bu beyit de "sadeguu"sebebin gayrisinden süale
cevap olup istinaf oldu.Böylelikle ma kablinden fasıl
olarak gelmiştir.Burada sıdkın ve kızbin tayininden süal olunmuştur.Burada süali mukadder
" men yusebbehu"dur.
Cümlenin başınde "yusebbehhu" hazif olmuştur.Malum okursak faili "ricalun"dur.Malum okursak cümle istinaf olmaz.Ancak mechul okununca cümle istinaf cümlesi olur va fasıl lazım gelir.
İstinafın hepsi de hazif olur..o zamanmakamına başka bir şey ikame edilir.Örnek:"Ze amtum enne ıchvetekum Gureyşun lehum Elifun veleyse lekum Aalafun"gibi.
Yada makamına bir şey ikame edilmeden istinaf hazıf edilir.Örnek:"Fe nımel mahidune"bir kavle göre "hum nahnu"mahzufdur..Not:Bu beyit de musannıf.İstinafın hepsinin hazif edildiğine örnek verdi.Şair musar ıbni Hind dir.Kavmini hiciv ederken alaya olarak şöyle der:Siz gureyş kardeşinizi zu-um edersinizki,şair"e sadakna em kezebna"mukadder süali der.Bizim kuryş kardeşler hakkındaki fikirlerimizi yalan mı doğrumu zannedersiniz?
Bunların yerine " Allahumme ellif"derken İstinafın cümlesi hazifedilmştir.
Ibhamı defetmek için Vasıl a gelince:onların sözü gibi:
"la ve eyyedekallahu"gibi.
burada "la"öyle değil,"eyyedekallahu"Allah seni teyıd etsin.Burada istinaf cümlesi"El emru kezalik"dir.Buna "La"Oyle değil cümles"leysel emru kezalik" ile cevap verildi."Ve eyyedekallahu"cümlesinde diğer cümle ile kemalı inkta mevcüddur.Burada atfı beyan gerekmedi.Zira burada ibham vardı.Ağer atfı beyan olsaydı manadaki iphamdan dolayı maksud olan mananın dışında bir vehim doğardı.Bundan dolayı iki cümle arasını bizzarure "vav" geldi.Bu cümle de birinci cümle ihbari,ikinci cümle inşa-idir.Dolaysıyla kemalı ınkıta meal ıbham var olduğundan "vav" ile atıf olmuştur.
İki kemal inkıta arasında cem eden Tevessut için Vasıl a gelince:
1.İki cümle haber ve inşa da ..
2.lafız ve mana da ..
3.Yada yalınız mana da bir mutallak ile ittifak olursa Vasıl olur.
İchbare örnek:"Yuchadiunallahe ve huve chadi uhum""innel ebrara le fi na imin"Ve innel fuccara le fi cahimin"
İnşailik ve ihbarilik de muttefik.Örnek:"kuluu veşrebu vela tusrifuu"
Lafzan ve manen ittifaka örnek"ve iz achazna misaga beni israile la tabudune illallahe veilvalideyni ihsanen ve zil gurba vel yetamaa vel mesakine ve gulu linnasi husnan"ey la tabuduu,ve tusinuu..ehsinuu ev ve ahsinuu ..
lafzen ıhbar ve inşa da ittifak vardır.İki cümle arasın da ir muteallak ile cem edendurum da;ittihad ve teğayur de bir münasebetden dolayı musned ve musnedi ileylerin birlikte olması vacibdir.
"yeşaru zeydun,ve yektubu ve yuti.ve yemne u,ve zeydun şairun ve amrun katibun ve zeydun tavilunve amrun kasirun"..
Ama "zeydun şairun,ve amrun katibun"bir munasebet yoktur.Ve zeydun şairun ve amrun tavilun"mutlak bir munasebet yoktur.
Sekkakiye göre:
İki şey arasındaki ciheti cami ya aklen olur.
Budurum da aralarınki tasavvur da bir ittihad veya temasül vardır.
Zira haric deki tasavvurdan tecridi misleyn ile teaddude ulaşır ve aralarında iki ittifak olur. Yada temasül olur.
Yada Tedayuf olur.Değeri katlanır.İllet ve malul,egal ile ekser arasındaki teaddud ve tedayuf gibi.
İki şey arasındaki cami olan muteallak vehmi olur.Bu durum da aralarındaki tasavvurlar da şibhi temasül vardır.Levni beyaz ve sufra(sarı)gibi. Zira beyaz ve sarı arasında şibihi temasül vardır.Bu sebebten Üç şey arasını cemetmek iyi oldu."Muhammed bin Veheb in sözü:"Selasetun tuşriguddünya bibehcetiha Şemsüdduha
Ve Ebu ishag velgameru"gibi..
Camii Vehimin ikincisi Tezaddır.Sevad ile beyaz,imanla küfür gibi..Bu örnek de musnedi ileyhin ciheti camisi temasul musnedlerin ciheti tezadı vardır."Ellezine amenuu,vellezine keferuu"bunların sılaları olan "amenu ve keferuu"musnedler de tezad vardır.
Tezad bir bakıma Tekabul dur.

 
Kurban
Beiträge: 1.052
Punkte: 651
Registriert am: 19.08.2010

zuletzt bearbeitet 01.01.2023 | Top

   

36.Meclis:Beraet Gecesi ve Şaban Ayı Fazileti Hakkın da..
Arabi İstiska(Rahmet)Duası

  • Ähnliche Themen
    Antworten
    Zugriffe
    Letzter Beitrag
Anfragen und Anregungen bitte direkt an tiav@hotmail.de adressieren. Vielen Dank!
Xobor Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen
Datenschutz