3.Hutbesi
Konusu:Tayyare Cemiyetine Yardım
وَأَعِدُّواْ لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ الْخَيْلِ
تُرْهِبُونَ بِهِ عَدْوَّ اللّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِن دُونِهِمْ لاَ
تَعْلَمُونَهُمُ اللّهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنفِقُواْ مِن شَيْءٍ فِي سَبِيلِ
اللّهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لاَ تُظْلَمُونَ
"Ve eıddû lehum mâsteta'tum min kuvvetin ve min rıbâtil hayli turhibûne bihî aduvvallâhi ve aduvvekum ve âharîne min dûnihim, lâ ta'lemûnehum, allâhu ya'lemuhum, ve mâ tunfikû min şey'in fî sebîlillâhi yuveffe ileykum ve entum lâ tuzlemûn(tuzlemûne)."Enfal 60
Meali:
Allah düşmanlarıyla size düşman olanları ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz, fakat Allah'ın bildiği düşmanları korkutmak için onlara karşı kullanmak üzere gücünüz yettiği kadar kuvvet ve besili at hazırlayın, Allah yolunda ne harcarsanız size karşılığı tamamıyla ödenecektir ve asla zulme uğramayacaksınız.

Ey Cemaatı Müslimin!
Pek A'la bilirsiniz ki;
Cihanda düşmansız insan olmaz.
Kurt kuş uyur.Su uyur.Düşman uyumaz.Düşman dedikten sonra bunun büyüğü küçüğü de olmaz.
Azdır,çoktur diye ayırd etmeğe de gelmez.Adamın dostu bin olsa da yine de azdır.
Lakin düşmanı biricik dahi yine çoktur.Düşman karınca dahi olacak olsa yine insanın kendini merdane tutması gerektir.
İşte bunun için Hak teala hazretleri "ve eiddu lehumestetatum"buyurmaktadır.
İcabın da her türlü çarpışmak için düşmanlara karşı kuvvet hazırlamamızı emir etmiştir.
Onları sindirmek ,onların gözlerini yıldırmak için her suretle kuvvetli olmamızı,her yüzden yana hazır olmamaızı
tenbih buyurmuştur.Hem de nasıl hazırlanmak,nasıl kuvvet hazırlamak?
mestetatum..yani gücünüz yettiği kadar...öyle parmak ucuyla,yalan yanlış değil.
Elimiz den geldiği kadar çalışıp çabalayacağız.Gizli aşikar,bildiğimiz bilmediğimiz düşmanlara karşı hazır ve kuvvetli bulunacağız.
Dikkat ediyormusunuz ey Müslümanlar!
Allahu teala haz.leri bize;Düşmana karşı hazır ve kuvvetli bulunmamızı emireiyor.
Hazırlayacağımız silah ve muhimmatın cins ve nevni tayin buyurmuştur.
Onun tayinini her zamanın hükmüne,ihtiyacına bırakarak yalınız kuvvet hazırlayın diye ferman buyuruyor.
Peyğamber efendimiz de :Ela innel kuvvete erremyu,erremyu,erremyu.."
buyuruyor.Yani bilmiş olun ki kuvvet;atmaktır ,atmaktır atmaktır.
Atmak zaman ne kadar da değişirse değişsin,muharebe silahları ne kadar değişirse değişsin
başkalaşırsa başkalaşsın,yine de düşmana karşı mutlaka bir şey atılacaktır.
Ama atılacak şey,değişdikc değişir.o, bir zaman ok olur. Cerid olur.(Gazete)
Sapan daşı olur.Sonra bunların hep hükmü geçüp başka dürlü silahlar çıkar.Kurşun atılır.Gülle atılır.Şerabnel atılır.Torpil atılır.
Bomba atılır.Boğucu gazlar atılır.
Lakin nede olsa yine atmaktır. Yine uzaktan tesir yapmaktır.
İşte peyğamber efendimiz kuvveti böyle tesir buyuruyor.Kuvet denilen şeyin en ehemmiyetlisi silah olduğunu güzelce bildiriyor.
Ama silahdan başka muharebeye yarayacak hadsiz hesabsız şeyler de vardır ki onlar da Allahın buyurduğu kuvvet için de dir.
Onları da vaktiyle hazırlamak boynumuzun borcudur.Fabrikalardan,tersanelerden tutun da bir nali meyhane varıncaya kadar askerliğe yarıyacak
ne varsa hepsi de Allahın bir kuvvet kaydı altına girer.Biz bunların hiç birini ihmal edemeyiz.Edecek olursak mutlaka acısını çekeriz.
Cezasını görürüz.Şunu da bilmiş olalım ki Ey Müslümanlar!
Her zamanın kendine göre bir hükmü,kendine göre bir icabı,bir icadı vardır.Dünya durmaz döner.,değişir.Her şey cihanda gitgide başkalaşır.
Bu gün çok işe yarayan şeyler yarın itibardan düşer.Düşer de hiç hatır hayale getirmedik şeyler bu gün itibar bulur.
Şimdi bakın,Tayyare denilen icad az zaman da çok rağbet gördü.Gittikc ilerledi.Gün geçtikce mükemmelleşti.
Nihayet her şeyden baskın çıktı. Her türlü silahlardan,her türlü icadlar dan üstün geldi.eski hesabları karıştırdı.
Muharebe üsullerini değiştirdi.Artık bütün milletler bunu kapışıyorlar.Bu uğurda emeklerin,edilen masrafların had ve hesabı yoktur.
Bizim hükümetimiz de bu Tayyare işine çok ehemmiyet veriyor,bunun için ne yapmak gerekiyorsa yapıyor.
Asla kusur etmiyor.Ğayet ince ve ğayet zor olan bu Tayyare işi pek çok paraya ,pek çok himmete muhtacdır.
Böyle işler az para ile olmaz.Böyle bu kadar ehemmiyetli işlere karşı millet de yabancı kalamaz.
Ev de haline göre ihaneler vererek kırar,sarar ,bulur buluşturur.
Böylelikle hükümetin işini kolaylaştırır.İşte Allahın emrine göre gizli aşikar düşmanlara karşı bizim hazırlayabileceğimiz
kuvveti en ehemmiyetlisi bu gün Tayyaredir.Tayyareciliktir.Bu uğur da meydane atılan tayyare cemiyetimize yardım etmek boynumuza borcdur.
Bunun için ey Müslümanlar!
Sakın bu işe ehemmiyetsizlik etmeyin.Halinize göre paranızı,pulunuzu bu uğur da sakın esirgemeyin.
Sade topdan bir şey vermekle de kalmayın.Aydan aya yahud yıldan yıla bile az çok mutlaka bir şey verin.Böylelikle Tayyaerciliğizin
ilerlemesine sebeb olun.Bu suretle bizim de bir çok Tayyare filolarımız olsun.Bizim de gök yüzün de çarpışacak kahramanlarımız bulunsun.
O zaman hiç kimse bize fena gözle bakamaz.Bizim için fena bir fikir de bulunamaz.İşte insan böylelikle rahat olur.
Böylelikle millet,memleket selamet bulur.Yoksa adamın ne dünası dünya,ne de ahireti ahiret olur.
.....
4.Hutbe
Konu:TEMİZLİK
Ayet:"Ya Beni Ademe huzu ziynetekum inde kulli mescidin ve kulüü veşrebu vela tüsrifu innehu la yuhibbul müsrifine."Araf 31
Hadisi Şerif:"Men ekele süvmen ev basalen fel yatezilna vel yatezil mescidena vel yakud fi beytihi"»
Cemaati Müslimin!
Cenabı Hak kuranı kerim de buyuruyor ki :
Ey Adem oğulları!Her mescid için ,her namaz yeri için zinetinizi takınınız.
Her namaz kılacağınız vakit temiz elbisenizi giyiniz.
İşte bu Allahın bir emridir.
Her müslüman namaz kılarken,Cami şerife giderken temiz bulunmak,kirli paslı
olmamak lazımdır.
Müslümanlı temzilik dini dir.Ruh temziliği,beden temizliği,müslümanlık ta enbüyük bir fazilettir.Dinimiz bunlara nasıl itina etmiş ise,sırtımıza giyeceğimiz elbisenin temiz olmasına,bil hassa nama için temiz elbise
giyilmesine de öylecek ehemmiyet vermiştir.Bir çk ayetler de bunu zikir etmiştir.Müslüman demek,her manasıyla temiz bir adam demektir.
Müslümanın kalbi temiz,bedeni temiz,elbisesi temiz,oturup kalktığı yeri temiz.
Yeyip içtiği de tertemiz olacaktır.
Nazafet imandan bir cüzdür.Temizliğe dikkat etmeyen insanın imanı kamil olamaz.Temizliğe devam edenin dünya da rızkı da bol olur.Derd den,bela dan fakirlikten ve ihtiyacdan kurtulur.
Efendimiz öyle buyurmuştu:
Elbise zararı yok eski olsun,fakat temiz olsun.Allah bize güçlük emretmiyor.
İnsan nekadar fakir olsa yine daima bir kat temiz elbise bulundurabilir.
Hele namaz da dururken,camiye ve cemate giderken bedenin elbisesinin ,çoraplarının temiz olmasına dikket etmek her müslüman için dini bir vazifedir.Bu vazifesini yapmayanlar,Allahın rızasını peyğamberin hoşnudusunu kazanamazlar.Peyğamberimiz s.a efendimiz bir hadisi şerifde :
Soğan yahut sarımsak yemiş olan ir adam biz den ayrılsın.onun kokusu gitmeden mescidimizden uzak dursun.camiye gelmeyub evin de otursun.
Gördünüz mü bir kere !
Başkalarına eza verecekleri için peyğamberimiz bunları cami den menediyor.
Ağızlarındaki soğan ve sarımsak kokusu gitmeden camiye gitmesinler.
Buyuruyor.
Şimdi düşününüz!Böylelerini cami şerife gelmeden men eden bir peyğamber,cematı rahatsız eecek,cami den nefret ettirecek elbise ile ,çevarib(çoraplar)ile cami şerife gelmeye hiç müsade eder mi ?
Zaten üstü başı temiz olmayan ve kokan kimselerin soğan sarımsak yemiş hükmün de oldukları da şüphesiz dir.Öyle ise ey cematı müslimin !
Namaza dururken sırtımıza,başımıza çok dikkat edelim.Cami şerife gelirken
tertemiz gül gibi olup da öyle gelelim.Yoksa bizden ne Allah razi olur.
Ne de peyğamber !
Ya Rabbi bizleri razi olduğun Kulların zümresinden eyle..

5.Hutbe
Konu:Sağlığın Başı Temizlik
Ayet:”İnnallaha yuhibbuttevvabine ve yuhibbul mutetahhirine”Bakara 222
Ayet:”ve rabbeke fe kebbir ve siyabeke fe tahhir”
Hadisi Şerif:İnnallahe tayyibun yuhibuttayyibe,nazifun yuhibunnezafete,kerimun
yuhibbul kereme,cevadun yuhibbul cude,fe nazzifu efniyetekum vela teşebbehu
bil yahude”
Ey Cemaat!
Pek a’la bilirsiniz ki her işin başı sağlıktır.
Dünya da her iş vücud sağlığı ile olur.
Vücudu sağ salim olmayan kimsenin aklı fikri,gücü kuvveti de yerin de olmaz.
Öylesinin zarar ma ada ne kendisine,ned başkasına bir faydası dokunmaz.
Bunun için her işin başı sağlıktır.Denilmiştir.
Lakin sağlığın da başı Temizliğe bağlıdır.İşte bu sebepten “Dinin temeli temizlik üstüne kurulmuştur.”Temizlik imandan gelir.Buyurulmuştur.
Bilmiş olunuz ki:Müslümanca yaşayan insanın vücudun da pislik olmaz,
Sırtında başın da kir pas bulunmaz.
Müslümanların eli ayağı daima gül gibi tertemiz olacak tir.
Müslümanların üstleri başları eski yamalı da olsa yine temizlikten misk gibi
kokup yüzlerinden nur akacaktır.Eve ,köye gelince,ev de tertemiz olacak.
Her tarafı tertemiz tutulacak.Kokudan,pislikten,,nemden ,küfden eser kalmayacak.
Müslümanın evi de kalbi gibi pak olacak,nur gibi parlayacak.
Müslümanların üstleri başları gibi oturup kalkmaları da ,yerler de temiz,pak ola
caktır.Müslümanlar murdarlıktan korkub kaçışup daima vücud sağlığının
çaresine bakacaklardır.Üstümüz,başımız,evimiz ,köyümüz,kasabamız,gibi yememiz
içmemiz,oturup kalkmamızda müslümanca olmalı.Onlar da temiz ve pak bulunmalı.
El hasıl Ey Cemaat!
Müslümanlığı iyi anlayalım;
Dinimize ,dünyamıza çalışalım.Hep müslümancasına yaşamağa ğayret edelim.
Temizlik için hiç üşenmeyelim.Pislikten,murdarlıktan korkup kaçınalım.Ve iyice bilelim ki
Temizlik dinin temelidir.Çünkü her hastalık,her fenalı,pislikten gelir.
Pislik adamın dünyasını harab ettiği gibi ahiretini de harab eder.
Bir insanın dini ne kadar bütün,imanı ne kadar sağlam olursa temizliğe dikkati de o kadar çok olur.
Bunun için ey Müslümanlar!
Siz de daima temiz olun.Temizliği sevin.Eliniz den geldiği kadar temzi yiyup temiz için.
Gücünüz yettiği kadar temzi giyip temiz kuşanın!
Mümkün mertebe temiz hava alın.Temiz yer de yatup kalkın.!
Böylece her yüzden temiz pak olanları Allah afiyet de dayim eder.
Ahiret de de selamete erdirir.

6.Hutbe
Konu:Nezafet
Ayet:”La tekum fihi ebedan le mescidun ussise alettakva min evveli yevmin ehakku en tekume fihi..fiyhi ricalun yuhibbune
en yetetahheru Vallahu yuhibul muttahhirine.”Tevbe 108
Hadisi Şerif:B”uniyeddinu alennezafeti ..
Ettahuru şatrul iman”
Ey Cematı müslimin!
Allahu azimuşşan hazretleri Kuranı kerimin de buyururyor ki:
Rasülüm!O mescide-münafıkların yaptığı mescidi dırarda asla namaz kılma!
İlk günden takva üzerine müesses olan mescid,namaz için daha layıktır.
O mescid de temizlenmeyi seven insanlar vardır.
Allahu teala temizliğe çalışanları sever.
Maddi ve manevi teharet de bulunanlardan razi olur.
Ey cemati müslimin!
Müslüman dini temizlik dinidir.Teharet ve nezafet müslümanlığın nısfıdır.
Bilmiş olunuz ki,teharet ve nezafeti temin edecek esbabın başlıcası
abdest ile ğüsül dür.
Abdest alan ve güsül eden kimse hem evamiri şeriyeye mütabat
etmiş olur.Hem de en mühim ve en müessir bir tedbiri sihhiye ifa etmiş olur.
Tıbben sabit bir hakikat dır ki;
Abdest ile ğüsul ;harici müessiratıni cilde olan tesiratını tahfif ederek
vücud daki hiesamatı açar.Hayatımızın idamesine sebeb olan teneffüs
cilde yi artırır.Abdest ile ğüsül,vücudun harareti ğariziyesini tadil ederek
kanın sürati devranını tenzim ve tasfiye eyler.
Fiili hazmı teshile sebeb olur.
Abdest ile ğüsül asabi infialatı teskin,cümle asabiyeyi takviye eder.
Vücudun neşvü nemasına,sihhat ve afiyetine hizmet ederek emrazın
sirayet ve istilasına mani olur.
Bunun ile beraber ruhun sürur ve neşaatını ,fikirin inşirah ve ibisatını
tezyid,kalbi tenvir eder.Hiddeti teskin eder.
Uykuyu tanzim,iştiğalatı diağiye den husüle gelen yorğunluğu
izale eyler.Hasılı Teharetr ve nezafetin maddi ve manevi bir çok faideleri
vardır.Me a haza teharet ve nezafet insanınin yalınız vücudun da aranmaz,
belki giyeceği,yiyeceği içeceği şeyler de,oturacağı,yatacağı mahaller de de
aranır.Bina en aleyh,Ey ihvanı din !
Teharet ve nezafete itina edek.zira sihhati umumiye;efradın nezafet
ve tehareti ile temin olunur.Müslümanları izaac edecek ve müslümanların
nefret ve istikrahını celb eyleyecek şeylerden sakının.
Taki bir dini nezahet ve nezafet olan dini mubini islama muvafık hareket de
bulunmuş olasınız.
Rasülü ekrem efendimiz bir hadisi şerifin de “Dini islam temizlik
üzerine bina kılınmıştır.Temizlik imanın yarısıdır.Teharet ve nezafete riayeti
olmayan bir insanın imanı yarı yarıya noksandır,buyurulmuştur.


7.Hutbe
Konu:İman Ve Amel
Ayet:”Elif Lam Mim.E hasibennasu en yutraku en yekulu amenna vehum la yuftenune.Ve lekad fetennallezine min kablihim fele yalemennallahullezine
sadeku vele yalemennel kazibine”Ankebut 1 ve 2
Ey Cematı Müslin!Pek a’la bilirsiniz ki bir kimse şehadet getirmekle
müslüman olur.
“La ilahe illallah Muhammedurrasülüllah”müslümanlardan sayılır.
Lakin şunu da bilmiş olun ki o kelimeyi .
şehadeti sade ağızın da gezdirip
bir türlü gönlüne indirmeyenlerin de sonlarından korkulur.
O kelimeyi tevhidin gösterdiği yolu tutmayanların da imanı diama tehlike altın da bulunur
Çünkü sade şehadet getirmekle,sade bir defa iman etmekle iş bitmez.
Marifet o imanı daima muhafaza etmeli,ahiret de insan o itikad ile gitmeli.
Böyle olursa insan selameti bulur.
Amelsiz iman açıkta yanan kandile benzer.Hafir bir rüzkar bile onu söndürür.
O kandil güzel bir fener içine konula.Artık hiçbir tehlike kalmaz.
İşte imanı böylece ibadetler ile,iyi amelle ile,daima muhafaza ederseniz
kimse sizin imanınızı çekup çalamaz.Siz kendi imanınıza sahib olamazsanız
iyi amelerde bulunmaktan başka gece gündüz fenalık için de bulunursanız
git gide gönlünüz kararır.İmanınız sayıflar.Günün birin de o devlet kuşu başınız
dan uçup gider de haberiniz bile olmaz.O vakit sizin evvel den getirdiğiniz
şehadetler neye yarar? O kuru müslümanlık davasının ne faydası olur?
Siz şehadet getirmekle Allahın bir,peyğamberin hak olduğuna inandığınızı
ilan ediyorsunuz.Halbu ki böyle iman eden Allahın,peyğamberin gösterdiği
yola gitmez mi?Allaha inanmış,lakin hiç emrini tutmamış,yapma dediğini de yapmış.
Bu;imanın çürüklüğün den ileri gelmez mi?Böyle hafif iman,insanı cennete
kadar nasıl götürür?
Bunun için ey Müslümanlar!
Sakın yan gelüp de müslümanlığı sade şehadet getirmekten ibaretdir,
Zannetmeyin!Yalınız Allah bir,peyğamber hak demekle kurtuluruz diye
güvenup yatmayın.
Biliyorum “La ilahe illallah”deiniz,Cennet anahtarını bir defa koynunuza
koydunuz.Lakin cennet nerede?Cenneti bir bilseniz,bir kere cennete varsanız,
kapusunu açıp girebileceksiniz.Anladık!Lakin ceneti aramak bulmak lazım.
Cennet yolu pek uzak,pek dolaşık,çok çapraşıktır.Cennete gitmek için yürümek,
yorulmak,koşmak,atılmak ister.Azık ister.Işık ister.Bunlarsız yola çıkarsanız,
ya bir çukura tekerlenirsinizYahud kendinizi hayırsıza,haramiye kaptırırsınız.
Sonra ne siz kalırsınız,ne de cennetin anahtarı.
İşte bunu böyle bilin de ona göre davranın!Bu da çalışmak,çabalamak,emek
vermek ile olur.Sade lakırdı ile olmaz.Ekmek bile çiğnemeden yurulmuyor.
Hiç cennet tenbellik ile ele geçer mi?
Hiç insan ekmeden bir şey biçer mi?
Çalışma,çabalama,temizlik nedir?Tahaaret nedir bilme.
Hak tanıma,hukuk gözetme,küçükleri çiğne,büyüklere hurmetsizlik et.
Her fenalığı yap,her kötülüğü işle,tevbe etme,pişman da olma,sonra doğru cennete,
nerede bu bolluk!
Bu öğütü sana kim verdi?
Bu aklı sen kimden öğrendin?
İslamiyet diyor mu ki;Sen tenbel tenbel otur,sakın yorulma,üzülme,canın isterse
kumar oyna,hayırsızlık et,sarhoş ol,alemşn malına,ırzına göz dik.Her fenalığa dal.
Her renge boyan,hiç pişman olma,tevbe istiğfar etme.
Sade Allah bir,peyğamber hak de,ben seni kaptığım gibi cennetin ortasına
götürürüm,artık cennet de senin,cemal de..
Din sana böyle mi diyor?
Peyğamber sana böyle mi yol gösteriyor?Haşa ve kella!
Ne din öyle der.Nede peyğamber öyle yol gösterir!
Din,çalışın çabalayın,diye kıyamet koparıyor.Peyğamber insanları
tenbellikten vazgeçirmek için söylemedik söz bırakmıyor.Bu böyle iken
nasıl olur da yorulmadan,yolunda bulunma dan adasma bir den bire cenet veriliyor?
Hiç sade laf ile iş biter mi?Hiç sade lakrdı ile borç ödenir mi?
Hiç emeksiz yemek olur mu?İşte bunu iyice bilin de ey Müslümanlar!
Yalınız bir kuru imana güvenmeyin!
Daima çalışın,yorulun,yolun da bulunun,dininize,dünyanıza dört el ile sarılın.
Allahın emrini tutun.Peyğamberin gösterdiği yola gidin.
İmanınızı daima iyilikler,ibadetler ile muhafaza edin.Böyle yaparsanız
cennete girup selamete erersiniz.
Yoksa muhafazasız iman ile,çivisiz tahtaya güvenenin eli koynun da kalır.
S.Asır oku..

8.Hutbe
Konu:Mümini Kamil
Ayet:”Leysel birre en tuvellu vucuhekum kıbelel meşrikı vel mağrib vela kinnel birra men amene billahi vel yevmil ahiri vel melaiketi
vel kitabi vennebiyyine ve atel male ala hubbihi zevil kurba vel yetama vel mesakin vebnessebili vessailine ve firrikabi ve ekamessalate ve atazzekate
vel mufune bi ahdihim iza ahedu vessabirine fil besai veddrrai ve hıynel besi laikellezine sadaku ve ulaike humul muttekune”Bakara 177
Hadisi Şerif:”La yestekmilul abduul imane hatta yuhsine hulugaku vela yeşfiye
ğayzahu ve en yevedde linnasi ma yeveddu li nefsihi”
Ey Cemati Müslimin!Cenabı Hak Kuranı Kerimin de buyuruyor ki:
Yüzlerinizi gün doğuya,yahut gün batıya çevirmek taat ve ibadet değildir.
Taat ancak o kimselerin işlediğidir ki:Allaha,ahiret gününe,meleklere,kitaba
peyğamberlere inanır;Hısımlarına,muhtaç olan yetimlere,nafakasını kazanamayan
bi çarelere,yol da kalmışlara,ihtiyacın dan dolayı isteyenlere,yer de esir olanlara
helalinden kazandığı malı ile seve seve yardım eder.Namaz kılar.Zekatı eda eder.
Sonra bir husus da muahede ettiklerin zaman ahdini yerine getirir.Sıkıntılı,hastalığı
zamanların da ve bir de düşmana karşı muharebe vaktin de,harb mevkilerin de
sabır ve sebat gösterir.İşte taatlerin de sadık olanlar ancak bunlardır.Muttekiler,Allahdan korkanlar da ancak bunlardır.
Ey cemat!Dikat buyurunuz yüzünü muiyn birine çevirmekle yalınız namaz kılmak ile
bir insan dini vazifesini hakkıyla ifa etmiş sayılmaz.
Adımızın Ahmed,Muhammed olması bizi dünya ve ahiret azabından rtarmaz.
Yaptığımız ibadetlerin Allah yanın da makbul olması için evvela Allahın varlığına,
birliğne,kudretine,kuvvetine,her şeyi yaradan yalınız Allahu teala hazretleri olduğuna
kalbimiz ile inanub iman etmeliyiz.Sonra ahiret gününe,cennet ve cehenneme
haşır ve neşire,süal ve hesaba iman etmeli.
Melekleri,bütün peyğamberleri ve peyğamberlere göndrilen kitabı,din ve şeriatı kabül
etmeli.Yani itikadını sağlamlaştırmalı.Sonra hasımlarını gözetmeli.
Muhtac olan yetimleri korumalı.Fakirlikten kımıldanamıyacak bir hal de bulunan
bi çarelere bakmalı.Helalin den mal kazanup seve seve bunlara yardım da bulunulmalı.
Uzun yolculuk eden,yol da kalmış olan müsafirlere muavenet etmeli.
Düşmüşlere,ihtiyacından dolayı isteyenlere yardım etmeli.Hurriyetini zayi etmiş
esarete düşmüşlere para ile muavenet de bulunmalı.Hürriyetlerini tekrar alması için
yardım da bulunmalı.
Hurriyetlerini tekrar almaları için yardım etmeli.Namaz nasıl kılınacaksa
Allah nasıl emrir etmiş,peyğamber ne suretle kılmışdin ise öylece namazını eda etmeli.
Her sene malının zekatını vermeli.Böylece bedeni ve mali ibadetini ifa etmeli.
Daha sonra bir takım ahlakı,içtimayi vazifeler var.
Onları da yapmalı.Ahdin de sabit,sözün de sadık olmalı.Bir iş için muahede yaptığı,
kati söz verdiği vakit ahdini ifa etmeli.Sözünü yerine getirmeli.Fakr ve şiddet zamanların da
Allah vermesin tahammülü müşkil bir hastalık halin de hile harb zamanların da asla meyus
olmamalı.Sebat ve metanet göstermeli.Ğayzını ğazabını yenmeli.
Herkes ile hoş geçinmeli.Herkesin iyiliğine çalışmalı.Komşularını asla incitmemeli
Hiylekar olmamalı.Kimsenin arkasından kalbini kıracak sözler söylememeli.
Münafıklık yapmamalı.Kendi nefsi için istediğini başkaları için de istememeli.İşte asıl mümin
asıl muttaki bunlardır.Aleyhissalatu vesselam efendimiz buyuruyorlar ki:
Müminlerin imanca en kamil olanları,Ahlaken en iyi olanlarıdır.Bir kul ahlakını
güzelleştirmekdikce,ğayzını yenmedikce,kendi nefsi için istediğini başkaları
için de arzu etmedikce iman kamil ashabından olamaz.


9.Hutbe
Konu:Namazın Hikmeti Meşrutiyeti
Ayet:”Ütlü ma hiye ileyke minel kitabi ve egımissalate ..innessalate tenha anil fahşai vel munker.Vele zikrullahi ekber.Vallahu yalemu
ma tesnauun”Ankebut 45
Hadisi Şerif:Essalatul hamsü keffaretun lima beynehunne mectunibet
il kebair.
Ey Cemat ı Müslimin!
Bilmiş olun ki bu dünya da her fenalık Allahı unutmaktan çıkar.Her türlü kötülük hep cenabı Hakkı düşünmemekten ileri gelir.
Allahı unutandan korkulur.Çünkü öylesinden her şey umulur.İnsan oğlu bir kere mevlasını unutmasın, yoksa bir daha onun önüne
geçilemez.Sonra artık o kendi keyfinden,kendi çıkarından başka bir şey düşünmez.Canı ne isterse onu yapar.
Gönlü neyi arzu ederse onu elde etmeye bakar.Hak gözetmez.Başkaların karını ve zararını da aklına ile getirmez.
Fırsat bulunca,kabahati meydana çıkmayacağını aklı kesince yapacağını
yapar.
Elinden gelen de asla kusur etmez.İşte insanların bu hale gelmemesi için herkese Allahını unutturmamak,
herkesin gönlüne adeta bir bekci koymak lazımdır.
Bu da olsa olsa ancak namaz ile olabilir.Çünkü namaz insanı fenalığa bırakmaz.Namaz insana mevlasını
unutturmaz.Namaz insanı çeker,çevirir.biraz düşündürüp kendine getirir.
Namaz insanı hakkın divanına sokar.Daha doğrusu her zaman Allahın huzurun da bulunduğunu adamın zihnine koyar.
Yirmi dört saat de hiç olmazsa beş kere dünya ailesine bir tarafa bırakupAllah divanına turmak az şey değildir.
Böylece daima mevlasını unutmayan kimse asla bir fenalık yapamaz.
Öylesine dünyanın hazineleri bırakılsa kabil değil bir hıyanetedemez.Çünkü o daima huzur da bulunuyor.O daima kendini Allah ile görüyor.
Artık böyle olan,bir kere bu mertebeyi bulan kimse alemin malına canına , ırzına,namusuna hiç göz değer mi?Hiç öyle fena eylere tenezzül eder mi?
Hiç öyle adi şeyleri kendine yakıştırır mı?Gördünüz mü ey cemaat namazın bütüklüğünü!
Bu din tevekkülü mü insanlara bunu bildiriyor.Boşu boşuna mı cenabı hak bize namaz kılın buyuruyor.Namazın ne olduğunu bilmeyenler,işin zevkine iyice
varmayanlar,namazı sade yatup kalkmaktan ibaret zan ederler.Bimezler ki namaz adamı meleklere döndürür.
Namaz insanı mevlasıyla birlikte bulundurur.Dünya da bundan daha büyük ibadet olmaz.Dünya da bundan daha büyük gönül safası bulunmaz.
İşte siz de namazı böyle bilin.Siz de namazın zevkine böyle varın.
Müezzin”Allahu ekber”dir demez hemen kendinize gelin.Elinizi eteğinizi dünya dan çekin.O sıra da iş,uyku,soğuk,sıcak,demeyin
hemen namaza kalkın.Hiç namazınızı geçirmemeye ğayret edin.Öyle baştan savma namaz kılmayın.Kalbinizi seccade de bırakup
aklınızı fikriniz orada burada gezdirmeyin.Sade vücudunuza değilgönlünüze de namaz kıldırın.Gönülsüz kılınan namaz dan fiade çıkmaz.
Öyle namaz adamı Allah huzuruna sokar mı?
Bir insan kırk yıl böyle namaz kılsa ne gönlü yumuşar,ne ahlak düzelir.
Ne de ruhu bir zevk duyar.Bunun için ne yatığınızı bilerek,kimin divanına varmak istediğinizi düşünerek namaza durun.
Eğer böyle yaparsanız,namazı böyle kılarsanız hiç şüphe etmeyin ki gökleri aşar.Melekleri geçersiniz.Hiç olmazsa bir lahzacık Allah ile olup
kendinizi unutursunuz.İşte bu da sizin miracınız dır.Ne mutlu namazı böyle bilup böyle kılanlara..Ne kadar yazık ki rahmana secde etmeyup mevlasını unutanlara..

10.Hutbe
Namaz Ve Hikmeti
Ayet:"Ütlü ma uhiye ileyke minel kitabi ve egimissalate innessalate tenha anil fahşai vel munker.Ve le zikrullahi ekber..Vallahu yalemu ma tesnauune"
Hadisi Şerif:"Hamsu salevatin ifteradahunnehullahu tala men ahsene vuduhehunne ve sallahunne li vaktihinne.ve etemme rukuahunne ve huşua hunne
kane lehu alallahi ahdun en yağfirelehu ve menlem yefal feleyse lehu alallahi ahdun.in şae ğfere leh.ve in şae azzebehu".Ankebut 45
Ey Cemati Müslimin!
Allahu azimuşşan hazretleri kuranı kerimin de namazın büyüklüğüne ,faidelerine işaret için buyururuyor ki;
Ey Rasülü zi şanım!sana vahiy ounan kitabı,Kuranı mubinin ayati beyyinatını oku"Nmazı adab, ve erkanı ile eda et..
Şüphe yok ki namaz,fahşadan münkerden nehiy eder.
Şeran ve aklen kabih ve merdud olan şeylere nihayet verir.Daima Allahı hatırlamak elbette pek büyüktür.
Allahu aimuşşan sizin ne yaptığınızı ,nasıl ibadetler de bulunduğunuzu bilir.ve amelinize göre mükafat verir.
Bir mümin riya ve süma dan ari,ve erkanını cami bir halde kemali tezellül ile ve ihlas ile namaza devam ederse kalbin de zikrullahın nurları
parlamaya başlar.Kalbin de Allah korkusu tecelli eder.Kendisin de bir çok yüksek duygular husule gelir.
Böyle bir mümin mabudu zül celale isyan edemez.Böyle bir mümin bir takım menahiye,ğayri ahlaki hallere meyilde bulunmaz.Namazın feyizin anın için bir rehber seadet olur.Anı hak yoluna ,fazilet sahasına götürür. Enbüyük bir ibadetdir.
Rasülü ekrem s.a buyuruyor ki;
Allahu teala hazretleri beş vakit namazı farz kılmıştır.Bir kimse güzel ce,şeraiti dairesin de abdest alır,vaktin de kılar,adab ve erkanına riayet eder,ruku ve sücudunu
tamamlarsa,huşu ve huzur vaktin de eda edilirse,cenabı hak o mümini mağfiretine mazhar buyurur.
Bir kimse böyle yapmazsa bu mukaddes farizeyi laykıyla edaya çalışmazsa,onun için cenabı hakkın ahdi,vadi subhaniyesi yoktur.
Cenabı hak dilerse onu mağfiret buyurur.Dilerse ona azab eder.İhvanı Din!Namazın ne büyük ulvi ve ne büyük bir ibadet olduğun da hiç şüphe yoktur.
Öyleyse namazlarımıza dikkat edelim.Bu mukades vazifemizi adab ve erkanı ile,huşu ve hudu ile ifaya çalışalım.
Mabudumuzun,hesabsız lütüflarına,nimetlerine nail bulunuyoruz.Bunların mukabilin de ,kabilin de şükür etmemiz lazım gelmez mi?
İşte namaz şükürün envaını cami bir ibadetdir
.Eğer biz namaz kılmazsak,eğer biz kıldığımız namazların şerait ve feraizine riayet de bulunmaz isek küfranı nimet de
bulunmuş oluruz.Cenabı Hak cümlemizi zümreyi salihine ilhak buyursun.