BÜTÜN MÜSLÜMAN KARDEŞLERİME!
Müslümanlar olarak’’Dünya ve Ahiret mutluluğumuz’’ve birlik ve bera-
berliğimizin bozulmaması için aşağıdaki yazıyı Allah rızası için okuyup,
imkanımız ölçüsünde çevremizdeki kardeşlerimizle paylaşmalıyız.
“ Mümînler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin.
Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.’’ (Hucu- rat:10)
Yukarıdaki ayeti sıkça dillendiriniz. Ancak bu hakikati tekrar edip
durmakla, ayette beyan edilen ilahi talimatın gereğini yapmış olur muyuz?
Kardeşlik bilincini yüreklerimize sindirmeden ve özellikle ’’öyleyse
kardeşlerinizin arasını düzeltin!’’ emrini yerine getirmek için çaba sarf
etmeden, gerçekten kardeşler olduğumuzu söyleyebilir miyiz? Evet biz aynı
Allah’a Peygamber’e ve Kitab’a inanan, aynı kıbleye yönelen Müslümanlar
olarak İMAN ve DİN KARDEŞİYİZ. Bu kardeşliğimizi.“İçimizdeki
akılsızlar’’(Araf:155)
İçimizdeki akılsızlar ve dışımızdaki düşmanlar alabildiğine aşındırsalar
da, bize düşen, bu kardeşliğimizi onarmaktır.Maalesef günümüz Müslü-
manları arasında bölünmüşlük görülmekte, bu hal, İslâmın azılı düşman-
larına fırsatlar ve imkanlar sunmaktadır. Hatırlarsak, yaklaşık 10 yıl
önce, İslâm dünyasına yönelik sinsi planların baş mimarlarından biri
(Zbigniev-Brezinski):‘’Bundan böyle savaş Müslümanlarla, Müslü- manlar
arasında olacak’’ demişti.
İslam âleminde sahnelenen bu sinsi planın sonucudur ki, bugün Müslüman
Müslüman’ın kanını akıtıyor ve dökülen her kan parçalan mışlığımızı daha
bir derinleştiriyor. Bu kanlı çatışma ortamına rağmen, yaklaşık bir yıldır
kendi iç barış sürecini korumaya çalışan Türkiye’de ise; son zamanlar da
siyasi-ideolojik ayrışmaların, özellikle Müslümanlar arasındaki meşrep ve
mektep farklılıklarının daha derin fay hatlarına dönüştürülmek istendiğine
tanık oluyoruz. İşte bu biz müminlere düşen görevler:
1.Mümin kardeşlerimizi itidal ve teenniye davet etmek. “Birbirimize hakkı,
sabrı ve merhameti tavsiye etmek’’(Asr: 1-3)
ilkesinin gereği olarak en temel görevlerimizdendir.
2.“Yalnız Allah’ı, Rasûl’unu ve müminleri veli edinmeleri gereken
(Maide:55;Tevbe:71) ‘’müminler;“Yahudi ve Hristiyanları dost edin-
meyin..Onları dost tutan onlardandır’’(Maide:51)’’ikazına uymalı; “Kafir
lere karşı şiddetli, kendi aralarında ise merhametli (Fetih:29)
‘’olmalıdırlar.
3.Allaın emri ve Peygamberimizin (sav) şu Hadis-i Şerifini, özellikle bu
günlerde öncelikli gündemimiz ve temel davranış ilkemiz olmalıdır:“Mü
minler üzerine (merhamet) kanadını ger.’’ (Hicir:88 )Bu yüce ayetin ilk
muhatabı olan Peygamber efendimiz (sav) müminler için hayatını adeta bir
merhamet pınarına çevirmiştir. Ve bize uyarılarda bulunarak şu Hadis’i
Şerif’i buyurmuştur:“ İman etmedikçe Cennet’e giremezsiniz; birbirinizi
(Hiçbir merhamet gözetmeden yalnızca Allah rızası için) sevmedikçe de iman
etmiş olamazsınız.’’(Müslim)
4.Fitne ve husumet ortamında Peygamberimizin (sav) bazı Hadis-i Şerifleri
bize çok önemli uyarılar yapıyor:Birbirinizle hasetleşmeyiniz, birbirinize
kin ve nefret beslemeyiniz, bir kişiye, Müslüman kardeşine hakaret etmesi
kötülük olarak yeter.(Müslim;Tirmizi);“Birbirinize, Allah’ın lâneti,
Allah’ın gazabı ve cehennem temennisiyle bedduada bulunmayınız’’(Ebu Davud,
Tirmizi).“Casusluk yaparak başkalarının gizli yönlerini
araştırmayın.’’(Hucurat:12)
5.“.Allah’a ve Peygamber’ine itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin! Yoksa
çözülüp yılgınlaşırsınız ve rüzgârınız (gücünüz ve devletiniz)
gider.(Enfal:46).Böyle bir felakaketle karşılaşmamak için güvendiğimiz bir
hocanın tavsiye edeceği Kur’ân tefsirinden hergün 10 ayet okuyup
hayatımızda uygulamalı, aynı şekilde siyer okuyup, Buharinin hadis
kitabından Hadis-i Şerifleri de öğrenip yaşantımızda uygulayarak Kur’âna ve
sünnete tam olarak uymalıyız. Eğer bunu yaparsak hesap günü hem Kur’ân-ı
Kerim, hem de Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) bize şefaatçi olacaklardır.
Aksi takdirde şefaatçi olmayacakları gibi şikayetçi olacaklardır. O zaman
da bu dünyadaki tek gayemiz olan Allah’ın rızasını kazanmak konusunda
başarılı olamayız. Sonuçta tarihe baktığımızda, Müslümanlar Kur’ân’a ve
sünnete bağlı olarak yaşadık- larında güçlü devletler kurmuşlardır. İşte
bizlerde Kur’ân’a bağlı yaşayıp, çocuklarımızı Kur’ân’a ve sünnete göre
yetiştirmeliyiz. Ancak o zaman Allah’ın rızasını kazanıp Dünya ve Ahiret de
huzurlu ve mutlu oluruz.(Sizleri yalnızca Allah rızası için seven bir
kardeşinizim.Birimiz muvaffak olamaz isek, belki bir diğerimiz muvaffak
olabilir inşaellah.)
Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen |