SABAN AYI IBADETLERI

#1 von Mck ( Gast ) , 02.07.2012 20:54

ŞABAN AYI İBADETLERİ
“Her kim Şaban ayına değer verir, onda Allahu Teala’dan sakınırsa, taatıyla amel ederse, Allahu Teala onun günahlarını bağışlar ve o sene vuku bulacak tüm belalardan ve hastalıklardan kendini emin kılar.”
“Şaban cehennemden bir kalkandır. Bana kavuşmak isteyen üç günde olsa onda oruç tutsun.”
“Ramazan ayının orucu için Şaban orucu ile bedenlerinizi temizleyin. Hangi kul üç gün oruç tutup ifardan önce bana defalarca salavat okursa mutlaka geçmiş günahları bağışlanır. Allahu Teala bu ayda üçyüz rahmet kapısı açar.

ŞABANI ŞERİFİN İLK VE SON PERŞEMBE ORUÇLARI

“Şabanın ilk ve son perşembesini oruçla geçireni rahmeti ile cennete girdirmek Allahu Teala üzerine bir hak olur” ( ilk gece namazı en sonuda yazılmıştır)

ŞABANIN BAŞINDA,ORTASINDA,SONUNDA ORUÇ

“Her kim Şabanın başından ortasından ve sonundan üç gün oruç tutarsa Allahu Teala ona yetmiş peygamber sevabı yazar. Yetmiş sene ibadet etmiş gibi olur. O sene ölürse şehid olarak ölür”

ŞABANIN EYYAM-I BIYD (13-14-15) ORUÇLARI

“Her hangi bir aydan 13-14-15.günler olan eyyam-ı bıyd –ı oruçlu geçirene ALLAH birinci güne onbin sene, ikinci gününede yüzbin sene, üçüncü günde yüzbin senelik ecir verir.”
“ On beşinci gün olan berat gününün orucuna rağbet edin. O günü cinler, kuşlar, yabani hayvanlar, davarlar, denizin balıkları, böcekler oruçlu geçirir.

ŞABANI ŞERİFİN SON PAZARTESİ ORUCU

“Her kim Şabanın son pazartesini oruçlu geçirirse kendisi için günahları bağışlanır.
“Şüphesiz ALLAH o sene ölecekleri bu ayda yazar. Bende ecelim geldiğinde oruçlu olmayı seviyorum.” Buyurdu peygamber efendimiz (S.A.V.)

ŞABAN AYININ İLK GECE VE GÜN NAMAZLARI

Her kim ilk gecesinde 12 rekat kılar ve birinci rekatlarında 1 fatiha ve 5 ihlas okuyarak namaz kılarsa onikibin şehit sevabı verilir. Kendisine 12 senelik ibadet sevabı verilir. Anasından doğduğu gün gibi günahlarından sıyrılır ve seksen güne kadar hata yazılmaz.

İLK GÜN NAMAZI: 2 rekat kılınır. Her rekatta 1 fatiha 10 Ayetel kürsi, ve Ali İmran süresi 18. ( şehidallahu….) ayeti okunur. Bu namazı kılana cennette göz görmedik kulak duymadık,hiç bir beşerin kalbinden geçmeyecek nimetler verilir.mahşer korkusundan emin olur.

ŞABAN-I ŞERİF 27.GECE NAMAZI

Bu gecede 4 rekat namaz kılınır. Her rekatta 1 zilzal süresi, 25 ihlas okunur. Selamdan sonra secde yapılır ve secde de 7 fatiha, 1 ihlas, 1 felak, 1 nas okunur.
100 kere de istiğfar, 100 salevat 100 la havle vela kuvvete illa billah okunur.

Bu ayda çok Kur’an okumalı, salevat çekmelidir.
**--her gün öğle ile ikindi arası tevbe duası okunmalıdır. (estağfirullahel azımellezi la ilahe illa……) diye devam eden istiğfar okuyanın amel defterindeki günahlarıyla alakalı yazılar silinir.

Her 10 günde çekilen tesbihler
• 10 gün tesbihi
1.10 GÜN ya Latif Celle Şanühü
• 2. 10 gün tesbihi: ya Rezzak Celle Şanühü
3. 10 gün tesbihi: ya Aziz Celle Şanühü
Her gün 100 kevser süresi okumalıdır

Mck

RE: SABAN AYI IBADETLERI

#2 von MCK ( Gast ) , 02.07.2012 21:04

Saban Ayi Ve Ibadetleri

İlâhî feyz ve bereketin yeryüzünü şenlendirdiği bu mübarek ay, mü'minler için en kârlı ve kazançlı fırsattır. Çünkü Şâban'ın değer ve kıymetini arttıran en önemli tarafı, diğer aylara göre (Ramazan hariç) yapılan her amelin ve ibadetin sevabının üç yüz kattan fazla oluşudur.(1)
Diğer vakitlerde kılınan bir rekât namazın sevabı on ise, Şaban ayında üç yüzden fazladır. Okunan her bir Kur'ân harfi için üç yüz Cennet meyvesi vardır.
Yine bu ihsan ve bağış ayı olan günlerde amel defterimizin sevap hanesine kaydettirdiğimiz ibadetler, her an şeytan ve nefsin fırlattığı gaflet, vesvese ve şüphe oklarına birer kalkan vazifesi görerek gerçek huzurumuzun kaynağı olur. Çünkü farkında olmadan veya bir anlık gaflet sonunda işlediğimiz hatâ ve kusurların keffareti olabilecek hasenat ve iyilikler en bereketli şekilde bu günlerde elde edilmektedir. Ayrıca bu ibadetler ileride hücumuna maruz kalabileceğimiz günahlar için de bir siper hüviyetini taşır.
Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam diğer aylara göre bu ayda daha çok ibadet ve taatte bulunurlardı.
"Şaban benim ayımdır."
"Şaban günahları temizleyendir" buyurarak kadrini yüceltirdi.(2)
Receb ayı geldiği zaman da "Allahım, Receb ve Şaban (ayını) bize mübarek ve bereketli kıl" buyururdu.(3)
Böylece dua ve niyazlarında bu ayların kudsiyetini dile getirmişlerdir.
Peygamberimizin Şaban ayına gösterdiği bu hürmetin bir sebebi de devamında gelecek olan Kur'ân ayı olan Ramazan'dan dolayı idi. Hz. Enes'in rivayetine göre, Peygamberimizden sual ederler:
"Ya Resulallah, Ramazan'dan başka en faziletli oruç ayı hangi aydadır?"
Bu soruya Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam,
"Ramazan'ı tazim için (Ramazan hürmetine) Şâban' da tutulan oruçtur" cevabını verirler.(4)
Basta Hz. Âişe Validemiz olmak üzere Sahabilerin beyanına göre Peygamberimiz bazan Şaban ayının tamamını, çok kere de çoğu günlerini oruçlu geçirirdi. Zaten diğer günler, bilhassa Pazartesi ve Perşembe günleri de oruçlu bulunan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselam maddî ve manevî pekçok hikmetinden dolayı oruç ibadetini sıkça yapardı.
Bu hususta Hz. Âişe'nin (r.a.) şöyle bir rivayeti vardır:
"Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam bazı aylarda çok oruç tutardı. Hattâ, biz, onu bu ayda hiç iftar etmedi sanırdık. Bazı aylarda da çok iftar ederdi. Hattâ, biz, onu bu ayda hiç oruç tutmadı derdik. Resulullahın Aleyhissalâtü Vesselam Ramazan'dan başka bir ayın orucunu tamamladığını görmedim. Şaban'daki kadar, kendisinde, çok oruçlu olduğu bir ay da görmedim"(5)
Hz. Âişe başka bir rivayetinde bu konuda şunları söyler:
"Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam senenin hiçbir ayında Şaban ayındakinden fazla oruç tutmaz ve şöyle buyururdu:
"Amellerden gücünüzün yettiğini yapın. Çünkü siz bıkmadıkça, Allah da size asla bıkmış muamelesi yapmaz. Allah yanında amelin en makbulü, kişinin az da olsa devam üzere işlediği ameldir."(6)
Yine Hz. Âişe, İbni Mâce'de geçen başka bir rivayetinde de, "O (Resul-i Ekrem) Şaban ayının tamamını oruçla geçirerek nihayet Şâban'ı Ramazan'la birleştirirdi"(7) diyerek Peygamberimizin bu ayda daha çok oruç tuttuğunu ifade etmektedir.
Bu iki rivayetten hadis âlimleri, Peygamberimizin bazı seneler Şâban'ın tamamını, bazı zamanlarda da çok günlerini oruçlu geçirdiği kanaatine varmışlardır. Zaten hadiste geçen "tamamı" mânâsına gelen "küll" kelimesi Arapçada çoğunluk mânâsında kullanılırdı.
Bir kimse bir ayın çok günlerini oruçlu geçirirse, tamamını oruçlu geçirdiği ifadesi yer alırdı.
Her iki rivayetten Şaban ayının tamamını oruçlu geçirmenin veya bir kısmında oruç tutmanın caiz olacağı hükmü çıkarılmaktadır.
Şaban ayında oruç, namaz, sadaka gibi ibadetlerin ve diğer imâni ve İslâmî hizmetlerin fazla yapılmasının bir hikmeti de, devamında gelecek olan Ramazan ayı için zihnen, bedenen ve ruhen bir hazırlık ve alışkanlığa sebep olmasıdır. Çünkü bazı insanlar, "Nasıl olsa, Ramazan gelince daha çok ibadet ederiz" diye gaflet ve tembelliğe kapılabilirler. İşte Şâban'da yapılan ibadetler bu perdeyi yırtmaktadır.
Bu hususa Peygamberimiz, Hz. Üsame bin Zeyd'in suâli üzerine işaret etmektedir. Hz. Üsame sorar:
"Yâ Resulallah, Şaban ayında tuttuğunuz kadar hiçbir ayda oruç tuttuğunuzu görmedim."
Bunun üzerine Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam şöyle buyururlar:
"Receb ve Ramazan ayları arasında şu Şaban ayında insanlar gafildir. Bu öyle bir aydır ki, ameller, Alemlerin Rabbine bu ayda yükseltilir. Ben oruçlu iken amellerimin yükseltilmesini severim."(8)
Bu mübarek günleri değerlendirerek gün ve gecelerimizi manevî yönden daha çok bereketli kılarsak, bu ayın feyzinden daha fazla istifade etmiş oluruz. Bu aylarda tutulan oruç farz ve vacip olmayıp sadece sünnettir. Peygamberimize uyarak sevap ve mükâfatına nail olmak için oruç tutmaya gayret ederiz.
Cenab-ı Hak bizleri Şaban ayının nurundan ve feyzinden en azami mertebede istifade eden kullarından eylesin. Amin.

Kaynaklar
1) Şualar, s. 416.
2) Keşfü’l Hafâ. 2:9
3) Müsned, 1:259
4) Tirmizı, Zekât: 28.
5) Buhari, Savm: 51.
6) Müslim. Sıyam: 177.
7) İbni Mâce, Savm: 4.
8) Nesei, Savm: 70.


Mehmet Paksu, Mübarek Gün ve Geceler, Nesil Yayınları
__________________

Şaban özel olarak şefaat ayı kılınmıştır:şabanın fazileti, hikmeti

Hz. Aişe (R.Anha) validemizden rivayet edilen bir hadis-i şerifde Peygamberimiz (S.A.V) bunun diğer bir sebebini şöyle izah buyurmuşlardır: Hz. Aişe (R.Anha) diyor ki: Resûlullah (S.A.V.) , Şa’ban ayının tamamını oruç tutardı. Ona dedim ki:
– Yâ Resûlellah! Oruç tutmanda, sana ayların en sevimlisi Şa’ban’dır (değil mi?) . Şöyle buyurdu:
– (Evet) . Çünkü ALLAH Teâlâ, o sene ölecek olan kimselerin hepsi(nin isimleri) ni o ayda yazar. Ben de, oruçlu olduğum halde ecelimin gelmesini seviyorum.11
Sahabe-i Kiram hazeratı Şaban ayında Kur’an-ı Kerim’i çok okumaya başlar ve Ramazan-ı şerife hazırlıklı çıkmaya çalışırlar, bu maksatla işlerini ve halk ile münasebetlerini düzene korlar, borçları varsa öderler, alacakları varsa alırlar, fakir ve düşkünlere de yardım ederek onların da gönüllerini hoş etmeye önem verirlerdi.
Receb cefayı terk ayıdır;
Şaban âmel ve vefa ayıdır;
Ramazan ise sadakat ve safa ayıdır.
Recep tevbe ayıdır; Şaban muhabbet ayıdır; Ramazan Hakk’a yakınlık bulma ayıdır. Recep hürmet ayıdır; Şaban hizmet ayıdır; Ramazan nimet ayıdır. Recep ibadet ayıdır; Şaban zahidlik ayıdır; Ramazan ise ziyadesi ile nimetlere ermek ayıdır. Recep ayında, iyilikler kat kat artar; Şaban ayında kötülükler kalkar; Ramazan ayında ikramlar gelmeye başlar. Recep, önce gidenlerin ayıdır; Şaban ortadakilerin ayıdır; Ramazan ise, âsilerin ayıdır.
Zunnûnî Mısrî (K.S.) şöyle demiştir: Receb âfetlerin geri bırakıldığı, Şaban taatlerin yapıldığı Ramazan ikramların beklendiği aydır. Bu duruma göre: Bir kimse afetleri terk etmez, tatta bulunmaz, ikramları da gözetmez ise o kimse zarar etmiştir. Zunnûnî Mısrî (K.S.) bir başka zamanda şöyle demiştir. Receb ekim, Şaban sulama, Ramazan ise harman ayıdır. Her ekilen biçilir. Her yapılan işin karşılığı görülür. Bir kimse ekim zamanını boşa geçirirse, harman zamanında pişmanlık duyar. Âhirette kötülük göreceğinden dünyada beslediği ümitler de hiç olur.
Salih zatlardan bazısı şöyle demiştir: Sene bir ağaçtır. Receb ayı, senenin yapraklanma günleridir. Şaban ayı, meyvelenme günleridir. Ramazan ayı ise, senenin meyvelerinin toplandığı günlerdir.
Şöyle anlatılmıştır: Receb ayı ALLAH’u Teâlâdan gelecek mağfiretlere tahsis edilmiştir. Şaban özel olarak şefaat ayı kılınmıştır.
Ramazan ayında iyilikler kat kat verilir. Bunun için tahsis edilmiştir.12
11 Müsnedü Ebi Ya’la: 4/277
12 Bak. Gunyetü’t-Talibin
Mehmet Talü
__________________

Şaban Ayı Rasüllullah Efendimizin ayıdır.Bu ayda neler yapabilirzki hayatımız bereketlensin..
Peygamber'imiz (s.a.v.) buyuruyor ki;"Şaban ayı girince,nefsinizi temizleyin ve bu ay boyunca niyetlerinizi iyi ediniz."
Söylendiğine göre,yeryüzünde müslümanların iki bayramı varsa,gökte meleklerin de iki bayram gecesi vardır.Meleklerin bayram geceleri,Şaban ayının onbeşinci gecesine rastlayan Berat gecesiyle Kadir gecesidir.Bu yüzden Şaban ayının onbeşinci gecesine "melekler bayramı" adı verilmiştir.
Sübki,tefsir kitabında buyurdu ki; "Şaban ayının onbeşinci gecesi (berat gecesi) bir yılın günahlarını,Cuma gecesi bir haftanın günahlarını,Kadir gecesi de bütün ömrün günahlarını giderir."
Yani bu geceleri ibadet ile geçirmek,günahların giderilmesine sebep olur.Bu yüzden Berat gecesinin bir adıda "keffaret gecesi" dir.
Peygamberimizin (s.a.v.) "İki bayram gecesi ile Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirenlerin kalpleri,diğer kalplerin öldüğü gün ölmez." şeklindeki hadisine dayanarak bu gecenin bir başka adıda "hayat gecesi" dir.
Ayrıca Peygamberimizin (s.a.v.) Şaban'ın 13. gecesi yaptığı dua üzerine Ulu Allah'ın kendisine ümmetinin üçte biri üzerinde şefaat yetkisi verdiğini,14. gecesi yaptığı dua üzerine ümmetinin üçte ikisi üzerinde şefaat yetkisi verdiğini ve 15. gecesi dua etmesi üzerine,ısrarla Allah'ın emrinden kaçanlar dışında kalan bütün ümmeti üzerine şefaat yetkisi verildiğini bildiren bir rivayete dayanarak,Şaban'ın 15. gecesine "şefaat gecesi" adı verilmiştir.
"Ulu Allah Şaban ayının 15. gecesi kullara nazar eder ve Allah'a ortak koşanlar ile bozguncular dışında kalan bütün herkesi affeder." şeklindeki bir hadise göre bu gece "mağfiret gecesi" adını almıştır.
Peygamberimiz (s.a.v.);"Şaban ayının 15. gecesi Azrail'e (a.s.) bir sonraki Şaban ayına kadar ölecek olanların isimleri bildirilir.İnsan bir yandan ağaç diker,evlenir ve evler yaparken,öbür yandan adı ölecekler arasına geçmiştir.Azrail (a.s.) kendisine son emir verilerek onun canını almayı beklemektedir." şeklindeki bir hadise dayanarak bu geceye verilen bir isim de "kısmet ve takdir gecesi" dir.

Şaban ayı, Rasüllullah Efendimizin ayıdır. Bu itibarla salevat-ı şerifeyi çok okumak lazımdır.
Bu ayın birinci gecesinde 3 Ayetül kürsi ile bir tesbih namazı kılınır.
Tesbih namazı şöyle kılınır;

Niyet, tekbir
Sübhaneke+15 kere şu tesbih okunur "Sübhanallahi velhamdü lillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber.Vela havle vela kuvvete illa billahil-aliyyil-azim."+Euzu besmeleyle fatiha+zammı sure olarak 3 Ayetül kürsi +10 tane yukarıdaki tesbih.
Rükuda 10 tesbih(önce sübhane rabbiyel aziym)
Rükudan kalkınca ayakta 10 tesbih
Birinci secdede 10 tesbih (önce sübhane rabbiyel ala)
iki secde arasındaki oturuşta 10 tesbih
İkinci secdede 10 tesbih.
İkinci, üçüncü ve dördüncü rekatlarda aynı bunun gibi kılınır. İkinci rekattan sonra ettehiyyatü, salli, barik okunur ve üçüncü rekata sübhanekeyle başlanır.

Şaban'ın 27. gecesi , akşam ile yatsı arasında iki rekat teşekkür namazı kılınır. Zammı sure olarak, ne istenirse o okunur. Şöyle niyet edilir;
"Ya Rabbi, beni Resuli Zişan Efendimizin ayının sonuna yaklaştırdın.Rasüllullah Efendimizi ve mübarek ayını bana hem şefi' hem de şahid eyle. "
Namazdan sonra 70 istiğfar; "Estağfirullahe'l-azıym ve etûbü ileyk."
100 defa da şu salavat-ı şerife okunur; "Allahümme salli ala ruhi Muhammedin fil-ervah ve salli ala cesedi Muhammedin fil-ecsad ve salli ala kabri Muhammedin fil-kubûr."
Namazdan sonra "Ya Rabbi senin huzuri sırrı ehadiyyetine iltica ediyorum."denir.
zaman
_______________
Şâban ayı, Peygamber efendimize salevât ayıdır
Şâban ayı, Peygamber efendimize salevât ayıdır
Şâban öyle bir aydır ki, ondan hayırlar açılır, bereketler iner, hatâlar terkolunur, günahlar örtülür. Bu ayda Peygamber efendimize çok salevat-ı şerife getirilir. Şâban ayı, Peygamber efendimize salevât ayıdır. Nitekim Allahü teâlâ Ahzab sûresi elli altıncı âyetinde: “Elbette ki, Allahü teâlâ ve melekleri peygamberi üzerine salât ederler. Ey imân edenler! Siz de ona salât ve selâm okuyun” buyuruyor.
Resûlüllah efendimiz, “Bir kimse bana bir kere salât okusa, Allahü teâla ona on salât eder, ya’ni ona on rahmet bahşeder” buyurdu. Gafletten uyanıp, tevbe istigfâr etmeli ve bu şekilde Ramazan ayı için hazırlanmalıdır.Bunun için aklı olan her mü’minin Şâban ayında gafil bulunmayıp, günahlardan temizlenme ve geçmişte işlemiş olduğu günahlara tevbe ve istiğfar ederek, Ramazan ayını karşılamak için, müsâid ve hâzır olmağı ve Şâban ayında Allahü teâlâya sığınıp yalvarmağı, bu ayın sâhibi Muhammed (Sallallahü aleyhi ve sellem) vâsıtası ile Allahü teâlâya kavuşmağa çalışması lâzımdır. Bunun için de bu ayda Peygamber efendimize çok salevât-ı şerîfe getirmelidir.

__________________

Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) Şaban ayının son gününde bize okuduğu bir hutbede şöyle buyurdu:

Selman-ı Farisi Radiyallâhu Anh anlatıyor:
Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem Şaban ayının son gününde bize okuduğu bir hutbede şöyle buyurdu:

"Ey insanlar, büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınıza geldi.
Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır.
Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazları meşru kıldı.
Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır.
Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.
Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennettir.
Bu ay yardımlaşma ayıdır, bu ay mü’minlerin rızkını arttıracak aydır.
Bu ayda her kim oruçlu bir mü’mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden azat olmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur.
Ashab-ı Kiramdan bazıları, “Ya Resulallah, hepimiz oruçluya iftar edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz” dediler.
Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem, “Allah bu sevabı bir tek hurma ile, bir içim su ile, bir yudum süt ile oruçlu mü’mine iftar ettirene de verir” buyurdular ve hutbelerine şöyle devam ettiler:
Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennemden kurtuluştur.
Bu ayda her kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse Allah onu affeder ve Cehennemden uzak tutar.
Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı kılarsınız, diğer ikisinden ise hiçbir vakitte ayrı kalamazsınız.
Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, Kelime i Şehadete devam etmeniz, diğeri de Allah’tan mağfiret dilemenizdir.
Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah’tan Cenneti istemek, diğeri Cehennemden Allah’a sığınmaktır.
Her kim oruçluya bir yudum su verirse, Allah da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki, Cennete girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir." (et-Tergib ve’t-Terhib, 2:94-95)
__________________


Şaban Ayı’nın diğer aylardan üstünlüğü, Peygamber Efendimiz’in (asm) diğer peygamberlere üstünlüğü gibidir ...

Şaban Ayı’nın diğer aylardan üstünlüğü, Peygamber Efendimiz’in (asm) diğer peygamberlere üstünlüğü gibidir

Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh-'ın rivayet etmiş olduğu bir hadiste Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

"Receb ayının diğer aylar üzerine fazîleti, Kur'ân-ı Kerimin diğer kitaplar'üzerine üstünlüğü gibidir. Şaban'ın diğer aylar üzerine üstünlüğü, benim diğer peygamberler üzerine fazlım gibidir. Ramazan'ın diğer aylar üzerine fazîleti, Allah Teâlâ'nın, yarattığı varlıklar üzerine fazlı gibidir." buyurmuşlardır. (Gunye, 1 /187)

Kulların amelleri Şaban ayında Rablerine arzedilir

"Şaban, Receb ile Ramazan arasında bir aydır. Fakat insanlar on(un fazîletin)den gafildir. Halbuki onda kulların amelleri, Rabbü'l-Alemîn'e yükselir. Ben de oruçlu olduğum halde amelimin Allah'a yükselmesini severim." buyrulmuştur. (Gunye, 1/187)

Peygamber Efendimiz (asm) Şaban ayında diğer aylardan daha çok ibadette bulunurdu

Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam diğer aylara göre bu ayda daha çok ibadet ve taatte bulunurlardı.

“Şaban benim ayımdır.”

“Şaban günahları temizleyendir” buyurarak kadrini yüceltirdi. (Keşfü’l Hafa)

Şaban ayında yapılan her amel ve ibadete 300 kattan fazla sevap verilir
İlâhî feyz ve bereketin yeryüzünü şenlendirdiği bu mübarek ay, mü'minler için en kârlı ve kazançlı fırsattır. Çünkü Şâban'ın değer ve kıymetini arttıran en önemli tarafı, diğer aylara göre (Ramazan hariç) yapılan her amelin ve ibadetin sevabının üç yüz kattan fazla oluşudur. (şualar)

Diğer vakitlerde kılınan bir rekât namazın sevabı on ise, Şaban ayında üç yüzden fazladır. Okunan her bir Kur’ân harfi için üç yüz Cennet meyvesi vardır.

Şaban ayı hayır ve bereketlerin indiği aydır
“Şaban öyle bir aydır ki, onda hayırlar açılır, bereketler iner, hatalar terk olunur, günahlar örtülür.” (Gunye)

Şaban ayı günahları temizleyen aydır
“Şaban benim ayımdır. Şaban günahları temizleyendir.” (Keşfü’l- Hafa)
__________________

Kamerî Ayların Sekizincisi

Ayın hareketlerine göre hesaplanan Arabî ayların ilki Muharrem, sonuncusu da Zilhiccedir. Şaban, Receb ile Ramazan ayları arasında yer alır. Şaban ayının Araplar arasındaki eski adı Azil idi.

Araplar, Şaban ayına “şehrullâh-i muazzam”, “şehru'l-kerâme” ve “şehru'l-kasîr” de derler. Böyle demelerinin sebebi, bu ayda bostanlara çıkıp, beraberlerinde götürdükleri yemek ve diğer şeyler pişinceye kadar gezip eğlenmeyi âdet edinmeleriydi. Medineliler, bu ayın on beşinci gecesine “leyletü'l-helva” (helva gecesi) derler. Araplar, o gece evlerinde, durumlarına göre tatlılar pişirip yerler ve yedirirlerdi. Eskiden bizim toplumumuzda da, hemen her kandil gecesi bir helva gecesiydi. Fakir-zengin akrabaya, komşuya helva dağıtmak âdetti. Ülkemizin bazı yörelerinde bu âdetin günümüzde de devam ettiği görülmektedir.

Şaban ayını önemli kılan özelliklerden biri, “şühûr-i selâse” denilen “üç aylar”ın ikincisi olmasıdır. Bilindiği gibi, üç ayların ilki Receb, üçüncüsü de Ramazandır. Şaban ayının önemli bir hususiyeti de, “Beraat Gecesi”nin bu ayın on beşinci gecesine tevafuk etmesidir. Beraat Gecesi, meleklerin inmesi, duaların kabul olunması, duaların geri çevrilmemesi gibi birçok fazilete sahip olduğu için, bulunduğu ayı da değerli kılmıştır (M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1983, III, 302).

İbn Mâce, Şaban ayı ve özellikle Beraat Gecesi hakkında rivayet edilen şu iki hadisi kaydeder:

“Şaban ayının yarısı (Beraat Gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu? Onu affedeyim! Rızık isteyen yok mu? Rızık vereyim! Şifa dileyen yok mu? Şifa vereyim!” (Sünen, İkâmetü's-Salât, 191)

“Allah Teâlâ, Şaban’ın on besinci gecesi (Beraat Gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asî olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar” (Sünen, İkâmetü's-Salât, 191)

Peygamber Efendimiz, bu ayda mümkün olduğu kadar oruç tutardı. Hz. Âişe, O'nun bu davranışını şu sözleriyle ifade eder: “Rasûlullah'ın (s.a.s) Şaban ayındaki kadar çok oruçlu olduğu bir ay görmedim.” (Tecrid-i Sarîh Tercümesi, IV, 295)

Şaban ayı, İslam tarihinde bazı önemli olayların gerçekleşmesi açısından da önemlidir. Bunlar arasında, hicretin ikinci yılına rastlayan ve Şaban ayı ortalarında nâzil olan âyetle kıblenin Mescid-i Aksâ'dan Mescid-i Haram'a çevrilmesi ve diğer bir âyetle de Ramazan orucunun farz kılınması sayılabilir. (Mefail HIZLI)

Receb ve Şaban ayları, rahmet ayı olan Ramazanı karşılayan aylar olup Ramazan ayının müjdecisidir. Dinimizde ayrı bir değeri olan üç ayların, kişide insanî özelliklerin olgunlaşmasında ve iradenin kontrol altına alınmasında rolü büyüktür. Zira Receb ve Şaban aylarının feyzinden ve bu aylarda bulunan Regaib, Mirac ve Berat Geceleri’nin rahmetinden istifade yolunu tutan bu kişi Ramazan ayında ise her türlü kötülükten kendini uzak tutar ve insanî vasıflarının artmasına gayret eder. Nihayet Kadir Gecesi’nde yapacağı ibadet ve tevbe ile manevî hazza ulaşır.

Bu nedenle özellikle, bu aylarda bol bol istiğfar etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kur'ân okumak ve dua etmek en uygun davranışlardır. (Şamil İslâm Ansiklopedisi)

Şaban Ayında Tutulan Orucun Fazileti Hakkında Rivayet Edilmiş Hadis(ler).

Hz. Üsâme (r.a.) anlatıyor: “Ey Allah'ın Rasûlü, dedim, Şâban ayında tuttuğun kadar başka aylarda oruç tuttuğunu göremiyorum (sebebi nedir?)” diye sordum. Şu cevabı verdi: “Bu, Receb'le Ramazan arasında insanların gaflet ettikleri bir aydır. Hâlbuki o, amellerin Rabbü’l-âlemin'e yükseltildiği bir aydır. Ben, oruçlu olduğum hâlde amelimin yükseltilmesini istiyorum.” (Nesâî, Savm 70)

Şaban ve Haram Ayları Orucu

Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz Şaban ayına ayrı bir önem ver¬miş ve Ramazan’dan sonra en çok bu ayı oruçlu geçirmiştir. Aynı za¬manda bu ayın fazileti hakkında hayli bilgiler vermiş ve kendisi de bilfiil söylediklerim uygulamıştır. Ayrıca dört haram ayına da ilgi göstermiş ve ihya edilmelerini tavsiye buyurmuştur. Şüphesiz Şaban ayı, Ramazan'a hazırlanmaya yönelik bir hik¬meti de taşımaktadır. Cenâb-ı Hakk'ın, kendini ibadete veren mü'min kullarına Ramazan'da açacağı çok zengin manevi sofradan yeterince nasip almamız için, ona Şaban ayında hazırlanmaya başlamamız çok daha uygun olur. O bakımdan Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz bu ayın ya çoğunu, bazen da tamamını oruçlu geçirmiştir. Özellikle bu ayın yarısında yer alan Berat Gecesi'nin dinimizde ayrı bir anlamı söz ko¬nusudur.

Konuyla İlgili Hadisler

Ümmü Seleme (r.a.)’dan yapılan rivayete göre şöyle demiştir:

“Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz yılın hiçbir ayını tam ola¬rak oruç tutmazdı; ancak Şaban ayını tam olarak tutar ve onu Ramazan'a ulaştırıp (bağlardı).” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, 5/201; Ebû Dâvud, Savm, 57) İbni Mâce'nin rivayetinde ise, hadisin son cümlesi şu lafızla nak¬ledilmiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) Şaban ve Ramazan ayında oruç tu¬tardı.” Hz. Âişe (r.anhâ)’dan yapılan rivayete göre ise şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.av.) Efendimiz Şaban'da tuttuğu oruçtan fazlasını (başka aylarda) tutmazdı; O, Şaban'ın tamamında oruç tutardı.” (Buharî, Savm 52; Müslim, Siyam 176) Diğer bir rivayette ise, şu sözler nakledilmiştir: “Şaban’da tuttuğu oruç kadar hiçbir ayda tutmazdı; Birkaç gün dışında Şaban'ın çoğunu oruçlu geçirirdi; hatta bu ayın tamamım oruçlu geçirirdi.”

Başka bir rivayette hadis şu lafızlarla nakledilmiştir: “Rasûlûllah'ın (s.a.v.) hiçbir ayın değil Ramazan ayının orucunu tamamen tuttuğunu ve hiçbir ayda Şaban ayındaki kadar oruç tutmadığını gördüm.” (Buharî, Savm 52; Müslim, Siyam 70)

Bâhile Kabilesi’nden bir kişiden yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle haber vermiştir, “Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'e git¬tim ve şöyle dedim: Yâ Rasûlallah! Ben, bir yıl önce size ge¬len adamım.” Bunun üzerine Efendimiz sordu: “Bedeninin çok zayıfladığını görüyorum (neyin var).” Ben de şu cevabı verdim: “Yâ Rasûlallah! Gündüzleri hiçbir şey yemedim, sa¬dece geceleri yedim.” Rasûlullah (s.a.v.): “Kendine azap etmeni kim sana emretti?” diye sordu. Ben de şu cevabı verdim: “Şüphesiz benim gücüm (buna) yetiyor” Efendimiz şöyle buy¬urdu: “Sabır ayı (Ramazan’da) oruç tut ve ondan sonra da bir gün oruç tut.” Ben de: “Yâ Rasûlallah! Benim gücüm (fazlasına) yetiyor” dedim. Buyurdu ki: “Sabır Ayı’nda ve on¬dan sonra iki gün oruç tut.” Ben yine “Bundan fazlasına gücüm yetiyor” dedim. Bunun üzerine Efendimiz: “O halde Sabır Ayı’nda ve ondan sonra, üç gün oruç tut ve bir de haram aylarında oruç tut” buyurdu.” (İbn Mâce, Siyam 43; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 5/28)

Yine, rahmet kapılarının dört gecede açıldığını da aşağıda zikri geçen hadisten anlıyoruz.

O gecelerde yapılan duâ, tövbe reddolmaz. Fıtr (Ramazan) ve Kurban Bayramı’nın birinci geceleri, Şâban (ayının) on beşinci (Berat) gecesi ve Arefe gecesi. (Bkz. et-Tergîb Ve’t-Terhîb)

Peki, Beraat Gecesi Ne Anlama Gelmekte?

Borçtan, suç ve cezadan kurtulmaktır. Günahlardan kurtulmaya vesile olan Şaban ayının on beşinci gecesine de Berat Gecesi denir.

Hadislerin muhtevasından da anlaşılacağı üzere, Şaban ayı hakkında birçok hadis rivayet edilmiştir. Rivayetlerin çokluğu bize Rasûl-i Kibriya Efendimizin bu ay üzerine, müminlerin yapması gerekenleri farklı sözleri ile vurgulamış olması hususudur.

Dinimizin ibadet ve taat için teşvik ettiği bu günler için, tabir caizse, kampanyalı alışveriş günleri diye adlandırma yapsak abartma yapmış sayılmayız. Hani günlük gazete, radyo ve muhtelif medya iletişim araçlarında gördüğümüz reklamları görüp şehir merkezlerine indiğimizde, mağazaların vitrin kısmında “büyük indirim” “şok kampanya” “sezon sonu” “fırsat günleri” yazıları görüyoruz ve merak edip oraya yöneliyoruz ya, aynı fırsat günleri bize yüce dinimiz tarafından da verilmekte! Alışveriş için harcanan vakit(ler) yapılan ibadetlere kıyaslandığında, ibadetlere ayrılan vaktin ne kadar kısa ve cılız kaldığını ne yazık ki üzücü bir şekilde idrak ediyoruz. Fırsat günlerini kampanya gibi değerlendirip ve nasıl ki kampanyadan yararlandığımıza bir maddi kazanç veya diğer tabirle aile bütçesine maddi tasarruf sağlanıyorsa, aynı özellik bu mübarek günler için de geçerlidir. Kazanacağımız manevi kazanımlar amel defterimize kıyamette hesap gününde önümüze tabir caizse “Bonus” olarak çıkacaktır. Saygı değer okurlar, bu Bonusları dünyada toplamak istiyorsak eğer ibadet ve taatlara yapışmamız gerekiyor. Tabi, Şaban ayının faziletlerini sıralarken de, ibadet mevsimi deyip ibadeti sadece bu aylara has kılmak fevkalade yanlış olur. Gelip de sadece Üç Aylar’da ibadete yoğunlaşıp da yılın kalan aylarını gaflette geçirmek bedbahtlığın ta kendisi olur. Yazımızın ön kısmında da belirttiğimiz gibi; üç aylar zaman diliminden Receb-i Şerif ve Şâbân-ı Şerif’in, on bir ayın sultanı olan Ramazan ayına bir manevi ön hazırlık olduğunun idrakinde olmalıyız.

Hiç şüphesiz bilmüşahede sabittir ki; yapılan ibadet ve taatin faziletine ve idrakine vakıf olmak, o amelden feyiz ve tatminlik duygusu için son derece önem arz etmektedir. Öyleyse, yapılacak amellerin faziletlerine vakıf olmak ve şuuru yakalamanın yollarını keşfetmemiz gerekmektedir.

Yazımızı Âriflerden rivayet edilen bir menkıbe ile sonlandırmak istiyorum. Hak Dostlarından birisine otuz yıllık ilim tahsilinden sonra hocası sorar: “Otuz yıl içinde benden ne öğrendin?” Bu soru üzerine talebe cevaben “Sekiz mesele öğrendim” deyince hocası çok şaşırmış. Hocası: “Peki o zaman anlat bana o sekiz meseleyi” demiş. Talebe saymaya başlamış: “Dünya hayatına bakınca insanların birbirlerini çok sevdiğini gördüm; fakat kabre girip de o sevgiliden ayrıldıklarını görünce, ben de iyi amellerimi kendime sevgili kıldım, öyle ki kabre girdiğimde o sevgili amellerim de benimle beraber olur, demiş…”

Yazımızın sonunda, Yüce Rabbimden niyazım; O’nun rızasını kazanmaya vesile olacak ve nezdinde baki kalacak amelleri işlemeyi gönüllerimize sevdirmesidir. Âmin.
__________________

Şaban ayı için:Zünnun-i Mısri şöyle der
Zünnun-i Mısri şöyle der: “Recep tohum ekme, şaban sulama, Ramazan ise hasat ayıdır.” Üç aylar, geçmişin muhasebesini yaparak, geleceğe azim ve enerji dolu bir şevkle atılmak için iyi bir imkandır. Hayatımızda oto kontrol sisteminin kurulmasına vesile olan mübarek üç aylar ve kandiller dünyevi meşguliyetlerimizden sıyrılıp, yaratılış gayemizi düşünmemiz; yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi değerlendirmemiz için son derece kıymetli fırsatlardır..

Allah şabanı en iyi değerlendiren,bereketi ile hayatını süsleyen,geçmiş günahlarına tövbesini nasubi tövbe yapan kullarından eylesin.
Şaban ayınız mübarek olsun
Dualarda unutulmamak dilegiyle.


Şaban-ı şerif ayınız mübarek olsun.
Cenab-ı Hak bizleri Şaban ayının nurundan ve feyzinden en azami mertebede istifade eden kullarından eylesin. Amin.
__________________

MCK

   

On Şey
Üc aylar! Recep ayi ve Regaib gecesi Ibadetleri

  • Ähnliche Themen
    Antworten
    Zugriffe
    Letzter Beitrag
Anfragen und Anregungen bitte direkt an tiav@hotmail.de adressieren. Vielen Dank!
Xobor Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen
Datenschutz