Kuran da Nesih?

#1 von Mck ( Gast ) , 25.01.2012 21:35

Kur'ân'da nesîh
Nesih Kur'ân ilimleri'nin en önemli konularından biridir. (İbnu'l-Cevzi, Abdurrahman, Nasihu’l-Kur'âni ve Mensuhu'nun Tahkik Mukaddimesi, Beyrut 1990 s. 75. ) Alimler neshi bilmeyen kişinin Kur'ân'ı tefsir edemeyeceğini ileri sürmektedirler. (es-Suyutî, Celaleddin Abdurrahman, el-İtkan fi Ulumi'l-Kur'ân, Mısır, 1978,1. 289) Kur'ân İlimleri kapsamına giren, sahabe ve tabiinin fazla ilgi gösterdiği konuların başında nasih mensuh meselesi gelir. (Mustafa Zeyd, en-Nashu Fi’l-Kur'âni'l-Kerim, el-Mansure, 1987, I. 289 ) zellikle fukaha, nesh konusuna fazlaca alaka göstermiştir. Bunun için Şafii, er-Risale'sinde nesh'a genişçe yer vermiştir.( eş-Şafii, Muhammed b. İdris, er-Risale, İst. 1989, s. 54-71 ) Nesh, lügatta: Bir şeyi bir yerden başka yere taşıma, bir şeyi başka şeyle değiştirme, izale etme (giderme) ve hayvan suretine çevirme mânâlarına gelir. (İbnu Manzur, Muhammed b. Mukerrem, Lisanu'l-Arab. Beyrut 1988, XIV, 121; el- Firuz'abadî, Muhammed Mecduddin, el-Kamusu'l-Muhit, Mısır 1938, I 271) eshin istilahî mânâsına gelince ed-Dihlevî (ö.l76/1792)'nin tesbitine göre sahabe ve tabiine göre Nesh: Bir âyette olan (umum, itilak ve icmal gibi) bazı vasıfları diğer bir âyetle ibtal etmektir. Bu bir âyetin hükmünün sona erdiğinin açıklanması olabileceği gibi âyeti ilk anlaşılan mânânın dışında bir mânâya yönlendirme şeklinde de olabilir (Veliyyullah, Ahmed ed-Dihlavi, el-Favzu'l-Kabir fi Usult't-Tefsir, Beyrut 1987. s 531; Muhammed Salih Alı Mustafa, en-Nashu fi'l-Kur'ân'ı-Kerim, Beyrut. 1988, s. 12 ) Sahabe ve tabiinden sonra gelen müteahhir alimlere göre Nesih; önceden gelen Şer’i bir hükmü sonradan gelen şeri bir hükümle kaldırmaktır (el-Amidı, Ali b. Muhammed, el-ihkam fi Usuli'l-Ahkam, Beyrut 1985, III. 98, Muhammed el-Hemezani, Kitabul-i'tibar fi'n-Nasihi ve'l-Mensuhi Mine'1-Asar, Hımıs 1966, s. 8; el-Mahalli, Muhammed Celaleddin, Şerhu Cemi'l-Cevami', Mısır, trs. , II. 107. 108, es-Suyutî; el-ltkan, II, 27; ez-Zerkani,ll, 72, Subhi es-Salih, Mebahis, s. 261; Mustafa Zeyd, I, 83; Salih Ali Mustafa, a.g.e., s. 12) Öteden beri Nesh hem usülcülerin, hem tefsircilerin ve hem de Ulûm'ul-Kur'ân'la meşgul olanların ilgisini fazlaca çekmiştir. Bunun için bu sahada oldukça zengin bir literatürle karşı karşıyayız. Hatta H. ikinci asrın ilk yarısında yaşamış olan Katade es-Sedusî (ö.118/736), Muhammed b. Şihâb ez-Zuhri (ö. 124/742), Ebu Aruba (ö. 153/770), Muhammed b. es-Saib el-Kelbî (ö.146/763) ve Mukatil b. Süleyman (ö. 150/767)'a en-Nasih ve'l-Mensuh adında birer te'lif isnad edilmektedir. (Salih Ali Mustafa, a.g.e., s. 26) ncak Mustafa Zeyd'in yaptığı incelemeye göre her birinin senedinde zayıflık olduğu anlaşılmaktadır.( Mustafa Zeyd, a.g.e., I. 289-300 ) Tabiine isnad edilen neshle ilgili bu çalışmaları, saymasak bile; H. üçüncü asırdan günümüze dek neshle ilgili eserler te'lif edilmeye devam edilmiştir. Dr. Muhammed Salih Ali Mustafa, Neshle ilgili ya¬zılmış yaklaşık 68 eserin isim listesini sunmakladır.( Salih Ali Mustafa, a.g.e., s.27-36) Bu müstakil çalışmaların yanısıra Ulûmu'l-Kur'ân ve Usûl-u fıkıh sahalarında yazılan eserlerde de bu konuya genişçe yer verilmiştir. Mesela Zerkanî'nin Menahil'inde yer alan nesh konusu müstakil bir eser kadar hacimli ve doyurucudur.( Zerkani, II. 69-166 ) Nesh, öteden beri alimler arasında tartışma konusu olmuş bir mevzudur. Kur'ân'ın Kur'ân'ı ve sünneti, sünnetin Kur'ân'ı ve Sün¬neti, İcma'ın Kur'ân'ı ve Sünneti nesh edip edemeyeceği hususların¬da alimler ihtilaf etmişlerdir.( Muhammed b. en-Nehhas, Kitabu'n-Nasihi ve'l-Mensuhi fi'l-Kur'âni'l-Kerim, Beyrut 1989, s. 8-9; Mekki b. Ebi Talip, el-İzah li Nasihi'l-Kur'âni ve Mensahi, bas. y.y. 1986, s 77-81; es-Suyyuti, el-İtkan, II, 27; Mustafa Zeyd, I. 198-204; ez-Zerkani, II, 132-145. es-Salih, a.g.e., s. 261-262 ) Kur'ân'da mensuh olan âyetlerin sayısı hakkında da şiddetli münakaşalar vardır. Kimileri mensuh âyetleri 293'e çıkarır (Mustafa Zeyd, 1,402 ) kimisi ise, alimlerin mensuh âyetleri 500'e çıkardıklarını iddia eder.( ed-Dihlevi, a.g.e., s. 53; Salih Ali, a.g.e., s. 39 ) Suyutî (ö.911/1505) mensuh âyetlerin sayısını çoğaltanları aşırı bularak bu sayıyı yirmibir olarak tesbit etmiştir.( es-Suyutî, el-itkan, II, 28-30 ) Kur'ân'da neshin olup olmadığına gelince, şunu diyebiliriz: Evvelki alimlerden Ebu Müslim el-İsfahanî'ye (ö.322/934) kadar Müslüman alimler tereddütsüz neshi kabul ediyorlardı.( es-Salih, a.g.e., s. 262 ) onuyla ilgili yaptığımız araştırmalardan 20. asra kadarki uzun sürecinde Ebu Müslim'in bu görüşü taraftar bulmamıştır. 20. asrın önde gelen alimlerinden Muhammed Ebu Zehra (ö. 1394/1974), Muhammed el-Huderî (ö. 1345/1927) ve Muhammed el-Gazali Kur'ân'da neshin olmadığını savunmuşlardır.( Salih Ali, a.g.e., 16 ) Memleketimizde neshin red cephesinin en tanıdık simaları, Prof. Dr. Süleyman Ateş ve Prof. Dr. Sait Şimşek'tir. Süleyman Ateş tefsirinde (Bkz. Ateş, Süleyman, Yüce Kur'ân'ın Çağdaş Tefsiri, İst. 1988 - 1991, I, 213 - 218; Kur'ân-ı Kerim'in Evrensel Mesajına Çağrı, İst. 1990, s. 158-172. Ateş, Kur'ân'da neshin vukubulduğunu, ancak nesih ân'da vukubulduğunu, ancak nesih âyetlerinin Kur'ân'a girmediğini, Kur'ân'a yazıl¬mış olan her âyetin ise muhkem olduğunu söyler. Çağdaş Tefsir, i, 215; K.K.'in Evrensel Mesajına Çağrı, s. 171 ) Said Şimşek de Kur'ân'da İki Mesele (Bkz. Şimşek, Sait, Kur'ân'da iki Mesele, Konya 1987, s. 83-120 ) adlı çalışmasında neshle ilgili görüşlerini ortaya koymuşlardır.
Yukarıda genel olarak sunduğum neshle ilgili ihtilaflı durumlardan ötürü günümüz alimlerinin gündeminden de nesih konusu düşmüş değildir.
Bunu ( Neshi ) kimileri kabul ederken isimlerini yukarıda verdiğim alimler ve onların çizgisinde olan kimileri de reddederler. Bunun için günümüzde birçok kimse bu sahaya ilgi duymuş, onu değişik açılardan yeniden kaleme almaya çalışmıştır. Bu sahayla ilgili günümüzde te'lif edilen eserlerden gördüklerimiz arasında en ciddi ve kapsayıcı eser, Mustafa Zeyd'in iki ciltlik en-Neshu fi-Kur'âni'l-Kerim adlı eseridir, bunun için biz sadece bu eseri detaylı bir şekilde tanıtıp diğerlerinin sadece isim listesini sunmakla yetineceğiz. (Doç. Dr. Halil Çiçek, 20. Asırda Kur’an İlimleri Çalışmaları, Timaş Yayınları: 162-164 )

Mustafa Zeyd-en-Neshu fi'l-Kur'âni-Kerim:

Kitap, Kahire ve Beyrut üniversiteleri fıkıh bölüm başkanı, İslâm Şeriatı hocası Dr. Mustafa Zeyd'in telifidir. Kitap iki cilttir. 980 sayfadan meydana gelen eser 1987 yılında üçüncü baskısını yapmıştır. Görebildiğimiz kadarıyla bu güne kadar nesihle ilgili yazılmış en geniş ve en boyutlu eser, Mustafa Zeyd'in bu kitabıdır. Nesih konusunda büyük bir boşluğu doldurmuştur. Çünkü nesihle ilgili malumatın tamamı olmazsa bile; büyük çoğunluğu kitapta mevcuttur. Kitap 231 kaynaktan istifade edilerek hazırlanmış, büyük bir gayretin mahsulüdür.( Mustafa Zeyd, II, 839 ) Kitabın sonuna kaynak, sûre, ad, hadis senetleri ve detaylı bir konu fihristinin eklenmesi kitaptan istifadeyi kolaylaştırır.
Yazar girişte neshi, Yahudi, Hiristiyan ve onların da bazı fırkalarının görüşleri açısından ve kutsal kitaplardan alıntılar yaparak ele alır. Daha sonra neshin İslam'daki durumunu değerlendirir.
Nesih kelimesinin semantiğini ele alarak, bazı dil otoritelerinden ve usulcülerden aktarmalar yaparak kelimenin dildeki mânâsını verir. Sonra şer'i mânâsına geçer. Neshin şer'i manâsıyla ilgili fıkıh usulü, hadis usulü, tefsir ve kelam otoritelerinin nesih için ileri sürdükleri tarifleri getirir ve kritiğini yapar. Nesh ile tahsis ve takyid arasındaki fark için ayrı bir fasıl açar. Nesh'ın şartlarını, nelerin nesih kabul edilebileceğini ve alimlerin bu konudaki farklı görüşlerini değerlendirerek aktarır. Bir fasılda da nesh'in hükmünü, buna delil gösterilen âyetlerin delil olabilirliği, âyetlerin tefsiriyle ilgili alimlerin farklı görüşleri ve neshin çeşitleri kaydedilir.
İkinci babın ilk faslında nesh hakkında görüşü veya müstakil telifi olan yaklaşık 27 ilim otoritesinin biyografisini ve konu hakkındaki görüşünü veya eserini değerlendirir. Her kitapla ilgili eleştirel bir analiz yapmadan geçmez.
Yazar kitabının üçüncü babını mensuh olduğu iddia edilip hakikatte mensuh olmayan âyetleri incelemeye tahsis etmiştir. Okuyucuya kolaylık sağlamak amacıyla yazar bu âyetleri bazı başlıklar altında toplamayı yeğlemiş. Ayrıca yine aynı amaçla mensuh olduğu ileri sürülen âyetleri gösteren iki tabloyu birinci cilde yerleştirmiştir. Birinci tabloda hangi alimin hangi sûrede hangi âyetleri mensuh kabul ettiğini; ikinci tabloda ise, Kur'ân'ın bütün sûrelerinde mensuh olduğu söylenen âyetlerin listesini sunmuş. Bütün bunları yaparken müellif gerekli kritiği yapmadan geçmez. Üçüncü babın altıncı faslında aralarında çelişki zannedilerek neshi kabul edilen 63 âyet arasında çelişkinin olmadığını ispatlamaya çalışmıştır. Yedinci fasıl ise mensuh oldukları şöhret bulan altı âyetin mensuh olmadığını ispatlamaya dairdir. Dördüncü bab tek fasıl olup dokuz tane nesih olayı¬nı ele alır. Müellif burada tercihini nesihten yana koyar. (Mustafa Zeyd, II, 806-834 ) Ayrıca müellif bu babda Kurân'ın sünnetle, sünnetin Kur'ân'la nesih edilmesinin tartışmasını kısa bir şekilde yapar. (A.g.e., 838 ) Kitap onbir sayfalık bir hatime ile son bulmaktadır. Yazar bu hatimede araştırmasının sonuçlarını sıraladıktan sonra şu tekliflerde bulunur: Sünnet'te nesih de bu çalışma gibi müstakil, kapsayıcı bir eserde ele alınmalıdır. Nesihle ilgili bazı yazmalar tahkik edilip yayınlanmalıdır, Mısır Kütüphaneleri İdaresinin kendi kitap kataloglarını tashih etmesi (Çünkü ez-Zührî, İbnu Hazm, İsferainî ve İbnu Huzeyme'ye ait olmayan eserler kendilerine nisbet edilmiştir.) ve Mısır İslamî İşler Yüksek Konseyi'nin yazdırdığı tefsirinde Kur'ân'da nasih mensuh yoktur kararını yeniden gözden geçirmesinin gerekliliğine değinmiştir. (A.g.e., 849. Doç. Dr. Halil Çiçek, 20. Asırda Kur’an İlimleri Çalışmaları, Timaş Yayınları: 164-166 )

Mck

   

Mesnevi den Secmeler
Biyigi Kisaltip,Sakallari Uzatmak

  • Ähnliche Themen
    Antworten
    Zugriffe
    Letzter Beitrag
Anfragen und Anregungen bitte direkt an tiav@hotmail.de adressieren. Vielen Dank!
Xobor Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen
Datenschutz