Süreyi Beled Meal Ve Tefsiri

#1 von Kurban , 01.02.2022 06:33

Bismillahirrahmanirrahim
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
Rahman Ve Rahim Olan Allahın Adıyla..
Bu Süre Mekke döneminde inmiştir. 20 âyettir. Sûre, adını ilk âyetteki “el-Beled” kelimesindenalmıştır. Beled, şehir, belde demektir.Nüzul sırasına göre
Kaf süresinden sonra inmiştir.İbnü l Fers bu sürenin nüzul yeri hakkında iki rivayet zikretmiştir.Bu Beldeye yemin olsun ki,..Sen bu Belde de hilldesin..ayetlerindeki Bu Belde ifadesi ayetin medeni oluşu görüşünü reddetmektedir.Suyuti,İtkan 1.52
Bazı Haberler de Abd ibni Hubeyd in İbni Cubeyr den naklen zikrettiği bir haber de Sürenin baş kısmı Mekkede fakat mekke fethinden sonra mekke de inmiştir.
Ebu Berzenin,fetih günü İbni Hatal ın boynunu vurmasından sonra inmiş olduğu ifade edilmiştir.
Nuzül Hakkında:
Mushaftaki sıralamada doksanıncı, iniş sırasına göre otuz beşinci sûredir. Kaf sûresinden sonra, Târık sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

Konusu

Sûrede bazı önemli varlıklara yemin edilerek insanın yaratılıp hayat mücadelesi içine sokulduğu, gücüne ve servetine güvenerek Allah’a karşı gelenlerin aldandığı, insana maddî ve mânevî birtakım nimetlerin verildiği, hayır ve şer yollarının gösterildiği anlatılmaktadır. Ayrıca yardımlaşma, iman ve sabır konuları ele alınarak bu konularda müminlerle inkârcılar arasında kısa bir karşılaştırma yapılmıştır.
لَٓا اُقْسِمُ بِهٰذَا الْبَلَدِۙ ﴿١﴾
﴾1﴿ Yemin ederim şu beldeye;
Tefir:
“Belde” diye çevirilen beledden maksat Mekke’dir. “Ana baba ve bunlardan meydana gelen çocuklar”ın kimler olduğu hakkında farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bunlar, “Âdem ve zürriyeti, Nûh ve soyu, İbrâhim ve soyu, Hz. Muhammed ve soyu, genel anlamıyla anne baba ve çocuklar” şeklinde özetlenebilir. Taberî, gerekçelerini açıklayarak bizim de katıldığımız son mânayı tercih etmiştir (bk. XXX, 125).
وَاَنْتَ حِلٌّ بِهٰذَا الْبَلَدِۙ ﴿٢﴾
﴾2﴿ Senin de içinde oturmakta olduğun o kente;
Tefsir:Müfessirler 2. âyetteki hill kelimesinin farklı anlamlarından hareketle âyete şu mânaları da vermişlerdir: a) “Bu şehirde hayvan ve bitkilerin bile dokunulmazlığı olduğu halde müşrikler sana eziyet etmeyi helâl sayıyorlar.” Bu takdirde âyette müşriklerin kutsal kentin hürmetini çiğneyerek Hz. Peygamber’e eziyet etmeleri kınanmaktadır. b) “Bir gün gelecek, Mekke’yi zalim putperestlerin elinden kurtaracaksın ve o zaman kentin dokunulmazlığı senin için geçici olarak kaldırılacaktır.” Bu takdirde ise Hz. Peygamber’in ileride bu kenti fethedeceği ve fetih sırasında şehirde çatışmaya girmesine geçici olarak izin verileceği bildirilmiş demektir. Nitekim öyle de olmuştur (Şevkânî, V, 517-518; Elmalılı, VIII, 5825).

وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَۙ ﴿٣﴾
﴾3﴿ Ana babaya ve bunlardan meydana gelen çocuklara!
لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ فٖي كَبَدٍؕ ﴿٤﴾
﴾4﴿ Hiç kuşkusuz biz insanı zahmetli bir hayat için yarattık.
4. âyette geçen kebed kelimesi “acı, sıkıntı, zahmet” gibi anlamlara gelmektedir. Bu da insanın, doğduğu günden öleceği güne kadar az veya çok sıkıntılar, ihtiyaçlar, acılarla karşılaşmasının kaçınılmaz olduğunu gösterir. “Hayat mücadelesi” ifadesinin genel kabul görerek kullanılması da insanın dünya hayatının “mücadele” şeklinde özetlenebileceğini göstermektedir. Bu durum aynı zamanda insana mücadele gücü ve iradesi de kazandırmaktadır. Âyetlerde ayrıca Hz. Peygamber’in karşılaşacağı güç şartlara, müşriklerin ona uygulayacağı baskılara ve bunlara kendini hazırlaması gerektiğine de bir işaret olduğu anlaşılıyor.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt:5 Sayfa:625
Bu ayet Cumah oğullarından ve güçlü kuvetli biri olan Ebu l Eşdeyn hakkında nazil olmuştur.(Taberi)Çok güçlü ve peyğamber düşmanı biriydi.
Mükatile göre El Haris ibni Amır ibni Nevfel hakknda nazil oduğunu İbn ul Cevzi der.Bu kişi bir gün bir günah işlemiş Hz Peyğamberden fetva istemiş
Peyğamber a.s bu günahdan dolayı keffaret vermesi gerektiğini söylemiş.Bu keffaret zoruna gidince ,Muhammedin dinine girdiğim den beri hayatım keffaret ödemekle geçiyor,demiş. Bunun üzerine bu Ayet inmiştir.
اَيَحْسَبُ اَنْ لَنْ يَقْدِرَ عَلَيْهِ اَحَدٌۘ ﴿٥﴾
﴾5﴿ O, hiçbir kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?
يَقُولُ اَهْلَكْتُ مَالاً لُبَداًؕ ﴿٦﴾
﴾6﴿ “Pek çok mal harcadım” diyor.
اَيَحْسَبُ اَنْ لَمْ يَرَهُٓ اَحَدٌؕ ﴿٧﴾
﴾7﴿ Onu kimsenin görmediğini mi sanıyor?
Tefsirlerde verilen bilgilere göre bu âyetler, malına mülküne güvenerek kendilerini yenilmez zanneden Mekke’nin şımarık ileri gelenleri hakkında inmiştir. Onlar, Hz. Peygamber’i de mutlaka yeneceklerini düşünüyorlardı. 6. âyetle ilgili bir yoruma göre kimileri de Hz. Peygamber’i başarısız kılma uğruna harcadıkları onca mala üzülüyorlardı. 7. âyette Yüce Allah’ın böylelerinin hangi maksatlarla mal harcadıklarını gayet iyi bildiği hatırlatılmaktadır.Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt:5 Sayfa:626
اَلَمْ نَجْعَلْ لَهُ عَيْنَيْنِۙ ﴿٨﴾
8.Ona iki göz vermedik mi?
وَلِسَاناً وَشَفَتَيْنِۙ ﴿٩﴾
﴾8-9﴿ Ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi?
وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِۚ ﴿١٠﴾
﴾10﴿ Ve ona iki yolu göstermedik mi?
فَلَا اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَؗ ﴿١١﴾
﴾11﴿ Fakat o, sarp yolu göze alamadı.
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْعَقَبَةُؕ ﴿١٢﴾
﴾12﴿ O sarp yol nedir, bilir misin?
فَكُّ رَقَبَةٍۙ ﴿١٣﴾
﴾13﴿ Köle âzat etmektir.
اَوْ اِطْعَامٌ فٖي يَوْمٍ ذٖي مَسْغَبَةٍۙ ﴿١٤﴾
14.Kıtlık günün de yemek yedirmek.
يَتٖيماً ذَا مَقْرَبَةٍۙ ﴿١٥﴾
15.Akrabalardan yetime.
اَوْ مِسْكٖيناً ذَا مَتْرَبَةٍؕ ﴿١٦﴾
﴾14-16﴿ Veya bir kıtlık gününde yakını olan bir yetimi yahut aç açık bir yoksulu ­doyurmaktır.
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِؕ ﴿١٧﴾
﴾17﴿ Sonra iman edip birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve acımayı öğütleyenlerden olmaktır.
اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِؕ ﴿١٨﴾
﴾18﴿ İşte bunlar hakkın ve erdemin yanında olanlardır.
وَالَّذٖينَ كَفَرُوا بِاٰيَاتِنَا هُمْ اَصْحَابُ الْمَشْـَٔمَةِؕ ﴿١٩﴾
﴾19﴿ Âyetlerimizi inkâr edenler ise bâtılın ve erdemsizliğin yanında olanlardır.
عَلَيْهِمْ نَارٌ مُؤْصَدَةٌ ﴿٢٠﴾
﴾20﴿ Onların hakkı, üzerlerine kapatılmış bir ateştir.
Kuşkusuz iyilikler imanla birlikte değer kazanacağı için 17. âyette inananlardan olma şartı da getirilmiştir. Buradaki “inanma”, “yapılan iyiliğin faydasına ve gerekliliğine inanma” olarak da yorumlanmıştır (bk. Şevkânî, V, 521). Rivayete göre Hakîm b. Hizâm adlı bir sahâbî, Hz. Peygamber’e, “Yâ Resûlellah! Vaktiyle ben Câhiliye döneminde sadaka verir, köleleri özgürlüklerine kavuşturur, akrabalarımla yakından ilgilenir, buna benzer iyilikler yapardım. Bunlardan sevap kazandım mı, ne dersiniz?” diye sorunca Hz. Peygamber, “Müslüman oldun ve artık bütün o iyiliklerinin sevabını alacaksın” buyurmuşlardır (Müsned, III, 402). 18. âyet iyilik ve doğruluğun, iyi müslüman olmanın sözde değil, yukarıdaki âyetlerde çerçevesi çizilen bir inanç, zihniyet ve yaşayışta olduğunu göstermektedir. Allah’ın âyetlerinin gösterdiği yol budur. Allah’ın âyetlerini inkâr edenler ise bu yoldan da sapmış olacakları için 19. âyette onlar, “bâtılın ve erdemsizliğin yanında olanlar” diye anılmıştır; son âyette de bunların nihaî âkıbeti hatırlatılmıştır.Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt:5 Sayfa:626-627
Surenin Fazileti ve Havassı :
Rasûlullah (s.a.v) bu sûre hakkında şöyle buyurmuştur: “Kim Beled Sûresini okursa Kıyamet günü (kâfirlere ve münafıklara olacak) Allah’ın gazabından emîn olur, kurtulmuş sayılır (Ebu’l-Leys Semerkandi, Tefsiru’l Kur’an, 6/426-429)

Beled suresi ahrette kolay hesap için her gün yedi kere okunur
Göz ağrılarında Beled 8- Kaf 22 ayetlerini yazıp suyunu gözlerine sürse hem de gözlerine bu ayetleri okusa şifadır.
Her kim bu sureyi necdeyn ayetine (ayet 10) kadar bir elbise üzerine veya kâğıda yazıp üzerinde taşısa her gittiği yerde kabul görür hacetleri reva olur ve heybet sahibi olur.

Bu sure yazılıp yeni doğan bir bebeğin üzerine asılırsa her türlü sıkıntıdan, kaza ve beladan emin ve muhafazada olur.
Bu sure Hem yeni doğmuş çocuk hem de büyüklerde bağırsak rahatsızlıklarında ağrılarında yazılıp taşınırsa veya suyu içilirse biiznillah şifadır.

Yeni doğmuş çocuğa zağferan ve misk ile yazılıp taşıtılırsa humma ve zararlı haşerelerden emin olur mahfuz olur biiznillah.
Bu sureyi devamlı okumakla meşgul olanların izzet şeref ve cömertlik gibi güzel vasıfları inkişaf eder. Ve belalardan mahfuz olurlar ilk ayetinin sırrınca her türlü şerden mahfuz olan Mekke ve kabeye bu surede vurgu vardır. Gaflet etmeyin.

Dünyalık sıkıntı anlarında özellikle açlık miskinlik vs. durumlarında bu hallerinden kurtulmak için bu sureyi Rızaellillah 2 rekat namazın akabinde ebced değeri kadar (El takısı sayılırsa 67- el takısız 36) okuyarak hacetini haktan dilese maksadı hasıl olur biiznillah.
Her gün sabah namazının sünneti ve farzı arasında bu sureyi ayet sayısınca okumaya devam edenler fakirlikten emin olur. Fakir iseler zengin olur ve rızıkları bereketli olur biiznillah. Rivayetlerde eski şam Ulamasının bu usule riayet ettikleri bilinir.

Her hangi maddi ve manevi sıkıntıya duçar olunduğunda bu sureyi gerek İnşirah ilk 4 ayetiyle gerekse inşirahın tamamıyla beraber okumak kişiyi o sıkıntıdan kurtarır biiznillah 1 den 28 adete kadar her ikisi beraber okunabilir.
Bu surenin bir hikmeti de ev sahibi olamayanlar imkan bulamayanlar bu sureyle devamlı meşgul olurlarsa kısa sürede hak teala imkanlar yaratır biiznillah.

 
Kurban
Beiträge: 1.052
Punkte: 651
Registriert am: 19.08.2010

zuletzt bearbeitet 11.02.2022 | Top

   

Süreyi Şems Meal Ve Tefsiri
Süreyi Beyyine Meal Ve Tefsiri

  • Ähnliche Themen
    Antworten
    Zugriffe
    Letzter Beitrag
Anfragen und Anregungen bitte direkt an tiav@hotmail.de adressieren. Vielen Dank!
Xobor Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen
Datenschutz