DAMLA ÜZERINE DAMLA
Varlik namina son had ve Hakikati Muhammediyedir .Onun dahi hakikati ise sevgi nuru’dur."Allahin yarattiklarinin ilki,benim nurum ve ruhumdur".Hadisinin manasi budur.
Bu varliklar imkan dairesinden ötede, vacib dairesinin baslangic noktasidir.
Allahin zatinın hakikatı, insanin anlayabilecegi varlik manasinin ötesinde bir mana ile vardir.
Bundan itibaren gerçek manada zati ilahinin keyfiyeti ve sonu olmayan zati dairesi baslar. Zati dairesi kainata Külli- infilak ile keyfiyet ve kemiyetten kurtuldukdan sonra dönecekdir.
Bu halde dahi, gercek varlik yaninda bu kainat bir anda varlik yokluk hükmünde bir hayat ile vardir.Yok oldugunu düşündügümüzde , kainatin noksanlığı,gerçek varligin fani varliga nisbeti, gerçek varligin bakasına zarar veremez .
Imkanı-caiz bir varlik ile varligin , vacib bir varliga nisbeti, vacib varligin kemaline zarar vermez.
Aradaki mesafe ve zaman dilimi keyfiyet ve benzerlik agirlik ve genişlik gibi sifat ve itibari degerler yok olduktan sonra, yokluk hükmündeki varligin gerçek varliga nisbeti sahih olur.
Yoksa şuhalde yoklugu son had olarak göstermek ve gerçek varligin son nokta göstermek dogru olmaz.
Cenab-i hakkin zatina nazaran kainat yok hukmündedir.Su hali bu varlıkların cenab-ı hakkin zatina nisbet, olsa olsa izafi değerler iledir.
Zatinda birlik ve fena olmak ise tüm bu manalarin ötesinde vacib bir varlik manası ile bu dünya da mümkin değildir.
Netice olarak kainati ve alemi sonradan olanlarin zati ilahi ile birleşmesi her ne kadar müşahede kuvvesini kuvvetlendirsede gerçek varliga noksanlik izaf etmiş demektir.
Not: 16.06.1995 cumartesi pazar a baglayan gece kainatin varlik namina ilk mukaddimesi olan sevgiden sohbetten tam iki saat gecmistiki, saat sabah 5:30 sularinda varliklara mukaddime olan sevgiden bir nebze olsun Merkez-i MUHAMMED'inin aslinin gölgesinde bir tecellinin zuhur yerine döndüm, sevgiden cilgina döndüm.Tam bir buçuk saat sürdü.
"Bin dokuz yüzde kalmam, iki bine varmam "hadisin meali olarak duyulan bu cümlenin manasi Hz. MUhammed as. in doğumundan sonra beş yüz sene içinde gelen veliler de, ben ve benim manevi vesayetim Muhammed sorumlulugu, muhabbeti ve düşkünlügüm ile manen destekli velayet dönemi olacaktır.Sonraki beş yüzde ise (mstafaviyyet)secilmişligim ve hayirli ümmetimin hayirli velilerinin geldigi dönemdir ki,velayet sahibi veliler olup, himmet ve zafer tasarruf ile ümmmeti icin ugraşan veliler dönemidir.
Sonraki dönemdeki veliler de Ahmediyet sirrinda velayet sahibi veliler olup onlarin nazarlari şifa nefesleri bereket,varliklari sade bir nur olan velilerdir.
İşte bu dönemden sonra ümmetten tekrar bir düşüş yasanacakken ümmet sahibsiz hissine kapilmişken, mezhebler fonksiyonunu yapamaz haldeyken,tarikatlar tüm ehemmiyetini kaybetmişken yeni bir anlayiş ile sapikliklari temizleyen dogruyu yanliştan kesin ayrid eden bir Veli çikacaktır. Kuran ve ayet hadisin manasini anlatmakta yep yeni yenilikler getirerek Islamin, tekrar dirilişi için büyük gayretler sarfedecekdir.Bu velinin gelisi velayet Ahadiyyet.
Nübüvveti ahmediyet velayetinde olup islamı, bidatlardan temizleyib özünü yaşayan topluluk olmasinda başarili olacak.
Bu mana ile benim o velinin suretinde tekrar canlanmam ve ümmetimin çogalmasi, kulluk siklet ve külfetinden tamamen kurtularak ahadiyetin sonsuz varliginda, varligini kaybeden bir veli olarak gelis dönemi ise ,iki binli yillardan itibaren olacagina büyük ihtimal ile bakilmaktadir.
Düşmanlardan kednisini bir müddet sakladiktan sonra başaralı olduğu dönemlerde Mehdi,oldugunu herkes bilecek ve ister sitemez ona uyacaklardir.
İşte ozaman Hz. Muhammed (a.s) iki binli yilardan sonra kainata sevgi halinde bir nur olarak kainat’in asil baslangic mukaddimesine dönecek,fenaya erecek.
Oradan gelen Mehdinin en büyük silahi sözlerinin tesirli ,bakışlarının herkesi kendi tesirini alan bir sirra sahib olup gözleri ve sözleri ile kafir mumin ,münafik, kolayca ayirt edilecek.
O Mehdinin yetişmesi döneminde o günün gerekli ilimlerinden haberi olacak.
Kendi emrinde bir çok ruhaniyet ve cinler olacak.Her istedigi kişiyi kendi tesiri altin alacak.