[b] ZİKRİN FAYDALARI[/b]

#1 von muderrisim ( Gast ) , 09.05.2011 23:24

Details ausblenden muderrisim hoca
Von: muderrisim@muderrisim.com
Gesendet: Donnerstag, 5. Mai 2011 06:45:14
An:


ZİKRİN FAYDALARI
İbn Kayyım Cevzi, “Elvabilü’s Sayb” isimli eserinde, zikrin yüzden fazlafaydasından bahsediyor. Bunlardan bazıları şöyledir. 01. Zikir, şeytanı yanından uzaklaştırır ve Allahu Teâla’nın hoşnutluğunukazandırır.02. Kalpten gam ve tasayı giderir.03. Kalben ferah, sevinç ve rahatlık bahşeder.04. Kalbi ve yüzü nurlandırır. 05. Bedeni ve kalbî güçlendirir.06. Zikir, İslam’ın ruhu olan sevgi ve muhabbeti temin eder. O kurtuluş vesaadetin kaynağıdır. Allahu Teâla her şey için bir sebep yaratmıştır,sevginin husulüne sebep de zikirdir. Her kim Allahu Teâla’nın sevgisinenâil olmak isterse zikre devam etmelidir.
07. Zikir, murakabeyi (kalbi kötü şeylerden koruma) temin eder, ihsankapısının açılmasına vesile olur.08. Allahu Teâla'ya kurbiyeti (yakınlığı) sağlar, mârifet kapılarından enbüyüğü o sayede açılır. Bu derecedeki kişi, sanki Allahu Teâla’yıgörüyormuş gibi ibadet etme seviyesine ulaşır. 09. Zikir, kalbin hayatiyeti için balığın suya duyduğu ihtiyaç gibidir. 10. Zikir, kalbi cilalandırır. Her şey paslanabilir; kalbin pası gaflet vehevadır, cilası ise zikir, tövbe ve istiğfardır. 11. Zikir, hataları önler, hatta giderir, yok eder. Çünkü zikir iyiliklerinen büyüğüdür, iyilikler ise kötülükleri ortadan kaldırır.
12. Zikreden kimse, zikrettiği varlığa yaklaşır, hatta onunla beraber olur.Bu hususi bir beraberliktir. Velâyet, muhabbet, nusret ve tevfik bu suretlegerçekleşir. 13. Zikir, kalbîn şifâ ve ilacı, gaflet ise marazıdır. Kalpler umumiyetlehastadır, onun devası ve şifa bulması Allahu Teâla’yı zikirledir.14. Zikir, cehennem ile kul arasında bir perdedir. 15. Zikir, dilin gıybet, yalan vs. gibi batıl ve haram şeylerlemeşguliyetini önler. 16. Allahu Teâla'nın memnuniyet ve rızasına sebep olur.17. Rızkı celbeder. (Zikir, zikreden kişiye rızkı çeker.)
18. Zikir, zikreden kişiye vakar ve sevimlilik kazandırır. 19. İnsanda Allah (celle celaluhu) sevgisini çoğaltır. Sevgi ise İslam’ınruhu, dinin özü ve mutlulukla kurtuluşa vasıtadır. Bir kimse Allahsevgisine ulaşmak isterse Allahu Teâla’yı da zikretmeyi çok istemelidir.Okumak ve tekrarlamak nasıl ilmin kapısı ise Allahu Teâla'yı zikretmekteonun sevgisini kapısıdır.20. Kişinin Allahu Teâla'ya yönelmesini sağlar ve gitgide her konuda AllahuTeâla onun için bir sığınak, barınak haline gelir. Her felakette kişiAllahu Teâla’ya yönelir.21. Allahu Teâla’ya yakınlık meydana getirir. Zikir ne kadar çoğaltılırsaAllah'a yakınlık da o kadar artar. Zikirden gafil olup ne kadar ondan uzakdurulursa Allahu Teâla'dan da o kadar uzaklaşılmış olur.
22. Allahu Teâla'yı tanımanın kapısı zikir ile açılır. 23. Allahu Teâla’nın azamet ve büyüklüğü kalpte zikir ile meydana gelir vezikir gönülde huzur sağlar. 24. Zikir, zikreden kişinin Allah (celle celaluhu) katında anılmasınısağlar. Nitekim Kuranı Kerim’de “Siz beni zikredin ki ben de sizizikredeyim” buyrulmuştur. Bir kudsi hadiste de, “Kim beni içinde zikrederseben de onu içimde zikrederim” buyrulmuştur.
25. Zikir, kalbi diri kılar. Hafız İbni Teymiye şöyle diyor: “Balık için sune ise kalp için de zikir odur.”26. Kalp ve ruhun gıdasıdır. 27. Kulun Allahu Teâla’dan uzak kalışını ve yabancılığını giderir, çünkügâfil kulun kalbinde Allahu Teâla’ya karşı bir yabancılık olur, bu da zikirile giderilir. 28. Kulun yaptığı zikirler, o kulu Arş’ın dört bir tarafında zikreder (onunadını söyler.)
29. Kul rahat ve huzur içinde iken Allahu Teâla’yı zikrederse, Allahu Teâlada sıkıntı ve felaketli anlarında o kulu zikreder (yardım eder). 30. Zikir, Allahu Teâla’nın azabından kurtuluş demektir. 31. Sekine (huzur ve saadet) ile ilâhi rahmetin zikreden üzerine inmesinesebep olur. Zikreden kişiyi melekler çevreler.32. Zikir sayesinde dil gıybetten, yalandan, çirkin sözlerden, manasızgevezeliklerden kurtulur. Zikirle bu tip kötülüklerden insanın korunduğutecrübe ve müşahedelerle sabittir. Nitekim dili Allahu Teâla’nın zikrinealışık olmayan kimseler, her çeşit lüzumsuz gevezelikler yapmaya alışıktır.
33. Zikir meclisleri meleklerin meclisleridir. Gaflet ve gevezeliklerledolu lüzumsuz konuşmaların yapıldığı meclisler de şeytani meclislerdir. 34. Zikir sayesinde hem zikreden hem de onun yanında bulunan huzur duyar.Malayani sohbetlerin edildiği meclislerde bulunanlar da huzursuz ve bedbahtolur. 35. Zikreden kıyamet günü pişmanlık duymayacaktır. Nitekim hadis-i şerifte,“Allah’ın hiç anılmadığı meclislerde bulunanlar, kıyamet gününde pişmanlıkduyacaklar” buyrulmuştur.
36. Tek başına zikrederken gözyaşı döken, kıyamet günü herkes sıcak vevahşetten dolayı feryat ederken, Arş’ın gölgesinde emniyette olacaktır. 37. Zikir en kolay ibadet olduğu gibi bütün ibadetlerden de üstündür. 38. Allahu Teâla’yı zikir, cennet fidanlarından bir fidandır.
39. Zikredene vaat edilen mükâfat ve sevaplar hiçbir ibadete verilmemiştir.Nitekim bir hadis-i şerifte şöyle buyruluyor: “Kim, bir günde yüz kere “lâilâhe illallahu vahdehu lâ şerike leh, lehul mulku ve lehul hamdu ve huveala kulli şey’in kadir” derse; on köle azat etmiş sevabına erer, yüz adetsevap kazanır, yüz adet günahı da silinir. Akşama kadar şeytandan korunmuşolur, başka bir kimse ondan üstün olmaz, ondan çok daha fazla güzel ameleden hariç.” Daha nice hadisler var ki onlardan da zikrin en üstün olduğuanlaşılıyor.
40. Zikir, tasavvufun özü ve ruhudur. Bütün tarikatlarda yaygındır. Kiminiçin zikir kapısı açılırsa onun için Allahu Teâla’nın rızasına ulaşıncayakadar bütün kapılar açılmış demektir. Buna ulaşan kimse ise ne isterse eldeeder. Çünkü Allah katında hiçbir şeyin kıtlığı yoktur.
41. İnsanoğlunun kalbinde, Allah’ın zikrinden başka hiçbir şeyinyerleşemeyeceği bir bölge vardır. Zikir kalbe hâkim olunca, sadecezikredenin kalbindeki o bölgeyi kaplamakla kalmaz. Etrafında adamları,saltanatı, malı mülkü olmadığı hâlde, diğer insanlar karşısında şahsiyetlive vakarlı kılar. Ülkesi olmadığı halde onu sultan eder. Zikir veruhaniyeti olmayan kişi ise saltanatına, emrindeki adamlarına rağmen sefilve değersizdir. 42. Zikir, insan kalbini gaflet uykusundan uyandırır. Zira kalp uyuduğumüddetçe, menfaatlerini kaybetmeye devam eder.
43. Zikir, zikreden kimseyi, zikrettiğine (Allah’a) yaklaştırır. NitekimKuranı Kerim’de, “Şüphesiz Allah takva sahipleriyle beraberdir”buyrulmuştur. Yine bir kudsi hadiste bildirildiği gibi Allah (cellecelaluhu): “Beni zikrettiği sürece ben kulumla beraberim” buyurmaktadır.44. Zikir, kölelerin azat edilmesine denk ve eşittir. Mal ve mülkler sarfetmeye denktir. Allah (celle celaluhu) yolunda cihat etmeye denktir. 45. Kalbin kasvetli katı bir yeri vardır, zikirden başka hiçbir şey orayıyumuşatamaz. 46. Zikir, kalbe şifa veren bir devadır. 47. Zikir, Allah (celle celaluhu) dostluğunun bir temelidir, zikirden gafilolmak da O’na düşmanlığın temelidir. 48. Hiçbir şey Allahu Teâla’yı zikretmek kadar nimet ve rızkları celbetmez,Allah’ın (celle celaluhu) azabını da defetmez. 49. Zikredenlerin üzerine Allahu Teâla’nın rahmeti iner. Meleklerin duasıerişir.50. Allahu Teâla meleklerine, zikreden kullarıyla övünür. 51. Zikre devam eden, cennete gülerek girecektir. 52. Bütün ameller, Allahu Teâla’yı zikretmek üzere ayarlanmıştır.53. Zikirden dolayı cennette bir köşk inşa edilir. Abdullah bin Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: “Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) zamanında, Ashabı Kiram’dan biribir rüya gördüğünde, onu Allah Resulü’ne anlatırdı. Ben de bunlara imrenirve içimden ‘keşke ben de rüya görsem de bu rüyamı Allah Resulüne anlatsam’derdim.O sıralar henüz çok gençtim. Birçok kişi gibi ben de mescitte uyurdum.Sonunda bir gün istediğim oldu. Rüyamda iki melek beni alıp doğrucacehenneme götürdüler. Cehennem kuyu duvarı gibi taşla örülmüştü. İki direğivardı.Orada Kureyş kabilesinden bazı tanıdıklarımı da gördüm. Bu gördüğümşeylerden korktum ve üç defa: ‘Cehennemden Allah’a sığınırım, cehennemdenAllah’a sığınırım, cehennemden Allah’a sığınırım’ dedim.İşte, o sırada onların yanlarına başka bir melek geldi ve bana: ‘Korkma’dedi. Bir de elimde kalın ipek kumaş parçası gibi bir şey vardı. Onunlacennetin neresine işaret etsem, oraya doğru uçuyordum.Bu rüyamı, Allah Resulü’nün eşi Hafsa ablama (radıyallahu anha) anlattım. Oda Hz. Peygamber’e söylemiş. Bunun üzerine Allah Resulü: ‘Abdullah ne iyiadam! Keşke bir de gece namazı kılsa’ buyurmuş.”Abdullah İbni Ömer’in oğlu Salim (rahmetullahi aleyh) şöyle demiştir: “Ogünden sonra babam, geceleri pek az uyur, hep ibadet ederdi.” (Buhari,Müslim) -- Sitemize kaydoldugunuz icin tesekkürler ederim.

muderrisim

   

Kabir azabi üzerine Bir Soru
Unerwünschte Palästina-Ausstellung

  • Ähnliche Themen
    Antworten
    Zugriffe
    Letzter Beitrag
Anfragen und Anregungen bitte direkt an tiav@hotmail.de adressieren. Vielen Dank!
Xobor Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen
Datenschutz