Ana Ve Baba

#1 von R.Ünal ( Gast ) , 02.07.2012 20:15

Ana Ve Baba

Peygamberimiz buyurdu ki:

(Ana-babaya iyilik etmek,nâfile namaz,oruç ve hac [ve ömreye gitmek] fazîletlerinden daha fazîletlidir.

Ana-babasına hizmet edenlerin ömrü bereketli ve uzun olur.
Ana-babasına karşı gelip, onlara âsî olanların ömrleri bereketsiz ve kısa olur. Anasına-babasına âsî olan mel'ûndur.)

Güzel dinimiz, evladın anne ve babasına hizmet etmesini emretmiş ve bunu bir ibâdet saymıştır. Yüce Rabbimiz Kur'ân-ı kerim de (Allah'a ibâdet ediniz!) buyurduktan sonra (Anaya, babaya iyilik ediniz!) diye emretmektedir. Onlara hizmet ederken, (öf) bile demeyi yasaklamıştır.

Ana-babasını razı eden kimse için, Cennette iki kapı açılır.
Ana-babası razı olmayan kimse için de, Cehennemde iki kapı açılır.
Bir kimsenin ana-babası zâlim olsalar dahi, onlara karşı gelmek, onlarla sert konuşmak yasaktır. Allahü teâlâ buyurdu ki: (Ey Musa! Günahlar içinde bir günah vardır ki, benim yanımda çok ağır ve büyüktür. O da ana-baba, evladını çağırdığı zaman, emrine uymamasıdır).

Evlâdın, ana-babasına karşı başlıca vazifeleri şunlardır.

1- Bir kimse ana-babası çağırdığı zaman herhangi bir işle uğraşıyorsa, hemen onu terkedip, derhal ana-babasının emrine koşmalıdır.
2- Anası-babası kızıp bağırırsa, onlara bir şey söylememelidir.
3- Ananın-babanın duasını almalıdır.
4- Emrettikleri işleri çabuk ve güzel yapmaya çalışmalıdır. Hatta beğenmeyip gücenmelerinden ve beddua etmelerinden korkmalıdır.

5- Herhangi bir sebeple darılır iseler, onlara karşı sert söylemeyip hemen ellerini öperek kızgınlıklarını teskin etmelidir.

6- Ananın-babanın kalblerine geleni gözetmelidir. Zira saadet ve felaket onların kalblerinden doğan sözler olduğunu bilmelidir.

7- Ana-baba hasta ise, ihtiyar ise, onlara yardım etmeli, saadeti onlardan alınacak hayır duada bilmelidir.

8- Eğer onları incitip, bedduaları alınırsa kişinin dünya ve ahireti harap olur. Atılan ok tekrar geri yaya gelmez. Onlar hayatda iken, kıymetini bilmek lâzımdır.

Allahü teâlânın rızası, dinine bağlı olan ana-babasının rızasında,

Allahü teâlânın gazabı, dinine bağlı olan ana-babanın gazabındadır.

Sevgili Peygam berimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" bir hadîs-i şeriflerinde buyurdu ki: (Cennet, anaların ayağı altındadır) yani, sana dinini, imanını öğreten ananın-babanın rızasındadır.

Hak teâlâ hazretleri Musa aleyhisselâma dedi ki, (Ey Musa! Ana-babasını razı eden, beni razı etmiş olur. Ana-babasına âsi olan, bana mutî olsa bile onu fenalar tarafına ilhak ederim).
Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki: (Ana-babaya iyilik etmek, nafile namaz, oruç ve hac faziletlerinden daha faziletlidir. Ana-babasına hizmet edenlerin ömrü bereketli ve uzun olur. Ana-babasına karşı gelip, onlara âsi olan mel'undur.)

Birgün Hasan-ı Basri hazretleri, Kabe'yi ziyaret ve tavaf ederken bir zat gördü ki, arkasında bir zenbil ile tavaf ediyor. O zata dönüp dedi ki:

- Arkadaş, arkandaki yükü koyup öylece tavaf etsen daha iyi olmaz mı?

- Bu arkamdaki yük değil, babamdır. Bunu Şam'dan yedi kerre buraya getirip tavaf eyledim. Çünki, bana dinimi, imanımı bu öğretti! Beni İslâm ahlâkı ile yetiştirdi.

- Kıyamet gününe kadar böylece arkanda getirip tavaf eylesen, bir kerre kalbim kırmakla bu yaptığın hizmet havaya gider ve yine bir defa gönlünü yapsan, bu kadar hizmete karşılık olur.

- Birisi, sevgili Peygamberimize "aleyhisselam" geldi ve dedi ki:

"- Yâ Resûlallah! Benim anam-babam ölmüştür. Onlar için ne yapmam lâzımdır?"

Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki: (Onlara daima dua eyle, Onlar için Kur'ân-ı kerim oku ve istiğfar et!)

Eshâb-ı kiramdan biri dedi ki:

- Yâ Resûlallah bundan fazla yapılacak bir şey var mı?

- (Onlar için sadaka verin ve hac eyleyin.)

Biri çıkıp dedi ki:

- Anam-babam çok şefkatsizdirler, onlara nasıl itaat eyleyeyim?
Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki:

(- Anan seni dokuz ay karnında gezdirdi,

iki sene emzirdi.

Seni büyütünceye kadar koynunda besledi ve sakladı, kucağında gezdirdi.

Baban da seni büyütünceye kadar birçok zahmetlere katlanarak seni besledi,

idare ve geçimini temin eyledi.

Sana dinini, imanını öğrettiler.

Seni islâm terbiyesi ile büyüttüler.
Şimdi nasıl olur da şefkatsiz olurlar? Bundan daha büyük ve kıymetli şefkat olur mu?)
Musa aleyhisselâm, Tûr-i Sina'da Hak Teâlâ hazretlerine:

- Yâ Rabbi! Âhirette benim komşum kimdir? diye sordu.

Allahü teâlâ buyurdu ki,

- (Ey Musa? Senin komşun falan yerde, falan kasaptır.)
Musa aleyhisselâm kasabın yanına giderek:

- Beni misafir edebilir misin? dedi.

Yanında misafir oldu.

Yemek zamanı gelince, kasap bir parça et pişirdi. Duvardaki asılı zenbili aşağı alarak orada bulunan ihtiyar bir kadına et yedirdi ve su içirdi. Üstünü başını da temizleyip zenbile koydu.

Hazret-i Musa sordu:

- Bu senin neyindir?

- Annemdir, ihtiyar olup bu hâle girdi. İşte her sabah akşam kendisine böyle bakarım.
Kasap annesine yemek verirken, o zayıf ve âciz annesi, oğluna dua ederek,

"- Ey Rabbim, oğlumu Cennette Musa aleyhisselâma komşu eyle!" dediğini Musa aleyhisselâm dahi işitti.

Bunun üzerine, kasaba, Musa aleyhisselâm müjde vererek, "Seni Allahü teâlâ af ederek, Musa aleyhisselâma komşu etmiştir" dedi.

Bir insan, gaflet ve şaşkınlığa kapılarak ana-babanın kalbini kırarsa derhal onların rızasını almaya çalışmalı, yalvarmak, onların gönlünü almalıdır.

Ana-babanın evlat üzerinde hakları çok büyüktür. Bunu daima göz önünde tutarak, ona göre hareket etmelidir.

Evliyanın büyüklerinden birisi, hacca gitmek üzere yola çıktı. Bir ara Bağdat'a uğradı. Orada Ebû Hâzım-ı Mekkî hazretlerini ziyaret etti. O esnada uyuyordu. Bir müddet bekledi. Uyandı ve o zata dedi ki:
- Şimdi Sevgili Peygamber Efendimizi rüyada gördüm. Bana, senin hakkında, (Annesinin hakkını gözetsin, hac etmekten daha iyidir) haberini ulaştırmamı emretti.
Bunun üzerine o zat geri döndü ve bütün hayatı boyunca annesine hizmet edip duasına kavuştu.
Bir gün Sevgili Peygamber Efendimizin huzuruna bir zat gelip der ki:
- Ey Allah'ın sevgilisi! Sizinle beraber Allah yolunda savaşa katılmak istiyorum.
- Annen ve baban var mı?
- Var, Ya Resûlallah!
- Onların yanında bulun, senin cihadın budur. Onlara hizmet et!
Peygamber Efendimize, Lokman süresindeki (Ana ve babana dünyada iyi sahiplik et!) âyetinin açıklaması sorulduğunda:
- Onlara sahip çıkmanın, bakmanın şartları vardır;
"Birincisi; aç iseler, onlara yemek vermenizdir.
İkincisi; elbiseleri yoksa elbise yapmanızdır.
Üçüncüsü; sizin hizmetinize muhtaç iseler, onlara hizmeti, canınıza minnet biliniz!
Dördüncüsü; sizi çağırdıklarında, "buyurun" deyip yanlarına gidin ve onlara ihsan, iyilik üzere olun!
Beşincisi; bir işi buyurduklarında emirlerini yerine getirin. Ancak, günah olan emirlerini yapmayın!
Altıncısı; onlarla konuşurken tatlı ve yumuşak hitap edin!
Yedincisi; onları isimleri ile çağırmayın!
Sekizincisi; onlarla bir yere giderken arkalarından yürüyün!
Dokuzuncusu; kendiniz için sevdiğiniz beğendiğiniz her şeyi onlar için de sevin, beğenin!
Onuncusu, kendiniz için dua ettiğiniz zaman onlara da dua ediniz!) buyurdu.


*********************

iNSANLIGI KARANLIKTAN
CIKARIRSIN BiiZNiLLAH
KARANLIGI AYDINLATAN
GÜNESSiN YA RESULALLAH.

SENi SEVEN BiZE YARDIR
SENSiZ BiZE DÜNYA DARDIR
HER SEY SENiN iCiN VARDIR
NiMETSiN YA RESULALLAH.


UYDUK HAiN NEFSiMiZE
BAK GÜNAHKAR HALiMiZE
SEFAAT ET YARIN BiZE
ÜMiDSiN YA RESULALLAH.

R.Ünal

   

Üc aylar! Recep ayi ve Regaib gecesi Ibadetleri
Peygamberimizin Özel Hasletleri

  • Ähnliche Themen
    Antworten
    Zugriffe
    Letzter Beitrag
Anfragen und Anregungen bitte direkt an tiav@hotmail.de adressieren. Vielen Dank!
Xobor Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen
Datenschutz