Muderrisim (Zafer) Hocanın hediyesidir.

#1 von HMCK ( Gast ) , 15.01.2015 09:59

REÇETE
(MANEVİ TEDAVİ)
Stresten, saradan, şizofren hastalığından,deprasyondan ve ruhi bunalım- dan
kurtulmak, kalben rahata ve itminana ulaşmak, huzur ve sükün bulmak, üzüntü
ve kederden kurtulmak, ruhsal ve psikolojik evham- lardan kurtulmak için,
aşağıdaki ilkeleri ve vesileleri yerine getirmek -azamı derecede- gerekli
ve önemlidir:
01-Kur'an ve Sünnete göre iman etmek ve salih amel işlemek.
02-Yaratılanların hepsine sözlü ve fiili ihsanda bulunmak,marufun her
çeşidini yapmak. Paylaşmayı sevmek.
03-Faideli amellerden bir amel, faideli ilimlerden bir ilimle iştiğal
etmek.
04-Bütün düşünceleri günün ameli üzerine toplamak, geleceğe ait amellere
ihtimam göstermeden alakayı kesmek, geçmişe ait işlere ve olaylara kafayı
takmamak, hüzün ve kederi terk etmek.
05-Allahu Tealayı bol bol zikretmek. Çünkü insan ve insanın kalbi zikirle
itminan bulur ve huzura kavuşuşur. Zira Kur'anda böyle buyuru-yor yüce
Mevla'mız.
06-Allahın zahiri ve batını nimetlerini anmak ve gündeme getirmek, ilahi
nimetler sayesinde yaşadığımızı unutmamak.
07-Dünyevi olarak kendin den yukarıda olana değil, kendinden aşağıda olana
bakmak ve haline razı olmak.
08-Hüzün ve kederi meydane getiren nedenleri ortadan kaldırmak için koşmak,
gayret göstermek,sururu, sevinci ve benzeri şeyleri çağrışım yapanları
aramak. Bu da ancak, reddi-mümkün olmayan ve geçmişte vaki olan ve hoşa
gitmeyen şeyleri unutmakla mümkündür.
09-Belirli ve muayyen, Peygamberimizden ve sahabeden mervi bir takım
duaları okumak. Dua kitaplarında ve özellikle İmam Nevevinin Ezkarunnebi
kitabında bulabilirsiniz.Örneğin: Bismillahillezi la yedurru measmihi
şey'un fil-ardı vela fissemai ve huvessemiul-alim. Bu duayı sa-bah ve akşam
en az üçer kere okumak.
10-Kişinin üzerinde birtakım musibetler meydana geldiği zaman, en kötü
ihtimalleri takdir ederek, beterin beteri var diyerek hafifletilmesi için,
sa’yu gayret göstermek lazımdır. Kişi kendisini bu gibi şeylere karşı
hazırlamalı ve alıştırmalıdır.
11-Kalbi kuvvetli olmalı, hayallere ve evhama karşı tepkisiz olmamalı,
onlardan meydane gelecek tedirginliğe karşı kalbi güçlü olmak.
12-Kalben Allaha itimad etmek, Allaha tevekkül etmek, evham ve kötü
hayellere teslim olmamak.Allaha tam güvenmek ve güvenin kazandı-racağı
faziletine tama etmek, ümitvar olmak. Bir ayeti kerimede:Her kim Allahu
Tealaya tevekkül ederse, Allah ona yeter! (Talak:3)
13-Gerçekten beşerin tabiatı hiçbir zaman, bir takım ayıp ve noksan-lardan
boş kalmaz.İllaki bir takım ayıp ve noksanlıklar insanın başına gelir. Öyle
ise insan, böyle şeylere karşı kendini hazırlamalı ve alıştır-malıdır.
14-Şunu hep hatırlamalı ve unutulmamalıdırki, hayat çok kısadır.Bundan
olayı kişi kendisinden üzüntüyü, kederi ve gamı gidermesi ve atması
gerekir.
15-Kişiye gereken şudur: İstemediği veya korktuğu bir şey isabet ettiği
zaman, dini ve dünyevi kendisi için hasıl olan ve elinde var olan
nimetlerle bir orantı kurmalı, gelen musibetlere nazaran eldeki nimet-lerin
daha çok olduğunu görecek. İşte o zaman sevinmeli ve üzüntü ve kedere
kapılmamalıdır.
16-Daima şunu hatırlamalı: Şüphesiz ki insanların verdiği eziyetler, sana
zarar vermez. Ancak onlara zarar verir. Bu gibi şeylerle meşğul olman, sana
zararlı olduğu gibi, onlarada zararlıdır. Her kim ne yaparsa, hiç şüp-hesiz
kendine yapmış olur. Bu hakikatı unutmayalım.
17-Ey kişi! Şunu bilki, şüphesiz hayatın- yaşamın senin düşüncelerine
bağlıdır. Eğer düşüncelerin- fikirlerin din ve dünya konusunda senin
üzerine bir takım faideler temin edip, diğer faidelere sevk ediyorsa, senin
hayatın çok güzel, iyi ve mesut bir hayattır. Eğer böyle değilse, aksi
olurki, oda güzellikten, iylikten ve mutluluktan mahrumiyyettir.
18-Kişi birilerinden karşılık beklememeli, teşekkür beklememe-lidir...Hatta
bu duygu ve düşünceye kendini alıştırmalı ve herşeyin karşılığını Allah’tan
beklemelidir...
19-Yararlı ve faideli işleri gözünün önüne hedef olarak dik ve tahakkuku
için çalış!...Zararlı işlere iltifat etme! Ve zararlı şeylerle uğraşma!...
20-Şu andaki işlerini bitir, yarına bırakma, kendini geleceğe hazırla!
Planlı, programlı ve disiplinli bir hayat yaşa!

Muderrisim (Zafer) Hocanın hediyesidir.
HUTBE:
İSLAM VE TAĞUT-2.KISIM
Aziz ve Şerefli Cemaatım!
Çok acıdır ki, Müslümanlar bugün Allah ve Tâğût dostluğunu bir arada
yaşatmağa çalışmak gibi sonu zulmet ve ateş olan çıkmaz bir yolun
üzerindedirler.İslâm Dini'nin namaz, oruç ve zekât gibi belirli emirlerini
kabul etmekle ve hattâ îfa etmekle beraber, Onun asrımızın yaşayan sosyal
düzeni olmasını lü¬zumlu bulmayanlar, bilmiyorlar ki Allah ve Tâğût
ha¬kimiyetlerini bir arada tanımış oluyorlar.
Örnekleri müşahhaslaştırarak deriz ki;
a)İslâm insanının yetiştirilmesini arzulayarak Hak dostluğu gösterenler,
erkek çocuklarımızın bile teslim edilmeyeceği materyalist eğitim sistemi-ne
mücadele etmeksizin rıza göstermekle, Tâğût dost¬luğuna sine açıyorlar.
b)Ferdî mülkiyeti tanıyarak Allah hâkimiyetini tasdik edenler, faiz
düzenini kaçınılamaz görmekle Tâğût ege¬menliğine baş eğiyorlar.
c)Keza, ahlâk ve fazilet ölçülerinin yaşanması lüzumuna inanmakla, söz ve
neşirle savunmasını yap¬makla Hak dostluğu izhar edenler, ferdî çıkarları
uğru¬na, cemiyet menfaatlerini çiğnemekle ve çeşitli çirkin¬likleri ve
kötülükleri yapmakla da Tâğût dostluğunu açığa vuruyorlar.
Aziz ve Asil Mü'minler!
Tağût'a onay olan bu durum kendisinden razı olundukça kâfirliğe açık bir
sapıklıktır. Zira Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:(Ey Peygamber!) Sana
indirilen Kur'ân'a ve sen¬den önce indirilen kitaplara inandıklarını
sananları görmedin mi? Tanımamaları emrolunduğu halde Tâğût'un önünde
yargılanmak, (ve onun ölçülerine göre hayat prob¬lemlerini çözmek)
isterler. Şeytan onları Hakk'dan uzak bir sapıklığa saptırmak
istiyor.(Nisa:60))
Ne acıdır ki, yaşadığımız toplum düzeni, putlaştırılan önderleri, cahiliy
yet örfü ve sistemleri ve sapıttırdığı öz nefsimizle bizleri kuşatmış,
Tâğût'u hâkim ve dost ta¬nımak sapıklığı ile karşı karşıya getirmiştir.
Öyle ki, fert, aile, cemiyet, sanat, ticaret, memuriyet, eğitim ve siyaset
hayatının her bölümü bir kavşak noktası olmuş¬tur. Bu kavşakta bir tek yol
İslâmi hayata, diğer yol¬lar Tâğût'a gidiyor.
Bakınız Hz. Peygamber(s.a.)mucizevî hadisleriyle bu kavşağın krokisini
nasıl çiziyor:Abdullah b. Mesud anlatıyor:Hz. Peygamber(in huzurun daydık.)
Bize bir hat çizdi ve sonra:(Bu Al¬lah'ın yoludur) dedi. Bu merkezi hattın
sağına ve solu¬na da bir çok hatlar çizdi ve (Bunlar bir takım yollar¬dır
ki her biri üzerinde kendisine çağıran bir Tâğût var¬dır.) buyurdu ve
Rabbimizin şu mealdeki âyeti kerimeyi oku¬du: İslâm benim dosdoğru
yolumdur. Ona uyun. (Tâğût'a ait) yolları izlemeyin. Son¬ra sizi Allah'ın
yolundan ayırır.İşte Allah size bunları emretti ki, (Tâğût'un
kötü-lüklerinden) sakınasınız.( Mişkâtül-Mesâbîh, Hadis No: 166.)
Saygıdeğer Müslümanlar!
Yolların ayrılış noktasındayız. Tam bir iman ve aşk¬la Tağût'a ve
dostluğuna karşı tavır koyarak İslâm'a yönelmeliyiz. İslâm bizi nûra,
sistikrara mutluluğa ve Cennet'e götürür. Allah'ın her bir emri, her bir
yasağı ve Peygamberimizin her bir talimatı bizi bu yola ileten işaret
levhalarıdır.Tâğût'un yolu fânî bir saadet vadediyor gibiyse de aldanmamak
gerek. Çünkü vadettiği mutluluk zulmet¬ler, bunalımlar ve ızdıraplar
içermektedir. Sonu da Cehennem olacaktır.İslâm Dini'ne evet, Tâğût'a ve
teklif ettiği düzenlere hayır diyenlere müjdeler olsun.
Değerli Cemaatı Müslimin!
Bir kekere daha, açık bir şekilde izah edelim: Sözlükte Tağut: Hak ve Hukuk
gözetmeyen, hakkı çiğneyen, hakkı gasp edip haddi aşan. Yeryüzünde Allah’ın
hükümlerini tanımayarak kendisi hüküm koyan ve insanları bu hükümlere boyun
eğmeye zorlayan, insanlara bu konuda baskı yapan, insanların hür
iradelerine müdahale eden. İnsanları Allah’a kulluktan ve ibadetten men
ederek alıkoyan ve çeviren, insanları şeytani, nefsanî ve şehevi yollara
sevk eden, teşvik eden herkes, her kurum ve her şey Tağut’tur.Beşeri
sistemler yani mevcut günümüzdeki demokrasi gibi, laikliklik gibi, komunist
ve kapitalist sistemler gibi, hepsi birer tağuttur.
Hutbemizi bir âyet anlamıyla bitiriyorum:Tağut’a kulluk etmekten sakı- nnan
ve Allah’a yönelenlere müjde var. Müjdele kullarımı. Onlar ki sözü
dinlerler ve onun en güzeline uyarlar. İşte onlar Allah’ın kendilerini doğ
ru yola ilettiği kimselerdir ve onlar akl-ı selim sahipleridir.(Zümer:17)

HMCK

   

BÜTÜN MÜSLÜMAN KARDEŞLERİME!
Alaka/Metin Tercümesi/MCK

  • Ähnliche Themen
    Antworten
    Zugriffe
    Letzter Beitrag
Anfragen und Anregungen bitte direkt an tiav@hotmail.de adressieren. Vielen Dank!
Xobor Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen
Datenschutz