Kaf Süresi Meal Ve Tefsiri 36-4

#1 von Kurban , 13.07.2022 06:46

Kaf Süresi Meal Ve Tefsiri 36-45

وَكَمْ اَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْنٍ هُمْ اَشَدُّ مِنْهُمْ بَطْشاً فَنَقَّبُوا فِي الْبِلَادِؕ هَلْ مِنْ مَحٖيصٍ ﴿٣٦﴾
﴾36﴿ Kendilerinden önce, onlardan daha güçlü olup yeryüzünde şehirler kurarak aralarında gidip gelen nice toplulukları yok ettik. Kurtuluş var mı?

اِنَّ فٖي ذٰلِكَ لَذِكْرٰى لِمَنْ كَانَ لَهُ قَلْبٌ اَوْ اَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَهٖيدٌ ﴿٣٧﴾
﴾37﴿ Aklı olan veya şuurlu olarak söze kulak veren kimse için bunda büyük ibret vardır.
Tefsir
Bu sûrede olduğu gibi başkalarında da, Hz. Peygamber’in muhatabı olan Araplar’dan önce gelip geçmiş topluluklara ve medeniyetlere işaret edilmiş; çok güçlü kavimlerin, bazan izleri bile kalmaksızın yok olup gittikleri, güçlerinin, ihtişamlarının, bilgi ve becerilerinin korkunç âkıbetlerini engelleyemediği anlatılmıştır. Bu anlatılanlardan ve tarih bilgisinden istifade edebilmek ve ibret alabilmek için ya insanda gördüklerini değerlendirerek sonuç çıkarabilecek bir aklî kapasiteye ya da anlatılanları peşin hükümden ve şartlanmışlıklardan arınarak dinlemeye ihtiyaç vardır. Bütün mârifet ve sorumluluk tebliğ edende, anlatanda değildir, dinleyene de iş düşmektedir.Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 112

وَلَقَدْ خَلَقْنَا السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فٖي سِتَّةِ اَيَّامٍࣗ وَمَا مَسَّنَا مِنْ لُغُوبٍ ﴿٣٨﴾
﴾38﴿ Gökleri ve yeri altı günde yarattık da en küçük bir yorgunluk çekmedik.
Tefsir
Eldeki Tevrat nüshalarında Allah’ın evreni altı günde yarattığı, yedinci gün –yaratmayı bitirmiş olduğu için– istirahat ettiği ve o günü kutsal kıldığı belirtilir (Tekvin, 1-2). Konumuz olan âyette ise göklerin ve yerin altı günde yaratıldığı gerçeği teyit edilmekte, fakat yedinci gün dinlenme haberi ve inancı reddedilmektedir; çünkü yorulma ve dinlenme kavramları Allah’ın bildirdiği yüce sıfatlarına ters düşmektedir. Yerin ve göklerin altı günde yaratılması da yoruma açık bir ifadedir. Bu sözü lugat mânasıyla alıp dünyevî zaman ölçülerine göre yirmi dörder saatten oluşan altı gün şeklinde değerlendirmek de doğru olmaz (bu konuda bilgi için bk. A‘râf, 7/54).
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 112-113

فَاصْبِرْ عَلٰى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّـحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ الْغُرُوبِۚ ﴿٣٩﴾
﴾39﴿ Resulüm! Sen onların söylediklerini sabırla karşıla; güneş doğmadan ve batmadan önce rabbini övgü ve tesbih ile an.
Tefsir
İbni Ceri gün eder.Hennad kanalıyla İbni Abbas dan rivayetine göre Yahudiler peyğamberimize gelerek Yerin ve göğün yaratılışını sormuşlar.
Hz.Peyğamber Pazar ve Pazartesi,Dağları Salı günü,Ağaçları Çarşanmba günü,ağacı,suyu yarattı Hepsi dört gün eder.Perşenmbe günü Gök yüzünü yarattı.Cuma günü son üç saatine kadar yıldızları ve güneşi ayı ve melekleri..kalan diğer saatler de ecel ve ruhları yarattı.Sonra Ademi yaratı ve cennetine koydu.
Yahudiler sonra neoldu diye sordular:Rasülüllah..
Sonra Allah Arşa istiva etti...dediler.Yahudiler sonra,Allah istirahat etti deyince ..Rasülüllah sınırlendi..Bunun üzerine bu aeyt indi.

“Tesbih”ten maksat namaz, zikir ve duadır. “Güneşin doğuşundan önce” sabah namazı, “güneşin batışından önce” öyle ve ikindi namazı, “geceleyin” ise akşam, yatsı ve teheccüd namazlarıdır. “Secdelerden sonraki tesbih”e gelince bundan maksat, farzlardan sonra kılınan nafile namazlar ve yapılan diğer zikirlerdir.
Nitekim Resûlullah (s.a.s.) farz namazın akabinde:
“Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. O bir ve tektir. O’nun ortağı yoktur, mülk yalnız O’nundur. Hamd yalnız O’nadır. O herşeye güç yetirendir. Al­lahım! Senin verdiğini engelleyecek olamaz. Senin alıkoyduğunu da kimse veremez. Varlık sahibi bir kimsenin varlığının sana karşı herhangi bir fayda­sı olamaz” diye dua ederdi. (Müslim, Mesâcid 137)
Rivayete göre bir gün fakir muhacirlerden birkaçı Peygamberimiz’in huzurunda otururken:
“- Ey Allah’ın Rasûlü, zenginler büyük dereceler elde ettiler” dediler. Peygamberimiz:“- Ne oldu?” diye sordu. Dediler ki:
“- Bizim kıldığımız gibi zenginler de namaz kılıyor, bizim tuttuğumuz gibi onlar da oruç tutuyor, fakat onlar sadaka veriyor biz veremiyoruz, onlar köle azad ediyor biz edemiyoruz.”Peygamberimiz (s.a.s.) bunun üzerine şöyle buyurdu:
“- Ben size bir şey söyleyeyim mi? Onu yaparsanız, sizin yaptığınızı onların da yapma ihtimali hariç, diğer insanlarla yarışırsınız. Bu da sizin her namazdan sonra otuz üç kere Sübhanallah, otuz üç kere Elhamdülillah ve otuz üç kere Allahü ekber demeğe devam etmenizdir.”
Birkaç gün sonra bu insanlar tekrar Peygamberimiz (s.a.s.)’e gelerek:
“- Zengin kardeşlerimiz de bu sözü duymuşlar, onlar da bunu yapmaya başlamışlar” deyince Peygamberimiz (s.a.s.):
“- Ne yapalım! Artık bu Allah’ın dilediğine verdiği bir lütfudur” buyurdu. (Müslim, Mesâcid 142)
Allah Resûlü (s.a.s.) gece tesbihi hakkında da şöyle buyurur:
“Geceleyin uyanıp da
لَا إِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَحْدَهُ لَا شَر۪يكَ لَهُ، لَهُ الُمُلْكُ وَ لَهُ الْحَمْدُ وَ هُوَ عَلٰي كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ.
سُبْحَانَ اللّٰهِ وَ الْحَمْدُ لِلّٰهِ وَ لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَ اللّٰهُ اَكْبَرُ وَ لَا حَوْلَ وَ لَا قُوَّةَ اِلَّا بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظ۪يم
«Lâ ilâhe illallûhu vahdehû lâ şerîke leh, lehü’1-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr. Sübhânallâhi ve’1-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi’1-aliyyi’1-azîm» diyen, sonra da bağışlanmayı dileyen bağışlanır, dua edenin duası ka­bul edilir, abdest alanın ve namaz kılanın namazı makbul olur.” (Buhârî, Teheccüd 21)
وَمِنَ الَّيْلِ فَسَبِّحْهُ وَاَدْبَارَ السُّجُودِ ﴿٤٠﴾
﴾40﴿ Gecenin bir kısmında ve secdelerin ardından da O’nu yücelterek an.
Tefsir
Tefsircilerin bir kısmı, güneş doğmadan önceki hamd ve tesbihi sabah namazı, batmadan öncekini öğle ve ikindi namazları, gecenin bir kısmındakini akşam ve yatsı namazları, secdelerin ardından yapılması istenen tesbihi ise nâfile (sünnet) namazları olarak yorumlamışlardır. Sûrenin peygamberliğin ilk yıllarında nâzil olduğu ve bu sırada henüz beş vakit namazın farz kılınmadığı dikkate alındığında, âyetlerde zikredilen vakitlerde Allah’ı hamd ve tesbih (tenzih) ile anmayı, nâfile namaz veya doğrudan zihin ve dil ile anma şeklinde anlamak daha uygun olur. Konuya açıklık getiren sahih hadisler de vardır:

a) Cerîr b. Abdullah isimli sahâbî anlatıyor: Hz. Peygamber ile beraber oturuyorduk, dolunayın bulunduğu gece idi, aya baktı ve şöyle buyurdu: “Bakın, şu ayı nasıl görüyorsanız rabbinizi de böyle, zahmet çekmeden göreceksiniz. Güneş doğmadan ve batmadan namaz kılmayı engelleyen şeylerin üstesinden gelebilirseniz kılın.” Râvi Cerîr, bununla sabah ve ikindi namazlarının kastedildiğini söylemiş, sonra da açıklamakta olduğumuz âyeti okumuştur (Müslim, “Mesâcid”, 211). Râvi bu ifadeyi sabah ve ikindi namazları olarak yorumlamış olsa da, “yapabilirseniz, meşgaleleri yenebilirseniz” mânasına da gelen şart, kastedilen namazın farz namaz olmadığını göstermektedir.
b) Geceleyin uyanıp da “Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr. Sübhânallâhi ve’l-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm” diyen, sonra da bağışlanmayı dileyen bağışlanır, dua edenin duası kabul edilir, abdest alanın (ve namaz kılanın namazı) makbul olur” (Buhârî, “Teheccüd”, 21). Bu hadis de gece zikrinin (tesbihinin) ne olduğunu açıklamaktadır.
c) Hz. Peygamber’in namazlardan sonra, bugün de söylemeye devam ettiğimiz sözleri (zikir ve tesbihleri) söylediği sahih kaynaklarda yer almaktadır (meselâ bk. Müslim, “Mesâcid”, 135-146). Vahiy dilinde namaz, secde kelimesiyle de ifade edilmektedir, her secdeden sonra yapılacak zikir ve tesbihin ne olduğu da bu hadislerden anlaşılmaktadır.
Müşriklerin sözlü sataşmalarına ve iftiralarına karşı sabır tavsiye edilirken arkasından namaz ve zikir tedbirine yer verilmesi, namaz ve zi-kirle (Allah’ı anma, O’nunla gönül ve şuur ilişkisini diri tutma) sabır, direnme ve dayanma arasında sıkı bir ilişkinin bulunduğunu göstermektedir.Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 113-114

وَاسْتَمِــعْ يَوْمَ يُنَادِ الْمُنَادِ مِنْ مَكَانٍ قَرٖيبٍۙ ﴿٤١﴾
﴾41﴿ Seslenenin, yakın bir yerden seslendiği gün için dinlemede ol.

يَوْمَ يَسْمَعُونَ الصَّيْحَةَ بِالْحَقِّؕ ذٰلِكَ يَوْمُ الْخُرُوجِ ﴿٤٢﴾
﴾42﴿ O dirilten sesi gerçekten işittikleri gün, işte o (ebedî hayata) çıkış günüdür.
Tefsir
Bu iki âyet aynı olayı anlatan âyetler olarak alınırsa Peygamber efendimizin sûru dinlemesi emredilmiş olmaktadır. O anda sûra üfürülmediğine (diriliş borusu çalınmadığına) göre, bundan maksat kıyametin yakın olduğunu anlatmaktır. Nidânın yakın bir yerden gelmesi de, bütün yeryüzündeki insanlara seslenildiği halde her bir ferdin bu seslenişi kulağının dibinde imiş gibi açık, net ve yakından duyacağını ifade etmektedir. Bu iki âyetten birincisi Hz. Peygamber’in hayatında olan seslenişle, ikincisi ise kıyamet seslenişi ile ilgili olarak yorumlanırsa, Hz. Peygamber’in kulak vereceği seslenişi vahiy olarak anlamak gerekecektir.“Çıkış günü” temsilî olarak dirilerek kabirlerden çıkmayı (ba‘sü ba’de’l-mevt) ifade etmektedir. Bunu “fâni dünyadan ebedî âleme intikal” şeklinde anlamak da mümkündür.Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 114
اِنَّا نَحْنُ نُحْـيٖ وَنُمٖيتُ وَاِلَيْنَا الْمَصٖيرُۙ ﴿٤٣﴾
﴾43﴿ Biz, ancak biz hayat verir ve öldürürüz, dönüş de elbet bizedir.
Tefsir
Sûra üfleyen İsrâfil (a.s.), nidâ eden Cebrâil (a.s.) olacaktır. O gün Cebrâil herkesin aynı derecede duyacağı yakın bir mekândan: “Ey çürümüş kemikler, kopmuş mafsallar, didiklenmiş etler, akmış gözler, dağılmış saçlar! Allah Teâlâ, hakkınızda hükmünü vermek üzere toplanmanızı emrediyor!” diye seslenecek. O gün bütün insanlar o çığlığı duyacaklar ve kabirlerinden kalkacaklar. Çünkü o gün kabirlerden çıkıp hesap için toplanma günüdür.
يَوْمَ تَشَقَّقُ الْاَرْضُ عَنْهُمْ سِرَاعاًؕ ذٰلِكَ حَشْرٌ عَلَيْنَا يَسٖيرٌ ﴿٤٤﴾
﴾44﴿ Yerküre kendilerinden ayrılıp paramparça olduğu gün göz açıp kapayıncaya kadar (o seslenene yöneleceklerdir); bu bizim için çok kolay bir toplamadır.
Tefsir
“Göz açıp kapayıncaya kadar”, çabucak olacak şey nedir? Bu konuda üç yorum yapılabilir: 1. Yerkürenin çabucak yarılıp parçalanarak dağılması. 2. Kabirlerin kısa bir sürede açılıp içindekilerin dirilerek çıkmaları. 3. Yerküre parçalanıp dağılırken Allah’ın, dirilttiği kullarını göz açıp kapayıncaya kadar mahşerde toplaması. Biz meâlde ikinci yorumu tercih etmiş olduk.Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 114

نَحْنُ اَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ وَمَٓا اَنْتَ عَلَيْهِمْ بِجَبَّارٍ فَذَكِّرْ بِالْقُرْاٰنِ مَنْ يَخَافُ وَعٖيدِ ﴿٤٥﴾
﴾45﴿ Onların ne dediklerini biz daha iyi biliyoruz. Sen onları zorlamakla görevli değilsin, uyarımızı ciddiye alanlara Kur’an’ı durmadan oku!
Tefsir
Müşrikler, Hz. Peygamber hakkında çeşitli söylentiler çıkarıyor, “deli, şair, masalcı...” diyorlar, bu da onu üzüyordu. Allah Teâlâ “Onların ne dediklerini biz daha iyi biliyoruz” buyurarak peygamberini teskin etmekte, bütün yapıp ettikleri karşısında onlara imkân ve özgürlük vermesinin bir hikmeti olduğuna dikkat çekmektedir. Bu arada peygamberin görevi, insanları imana ve dini hayata zorlamak değil, Kur’an’ı durmadan okuyarak, açıklayarak tebliğde bulunmak, insanları dine ve hakka çağırmaktır.
Kur’an’ın Allah nezdindeki değerine dikkat çekerek başlayan sûrenin, yine Kur’an’ın dini tebliğdeki önemine ve yerine işaret ederek son bulması, tebliğ ve telkinde asıl konuyu vurgulama yöntemi bakımından da ilgi çekicidir.Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 114-115
Kıyâmet günü yeryüzü çabucak yarılıp parçalanacak. Kabirlerin üzerindeki topraklar sağa sola savrulacak ve kabir­ler kısa bir sürede açılıp içindekiler dirilerek çıkacaklar. Yeryüzü parçalanıp dağılırken bir taraftan da yeniden dirilen insanlar göz açıp yumuncaya kadar mahşer yerinde toplanacaklar. Bunları yapmak, şüphesiz ki sonsuz kudret sahibi Allah için pek kolaydır. Bu bakımdan kâfir ve müşriklerin ileri geri konuşmalarına aldırış etmeden, kimseye de zor kullanmadan, gönlünde Allah ve âhiret korkusu taşıyanları Kur’an ile uyarmaya devam etmek lazımdır.

 
Kurban
Beiträge: 1.052
Punkte: 651
Registriert am: 19.08.2010

zuletzt bearbeitet 14.01.2024 | Top

   

Hucurat Süresi Meal Ve Tefsiri 1-6
Kaf Süresi Meal Ve Tefsiri 12-35

  • Ähnliche Themen
    Antworten
    Zugriffe
    Letzter Beitrag
Anfragen und Anregungen bitte direkt an tiav@hotmail.de adressieren. Vielen Dank!
Xobor Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen
Datenschutz