Kur’ân-ı Kerim’i okumaya devam etmenin gerekliliği

#1 von ahmed mahmud ( Gast ) , 25.07.2011 20:15

Geçen hafta yazımızda Kur’ân-ı Kerim’i öğrenmenin lüzumu üzerinde durmuştuk. Bu hafta ise başlıktan da anlaşılacağı üzere öğrendiğimiz Kur’ân-ı Kerim’i okumaya devam etmenin gerekliliği ve mükafatı üzerinde durmak istiyorum.

Başımızın tacı, gönüllerimizin ilacı olan Kur’ân-ı Kerim nedir?

Kur’an-ı Kerim : "Cenab-ı Hak’tan Efendimiz (s.a.v.)e inzal olunan, ondan da bizlere tevatür yoluyla ulaşan nazm-ı celil ve manadır."

Kur’an-ı Kerim, Allah Teâlâ’nın Cebrail (a.s.) vasıtasıyla kullarına gönderdiği ilâhî kitaptır.

Kur’an-ı Kerim, ins-ü cin peygamberi Hz. Muhammed’e ve tüm insanlığa gönderilmiş son kitaptır. Kıyamete kadar hükümleri bakidir.

Kur’an-ı Kerim, aynı zamanda Allah tarafından bizlere vaaz eden bir vaizdir. İçerisi ibretlerle doludur. Peygamberimiz onun hakkında: "Size iki vaiz bırakıyorum. Biri konuşan, diğeri susan. Konuşan. Kur’ân-ı Kerim, susan ise ölümdür."

Fert ve cemiyet olarak maddi ve manevi başarımız ya da başarısızlığımız bunlara riayete bağlıdır. Nitekim Efendimiz (s.a.v.) :

"Muhakkak ki Allâh’ü Teâlâ şu kitap (sebebi) ile bir takım toplulukları yükseltir, bazılarını da alçaltır." (İbn-i Mace c.1 s.79)

Kur’an-ı Kerim,in diğer kitaplardan üstünlüğü, Allah Teâlâ’nın kullarından üstünlüğü kadar farklı ve büyüktür. Bu kadar büyük bir saadet kaynağı olan Kur’an-ı Kerim,in bizim üzerimizde bir takım hakları vardır. Kitabımız hem lafzıyla hem de manasıyla bir bütündür. Lafzını okumak, hükümleri ile amel etmek, onu müdafaa etmek, haram kıldığı şeylerden sakınmak bu vazifelerden bazılarıdır.

Kur’ân-ı Kerim’in nüshalarının bakımlı olmasından, kütüphane raflarındaki durumundan tutun da elimize alıp onu okumak, tefekkür etmek, hükümlerinden bizlere öğretilen bütün hususları hayatımıza tatbik etmeye kadar birçok mevzuda dikkat etmemiz, titizlik göstermemiz gereken hususlar vardır. Bu hususlara dikkat gösterdiğimiz zaman Kur’an-ı Kerim, kıyamet günü bize şefaatçi olacaktır. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır:

"Kur’an, şefaati kabul olunan bir şefaatçi, şikayeti tutulan bir davacıdır. Kim onu önüne (rehber olarak) korsa, Kur’an onu cennete çeker (götürür). Kim onu arkaya bırakırsa Kur’an onu cehenneme sevkeder." (Feyzü’l Kadir, c.4 s.532)

Kur’an-ı Kerim bir hidayet meş’alesidir. Onun gösterdiği yolu takip edene, onu elden ve dilden uzak tutmayana şefaat eder. Bunun içindir ki Peygamber Efendimiz;

"Kur’ân’ı okuyunuz. Çünkü o, kıyamet günü, ona sahip olanlara şefaatçi olarak gelecektir" buyurmuştur.

Kur’ân-ı Kerim’in şefaatine nail olmak her müslümanın en büyük arzusudur. Onun için, her Müslüman bu şefaate nail olmak için onu çokça okumalıdır.

Onun lafzını okumak da bir ibadettir. Namazlarda okumak farzdır. Onsuz namaz olmaz. Manası bilinmese de okuyan sevap kazanır.

Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerim’i okumak hususunda pek çok Hadis-i Şerif vardır. Bunlardan bazılarını zikretmek istiyorum.

Rasülüllah (s.a.v.) buyurdular: "Muhakkak demirin paslandığı gibi kalbler de pas tutar." Eshab-ı Kiram sordular: "Onun cilası nedir Ya Rasülallah?" "Kur’ân-ı Kerim’i okumak ve ölümü hatırlamaktır." (İhya c.3 s.108)

Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet olunan bir hadisi şeriflerinde Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadırlar: "Herhangi bir cemaat Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Kur’an-ı Kerimi okurlar ve aralarında müzakere ederlerse mutlaka üzerlerine sekine (kalp huzuru, gönül ferahlığı) iner. Allah’ın rahmeti kendilerini kaplar, melekler kendilerini kuşatır ve Allah onları kendi katındakilere anar."(Terğib, c.3 s.262)

Hadis-i Şerif: "Kur’an-ı Kerim Allah’ın bir ziyafetidir. Onun ziyafetine gücünüz yettiği kadar yönelin." (1001 Hadis-i Şerif A.Erol)

Hadis-i Şerif: "İnsanlardan ibadette en ileri olan, onu çok okuyandır." (1001 Hadis-i Şerif)

Kur’an-ı Kerimin her bir harfi için namazda okuyana (1000) hasene; abdestli okuyana (100) hasene, abdestsiz ezbere okuyana (10) hasene verilir.

Kur’an-ı Kerimi ezbere okumakla yüzüne okumak arasında sevap bakımından çok fark vardır. Hatta Kur’an-ı Kerimin yüzüne bakmak bile ibadettir. Nitekim hadisi şerifte Efendimiz şöyle buyurmaktadır: "Ümmetimin ibadetlerinin en faziletlisi Kur’an-ı Kerimi yüzüne bakarak okumaktır." (1001 Hadis-i Şerif)
Ebu Umâme el Bâhili (r.a.) buyurdu: "Kur’an okuyunuz. Sakın bu duvarlarda asılı bulunan Mushaflar sizi aldatmasın. (Yani asılı Mushaflarla iktifa etmeyiniz) Çünkü Kur’ân’a kap olan bir kalbi Cenab-ı Hak azaba düçar etmez." (İhya Terc. c.3, s.14)

Ebu Hüreyre (r.a.) buyurdu: "Herhangi bir evde Kur’ân okunursa, şeksiz ve şüphesiz o ev (manen) aile efradı için genişler, hayrı çoğalır, oraya melekler dolar ve şeytanlar kaçar. O ev ki, içinde Kur’an okunmaz, aile efradı üzerine daralır, hayrı azalır, melekler oradan çıkıp şeytanlar dolar." (İhya Terc. c.3, s.14)

Hasan-ı Basri (r.a.) buyurdu: "Allah’a yemin ederim, Kur’ân’dan daha üstün bir zenginlik olmadığı gibi, ondan mahrum olmaktan da daha fakirlik yoktur." (İhya Terc. c.3, s.16)

Kur’an-ı Kerimin fazileti hakkında ne anlatılsa az olur. Bize düşen okumaya devam etmektir.

Yorumlar

ahmed mahmud

   

ISRARLI OLMAK
ILM-I FIRASET

  • Ähnliche Themen
    Antworten
    Zugriffe
    Letzter Beitrag
Anfragen und Anregungen bitte direkt an tiav@hotmail.de adressieren. Vielen Dank!
Xobor Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen
Datenschutz