Mİ'RAC KANDİLİ
Bilindiği üzere, Recep ayının 27.nci gecesi mübarek mi'rac kandilidir.
İslam alemini mânevî bir heyecan ve harekete sevk eden, rahmet bereket
sağanağı bu kandil, cumartesiyi pazara bağlayan geceye tesadüf
(tevafuk)etmektedir.
Yıl içindeki beş mübarek geceden birisi olan Mi'rac Kandilini hakkıyla ihya
ve idrak edebilmek için, mânâ ve önemini çok iyi anlamak gerekir. Bunun
için, iç dünyamızdaki kandilleri yakmak sûretiyle kalpten ve ihlasla
Mi'racı özümüzde hissetmeliyiz.
Yoksa ruhsuz, heyecansız ve sönük bir tavır içinde boş kandil kutlamaları
ve mevlitler yeterli değildir.
Mi'rac hadisesi; kısa zamanda çok büyük tecelliyatın vuku bulduğu, mühim
olayların yaşandığı, sırlarla dolu muhteşem bir mû'cizedir.
İmanı zayıf, ilimsiz-irfansız kişilerin kavrayamayacağı, ancak gerçek
müminlerin tasdik edeceği Mi'rac yolculuğu ile Cenab-ı Hak habibini taltif
etmiş ve onunla bütün alemleri şereflendirmiştir.
Fahri-kâinat efendimiz; hicretten bir buçuk yıl önce, recep ayının 27.nci
gecesi,Mekke'de Mescid-i Haramdan, yani Kâ'be-i Muazzamadan, Kudüs'teki
Mescid-i Aksa'ya kadar Burak ile, oradan sonra da Refref denilen mânevî
asansörle semavatı ve arşı-kürsü geçerek cennet ve cehennemi görüp,
Allah'ın dilediği makama kadar çıkarılıp aynı gece geri getirilmiştir.
Bu hikmetli, esrarlı yolculuk ruh ve ceset birlikte cereyan etmiştir. Bunun
haricinde Hz.Peygamberimizin sadece ruhunun mi'racı tam 33 defadır.
Kur'an-ı Kerim'de İsra süresinin ilk ayetinde "Bi'abdihi" buyurulması
miracın ruh ve ceset birlikte olduğunun delilidir. Zira sadece ruh'a veya
sadece ruhsuz beden'e "Kul" denmez.
Akıllara durgunluk verecek olağan üstü bir mû'cize olan mi'rac hadisesini
madde ölçüleriyle tartmaya çalışan bazı inancı zayıf Müslümanlar bunu
duyunca hemen reddetmiş ve irtidat batağına saplanmışlardır. Hz.Ebu Bekir
ve benzeri sadık müminler ise bu mucizevi olayı kabul etmekte hiçbir zorluk
çekmemişler ve "Allah'ın Resulü bunu söylemişse doğrudur. Hatta daha ileri
akıl almaz şeyler söylese dahî yine doğrudur." Demişlerdir.
Nitekim kureyş müşriklerinin alaycı bir üslupla ellerini çırparak gelip,
Hz.Ebu Bekir'e "Seninki bu gece kısa sürede mescid-i Aksa'ya gittiğini,
oradan da yedi kat göklere çıktığını…vs. söylüyor" dediklerinde, "Bunları
Hz.Muhammed (s.a.v.) söylüyorsa kesinlikle doğrudur, inanırım." Dediği için
SIDDIK ünvanını almıştır.
Mi'rac sabahı Hz.Peygamberimiz Mescid'e gelip gezdiklerini, gördüklerini ve
miracın tafsilatını herkese açıkça anlatmıştır. Müşriklerden Mescid-i
Aksa'yı bilenler sorular sordular. Peygamberimiz hepsini cevapladı. "Evet
aynen doğru, ama bu işte bir hile var." dediler.
Müşriklerden bazıları "Haydi bakalım Kudüs yolundaki bizim kervanları
anlat. Onları da gördün mü ve neredeler?" dediler. Hz.Peygamberimiz: "Evet
filancaların kervanına rastladım Revha'da idiler, bir deve yitirmişler
arıyorlardı, filan gün güneşin doğuşuyla birlikte gelirler." Buyurdu.
Müşrikler "Bu da bir delildir, bekleyelim görelim doğrumu" dediler. Nitekim
bekledikleri gün ve saatte gelen kervan, olanları teyit edince, yine iman
etmediler. "Bu apaçık bir sihirdir." Dediler.
Müşriklerden fanatik ve şarlatan birisi, Hz.Peygamberimize gelip alaylı bir
üslupla, "Ya Muhammed! Bir ayağını yerden kaldırır mısın?" dedi. Efendimiz
Hazretleri de zarafetinin icabı ayağını kaldırdı. Bu sırada müşrik,diğer
ayağını da yerden kaldırmasını istedi. Hz.Peygamberimiz ona "Bu mümkün
değildir." Buyurunca, küstah adam "Ya gece kısa bir sürede, nasıl Mescid-i
aksa'ya, göklere,cennete, cehenneme didip gezersin?" dedi.
Fahri-kâinat efendimiz bu adamı Hz.Ali'ye gönderip, "Bunun cevabını sana
Ali söyler buyurdu." Nitekim bu küstah adam drekt Hz.Ali'nin evine gidip,
aynı soruyu ona da tekrarladı. İlim beldesinin kapısı Hz.Ali mesajı
almıştı. Bekle, hemen geliyorum dedi. Evdeki Zülfikarı alarak, adama doğru
sallarken "İşte Hz.Muhammed böyle kısa bir anda miraca gidip geldi." Deyip
kellesini uçurmuştu.
Miraçta Peygamberimiz Cenab-ı Hakla vasıtasız konuştu. Namazda otururken
okuduğumuz Tahiyyat duası bu mükâlemedir. Namaz müminlerin miracı olarak bu
gece hediye edilmiştir. Daha başka çok büyük lütuf ve ikramlarla birlikte
Allah'ın selamı,rahmeti ve bereketi müminlere bu gece gönderilmiştir.
Bu kutlu geceyi hakkıyla ihya ve füyûzatından istifade için gündüzün oruçlu
olmalı, geceyi de namaz, dua ve zikirle geçirmelidir.
Kandilinizi kutlar, İslam âlemine hayırlara vesile olmasını dilerim.
Sitemize kaydoldugunuz icin tesekkürler ederim.
Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen |