Kırk Kıta

Feryadım ulaşır mı bilmem ki yâre
İncecik sızılarıma var mı bi çâre
Yüreğim aşkınla oldu bin pâre
Anlatamadım ben halimi yâre.

Fakir gönlüm düşeli böyle nâr'a
Kanıyor her daim içimdeki yara
Kimse bilmez öyle düştümki dara
Bir teselli veren yokmu yokmu bana.

Bilmem ki bakar mı bir daha bu yana
Kapadı tüm kapıları sanki bana
Ya ilahi aç gönlümü ne olursun ona
Aşkın şarabını içeyim kana kana.

Bülbülüm öterim feryadım duyulmaz
Aşıklar kervanında ismim sayılmaz
Bu yara ki kanıyor hiç dayanılmaz
Yarim gitmiş halime hiç acımaz.

Muhabbetinle doldu şu gönlüm
Yolunu beklemekle geçiyor ömrüm
Karşına çıkmaya yokki benim yüzüm
Aşkın ile yansın kapansın şu gözüm.

Bu sevdaya artık tahammül gerek
İlâhi ne olur sabır ihsan et diyerek
Çare yokki hayata devam et severek
Söyleyin ağlamak için göz yaşımı gerek.

Ağlasın bu sevadaya ağlasın gökler
Gönlünü avucunda sevdiğine verenler
Anlasın halimi artik anlasın sevenler
Dönsün gelsin sevdiğini bırakıp gidenler.

Gözlerim değil yüreğim yaş ile doldu
Ne oldu bu gönlüme yine ne oldu
Betim benzim attı goncalarım soldu
Yürüdüğüm yol aşkı muhabbet doldu.

Gözlerine bakıyorum yârim anlamıyor
Halimi arz etmeye dilim varmıyor
Yüreğim sevdaya daldıkça dalıyor
Çırpınıyor çırpındıkça dahada batıyor.

Nice bir zaman olduki seni bekledim
Dert çuvalıma bir dert daha ekledim
Nice aşk türküsü besteleyip söyledim
Acınası şu halimi bilmeni isterdim.

Gülleri kokladım senin kokundur diye
Hatıralar gözümde canlandı yine
Ömrüm bitiyor yârim gel diye diye
Yüreğime bir kez nazâr etmezsin niye?

Ey yüreğimdeki bu acı sevdanın faili
Nedir benim bu gönlümün sefaleti
Yokmu bu sevdanın yüreğinde alameti
Kavuşmak değilmidir bunun kerameti.

Yüreğim taşı bu sevdayı etme feryat
Kovulursun dergahtan etme aman naz
Yaz kalemim bu sevdamı durma yaz
Yüreğim sende Rabbime eyle niyaz.

Daralırsa bir gün gönlün pencereni aç
Esiyor benim sevdam dertlerini saç
Sende bana ne olur durma yüreğini aç
Yüreğime durma sevda tohumları saç.

Ne olur otursak seninle bir gün diz dize
Sevdamı görüpte ağlasa melekler bize
Sadece susarak baksak birbirimize
Rabbim sabır ihsan etsin yüreğimize.

Beni sakın bana sorma ben oldum bir hiç
Demle yüreğimden bir demli sevda çayı iç
Anladım sevdalanmak insanı ediyor hiç
Hiçim ben bu sevdada kayboldum bir hiç.

Sanırdım sevda değer katar insana
Yanıldım çok yanıldım baksana bana
Kıymetsiz değersiz döndüm bir varlığa
Varlığında bir hiç oldum baksana bana.

Niceler sevdanda yanarak gitti bu diyardan
Usandı yüreğim artık sahte sevdalardan
Kendisine dev aynasında bakanlardan
Yoruldum sahte sevda çeken kullardan.

Hakikat yurduna varıp seyre dalsam
Sevdamın özünü orada bulsam
İçsem kana kana bu sevdaya doysam
Dalsam bir daha çıkmayıp kaybolsam.

Aşıklar meclislerine benide alsalar
İki kelam edib bana halimi sorsalar
Akan gönlümün şu yaşını silseler
Banada o mecliste bir yer verseler.

İsterim aşk kervanında yolcu olmak
Yüreğimi aşkıyın oduyla yakmak
Gözlerimle senin yüreğine bakmak
Öylece senin gözlerinde kaybolmak.

Yüreğimi dayadım ben senin yüreğine
Bu sevdayı cübben gibi giydim üzerime
Bak tak etti bu sevda artık benim ömrüme
Abû kevser gibi gel ak benim gönlüme.

Aşığın halinden ancak aşıklar anlar
Hani nerde leylanın hasretiyle yananlar
Aşk ikliminde hiç durmadan koşanlar
Yazık sevdaya dalmayıp dünyaya dalanlar.

Sevdayı çulda çaputta bulanlar
Onlar ki asıl en büyük aldananlar
Yazık yalanlar üzerine yalan uyduranlar
Kurtulacak böyle sevdaya dalanlar.

Kınarlar bizi sevdamızdan ötürü
Acırım onlara acınası hallerinden ötürü
Bir kula gülünür mü sevdasından ötürü
Bu sevda benim ömrümün en güzel ödülü.

Bir bahar mevsiminde çıkta gel yüreğime
Bas ayak izlerin kalsın yüreğimin üzerinde
Miski amberler saçılsın gamlı yüreğime
Yürüki sevda gülleri açsın yüreğimde.

Yollar varki hep bu sevdaya çıkıyor
Bir yola gir bak yolcular durmayıp gidiyor
Gir o gönle ki oraya mevla nazar ediyor
Geç kalma ömür denen kervan kaçıyor.

Aşk sessiz sevgi dilsiz yaşanır bilirsin
Attığım sessiz çığlıkları duymaz gibisin
Bekliyorum hep seni söyle yâr nerdesin
Bir haber etmeyeceksende sen bilirsin.

Acıtıyor beni gönlümün yarası çok derin
Bilesin yüreğimde eşsizdir senin yerin
Ben aşkını zehir olsa yinede içerim
Senin uğruna ben bu hayattan geçerim.

Ey kokusuyla beni benden alan güzel
Bir kerecik olsun ne olur bana gülüver
Etme böyle naz iste her şeyimi alıver
Gurbetin bitsin artın ne olur geliver.

Söyle bir kere olsun gelmedim mi aklına
Bu aşk çok yaman nasıl dayanırım buna
Özleminle kalmışım ben hasret yurdunda
Anladım ki böyle ömrüm bitecek sonunda.

Gelsende yaralı gönlümü sarıversen
Şöyle bir nazar edip bana gülüversen
Bir kerecik olsun bana yârim deyiversen
Neyim varsa herşeyimi sana veriversem.

Ey benim gözümün nuru gönlümün gülü
Himmet et ne olur ben acize mahşer günü
Rabbimin bana ömrümdeki en büyük ödülü
Arza hacet yok ki mevlam biliyor gönlümü.

Ey etrafa miski amber saçan sevgili
O güzel okun mest ediyor seni sevenleri
Ne olur seni sevip peşinden sana gelenleri
Ellerinden tut bırakma biz divaneleri.

Ey gönlümü sevginle gülistana çeviren
Yetmezmi artık bu naz bu işve söyle neden
Senin sevgindir ömrümde bana yeten
Beni hasret illerine atıp gurbete giden.

Sen gittin yüreğimde misk kokun kaldı
Ömrümde izin kaldı bende sen kaldı
Hatıralar kaldı dayanılmaz hasret kaldı
Geliver ne olur ömrüm bitiyor az kaldı.

Yazsam seni mürekkepler yetmez
Çizsem seni sevgin tasvir edilemez
Sileyim bitsin desem gönül el vermez
Anlatmaya seni,benim takatim yetmez

Yusuf gibi düştüğüm derin kuyulardan
Sevginle tutup ellerimden beni kurtardın
İbrahim gibi düştüğüm o ateşlerden
Merhamet ettin sevginle kurtardın.

Yollarda yürüyemem ben,sen olmadan
Bu hasreti taşıyamam ben,sen olmadan
Yıkılır kalırım yollarda ben,sen olmadan
Çaresiz bir divana olurum sen olmadan

Ey rabbim bir kulunu koydun yüreğime
Onunla yolda yolculuk nasip oldu ömrüme
Gönlümü düğümledin onun gönlüne
Şükürler olsun ömrümün her bir gününe.
S.Alkaya