S.13 Serh-u Tahavi
Rabbımız; bize katından rahmet ver, işlerimizde başarılar kıl.
Ümmet(topluluklar)’i yaratan, nimetlerin mevlası olan Allah’a şükürler olsun.
O Allah,hükmü ve takdiri geri çevrilemiyen,vucudiyeti kıdem ile teferrüd etmiş, kendisine yokluk ârız olmayan bâki’dir, bilinen ve vehm edilenlerden, eşi benzeri olmaktan münezzehtir, kendi zatından başkasını fenâ ve yokluğa mahkum etmiştir.
Mi‘ad günü geri diriltecek, mazlumun hakkını zalimden alacak, kalemle yazılan ve Allah’ın ilminde olan herkesin karşılığını verecek, dilediğini affedecek, dilediğinden intikam alacak, tüm emirler kendisinin’dir. O’nun hükümleri ve fiilleri sorgu-sual olunmayacaktir.
Selat-u selam; Her konuşan tevhidi konuştuğu müddetçe, Ümmetlerin efendisi olan, maslahat ve hükümleri içeren, doğru bir şeriat ile gönderilen, kendisine fazil ve kerem sahibi Allah’ın salat ve selam ettiği peygamber efendimize, zimmet ve âhitler’e vefa gösteren ashabın’a olsun.
Sonra; ümidlerinin gerçekleşmesini dileyen, Abdulgani El Guneymi Elmeydani, Allah günahlarını affeylesin, dünya ve ahirette ayıplarını setreylesin, derki;
Malum‘a tabi ilimlerin en şereflisi ve te‘yid binasının temeli tevhid ilmidir, ancak medlul(anlam)‘i kur‘an, sünnet ve âdil âlimlerin icmasından çıkmamak kaydıyla.
Tahaviye âkaid‘i olarak şöhret bulan bu kitap, bu alanda yazilan kitaplarin en kıymetli olanlarindan‘dır.
Bu kitab‘ın herhangi bir burhana ihtiyacı yoktur, çünkü hacmi küçük ve anlaşılır olmasına rağmen içinde esas-ı diniye‘ye âit anlatılmadık bir kural bırakılmadı, mühim olanlarini ya aciklik getirdik yahut isaret ettik.
Bilinmelidir ki bu akide, imamların imam‘ı, bu ümmetin siracı Ebu Hanife, Numanın (r.a.) akidesidir.
Zira bu imam, heva ve hevesinden konuşmayan, konuştukları kendisine vahiy ile bildirilen peygamberin devrine yakın olmasıyla tabi‘inden yahut teb-i tabi‘in den olmakla meshurdur.
Bunla beraber birçok araştırmam sonucunda, kendisine muracaat edeceğim bu kitab‘a ait bir şerh bulamadım.Manalarına açıklık getirsin diye bazı ibareleri birleştirmeyi istedimbazı gizli manaları açmayı arzu ettim.
Yemin olsun ki Allah‘a, kendimi bu is‘e ehil sanmıyorum.Bu sınıfın sözlerine sözü karıştırmak suretiyle bir lutuf olarak kelam etme durumdayız, aslında bu işe de layık değilim.Nevar ki bana, inci dolu sözlerine ilave söz etmeme müsade ettiler.Onlarin yoluna tabi olmak ümidiyle,bu büyük ise tahammül ettim.
Zira âhirette, imam‘ın zümresiyle, livâ-ul hamd sancağı altında, peygamberimizle haşrolmayı ümid ettim.Allah yanında tâzimini ve şerefini ziyadeleştirsin