Tahkikin Anahtarlar! ..Tercüme Konu İlmi vazı /Trcm.HMCK

#1 von HMCK ( Gast ) , 25.01.2022 06:10

Bismillhirrhmanirrahim

Mefatihuttahkik
Tahkikin Anahtarları
Yazarı:Sahibuttelhis,Muhammed Mustafa Hz. Sene 1311(H) Mısır
Baskıya hazırlanma Tarihi:1266(H)


Konu: Vazi ilmi(İlmi Vazı)
Vaz' ilminin gayesi değişik bilim dallarınca ortaya konan lafızları ...
bir varlık halinde dilin doğasının neden ibaret olduğu hususunu anlatır.
Soru 1.”sümme / ثُمَّ” kelimesi ne nedir?
C1."Ve" yada "ev" gibi atıf harfidir.
S2.Atıf ise nasıl bir yere atıf dır?
C2.Medhulune atıfdır.Yani burada medhulu ilk bab da hakiki ve gayri hakiki olur.
Not.Terahi:Geç bırakmak,mühlet vermek demketir.

S3.Nasıl bir atıf,müfredi müfrede,yada cümleyi cümleye atıf mı dır?
C3.Cümleyi cümleye atıf dır..

S4.Mevzu lehin manası nedir?
C4.Mütahhirin indin de,Terahiyi mutlakdir.(Mutlak ara vermek geciktirmek demek dir)
Mütekaddimin indin de cüziyet de istimali şartiyla terahiyi mutlaktır.
Cüziyat i terahiyi külli den bir cüz olan her bir cüzü zamaniyi terahidir.

S5.Vazı şahsi yada vazı nevi kabilin den m ?
C5.Sahsi kabilinden bir vazı dır.

S6.Vazı şahsi nedemektir?
C6.Mana nın karşısına lafzın maddesi ve cevheri ile vazına denir.
Harflerin ve camidat ın vazı gibi..

S7:Bu vazı aksamı şahsinin hangi kısmıdır?
C7.Vazi am, mevdulehi has olan ve muteahirin ve Seyid Şerif
Kadi Zadeye göre..Mütekdimin ve Teftezaani ye göre vazı ve mevzu lehi de am olan dır.
S8.Vazı am ne demektir?
C8.Mevzu lehin cüziyatin da bulunan bir mefhumu küllidir ki
Buna am vasitasi ile vazı denir.
S9.Vazı Şahsinin kaç aksamı vardır?
C9.Üç aksamı vardır.
1.Kısım.Vazı am mevzu lehi am,Insnın hayvanı natıka vazı gibi.
Burada hayvanı natık am,insan lafzı da am dır.
Burada hem mefhum hemde vazı ve mevdu leh am dır.
2.Kısım.Vazı has mevzu lehi has..Alem in vazı gibi..
3.Vazi am,mevzu lehi has..Müteahirin indin de harflerin ve mearifin alamın gayrine vazı gibi..
Kadı Zade ve Seyid Şerife göre,mefhumu külliyi mulahaza cihetiyle cüzün hepsine mevzu dur.
Burada mefhumu külli vazi am,mevzu lehi has dır.Burada vazı am dan murad,aleti vazı'n umumudur.

S10.Vazı nevi ne dir?
C10.Heyeti ile manaya lafızın vazı dır ki,efal-i mazinin zamani maziye vazı gibi..
Efali müzarinin zamanı istikbale vazı gibi..Bu mana ile bu vazı da mecaz da bulunmaz.
11.Bazı Ulema dediler ki:
Vazı nevi mecazlar da bulunur.Eğer vazı nevi bu mana ile mecaz da bulunmasa,o zaman bazı ulemanın, mecaz de bulunması,nasıl sahih olur?
C11.Mecaz da vazı nevi bulunur diyenler dedi ki;vazı nevi bir takım kaidelerin sübutu ile olur ki,keyfiyeti ile lafızın bir manaya delaleti vardır.
Bu delalet ise bi nefsihi muteayyen bir mana dır.Bu mahsus manaya delaletin tayin sayesin de bir hüküm olur.
Mesela:
Her bir isim ki ahirin de "elif ,ya" ve ahiri meftuh ise ya da "nunu meksur" ise bu mufred içindir.Bütün musemmat da.Yada mugayyer bir isimdir.
"Nahnu Ricalun,müslimine,ve müslimat" gibi..
Bunlar bu isimlerin cemileridir.Lamı tarif ile marifelenen cemiler bu tür müsmmaların cemileri dir.
Bu ve bunlarin benzerleri ayani ile muşahhas mevzuaat menzilin de bir hakikat babı dır.
Belki ekseri hakikatler bu kabilindendir ki:
Müsenna mecmu,musağğar ve mensub,efali gayri mukarebe ve medih ve zem,ve sair ile muştağat ve
murekkbat olan fiiller,hasili heyeti ile manaya delaleti olan lafizlar bazen bir kaide1nin sübutu ile olur.
Her bir lafız bi nefsihi manaya delaleti ile dir.
Bu ise manayi muteayyine delalete mani bir karine varsa böyledir.
Belki bu manaya mahsus bir karine vardır.Bu manalar ve delaletler ile vazı nevi belki mecaz da bulunur.
Birinci mana olmadan/-Telvih de öyle geçer.
12.Cevab:Şöyleki onların ihtilafının sebebi:
Külli mefhumatı mülahaze ederken harfleri cüziyata vaz etmeleridir.
Ve bu vaz'a da cüziyata mirat olmasıdır.
Bu muteahirin ve Kadi Uzat ve Seyid Şerifin görüşüdür.
Ihtilafa Sebeb:
Harflerin cüziyata vazi, cüziyat da istimal sarti ile mefhumu külliyi mulahaza dır.Bu ise mutekadimin ve Teftezaninin mezhebidir.

13.Soru:Bu mezhepler tercih edilen mezhepler mi?
C13.Kudemanın mezhebi iktizasinca mezhebi muteahirin de tercih edilen,
Cüziyat da istimali şart koşmalarıdır.Harfler ve emsalinin metrukeyi hakikat olduklari zahirdir.
Eğer hakikat de bu istimal zikri am ve iradeyi has umumiyle bu kabilden ise o takdirde mecazlar da hakikatlerı metruk olacaktır.

13.Mütekaddimin ve muteahhirin arasin da ki ihtilafin menşeyi nedir?
Yani tartışma hassai indiraci ile yoksa hususi kilmakla degil..
Yani bu indiraca kati nazar et ki mecazlar da hakikat metruk olsun.

Soru 14.Mutekaddimin ile muteahirin arasında ihtilafın farkı nedir ki:
Muteahirin Harflerin lafzını cüzüyat'a bağlarken,mutekadimin harf ve mearifin cuziyat da istimali şartına bağladılar..mefhumu kulliyi bilmeden..
Cevap.14 Ihtilafin menşei:Manaya lafızın vaza ittifakla vaz dan evvel mananın marifetine tevakkuf eder.Ve cüziyatin marifeti mefhumu külli ile cüziyat dan mıdır degilmidir?
Bunu bilmek de mutehirin bunu kifayetine mutekaddimin de ademi kifayetine zahib oldular.Bu vazı mefhumu kulli cüziyat da istimal şartı iledir.

Soru 15.Muteahirin alimlerin bunu kifayetine ve mutekaddimin alimlerinin
Ademi kifayetine zehabının manası nedir?
Cevap 15.Onların ihtilfinin menşei sudur ki:Bir şey hakkinda ilim bilvecih dir.
O şey bu anlatılan vecihle midir yosa anlatılan vecih o şeylemidir?
Mütekaddimin görüşü:
Bir şeye dair bir ilim bir vecih ilimledir.O şey olmasa da..O şey bir şeye mirat ols da olmasada farketmez.
Muteahrin ise:
Bir şeye dair ilim "bil vecih" dir. Buna rağmen o şeye dair bir ilimdir.
Eğer o bir vecih ilime dair bir mirat ise..Bu durum da mefhumu kulli cuziyat icin miraat dir.Ve bir vecih dir..
Mefhumu kulliyata dair ilim ayni zaman de cuziyat icin de miraat dır.
Bu vazi mearif ve huruf cüziyat da böyledir. Mefhumati külliyata dir mulahaza ile birlikte..
Yani mulahazayi cüziyati mirat edinmede böyledir. Vazi huruf da kulliyata dair mefhumu bilmek yeterli değildir.
Zira mehumu kulli için ilim cuziyata dair bir ilim değildir. Belki mefhumu kulli olarak bir ilimdir.
Kudema yanin da Mefhumu kulli için ilim dışında bir mevzu olan harfler ve mearif dir.

16.Soru:Ne zaman bir vecih olan bir şeye mirata(ayna olabilir?
Ve buna dair ilim bir vecih sahibine ilim olur?Ne zaman da ona mirat olmaz?
Belki de bir vecih ilim den öte bir mana ifade etmez.
16.Cevap:Belki de bir vecih olanin tahtin da munderic olan bir veche mirat olur.Ve eger bu düsünülerek Yani :Ve eğer yüz fark edilirse
,altina bir sey düserse,o seyin yüzün iki kati olacağını hayal edin.
Örnek:"Dihk" deyince sadece gülmek değil belki insanın bütün bir efradı düşünülür.Ve "dihk" bütün insanlara mirat(ayna) olur.
Dihk insanın cüziyatin dan olmasına rağmen bütün bir insana mirat oldu.Zira insanın cüziyatina dahil ve bir cüz olan bir nadir.
Bu durum bütün bir insana aynalık etti.Bu örnek harflerin ve mearifin cüziyata ve olunduğuna yeten bir örnektir.
Burada insanın kendisi maksud dur..Birisi vecih sadece bir vecih dir. tahtin da baskaca mana aranmaz.
Denilirse:
Kudema ya göre eğer cüziyat dan olan bir mana da mustamel ise böyledir..
Yoksa külliyat da mefhum olan yerde değil.Vecih o vecihin sahibi olani bildirir bir ilimdir.Oysa mefhumu külli cuziyata mirat olur.
Vaz edildiğin de..
Bu durumda su sözü söylemek doğru olur;
Harflerin ve mearifin cuziyatda vazı gerekir.Bunu da mutehirin alimleri söyledi.

17.Soru:"Sümme" lafzı mevzu olduğu mana'da kullnılması hakikat ve başka manalarda kullanilmasi mecaz mıdır?
17 Cevap:Mevzu olduğu mana da istimali hakikat,gayride kullanılmsı medhulunun karinesi ile mecazdır.Bu karine ise matuf ve
matufu aleyh arasin daki buud(uzaklık) dur.Bu buud'un karine olmasi sadece cumlenin atif oldugu yerlerde olur.
Fadıl isamın sarfi,kafiyesin de atıf harflerin bahsinde de anlattiği gibi..

18.Soru:Burada matuf ile matufu aleyh arasındaki "ba'd" un vechi nedir?
18.Cevab:Burada matufu aleyh aksamı kasirin ve envai ve kasrin zatina muteallik dir.Ayrica matufun Mevaridi ve mevakiyin beyanıdır.

19.Soru:"Sümme" nin baad de istimali mecazi mursel yada istiare dir?
19.Cevab:"Sümme" nin Mecazi mursel ya da medhulundeki karine ile istiareyi tebeiye olması iledir.
Bu karine mananın iradesine Mani bir durumdur.
Şöyle ki matuf ve matufu aleyh zamani vahid de ve nefsi emir de
Hasıl oln manalardır.Bir karine ile medhulun de istiareyi mekniye oluşuna gelince bu özellikler imami Sekkakiye göredir.
Sonra o tebeiyeyi aksamın taklili ve zabtinin teshili ve mekniyeyi reddi bakımından..
Zira karine de mekniye olmuştur.Öyleyse tebeiye de mekniye olur.
Ve istiare de temsiliye olur.Bu istiare mecmu i terkib de ya da "summe" kelimesin de ğayri mutearifdir.
10. Muhim Mesele:
1.Ezmineyi selase dir.Bu ise matufu leyhin beyni da taksir üzre ikiye ayrilir.Ya hakiki ya da gayri hakiki olur.
2.Efradin izafeti ve kalbi ve tayini ve benzeri..
3.Mevrid ve mevki zamanini beyandir.Zamani matufu aleyhdir.Ücüncüsü zamani matufudur.
Ikincisi de ikisinin arasinda olan zamani aherdir.
Matuf ve matufu leyh arasinda terahiyi zaman gerekir.Zamani her yerlrein de tevassut gerekecek.
Bu zamanin beyani emsile ve izafet dir.
Bu durum da „sümme“ hakiki mansin da mustameldir.Bu durum da mecaz değildir.?
Elcevab:Bunlarin hepsi „bi hasebisubut fi nefsilmeri“ yada haric de yada zihin de dir.
Bu fulanin itikadı dır.Yoksa beyin itibari ile değildir.
Bir şey sübutu bazen zarf da tekaddum yada tehir eder.Yada aksi ile beyana itibar yoktur.

21.Soru:Mecazi mürselin tasviri ve Burada alaka nedir?
El Cevab:Burada mukayyed zikredilmiş, Mutlak irade kasid olunmuştur.
Mukayyed ise “sümme” nin terahiyi zaman vaz olunmsidir.Yahut bir külli dir ki
Zaman bakimindan matufun matufu aleyhden buud(uzak)gelmesidir.
Irade olunan mutlak ise zaman ve garz bakımından buudu mutlaktır.
Mutlak ise daha geniş manaya mevzudur.Daha sonra mutlak dan mukayyedi ahara intikal olmuştur.Bu ise buudu cüziye dir.
Yani bir garz dan dolyi matufun matufu aleyhe olan "buud" dur.
Mutlaktan mukayede intikal olarak iki mertebe de mecazi mursel vardır.
Alakanın mutlak ve mukayyed olmsıdır.Ve ben derim ki bu zikrul mukayyed kabilindendir.
Bu konuda iradeyi mukayed i aher olarak zikir ettik.
Bu ise matuf ile matufu aleyh beynin de oln cüzi buud dur.Burada matufu aleyhin
Beyani aksami kasir cihetinden dir..Matuf ise mevaki ve mevaridi in beynina olur.
Burada vasita mutlaktır.Bu durum da yine iki mertebe de mecazi mursel olur.
Burada alak itlak ve takyid dir.

22.Soru:"Sümme" kelimesinde tasviri tebeiyet nasil olur?
22.Cevap:Sahibil buud-il mutlak beyenel emreyn terahiyi zaman iyil mutlak..
Bu "istimali mutlak il buud"..Cinsi saniye tesbih de mubalaga olsun diye,Evvelin duhulu terahiyi zamani mutlak
Olarak iddia olundu.
Terahiyi zaman i mutlak ferdi ferdi mutearif ve ferdi gayri mutearif olur.
Buudu mutlak ferdi gayri mutearif dir.
Buudu Tessbih olur.Buudu mutlak ferdi gayri mutearifdir. Buudu mutlak lafzi terahi olur.
Bu tesbih ve dua dan sonar buudu mutlak da zamni mutlak olan terahiyi lafzi
Istiare olundu..gerek terahiyi mutlak olrak terahi buud mutlkta istirakinin mubalgasi
Olmsindan dolayi bir karine ile buudu mutlakta lafzi terahi isim olundu..summe nin duhulu karinedir..Böylece istiareyi asliye oldu..
Bu tesbihi mutlak icin mutlak ta istiare olundu..Sonra da Terahinin bütün cüzlerinden her bir cüze mevzu oldu:
Bu muteahrin indin de böyledir.
Mutekaddimin indinde de:
a. Terachiyi zamna kulli olur.
b.Buudu cüzi icin olur. Ki burada bir garzdan dolyi matufun matufun aleyh den sonra gelmesi..Burada istiareyi tebeiye olur..
Denilirse :Bu durum Mutlak tefavut de terhiyi rutebi mutlak terhiyi zamani mutlak tesbih olundu..Birincinin cinsinde duhulu tesbih de mubalag icindir.
Bu tesbih sonra lafzi terahi mutlak zaman da terahi rutebi mutlaka aralrind ki istirakin mubalaga si icin tesbih olundu..
Lafzi terahiyi mutlak terahiyi rutebi mutlakta isitmal olundu..Karine ise medhuludur.
Böylece istireyi asliye oldu..
Sonr sümme kelimesi mezkur tebeiyetden dolayi terahiyi ruteb icin istiare olundu..
Bir graz dan dolyi matufun matufu aleyhe terahisi demektir.
Zira matufu aleyhin olmasi kasir ifdesini beyan içindir.Bu ise kasrin bizatihi kendisidir.
Mevakini beyan icin olan matuf ise zati kasre raci degildir.Böylece matuf matufu aleyh den bi derece munhat(dusuk) olmus olur..

23.Eger summe terahiyi rutbeyi cuzi icin istiare edilmis olurs,mutlak tefavüt lksi ile..
Bu tefavut gerek zaman ve gerekse rutbe bakimindan olsun..
Bu durumda matuf m.aleyh den derece bakimindn dusuk olur mu?
Soyle ki,eger "sümme" kelimsi zamni cuzi deki terahiyi icin mustamelse o zaman, zamani matuf zamni matufu aleyh den mutehhar olur.
Arlrind baska zamn tevssutu ols da..
El cevb:Burda oldugu gibi bzen dereceyi matuf m.aleyh den düsük olabilir.
Bzen de metufu aleyhin derecesi düsük olur..
Kafiye de gecen su beyit gibi..
Summe cemun summe Terkiebun..
Burda her ikisine de smildir.
Ziyr burada cem iki illet makmina kaim gelmistir.Bu sebeoten matufu aleyhden dh esrefdir.
Iki illet makamind kim olmadigindan terkib mtufu leyh den mtuf dh munhat,dusuk olmustur.
S24.Gerek mustak istiare ve gerekse ondan mustak olsun,lazimi mutekadimi manasini muktazi makmin da vaki oldu..Ve illayi muhakak yerinde vaki oldu..
Bu her iki yerde de iktiza, istiarenin vuku u tebeiyet icin kafidir
25.Süal:Istire gerek hrfler de ve gerekse efal ve sair mustakatlrda tebeiye olarak vuku bulmakta?
C.25.Istiare Tesbihe itimad eder..Tesbihin iktizasi ise vechi tesbihin musebbeh ve m.bihi iktiza eder.Bir seye haml ise mefhumda mahkumu aleyhin mustekil olayi iktiza eder.
Harfler ,efal ve mustaklr mefhumiyet de mustekil olmazlar.Bu durumda buralarda istiare ancak tebeiye yollu olur.Yada mutlak tesbih yada mefhum da mustakil olan musstaklar olur..
26.Soru:Mutekeddimine gore,hrfler mefhumu kullilere vzi olduguna gore mustakil dir..
Vechi sibihden dolayi harfler mahkumu aleyh olur.Bu durumd a herflerde istiare tebeiye mi asliye mi olur?
26 Cevap:Zahir olan onlara göre istiarenin asliye olmsıdır.Zira mefhumu külli olmsi istiarenin asliye olmasina sebeb dir.
Lakin bunlarin cüziye de asliye olarak istimali gelmesi sart olmadi.Harflerin gayrin fehmi anlamın da ""La iye" olarak vazi salih olmaz.
Ve şibihin mahkumu leh olmasi dururmun da burada istiare indel mutekaddimin istiare..tebeiye olur.
Zira onlara gore vazi huruf mefhumu kulli icin vaz edilmiştir.
Yani mefhum da mustakil olmayan cuzlerin zimnin da onlara göre, bu misal de mevzu leh mefhumu mustekil olmayan olur.
Mutavvel ve Telvih de Allameyi Teftezani tasrih ettigi gibi mefhumu kulli de vazi harflerin tabi olduğu gibi harfler de ve
da istiare de tebiye olur.Bu işte tabi ki cüziyt da istimali şartiyle böyledir.

27.Soru:Mutekadimin indin de vazi huruf mefhumu kulli icin idi ise,o zaman burada istiarenin de onlaraa göre asliye olmasi gerekir.Mutlak istiare de olduğu gibi zira mefhumun da da istiklal vardır.Eğer cüziyat da isitmialini şart kosuyorlar ise.. zira mefhum da mustakil ve mutlak terahi ile terahiyi kulli beynin de bir fark olmaz.
Cevap 27:Bu ikisi arasin da fark vardir.Zira harflerin cüziyat da istimali şartın ile
Mefhumu mustakil terahiyi kulli mutehakkik dır.Mefhumu gayri mustakil cüzlerin zimnin da gayri mustakil olur.Bu durum da harflerdeki istiare tebeiyedir.
Mutlak terahinin hilafina..Zira bu kulliyi tabiyi dir.Bir şartla ki mefhumu gayri mustakil cüzün zımnin da ademi tahakkuku sartdır.
Bu durum da Mutlak terahi mustakil dir.
Terahi lafzinin medlülü ise ismi cinsdir.Burada istiaare ise asliye olur.Zira medlülün istiklali mevcud dur.
Ziyra manyi vahid mustakil olur.iki lafzina bakarak da gayri mustakil olur.Her ne kadar bir manaya mevzu isede..
Mefhumu kulli ise bu bu Lafzin medlülü manaya bakarak mefhumu kulli mustakildir.."Summe" kelimesi mutekadimine göre de ğayri mustkil dir.
Mutallakın'a zikirle yada ademi zikirle beraber "sümme kelimesi delaleti mutlak'a delaleti şartı vardır.

S 28.Bir mana bir lafzın medlülüne bakarak mustakil ve başka bir lafzın medlülü olmasina bakarak gayri mustakil olur mu?
28.El Cevab;aralalarin da fark vardir.
Söyle ki,Harflerin cüziyati küllüy de istimali saarti ile terahiyi kulli cüziyi gayri mustkilnin zimnin da mutehakkiktir. Bu duurmda terahiyi kulli de gayri mustakildir.Böylece harflerdeki istire tebeiye olur.Mutlak terahiyinin hilafin olarak.
Zira o tabi olarak kullidir.Bir sartla ki gayri mustakil cüzinin zimnin da ademi tahahhuk olmsi gerek.Zira mutlak terahi mustakildir.
Terahi lafzinin medlülü :
Bu bir ismi cins dir ki,burada istiare medlülü mustakil oldugundan istiareyi asliye olur.
Oys ki mana bakimindan aynidir.Bir manaya bakarak iki lafiz mustekil ve gayri müstekil olur.
Medlülü lafiz müstekil olusuna bakarak..ayni "summe" nin mutlak terahi medlülüne bakarak mustakil gayri müstekil dir. Mutekddimine göre.."summe" kelimesinin müteallakina bakarak.ayrica da muteallkinin terahiyi mutlaka delaleti sarti da yoktur.
29.Süal:
Eger "sümme"nin istiaresi istiareyi mutlak ile olursa bu istiare vasitanin hangi kismindan olur
Her iki takdir de de vasiata sübut olur.Maruza hakikaten ariz olan bir vasita olur.
Ister bir araz ile ister arazsiz olsun
29.ElCevab
Bu iki takdire gore de Sübut bakimindn vasita vasita ile olma kbilindendir.
Bu ise ister hkikaten arizin maruza uruzun da olan bir vasitadir.
Ister bir arz isterse bir araz olmadn olsun
30.Burada araz ve maruz nedir?
.El Cevab:
Burada ariz olan istiare dir.Maruz ise "summe" kelimesidir.
Vasita ise
a.istiareyi mutlak
b.arazı ğayrı muttasıf Teşbihdir:
c.Hem istiareye teşbih hem de ademi ittisafi istare var olmasidir.
30.Burada araz ve maruz nedir?
.El Cevab:
Burada ariz olan istiare dir.Maruz ise "summe" kelimesidir.
Vasita ise
a.istiareyi mutlak
b.arazı ğayrı muttasıf Teşbihdir:
c.Hem istiareye teşbih hem de ademi ittisafi istare var olmasidir.

31.Sübut da vasita olsun icin neden isti'are mutlak oldu?
Burada isti'are mutlak oldu.Zira üsulun zabti geregi,hem farazi ve hemde takdiri olarak.
Her nekadar hakikaten olmusdur. Bu vuku vasita olmasında yeterliydi.
Nasil ki harfin istiaresi tebeiye olmasi icin vasitanin yeterli oldu ise..
32.Süal
aksami vasita kaçdır?
El Cevab:
Aksami vasita 3 dür
1.Isbat vaisitasi:Ilmi tesili ile ilmi icmli arasinada ki bir vasitadir.Bu bir ilimdir kaideleri bakimindan şeri de bir vecih matlubdur.
Ilmi Tafsili ise:Delilin husulunden sonra hasil olan matlub bir ilimdir.
2.Sübut visitasi:Hakikaten olsun olmasin maruzde ariz olan bir vsitadir
Hakikten su da arız olan hararet gibi..hararetin olmasi icin ateş suya arz olundu.
Ya da nakkaşın nakışdaki arzi gibi ki nakış nakkaş da ittisafi yoktur.
Burada ki arz mecazidir.Hareketin gemiye ittisfi da mecazdir.Gemide oturan icin gemi hareket etmiştir.Geminin hareketi su ile olmaktadir.
Su sayesinde gemi gitmekteyken geminin hareketi ileGitti deriz..Bu ise mecazdir.
Soru 33.
Gemi hareketle iki an da iki yerde olmakta bun ragmen cisimin hereketi diyoruz bu nedemek?Oysa sefinde de oturanlar icin bu manada hareket mevcudur.
Ancak bururum arizi bir ma nadir.
Sefinenin hakikatina ariz olmak gibi..Birinci yerde hareket evince hareket hakikata ariz olmakta oldugu gibi ikinci yerde hareket de mushede yollu ariz olmktadir.
Belki subut da bir vasita olmaktadir..ariz degildir.
C.33:Bir soru ile cevaplıyor:1.Zati ve ariziye hareket nedir?
Arızın hareket de diger bir cisimin tesiriyle hareket hasil olmaktadir.Zati ariz da ise boyle degil.
3.Uruz vaisitasi:Geminin suda hareketi gibi.

HMCK
zuletzt bearbeitet 02.03.2022 08:51 | Top

   

Mâ­ne­vî Ter­bi­ye ve Te­kâ­mül ve Mü­şâ­he­de Edi­len Nef­sin Yedi Mertebesi
46.Hutbe Konu:Mirac/51 Hutbe Askerlik

  • Ähnliche Themen
    Antworten
    Zugriffe
    Letzter Beitrag
Anfragen und Anregungen bitte direkt an tiav@hotmail.de adressieren. Vielen Dank!
Xobor Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen
Datenschutz