KELİMEYİ TEVHİT

Aziz dostlar bu gün herkes kelimeyi tevhidi yeniden yorumlayıp ne kadarını anlayarak yapıyoruz ne kadarını yapmıyoruz ona zıt hareket yapıyoruz diye Allah rasulü tevhide uyumu sayesinde öyle hale geldiki sıracimmübün yani nur saçan kandil olmuş tur bu işık nur öyle bir ışık ki körler görür sağır lar işitir kapalı kapılar açılır yolunu şaşıran yol bulur olmuş tur her ne kadar görünüş insan ise de manevi alemi ayrı idi Allah cc bu konuda (kehf 110) da Rasulüm deki bende sizin gibi bir beşerim ancak bana vahy olunuyor.Buyuruyor bu nedenle insanlar peygamberimizin peygamberliğine inenmadılar onlar beşeri yönünü gördüler perdeyi açıp bakamadılar maide 15. de Allah cc buyurdu ki Allah dan size bir nur ap açık bir kitap gelmişti.Burada ki nurdan murat efendimiz SAV ve kuran kasit ediliyor du böylece nurdan gözleri kör olanlar Allah ın resulünü göremediler küfür ağacında bir yaprak gibi savrulup gittiler.Allah rasulünun büyüklüğünü ölçmeye çalışanlar denizin suyunu kupa ile ölçmeye kalkan gibi dirler.sevgili yavrular çocuklarımızı küfür e karşı virüs den korunur gibi korumalıyız.

İMANIN ULAŞTIĞI NOKTA .

.H.Z. Peygamber efendimiz s.a.v. tebuk seferinden dönerken bir yerde konakladılar HZ halit bin velit ihtiyaç için dağın arkasına gitti döndüğünde peygamber efendimiz ve ashabı gitmişti hemen bir tepeye çıktı baktı ki ileride bir kalabalık var onları kendi askerleri sanıp oraya vardı baktı ki başkaları ve onlara bu kalabalığın ne olduğunu sordu içlerinden birisi dedi ki şu dağın yamacındaki Mağara yı gördün mü halit evet dedi orada bir rahip var senede bir dışarı çıkar bize vaaz eder bizde bir sene boyunca onun anlattıkları ile amel ederiz dedi bu arada mağaradan rahip çıktı tüm oradakiler susup onu dinlediler rahip ey insanlar aranızda ahir zaman ümmetinden biri var ahir zaman peygamberi Muhammedi seviyorsa o ayağa kalksın dedi HZ halit hemen ayağa fırladı onu anamdan babamdan ve canımdan çok severim ve ona inanırım dedi.dinleyenler halid in üzerine yürüdüler rahip durun dedi rahip sen o ulu peygamberin ashabındansan ilmin nedir dedi halit bana yetecek kadar bilirim dedi rahip sana birkaç soru soracağım halit buyur sor dedi rahip dedi ki senin peygamberin Allah cc cennette ne var ise ahret de de onun benzeri var demiş peki söyle bakalım cennette tuğba ağacı var derler onun kökü havada onun dallarının ulaşmadığı yer yoktur derler bunun dünyadaki benzeri nedir der.
HZ halit cevap verdi benzeri güneştir kendi göktedir tam ortaya geldiğinde ulaşmadığı yer yoktur dağlara tepelere ulaşır der .Rahip peki der senin peygamberin cennette dört ırmak vardır birinden bal birinden şarap birinden süt birinden su akar ama hiçbir birine karışmaz bunun dünyadaki benzeri nedir der.HZ halit bin velit cevap verir görmez mi sin hakta ala insanın bedeninde bir karış yerde dört türlü su yaratmış tır,Göz suyu , Ağız suyu ,kulak suyu, Burun suyu.der rahip peki senin peygamberin cennette bir köşk vardır ne zaman ona bir veli çıkmak istese hemen eğilir çıkınca yükselir bunun dünyada benzeri nedir der HZ halit bin velit cevap verir bunun dünyada benzeri devedir buna bir çocuk binmek istese eğilir binince kalkar der.rahip yine senin peygamberin cennette yemek içmek var fakat büyük küçük abdest yok bunun dünyada benzeri nedir der HZ cevap verir bunun cevabı çocuk dır der ana rahminde yer içer ama abdest i olmaz çünkü yapsa canı gibi sevdiği annesi zehirlenir ölür der.Yine rahip senin der ama halit ona izin vermez insaf der sen bu kadar soru sordun birde ben sorayım der rahip peki sor der HZ halit cennetin anahtarı nedir der rahip isa A.S. inanmak der halit isa A:S: hakkı için doğru söyle der rahip halka döner ey cemaat bu kişi bana cevap verirken yalnızdır bizden korkar ama biz cevap verirken kalabalığız korkmayız ben doğrusunu söyleyim bu zat doru söylüyor kim ki la ila he illallah muhammedur rasulullah derse cennete girer siz şahit olun ben iman getirdim sizde tekrar edin der ve o kavim toplu halde iman ederler .

İnsan ı …………

İnsan denilen varlık Allah katında en değerli varlıktır. Ve dört ana unsurdan halk etmiştir. Bunlar: toprak, su, hava ve ateş… Bunlar maddeleri ağırlaştıran ve hareketleri sınırlandıran elementlerdir. Elle tutulur gözle görülür varlıklardır bunlardan birisi olmazsa diğerleri o maddede zararlı hale gelir mesela toprak olmadan su hava ve ateşin olması bir mana ifade etmez veya o maddeye zarar verir. Su olmadan toprak bir mana ifade etmez canlanamaz. Hava olmadan havasız bir yerde canlı olamaz veya bitkiye su vermesen kurur çürür kokar bunun gibi bu elementler birbirine bağlı dır lar ki canlı türesin.İleride konu olarak işleyeceğim iman da böyle dır onunda yeşermesi için bazı elementlere ihtiyacı vardır. Ancak eşrefi mahluk olan insan tüm varlıklardan kıymetli yaratılmıştır.Çünkü bu dört ana surdan hariç birde Allah`ın ikramı olan ruh verilmiştir.Birde bunun karşıtı olan nefis verilmiştir.Bu nedenle iyi ile kötü çatışması insanda cem edilmiştir.Sonuç olarak insan ya iyi bir insan veya insanlığın belası kötü bir insan olur.Karşılığında da Allah cc dan ceza veya mükafat görecektir.
İlk insan yaratıldığında rivayetlerde bin yıl bence zamanını Allah cc bileceği süre içinde kurumuş kerpiç gibi bekletildi.Sonra Allah cc kendi kudretinden ruh denilen ancak tarif edilemeyen nuru o kurumuş insan suretindeki kerpicin içine üfledi ve onun hareketi içinde can denilen enerjiyi koydu.Böylece insan denilen varlık beden, ruh ve candan meydana gelen bir varlık zuhur etti adına da insan manasında adem denildi demek ki beden olarak yaratılan ilk insan Adem a.s denildi ancak ruhani yet manasında yaratılan ilk varlık peygamberimiz Muhammet Mustafa s.a.v. dır. Bu nedenle Kuran`ı kerimde biz insanı ahseni takvim olarak yaratık manasındaki ayet peygamber efendimizi anlatmakta dır.Ancak bu düşünce iman ehli içindir.Materyalistler için değildir.Çünkü materyalist sadece maddeden ibaret olarak görür.Maneviyata (ruha niyet)e inanmazlar.Bu düşünceden yola çıkarak Allah ı madde olarak göremedikleri için inkara kalkışırlar.Bu düşüncede namus,fedakarlık,adalet,acıma,merhamet gibi yüce duygulardan mahrumdurlar.Biz yine konumuz olan insana dönelim. İNSAN gücü, zaafı, iyisi, kötüsü, güzeli, çirkini, olan varlık tır bu nedenle melek değil,ancak imanı sayesinde yücelerin yücesi ve ya isyanı sebebi ile aşağıların aşağısı olur.Allah cc insanı yedi aşamada yarattığı gibi dünyayı da yedi bileşimden yarattı.Bunlar toprak, su, hava,elektrik,ateş,duygu.ve ruh.dır dünya ruhsuz ve cansız olarak bilinirdi ancak bin dokuz yüz yetmişlerde dünyanın canlı olduğunu bilim adamları tespit ettiler bu canlıya birde resul gibi kıymetli emanet verildi böylece dünya bakılmaya değer bulundu.İnsana da böyle ruh denilen bir emanet verildi.
Ruh iki tarafı cilalı ayna gibidir bir tarafı dünyayı bir tarafı ahreti gösterir bizim görevimiz bu aynayı ahret tarafına bakıtmak tır böylece kulun üzerinde Allah ın ya cemal yada celal sıfatının tecellisi gerçekleşir yani insandaki ruhun eylimi cemal ile beslenirse cennete celal ile beslenirse cehenneme gider.ruh cesede kıyas ile melek gibidir bunun için bedende melek kuvveti vardır.ceset ruh sayesinde mele kut alemi ile irtibatlı dır Allah cc lokman 27 DE :veebha aleyküm niğmeten zahiraten (ilah) Allah size zahir ve batın her türlü nimetlerini bol bol vermiştir.
Buyurur bu nedenle kul sadece hayvani cesedin isteğini yerine getirirse hayvanlaşır hayvani düşünce olan dünya denilen hayvani leş kıskanılır bir birini yerler oysa tüm insanlar insani açıdan bir birinin kardeşidirler ama içindeki hayvanı beslediğin için dünya bu gün bir birini yer hale geldi. Oysa birde insanda ruh dediğimiz nurani varlık var bu nimetin kıymetini bilelim tüm varlıkları insanın emrine vermiştir ,Allah cc Bakara yirmi dokuzda hüvellezi halaka leküm ma fil ardı cemian, Yer yüzünde ne varsa hepsini sizin için yaratan odur Allah cc daha nice nimetler vermiştir mesela daha doğunca ağlamaktan başka bir şey bilmeyen bu nedenle anne baba gibi kutsal varlıklara emanet edilen su ekmek gibi maddelere olan ihtiyacını annenin göğsüne gizleyen sonra akıl verip kendisini tanıyıp bulmasını emir eden Allah cc değilmi .hele aldığımız nefesi birinin iradesine bıraksa halimiz nice olurdu .mesela mide bu organ yemek yerken çalışmaz çünkü bu yenilen yemek üzerine asit varı bir salgı salar kı o madde o asit sayesinde yum şar dağılır böylece mide hazım etmekte zorlanmaz yani bütün uzuvlarımız birbirine yardım eder yani tam bir dayanışma içinde dırlar işte Allah cc bize büyük nimeti değilmi.öyle ise bizim görevimiz ona kulluk etmek tır.


İnsan:
övülmeye laik bir varlıktır onun için ölüsüne ve dirisine hürmet edilir çünkü Allah cc ben insanı en güzel biçimde mükemmel yarattım diyerek över insanın gözü kulağı ağzı burnu ne mükemmel yerli yerin de.Göz dedim de aklıma geldi göz nohut tanesi kadar ama yaptığı işleve bakın gözün etrafı yağ ile çevrili ki rahat hareket etsin göz yirmi dört saatte otuz damla su üretir bu sayede göze gelen yabancı maddeleri eritir. Bu su otuz damla değil de otuz bir damla olsa idi o zaman devamlı akan bir göz veya yirmi damla olsa idi kuru bir göze sahip olur gözümüz iki halde de zarar görür dü . Ayrıca gözde sabunsu bir madde var bunun sayesinde göz kurumaz sağa sola dönüşü kolay olur ayrıca göz ve damarda yüzde yetmişi su sabit kalır ayrıca giz suyunun tuz oranı fazla olur ki saydam kalsın bu dengenin sabit kalıp bozulmaması düzgün görmemizi sağlar. Göz merceklerinin altındaki hücreler daima kendini yeniler eskiyen hücre atılır böylece görme netleşir.Devam edelim gözde yüz yirmi milyon betona denilen hücre var beş milyonda koni hücreleri var bunlar sayesinde görme gerçekleşir. Bunların birinin ağır çalışması veya çalışmaması renk körlüğü meydana getirir. Bu kadar uyum ve disiplin kendiliğinden oldu demek mümkün mü ? düşünelim şu fani dünyayı görmek için göz olurda ukba yı görmek için göz olmaz mı elbette olur oda ruhun gözü olan kalp dır.İnsan topraktan yaratıldığı için onunla benzerliği çoktur insanın sevdası topraktaki verimi artırır.insanın üzüntüsü geceye sevinci gündüze benzer hepsinde de faydalı dır sanmayın üzüntü zararlı her şeyin normali faydalı aşırısı zararlı dır.üzüntünün de faydası vardır vücut direncini artırır sonraki olaylara hazırlıklı olur bağışıklık kazanır metabolizmalar anti virüs üretir.dedim ya bildiğiniz gibi vücutta birde kalp var orası tüm bedenin kumanda masası oraya sahip olan beden gemisini ele geçirmiş olur, ayrıca orası bedenin beytullahı dır.
ALLAH kulu ile konuşma murat edince onun muhatabı kalp dır. Orası ile tercüman olmadan konuşur müminin kalbi Allah’ın evi dir.Orayı temiz tut cami mescit ve Kabe gibi. ALLAH. CC Ben yerlere ve göklere sığmam fakat mümin kulumun kalbine sığarım. Buyurur buna göre müminin kalbinde ,Ruh,onda sır,on da nur,nurdan sonra Allah cc vardır.Ayrıca şunu da belirteyim insanın levhi mahfuzu DNA’sında gizli dir burayı aça bilirsin aynen disket gibi..
İnsan bünyesi üç şey için dir, Biri Allah için, Biri kendi için, Biri toprak kurt kuş için. Allah için olan ruh. Kendi için olan ibadet ya da masiyeti. Toprak için olan ise cesedi dir. Kalp hak nazar gâhî dır ona sahip olan halk gözünden düşer çünkü nazarlar farklıdır. Beden körlüğü kalp körlüğünden evladır. Buradan şu anlaşıldı ki beden gözü için nasıl titiz davrandı isen kalp gözü içinde öyle titiz ol çünkü ebedi âlem de görmek için kalp gözü lazım yoksa kıyamette kör olarak kalkarsın. Aziz dostlarım insan denilince bana diğer insanlardan ziyade Türk halkı aklıma geliyor neden derseniz halkımız üzerinde türlü entrikalar oynanmakta’ bunlar nemi dersiniz, bin beş yüz yıl önce efendimiz SAV e ebter diyenlerin torunları bu gün Müslüman halkımız ‘ı ebterleştirmeye çalışıyorlar.

Nasıl mı bu gün tüm sebzelerde hormon verilerek tohumları kısırlaştırılıyor mesela domates dayanıklı olsun diye akrep geni aşılıyorlar patatese bilmem ne geni aşılayarak çabuk çürümesini engelliyorlar ama genleri ile oynayıp bu tohumlar birdaha tohum olmuyor yani tekrar ekemiyorsun bunu İsrail ajanları yapıyor sade kendi halkına organik bitki ve sebze veriyorlar bu hormon ne yapıyor derseniz önce uygulanan sebzeyi kısırlaştırıyor sonra onu yiyen insan da siperm sayısını düşürüp kısırlığa yol açıyor nerden biliyorsun dersiniz yakınlarda yapılan araştırmalar gösterdi ki türk gençlerin de siperim sayısı bin dokuz yüz yetmiş beşte yüz yirmi beş milyon iken iki bin dokuzda bu sayı yirmi beş milyona düşmüş buda demek dir ki türk milleti kısırlaşıyor bu gün gençlerde tüp bebek uygulaması hızla artıyor, çünkü kısırlık artıyor yaklaşık On beş yıla kalmaz gençlerde çocuk olmayacak. bu bir keramet olmayacak bir Yahudi oyununu anlamamız demek tir Allah CC şu ayeti kerimesi dikkat çekici dir Onlar Allah ın verdiği nimeti değiştirirler.bu ayeti iyi yorumlamak lazım efendimiz SAV katır üretimini yasaklamış tı çünkü o ebter dir yani kısır dı doğum yapmaz.
Dostlarım insanların DNA sını değiştirmek şeytani bir düzen dir çünkü fıtrata müdahale vardır şeytan Adem AS düşman olduğu için onun DNA sını değiştirerek insan neslini yok etmeye çalışıyor efendimizden önceki peygamberlerin zamanında ki inanmayanları Allah onların neslini de kısırlaştırıp çocukları olmazdı buda bir azap türü idi.İnsan genini değiştirmesi insanın hastalıklara karşı direncini azaltır. böylece hastalıklar kalp krizleri çoğaldı insanlık ebterleşiyor bunu da dünyanın başına bela olan İsrail mozsat yapıyor çünkü bunların ataları da ebter idi bunların ataları da kafir idi (gerçeği gizleyen) idi Allah CC bakara 205 de şöyle buyurur: o iş başına geçtiği zaman, yer yüzünde bozgunculuk yapmaya, ekini ve nesli yok etmeye koşar. Allah bozgunculuk yapanları sevmez .yine taha 81 de.Size verdiğimiz rızkın en güzelinden yiyiniz sakın o konuda taşkınlık yapmayın.sonra üzerinize gazabım iner kimin üzerinde gazabım inerse o mutlaka cehenneme düşer. Yine Allah CC araf,160. da İsrail oğullarına size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin “ Tüm bu ayetlerde hormonsuz temiz olarak yaratılan rızktan yiyelim’ yoksa bir gün gelip Müslümanların fıtratındaki Allah CC inanma duygularını yok edecekler’ ondan sonra eyvahlar para etmez içinde bulunduğumuz 2009 yılı hala geç değil tüm ürünlerimizi doğal yollardan yetiştirerek doğaya yardımcı olalım bu hem insanlığa hem de Allah CC karşı görevlerimizden biri dir.Halka hizmet hakka hizmettir.