16.Eşşeyh Seriyyüs Sakati (k.s)

#1 von Kurban , 26.04.2014 14:54

Eşşeyh Seriyyüs Sakati (k.s)

Hz. Sırrı Sakati kaddesallhu ruhanul azizi zamanında imamı ehli tasavvuf idi. Bağdat şehrinde hakayık ve marifet söyleyen o idi. Habib-i Rai hazretlerini görmüş, Cüneyd hazretinin dayısı idi. . Maruf-i Kerhi Hazretlerinin müridi idi. Bağdat şehrinde hurda satan dükkanı vardı. Dükkana perde asar, günde bin rekat namaz kılardı. On akçada, yarım akça kar alırdı. Birgün Bağdat şehrine yangın düştü. Hep dükkanlar yandı. Sırrı’nın dükkanı yanmadı. Ben de komşulara muvafakat eyleyeyim diye dükkanını hep yoksullara dağıttı. Dünyadan fariğ oldu.

Birgün Maruf-i Kerhi bir yetim oğlancık getirdi. Buna libas alıyordu. Sırrı da verdi. Maruf dua etti.
Allah Teala senin gönlünde dünyayı mesrur eylesin ve sana dünya şügulünden feragat versin dedi. Maruf hazretinin duası bereketiyle Sırrı dünyadan fariğ oldu. Cüneyd hazretleri der ki:
“Ben Sırrı gibi taatle meşgul kimse görmedim. Yedi yıl tamam oldu. Yanını yere koymadı ve uyumadı.”
Sırrı buyurdu ki: Nefis tamam kırk yıl benden bal diledi. Ve nefsimin şomluğundan, ayineye günde birkaç kere bakardım ki yüzüm kara oldu mu olmadı mı.

Nakildir: Hazreti Sırrı velilerden birini görmek diledi. Bir dağ başına çıktı. Orada bir kişiyi oturur gördü. Selam verdi. O veli selam aldıktan sonra:
“Ne kişisin?” diye sordu.
“Hu!”
“Ne işlersin?”
“Hu!”
“Ne yersin?”
“Hu!”
“Hu demekten muradın Allah mıdır?” Allah adını işitince nara vurup can verdi.

Nakildir : Hazreti Sırrı:
“Birgün elhamdulillah dedim, otuz yıldır bu şükrü niçin eyledim?” Sordular ki;
“Niçin eyledin?”
“Bir kere Bağdat şehrine ateş düştü. Dükkanlar yandı. Benim dükkanım yanmadı. Bana dükkanımın yanmadığını haber verdikleri zaman ben: Elhamdülillah dedim. Kendimi ol Müslümanlardan yeğ tuttuğum, anların ziyanına hoşnut olur göründüğümden, otuz yıldır ol ateş benim gönlümden çıkmadı….

“Her yazık (günah) ki şehvetten hazıl olur, ümid olunur ki yarlıganır. Her yazık ki kibirdendir, ümit tutmağa yaramaz ki o yarlığana. Zira Hz. Adem günahı şehvetten idi. Yarlığandı. İblisin günahı kibirden idi yarlığanmadı.

Derdi ki: Beş nesne gönül içinde karar tutmaz, eğer gönül içinde başka nesneler bulunursa. Onlar da: Havf, reca, haya, üns , muhabbettir.
Her kim halka karışmayı sever, o kimse sıdkı az olanlardandır.
İyi ahlaklı odur ki halkı incitmeye ve incinmeye.
Şeyh hazreti Sırrı sabırdan bahsederdi: Bir akreb onu birkaç yerinden soktu. O akrebi öldürmedi. “Niçin öldürmedin?” diye sordular. “Sabırdan söyleyip duruken Allah’tan utandım da akrebi öldürmedim? Sabrı söylerken, sabreylememiş olurum.”

Derdi ki: “Ben Bağdat içinde ölmekten korkarım.”
“Niçin?” dediler.
“Yer beni taşra bıraka ve halka rüsva olam” cevabında bulundu.
Hasta iken Cüneyd halini sordu: “Nasılsın?” O da:
“Bir aciz ve biçare kulum.” Sonra: “Hak sohbetini koyup halk sohbetiyle meşgul olma” dedi ve can-i pakini ol yüce dergaha ısmarladı.

 
Kurban
Beiträge: 1.001
Punkte: 651
Registriert am: 19.08.2010


   

17.[b]Eşşeyh Cüneyd-i Bağdadi (k.s)[/b] Eşşeyh Cüneyd-i Bağdadi (k.s)
15.Maruf-u Kerhi Hz.Doğumu ve Nesebi/İlmi

Anfragen und Anregungen bitte direkt an tiav@hotmail.de adressieren. Vielen Dank!
Xobor Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen
Datenschutz