Birgivi Şerhi Kadı Zade Trcm.S.119-144

#1 von MCK ( Gast ) , 23.12.2019 08:08

Mezheplerinden Hak tealaya sığınırız.(ve bil cümle)icmalen amentu billah ila
ahirih manası budur.(inandım Allahu tesalaya ve)melaikeye(meleklerine ve kutubihi)kitablarına
(rüsulihi)peyğamberlerine(velyevmil ahiri(ahiret gününe(kıyamet gününe)bilkaderi hayrihi ve
şerrihi minallahi teala(hayır ve şerrin Allahu tealanıntakdiri ve dilemesiyle ve yaratmasıyla olduğuna
(bazı ehli ilim şöyle zikir ettler ki bir kimse arabice kelimeyi şehadeti getirse manasını bilmese itibar
olunmaz.Manasını bilmek lazımdır demişler.(İman ve islam)lüğat de iman emin etmek ve tasdik etmek
manasına gelir.Ve islam inkiyad etmek ve selamet de olmak manasına gelir.Lakin şeriatı muhammediyede
mümin bih leri kalb ile tasdik ve lisan ile ikrar etmek dir.Cumhuru ulema indin de Ve bazı muhakkın indin de
Yalınız kalb ile tasdik netmektir.(ve dahi iman ve islam (şeri mutahhere de birdir)İkisi dahi kalble inanıp ve
dil ile ıkrar etmektir.)Eğer mani yok ise(Hz.Muhammed.as ın hak peyğamber olduğuna)inanmak ve
ıkrar etmekimandır ve islamdır.Her bir mümin müslimdir.Ve her bir müslim mümindir.Ve peyğamber
a.s ın (getirdiği zikir ettiğimiz şeylerdir)Onlar altı müminim bih dir.
İmdi ehli sünnet mezhebinde amel ve gereek farz ve gerek vacib ve ba sünnet eda etmek ve günahlardan
içtinab etmek imandancüz değildir.Mesela bir kimse müminim bih leri tasdik etse dil ile de ikrar etse
lakin asla amel etmese ol kişi mümindir.Ama asidir.Ve ehli itizal mezhebin de Amel imanın hakikatinden
cüzi aslıyesidir.Ameli terkeden ve kebirayı irtikab eden kimse imandan çıkar.Kalbinden tasdik olma hasebiyle
kafir de olmaz.Dediler.Ve haricye taifesi Ameil imanın hakikatından cüzü aslidir deyup amel olmasa iman
olmaz dediler.Onun içun kebireyi veyahut sağireyi irtikab eden kafir olur dediler.Ama ameli saliha ve
ahlakı hamide ve zühüd ve takva imanın şubeleri olup kemalinden adolunur.mesela tasdik ve ikrar dan
sonra amali salihayı kesbetse mümin kamil ve muti amil olur.Ama mümini bihleri inanub ikrar ettikden
sonra amel de kusur eylese ve günahları irtikab eylese imandan ve islamdan çıkmaz.Lakin kemal de bulunmaz.
Yani mümini kamil değildr.Günahkar olduğu içun bu dahi mezhebi muhadisin ve meşrebi selefi salihindir.ram..
teala ecmein.(din ve millet)lüğat de din taat,ve ceza manasına gelir.Ve millet kitabet manasına gelir.Amma
istılah da Ebu Hanife mezhebin de din ve millet (birdir.Hz.Muhammed s.a Hak tealaadan geitrdiği şeylerdir.
)İtikade mutallik olan ahkamı din ve millet denir.Onlar nesih ve tebdil
olmaz.Cümle peyğamberler onda muttefikler dir.Onun usulu icmalisi altı mumini bih dir.Yer ehli ve gök ehli
onda beraber dir.(Şeriat)lüğat de insanın ve hayvanın su içtiği pınara derler. Istılah da Ebu Hanife mezhebin
de (amala muteallık getirdiğidir.)Peyğamberler onda muteliflerdir.Zira şerayi birbirlerini nesih ve tebdil eylemiştir.
Eşaire indin de Din ve Millet ve şeriat birdir.Her ümmet kendi eyğamberlerinin milleti ve şeriatı üzere olur.(İmanı
ıcmali)mümin olmakta (kafidir)İslamın sıhhatin de (Tafsili lazım değildir.)Lakin şeri mutahhere de tefsilan malum
olanı tafsilen bilup itikad etmek ve icmalen malum olanı icmalen bilup itikad etmek vacibdir.Deyu ehli tahkik beyan
eylemiştir.Bahusus fi zamanina haza akaidi batıla şayi olmuştur.Her mümin üzerine akaidi ehli sünneti tafsilen
öğrenip itikad etmke vacibdir.Sakunup icmal de kalmamalıdır.Hakkı taklid eden mukallidin imanı sahihdir.Hakka
tabi olduğu içun amma batıl nesneye taklid eylese itikadı batıl olur.
Hakka tabi ve mukallidi olup delili akli ve nakliden ğafil ve cahil olanların itikadı
ve islamı sahihmidir değilmidir?ihtilaf vardır.Ulemadan ve fukehadan çoğu (mukallidin imanı sahihdir dediler.)
Lakin delilleri öğrenmediği içun asidir.Sahih budur.Zira rasülü kainat efdalu utahiyatu
ve alassalevat ve kibarı sahabe vettabiine ra.ecmein hemen evvel emir de islama gelenlerin islamı kabül
ederler idi.Kılınc altın da iman getirenleri ehli imandan sayup üzerlerine ahkamı islamı icra ederlerdi.Malumdur ki;
(Şeriat)lüğat de insanın ve hayvanın su içtiği Pinara derler.Ve istilah da Ebu Hanife mezhebin
de (amala muteallık getirdiği dir.)Peyğamberler on da muhteliflerdir.Zira şerayi birbirlerini
nesih ve tebdil neylemiştir.Eşaire indin de din ve millet ve şeriat da birdir.
Her ümmet kendi peyğamberlerinin milleti ve şeriatı üzere olur.
(İmanı İcmali)mümin olmakta (kafidir.)İslamın sihhatin de (tafsili lazım değildir.)Lakin şeri mutahhra
de tafsilen malu olanı bilup itikad etmek ve icmalen malum olanı icmalen bilup itikad etmek vacibdir.
Deyu ehli tahkik beyan eylemiştir.Ba husus fi zamanina haza akaidi batıla şayi olmuştur.Her mümin
üzerine akaidi ehli sünneti tafsilen öğrenip bimek vacibdir.Sakınup icmalde kalmayalar.Hakkı taklid
eden mukallidin imanı sahihdir.Hakka tabi olduğu içun Amma batıl nesneyi taklid eylese iitikadı batıl olur.
Hakka tabi ve mukallid olup delili akli ve nakliden ğafil ve cahil olanların itikadı ve islamı sahihmidir
değilmidirİhtilaf variddir.Ülemadan ve fukehadan çoğu (mukallididn imanı sahihdir,dediler.)Lakin delilleri
öğrenmediği içun asidir.Sahih olan budur.Zira rasülü kainat efdaluttahiyyat ve alasselavat ve sahabe ve
tabin rdıvanullahi aleyhim necmain hemen evvel emir de islama gelenlerin islamını kabül ederleridi.
Ve kılınc altunda iman getirenleri ehli imandan sayıp üzerlerine ahkamı islamiyeyi icra ederler idi.
Malumdur ki Ol duyk zamanda ol kimselerin hatırların da delil yoktur.
Mutezile taifesi mezhebin de itikadlar deliller üzerine bina kılup hasımlara cevap vermeye ve şüpheleri
defetmeye kadir olmak islamın sihhatın da şartdır.Bu mezheb batıldır.İmdi ulamayı kiram dan niceleri
şöyle buyurdular ki:Şol kimseler ki diyarı islam da hasıl olup yerlere ve göklere nazar ve teemmül edup
mahasini islamiyeyi müşahede edup mecalisi ulemaya hazır ve mustemi olmakla onlar ehli nazar ve erbabı
istidlaldir.Nekadar bunların bazısı tabire kadir olmasa da ehli taklidden değildir.Hemen ahli taklid şol
cahiller dir ki Dağlar başların da ve köyler de hasıl olup mahlukata nazar etmeye istidadı olmayup melisi
ulemaya hazır olmayup hemen atadan ve dede denbazı itikad ile ömrünü ifna ve bil kulliye şüphe izale
edecek delil de olanlardır.Ve mukallid deyu bunlara denur,demişler.(bir kimse imana vacib olab şeyleri
bilse )ve kalb ile itikad ve kabül eylese(lakin kendinden süal olmadıkdan tafsilen)Her bir meseleyi itikadiyeyi
(tabir) ve takrir(edemese)mezhebi sahihde ol kimsenin (islamına hüküm olunur.)Sair müslümanlar gibi ona
tezvic olunur.Ve selam verilur.Ve ehli islam mahallesin de iskan olunur.Ve şehadeti makbule olur.Ve
ahirete gittik te üzerine namaz kılunur.Ve ehli islam kabrine defin olunur.Ol iman ile ol kişi akibet
cennete girer.Bir mümin küfür olmayan (büyük günah etmekle )mesela (adam öldürmek ve zina etmek )
ve sirkat etmek ğıybet ve ğayri (gibi)ol mümin imandan çıkmaz,eğer )bu günahlar helaldırdemez ise.)
Ve halal yerine komaz ise Ve hamır gibi murdar haramlara pakdır.itikad etmese ve zinaya ve livataya
güzel nesnedir demez ise ve günahlar hakkın da ehli millet ihtilaf ettiler.Havaric taifesi her biri günahı
kebiredir dediler.Ve mürciye taifesi Her bir günahı sağire taifesidir dediler.Ehli sünnet vel cemat gunah
iki bölüktür.Bir bölüğü sağiredir.Ve bir bölüğü kebire dir dediler.
İmdi kebair adedinde rivayeti mhtelife vardır.Ibni Ömer ra rivayetin de 9 dur.
Bir rivayetde 10 dur.Bir rivayet de dört dür.Bir rivayet de 7 dir.Şirku billah,katil binefsi bi ğayri hakkın
Sihir yapmak,Yetim malını yemek,Riba yemek,Mukatele zmanın da küffardan firar etmek,
zinadan beri olan nisvanı müminata zina ile seb etmek
ve şetim etmek.imdi Hak budur ki kebairin bir aded muayyen de
hasrı yoktur.Zira ibni Abbas r.a dan kebair yedimidir Şeri şerif de kebire için add tayin olunmadığına
hikmet budur ki Kullar cümle günahlardan ictinab edeler.İhtimal ki kebire ola.Nitekim Leyleyi Kadir
ve yevmu cumua da ki saatı mustecabe ve ismi azam muayyen olmadığı gibi takim kullar her geceyi
ihya edeler.Ve cuma günün her saatinde ıbadet ve dua edeler.Ve hak tealanın her bir ismi celili ile
zikir edeler.Tafsil murad edenler Kebairin tefsili hakkında telif olunan kitaplara muracat eylesunler.
İmdi malum olaki kebairden bazısı aynı küfürdür.Zünnar kuşanmak,ve putlara tazim etmek,ve kutubu
şeriyeden birisini tahkir ve ulemedan birini istihza etmek gibi Ve elfazı küfürden birini soylemek velhasıl
şeri de tazimi vacib olanı tahkir ve tahkiri vacib olanı tazim etmek gibi.bunlar küfürdür.Ve inkar eden
imandan çıkar.Bunların kenduleri Dini islamı tekzib ve inkar etmeye alamet ve küfre delil olduğu içun
amma şol büyük gunahlar ki onu günahdır ve alçak nesnedir.Ve kabihdir.Ve itikad ile Ve hak tealadan
havf ve haşyet ve kendi nefsini levm ederek işlese islamdan çıkmaz.Nitekim rivayet de geldi ki Ebu Zer ra.
Mümin hakkın da tekrar tekrar süal edup bir mümin zina ve sirkat eylese cennete girer mi? Dedikte
rasülü kainat a.s cevab buyurup “Ve in zena ve in serika ala rağmi enifin Ebi Zer,”yani nekadar zina ve
sirkat dahi eylese de cennete girer.Hadisi şerif dahi delalet eder ki İtikadı sahih olup alameti küfür
olmadıkca büyük gunah etmekle mümin imandan ve islamdan çıkmaz.bir küçük günaha musir olmak
la kebire olur.Ve kebireden İstiğfar olunur ise sağire olur.Bazı rivayet de böyledir:
(büyük günah eduptevbesiz )eceli gelüp (ölen mümin Allahu tealanın meşietinde)ve iradesin de (olur)
Yani Hak teala (anı diler ise yarlığar.Ve dilerse günahı miktari)ya dahi noksan (azab eder,sonra
cennete koyar.)İman ile hatim olduktan sonra haccacı zalim kadar günahı olsa ona mağfiret veya
şefaat iruşub afuv olunup hiç azab görmeden cennete girmek caizdir.Ve bir küçük günah içun dahi
mağfiret ve şefaat olmayup anın azabını görüp badehu cennete girmek mümkindir.Sağairden ve
kebairden afuv olunması hakkında tevbe şart değildir.Lakin küfür oan nesneler hakkında elbette
tevbe ve rucu şart olaki Hak teala Hak teala Cümlemize de tevbeyi sadıka ve daima makbule
muyesser eyleye..Ve razi olduğu ilime ve amele muvaffak eyleye.Amin.Bi hurmetinnebiyyilemin.
Malum olaki Tevbe etmek evamiri islamiyenin ehemmidir.Ve makamatı imaniyenin evvelidir.
Tariki hakkın mebdeyidir.Ve seadet kapusunun miftahıdır.
Bazı salihlerden nakil olunur ki Otuz sene kadar tevbe etmeye say etmekle kendine bir hayret ve aciz gelup
ne aceb tevbe etmek bana asan olmadı dedikte ona demişler ki senin taleb ettiğin ziyade büyük nesnedir.
Zira sen Hak tealanın muhabbetini taleb edersin.Ve muahbbetullah ise bir azim seadetdir.Nitekim
Hak teala buyurur.”İnnellaha yuhibbuttevvabine ve yuhibbul mutedahhirine”Yani Hak teala günahlardan
çok tevbe edici kulları sever.ve jerkabı zunubundan pak olanları sever.buyurmuştur.İmdi senin taleb
ettiğin tiz ele gelmez.Deyu cevap vermişlerdir.Bir kavil günahından tevbe etse Hak teala ona muhabbet
eder.Ve melaike ferahlanur.Malını ğayıb eden buldukta ve evladı olmayan kimsenin evladı dünyaya
geldikte ve susamış kimse hararetle sahra da gezerken suyubuldukta ve yükünü ve hayvanını gayıb eden
yolculukta tekrar buldukta ne mertebe ferahl anır ise bir kimse tevbe etse melaike ondan ziyade ferahlanur
.Deyu rivayetler de varid olmuştur.Ve dahi nice rivayetler de varid olmuştur.Ve dahi nice rivayetler
de şöyle derki bir kimseye hak teala muhabbet ettikte hz. Cebraile
ona muhabbet eyle deyu emireder.Ol muhabbet edup göklere deki melaikeye felan kimseye
hak teala muhabbet etti siz dahi muhabbet einiz diye nida eder.
Ol muhabbet edup göklere deki melaikeye felan kimseye hak teala muhabbet etti siz dahi muhabbet
einiz diye nida eder. Cümle gök ehli ona muhabbet ederler.Sonra yerdeki melaikeye şayi olur.
Onlar dahi muhabbet ederler.Sonra insanın salihleri dahi ona muahbbet ederler.Bu ulu devlet
muhabbetullaha mazhar olmakla hasıl olur.Ve tevbe edenlere muhabbetullah hasılolduğu nassı
Kuran ile sabitdir.”İnnellaha yuhibuttevvabine ve yuhibbul mutetahhirine”Nazmı kerimi gibi bir
mümin günahdan tevbe eylese sonra ol günahı işlese ettiği tevbesi fasid olmaz.
Zira irtikab ettiği başka bir günah olur.Ve ondan dahi bir tevbe etmek üzerine vacib our.
İmdi mukaddimen ettiği günahlardan tevbeyi sahiha ettikten sonra onları
hatırlarına getirup söylese tekrar tevbe etmek olur mu olmaz mı?
Burada ihtilaf vardır.Bazıları günahları yad ettikte nedamet etmek vacibdir demişler.Lakin sahih budur ki
eğer yad ettikte ferahlanup ve telezzüz ederse ittifakan tekrar tevbe etmek vacib olur.Ve eğer ferahlanmasa
tevbeyi tekrar etmek vacib olmaz.Hak sahiblerine hakkını vermek yahud ibra olmak ve ğıybet ettiği
kimse den özür taleb edup afuv istemek ve rızalaşmak ve kazaya kalmış farzları ve taatları işlemek
tevbe eylemekten başka bir vacibdir.Tevbenin kendinden haricir.
Rivayetler de şöyledir ki;
Bir kimse hasımları ondan olmadıkca tevbesi makbul olmaz.Hısımları razi oldukta onun
tevbesi ve savmu ve salati makbul olur.Bir dirhemi sahibine vermek bin yıllık ibadetden
hayırlıdır.Bir rivayetde bir tane haramı sahibine eda etmek byetmiş (nafile)hac etmekten
hayırlıdır.İmdi her bir gnahdan tevbe etmek ehli sünnet mezhebinde şeran vacibdir.
Ve mutezilenin aklen vacibdir.,dedikleri fasiddir.Hak teala buyurdu “Tubu ilallahi cemian
eyyuhel müminune”ve bir ayeti kerime de “Ya eyyuhellezine amenu tubu ilalahi tevbeten
nasuhan”evvelki nazımı azizin manası “Ey müminler cümleniz Hak tealaya tevbe ediniz demektir.
İkincinin manysılatifi” ey imanla muttasıfolan kullar.hak tealaya şurutunu cami tevbe ile
tevbe ediniz demektir.Ve bir hadisi şerif de;”Ya eyyuhennasu tubu ilallahi fe inni etubu
fil yevmi miete merrah”vakidir.Yani ey nas!Hak tealaya tevbe ediniz
tahkik ben gün de yüz kere tevbe ederim ,demektir.
Bazı cahiler günahdan tevbe etmeye havf eder ki ihtimal tekrar işler ise tevbe bozulur deyu.
Bu ise cehaletdendir.Ve hamakatdır.Ve günaha musir olmaktır.
İmdi Tevbeyi Nasuh Nedir?
Tevbeyi Nasu:Kişi günah ettikte ona tevbe edip ve günaha işman olmak ve terk etmektir.
Bu konunun tefsirinde 23 kadar akvale vakıf oldum.
Hz. Ömer ra. Rivayeti sahiha ile mervidir ki tevbeyi nasuh:kişi günah ettikte
ondan tevbe edup min bad anı irtikab etmeye.
İbni Mesu r.a dahi den böyle rivayet olunur.
Bir rivayeti zayife de oldur ki günahdan tevbe ve istiğfar ede.min bad elbette işlemeye .
Bir başka rivayet de Günahdan tevbe ve ona adavet ve her zaman hatıra geldikc istiğfar ede.
Bu rivayet Hasanı Basriden menguldur.Ve katade den mervidir ki Tevbeyi sadıka bir
kavil de tevbeyi makbul olmaması hakkın da korkmaktır.
Bir kavil de Tevbe ile bir başka tevbeye ihtiyac olmamaktır.
Başka bir kavil de Tevbesi havf ve reca üzerine müştemil olmaktır.Ve taate mudavemet etmektir.
Bir kavilde günahdan tevbe ve sü-i karin den içtinab etmektir.Bir kavil de günahdan tevbe ettikten sonra
ol günaha daima gözü karşısında gibi olup havf ve nedamet de daim olmak vesair akval dahi vardır.
Ve dahi günahdan tevbe etmek alelfevr vacibdir.
Eğer bir saat tehir olunsa bir başka günah dahi hasıl olur.
İmdi tevbe ettim demek ile tevbe olmaz.Zira Tevbenin şartı üçdür.
1.Fil hal günahı terk etmektir.
2.Ol günahı işitince Hak tealadan korkduğu içun nedamet ve pişman olmaktır.
3.Bir dahi yapmamaya (ibda)azimet etmektir.Tevbenin kabülü hakkında akval vardır.
Ehli Hak mezhebin de şöyledir ki;
Hak tealanın üzerine tevbeyi kabül netmek vacib değildir.
Zira bir şey ona vacib değildir.Lakin vadi kerim ettiğine binaen kabul eder.
Bir kimse bu şart ile tevbe etse,kabül katimidir?
Zannimi dir?Bu konuda ihtilaf vardır.Amma
küfürden tevbenin kabülü şüphesiz kati dir.
Ş.Ebul Hasenil Eşari Hz.nin mezhebin de delili kati ile makbul olması sabittir.
İmamul Haremeyn indin de delili zanni ile sabittir.Ve bazı Ulema ra.
Şöyle buyurmuşlardırki şurutuyla olan tevbeyi Hak subhane ve teala
kerem ve fadil eder.Ve kabül etmesi şeri ve icma ile malum olmuştur.
Mutezile taifesi tevbeyi kabül etmek hak tealanın üzerine vacibdir.
Dedikleri vacibdir.Ve dahi(Hak teala kullarına taat getirmedikleri )şeran (teklif)
emir ve nehi (etmez.)Abdest almaya tagatı olmayan teyemmum ile memur olur.
Namaz da kıyama kadir olmayan ku udla kılar.Şeri de olan evamir ve nevahi
takat dan güç değildir.Ve amma tebdili ahval muhaldir deyu zuum eden
mulahidenin mezhepleri batıldır.(müminmisin dedikleri
vekit de müminim hakkan)hala mümin olduğumda ek im yokdur.
(demek gerek.İnşaallah demeye.)Zira vukuu katan malum olan nesne de
İnşaallah demek olmaz.Mesela sen insanmısın,yahud ahirete gidermisisn
yahud dini islam hak mıdır?deseler.Cevabında hüküm ve cezim etmek
gerektir.Zira şüphe mahalli değildir.Ve eğer müminim inşaallah dediğinde
imanın da şek etmiş olur.Bu durum da fil hal kafir olur.İman şeki kabül emediği içun
ve eğer iman da ve muminim bih ler de kati ve yakini olup inşaallah lafzını
teberrüken yahud hatimeyi ahval mechul olduğu içun yahud bakayı iman
ve husnu hatime de umurunu Hak tealaya tefviz ve teslim içun inşaallah dese
zarar vermez.Lakin münasib değildir.İmdi bazı selefi salihin den ve Eşaire den
müminim inşaallah demek ahvali mechul olduğu içun caizdir deyu menkuldur.
Ve itibar hatimeyedir.Hatta bir kimsenin muddeti ömrü küfür üzere geçse mevtinden
mukaddemce iman getirup iman ile hatim olsa ol kimse mümindir.Mukaddemini küfür
halin de olduğuna itibar yoktur.
Nitekim bir hadisi şerif de “Essaidu men saade fi batni ümmihi
veşşakiyyu men şaka fi batni ümmihi”varid olmuştur.Manayı latifi budur ki;
Said olan ol kimsedir ki anası karnın da said olur.Ve şaki ol kimsedir ki
anası karnında şaki olur.,demektir.İmdi ilmullaha göre seadet ve şekavet tebdil olmaz.
Amma zahir hale göre tebdil olur.Nitekim bir kimsenin bir muddet ömrü
küfür üzere olsa ol halin de şaki olur.Sonra mümin olsa said olur.
İmdi bir mümin kimseye(imanlımı ölürsün deseler,bilmezem Allah bilur diye zira)
Hatime hali (ğayıbdır.)Bir tarik ile yakinen hüküm olunmaz.”innellahe la yağfiru
en yuşreke bihi”yani tahkik(Allahu teala şirki ve küfrü yarlığamaz.)Kat’an “ve yağfiru ma
dune zalik limen yeşau”yani küfürden (geru kalan günahları
dilediğini)kullardan (yarlığar)şirkten murad küfür olan şirktir.
(bir kimse iman ile)dünyadan (gitmiş veya gider veya)akibet(cennetliktir demek)hükmü tarikı ile
(caiz değildir.)Zira Bu (ğaibe) delilsiz(hükümdür.)Onun içun caiz değildir.(peyğamberler den ğayri)
Zira onlar masumlardır.Ve nubuvvet den azil olmazlar.İmdi eyğamberlere imanla ve nubuvvet ile gittiler.
Ve ahiret de dahi peyğamberler dir.deyu hüküm etmek vacibdir.Böylece iman etmek lazımdir.
(ve Hak tealanın ve peyğamberlerin haber verdiklerinden ğayri)zira onların şeri’nde ya Kuranı kerim
ile ya hadisi şerif ile ehli cennet oldukları katan beyan olundukları içun cennetliktir,Deyu hüküm olunur.
(Hz. Ebu Bekir ve Hz.Ömer Ve Osman Ve Ali ra anhugibi bunlara cennetliktir deyu hüküm caizdir.)
Ve Talha ve Zübeyir Ve Abdurrahman bin Avf Ve Saad bin Ebi Vakkas Ve saad bin Zeyid Ve Ebu
Ubeyde binilcerrah bunlara aşereyi mubeşşere denir.Cennetle müjde olunmuşlardır.ve dahi Hz. Fatıma
Ve imamı Hasan Ve imamı Huseyin Ve Hz. Hamza ra.emein.Ve Hz. Ayşe Ve hz. Hadice vesair ezvac
mutehherat ve annelerimiz ve ehli beyt ve ehli biatı Rıdvan”Vela tahsebellezine kutilu fi sebilillahi
emvaten bel ahyaun inde rabbihim yurzekune”deyu buyurduğu Uhud ğazasın da ve ayride şehid olan
sahabeler cümlesi ve dahi zamanı sabika da olan mesela Fravunun sahiri olan Musa a.s mın mücizesini
görüp “amenna bi rabbil alemine”deyupiman getirup fravun onları şehid edup amenna diyerek sarayı
bekaya gittiler.Nak ve beyan olunan taifenin ehli cennet olduklarına hüküm olunur.Ashabı Uhdudun
ateşe atıldıkları müminler gibi Ve habibi Neccar gibi ki hakkında “kıledchulil cennete kale ya leyte
gavmi yalemune bima ğafera li rabbi ve cealeni minel mukramine”nazmı kerimi varid olmuştur.
(Ve hiç bir kimseye küfürle gitmiştir.Veya küfürle gider.Ve cehennemliktir demektir.)
Kat’an (caiz değildir.)Zira delilsiz ğaybe hükümdür.Hak tealanın ve peyğamberlerin haber
verdiği kimselerdn ğayrı )iblis (Şeytan Ve Ebu leheb Ve Ebu cehil gibi bunlara)ebedi
cehennemliktir.deyu hüküm caiz ve lazımdır.)Şeri şerif de böyle beyan olduğu içun
ve dahi Hz.Nuh a.s Tufan da deryaya ğark olan kafirler
ve Lut a.s ın zamanın da şehirleri başı aşağı olup helak olan kafirler ve yecuc ve
mecuc ve nemrud vesair ahirete küfür ile gitti.Deyu şeri şerif de beyan olunan
taifelerin cümlesi hakkın da cehennemliktir.Deyu hüküm olunur.İmdi Bundan ğayri
imanla mevsuf olanlar ehli cennetdir.Ve küfür ile mevsuf olanlar ehli cehennemdir.
Deyu hüküm olunur.(Ve dahi abdest ile)
gelmiş adın üzerine mesih)hak mezheb de(caizdir.)Sefer de ve hazer de Ebu bekir ra.
rivayet etti.payğamberimiz a.s danki müsafirler üçgün ve üç gece ve mukim olanlara
bir gün ve bir gece ruhsat verdi. Deyu Hz.Ali Bin Ebu Talib r.a Mescid den süal olundukta
buyurdu ki;Rasülülah a.s müsafirlere üç gün ve üç gece ve mukim olanlara bir gün ve
bir gece tayin buyurdu ,dedi.Hasani Basri r.a öyle buyurdu ki
yetmiş kadar ashaba yetiştim cümlesi mest üzerine mest etmeye ray ittifak etmişlerdir.
Hasani Basri r.a öyle buyurdu ki
yetmiş kadar ashaba yetiştim cümlesi mest üzerine mest etmeye ray ittifak etmişlerdir.
Onun içun İmamı Azam ra.buyurdu ki Bana güneş gübü nakli mütevatir ve rivayeti kat’iye
vasıl olduğu içun mest üzerine meshin cevazı ile hüküm ettim dedi.
İmamı Kerchi ra. Buyurdu ki şol kimseler ki mest üzerine meshi inkar ederler ehli bidat ve ehli dalaletdir.
Ve onların hakkın da küfürlerinden dahi korkulur.Zira mest üzerine mesh hakkında asar ve nakiller
mütevatırdır.Vel hasıl mesih caizdir.Demek ehli ehli sünnet alametidir.Hılafı ehli bidat ve fırkayı dalle
mezhebidir.El iyazu billah.(Ve her mümin meyyitin namazını kılmak gerekir.
Salih olsun fasık olsun.)zira fısk ve günahı kebire irtikab etmekle ve tevbesiz
ahirete gitmekle küfür lazım gelmez.Ve muchalled finnar lazım gelmez.Mutezile
ve havarice mezhebi batıldır.(ve her mümine namaz da uyup ardında namaz kılmak
caizdir.)İmam (salih olsun ve fasik olsun )her bir salihin ve facirin ardında namaz
kılınız deyu cevazı beyan hakkında rivayet vardır.(lakin salih aredında )namaz
(kılmak sevablıdır.Ve fasikın imameti mekruhdur.)A’ma ve veledi zina
ve karyede sakin (görgüsüsz)olanların imameti mekruhdur.
Ve ehli bidat olanların dahi mekruhdur.Lakin cehmiye ve kaderiye
ve ğulatı revafıd ve muşebbihe
ve mucessime ve hıtabiye gibi mezhepleri batıleye iktida eylemek sahih
değildir.Nitekim kutubu fıkhıye de mezkurdur.(padişahlara ve devlet reisine
kılınc çekmek)ve azil etmeye say etmek8caiz deiğildir.Nekadar zailm
de olursa )dahi zem etmek ve beddua etmek dahi böyledir.Ve dahi padişahlara hayır dua etmek
ve şeri şerife muvafık olan emrine itaat eylemek vacibdir.Zira imamul
müslimindir.(ve meyyit içun dua etmede meyyite faide vardır.)
Cenaze namazını kılmak Allahu tealanın rızası içun (sadaka verup veyahud
Kuran okuyup veya ğayri hayır (amel edup sevabını meyyite)
bağıişlayup (verseler ol meyyitin ruhuna )sevab )vasıl olup faidelenur.)
Rivayetler şöyledir ki;bir mümin ahirete kendinden sonra dünada
hayratı kalsa yahut ilmi ve telifleri kalsa yahut evladı kalup ona dua etse ona sevab vasıl olur.
Ve hayır defteri kapanmaz ve dualarını hak teala kabül edicidir.Ve hacetleri kaza edicidir.
Kibari sahabeden s’ad bin ıbade r.a dediki;”Ya Rasülallah ine umme S’ad matet fe eyyussadagah
efdalu gale a.s el mau,peyğamberimiz a.s su sadakası efdaldir.Deyu beyan buyurdu.
“fe chafere b’iran ve gale haza li ümmi S’ad”İmdi S’ad hz. Bir kuyu kazup onun sevabı S’adin validesi
içun olsun dedi.Ve dahi şeriatı Muhammediye de şöyle derki;ibdet mahallerin de ammeyi müminin
ve kaffeyi muvahhidin yad olundudkta onların cümlesine fiade ve sevab vasıl olur.rahm..teala ecmein.
Rivayetler de dua belayı rededer.Ve sadaka vermek hak tela nın ğazabını teskin eder.Ve ukubetden halasa
sebeb olur.Ve dahi bir rivayet de öyle derki;Her kimki hak teladan murad istemese Hak teala ona ğazab eder.
Hak teala ona ğazab eder.Deyu vakidir.Ve dahi nice ehadis ve asar
vardır.Mutezile taifesinin mevtaya sevab bağışlamayı ve
duanın makbul olmasını inkar ettikleri batıldır.El iyazu billahi teala..(Evladıma Ve ashabıma
)yani telamizime vesair dostlarıma (ve)ehli islam olan (cemi mukelleflere vasıyyetim)ve nasihatim ve tenbihim
(oldur ki bu)risalede beyan olunan (itikad üzre)sabit olalar.Zira (bu itikad üzre mutekid(olan)akil kamil
(hakkan mümindir.)Küfürden ve şirkten beridir.(ve ehli sünnet ve cemaat mezhebi üzre )sabitdir.İtikadın da
bidat ve fesad vesair hakka mhalif itikadlardan beridir.Hak teala bu abdi fakiri vesair ıhvanı müminini
bu itikadı hak üzre sabit ve hıtamı muyesser edupehli sünnet zümresin de haşir eyleye .
amin Hılafından hıfz eyleye..Amin .bi cahi seyyidil murseline..
(Beyanı Mezheb)ricalden ve nisaden (her mümin kişi ye)Şeran (lazımdır.)Ve vacibdir.(
ki itikad da ve amel de mezhebin)öğrenip(bile)muktazasıyla daima amel ede..imdi lüğat de Mezheb demek?
Sebil ve yol dmektir.Istılah da şol mesail ve ahkamdır ki edilleyi şeriyeden mucctehidin içtihadı ile
istınbat oluna..itikad da mezhebin kimdir? Deseler Ehli sünnet ve cemaatdır.diye denir.
Ehli sünnet ve cemaat mezhebinden murad budur ki Rasülüllahın ashabı ve cemaatı muhacirin ve ansarı
r.a ecmain. Onların her birisi dini islamın nuru ve çerağıdır.Ve ehli imanın mktedaları ve senedleridir.
Onlar ne itikad üzere muttefik ve zahib oldular ise ben dahi ol itikad üzerineyim.diye Ve ondan ğayri
bir itikada gitmeye..Ve haktan ırak olmaya..Ve dalalete düşmeye..Narı cahime vucudunu ilga etmeye
Onların itikadı bu risalenin evvelinden buraya gelince zikir ettiğimiz dir.İtikaad hakkı bu risale de
mehma imkan beyan ettik.Hılafını red ve ıbtal eyledik imaanı nazar ile ihtimam oluna..
Ğaflet olunmaya.İmdi malum olaki;
Ehli sünnet itikadın da imam ikidir.Birisi imamı Azam şakirdlerinden İmamı Huda Şeyh Ebu Mansur
Maturidi demekle meşhur.Bir alim ve kamil akaidi sahiha de zirveyi Hakikate vasıl imamdır.
Ve birisi ;İmamı Şafiff şakirdlerinden İmamı Ebul Hasen il Eşari demekle meşhur bir alim ve kamil
ve akaidi sahihe de mahir dir.Ulemayı Hanefiye Şeyh Ebul Mansur itikadın da imam edinmişler.
Bu iki imam beynin de bir mikdar mesaili itikadiye ihtilaf vardır.Lakin meali ve mehazi birdir.
Ve bu iki mezheb ehli hidayet ve ehli sünnetdir.Ve hüküm eyleye ki Ehli sünnet ve cemaat mezhebi
hakdır.Ondan ğayrı akaid hususun da olan mezhebler nekadar var ise batıldır.Ve böyle hüküm etmek
cümle mukellefler üzerine farzdır.(Bu farz örfi manadadır.)
Zira rivayet de şöyledir ki:Kainat aleyhi efdalusalavat vetteslimat şöyle buyurdular ki:
Benim ümmetim 73 fırka olsa gerektir.Bir fırkadan ma adası ehli nardır.Ol fırka kimdir?
Benim ve ashabım olduğu hal üzre olanlardır.deyu buyurdu.
Ehli Hadis dediler;İmdi itikadı ashab itikadına muvafık olanlara Ehli sünnet ve fırkayı naciye
ve ehli hak ve ümmet I ittiba denir.Muhalif olanlara Ehli bidat ve fırakı dalle ve
ehli batıl ve mulahıde denir.Ehli dalalet kati çoktur.Ba husus fi zamanina
nice kimseler meşayih kıyafetine girup cehalet ile
avamı ve umi magulesi kimseleri iğva ve ıdlal ve sebil
hakkından ıhrac etmeyi mutad ve tarik edinmişlerdir.
El iyazu billah.Evladıma ve ahbabıma ve achavatime vasiyetim oldur ki Ehli sünnet
mezhebini öğrenmeye ziyadesiyle sayederler.Ve meşayichi cahile yi dalle ,mudılle
den ziyadesiyle ictinab derler.Hemen tahsil I ilmi nafi ve ameli salih ve
tehzibi ahlak ile daima meşğul olalar.ulemeyı muteşeriden
munfek olmayalar.Sebili seadet ve tarikı riza yı hak ve tarikı cennati aliyat budur.
(amelde mezhebin kimdir deseler imamı azam Ebu Hanife ra.dır deyu hüküm edup
Ebu Hanife mezhebi haktır.Ğayrileri )ki mezhebi maliki ve afii ve mezhebi Ahmed
bin Hanbel(batıldır deme ye belki ede ki Ebu Hanife Ebu Mezhebi haktır)yani savabdır.
Bazı mesele de (hata etmek ihtimalide var.Ğayri mezhepler)Ebu Hanife ye muhalif olan
mesail de (hata dır )zannen (hak)ve savab ve savab (olma durumu da var.)Zira herkes
amel de tabi olduğu imamın mezhebi savab ve doğru itikad
eylemek laımdı taki taklid sahih ola.(imdi bunun )icmalen
Tahkiki oldur ki Hak teala hz.leri kullarına emir ve nehi etmiştir..Bazı kuranla ve bazı
rasülün dilinden)Hadisi şerif. Bazı şeyleri farz ve bazı vacib ve bazı haram ve bazı mekruh ve bazı mubah
etmiştir.Ve rasülüllah a.s dahi bazı şeyi ve bazı mustehab demiştir.
(Beyanı Farz)Malum olaki Meşru olan dört nevidir.Farz vacib sünnet mustehab bunla
içmek gibi,ra mubah tabidir.Ve meşru olmayan iki nevidir.Haram mekruh ve ıbati
ifsad eden müfsidler .Bunlara mulhaktır. Mesela namaz da etmek yemek ve su içmek
gibi .İmdi cümlesi sekizdir.Ve bunlara ahkam semaniye
dinur.Mezhebi şafiye de (Farz)vacib bir dir.Museannıfın beyanı bu tertibe bir miktar muğayir görünür.
Farzı kati;(oldur ki Allahu teala buyurmuş ola.Şüphesiz delil ile bellu olmuş ola.Kuran gibi.)
İmdi Eğer delili şerinin delaletin de ahir hukme ihtimali olmaz ise ona hükmü kati denur.Ve eğer aher manaya
ihtimali var ise zan ifade eder..Onun için farz iki nevidir.Birisi kati ve birisi zannidir.
Mesela Abdest de başa mesh etmek farzı katidir.Ama başın dört bölükte bir bölüğüne bir mikdarına
yahud yarısına mesih hükmü zannidir.Ve ictihadidir.(Farzı)katinin hükmü budur.İnanmak ve işlemek
farzdır.Ve işleyene sevap hasıl olur.(terkeden cehennem azabına layık our.
İnanmayan kafir olur.)Ve istihfaf eden murted olur.İman getürmek ve ilmi hal
öğrenmek gibi Ve ebdesti yok ise namaz kılmak murad ettikte (abdest almak
ve cünüblükten ve hayızdan ve nifasdan hausul etmek ve beş vekit namaz kılmak)ve
cuma namazı kılmak gibi(Ramazan orucun tutmak ve ğanilere göre bi yılda bir kere
zekat vermek )ömrün de bir kere (Hac etmek gibi beyan vacib oldur ki anı
Allahu teala buyurmuş ola.)Delaleti eşbeheli delil
ile( bellu olmuş ola.)Hükmü oldur ki inanması vacib ameli farz işleyene sevab
hasıl olur.(işlemeyen azaba layık olur.Vacib iduğune inanmayan kafir omaz.)şüpheli
olduğu içun Mesela İmam Ebu Hanife r.a ye göre (Vitir namazı gibi.Ve ğani olanlara
Hacılar bayramın da Kurban etmek Ve oruc bayramın da )sadaka (fıtır vermek gibi)
Bayramnamazları vesair nuzur gibi.(Beyanı Mubah:Mubah oldur ki )mucerred(işlemesin de
ne sevab ola,ve ne gunah ola.Oturmak ve yürümek ve yatmak gibi)İmdi mubah niyet hasebiyle
muhtelif olur.Mesela namaz içun mescide gitmek sevabdır.Meyhaneye gitmek günahdır.Ve kıs ala haza ..
Ve ulul emr in hükmüyle muhtelif olur.Mesela Semur kürk zatında mubah iken emri
yasak etse giymesi haram olur.Amma mubahdan ğayriye böyle değildir.Mesela Bir haram olan
nesneyi emir etseler ve bir farzı terk ile teklif etseler anın hükmü şeride tebdilolmaz.
(Beyanı HaramHaramı)kati (oldur ki Allahu teala ondan nehi etmiş ola)Hükmü oldur ki Hak teala dan
havf ettiği içun terk eden sevaba nail olur.(işleyen cehennem azabına layık ola)Halal addeden kafir olur.
İnkar eden murted olur.Bi ayri hak..(Adam öldürmek ve zina etmek)ve livata ve riba ve malu yetim yemek
ve zülum etrmek ve ğıybet ve buhtan ve kizib etmek ve şarab içmek (ve kelb artığını içmek ve yemek gibi..
Beyanı mekruha :Mekruh oldur ki anı)Hak teala havfi içun terk eden sevaba nail olur.
İşleyen azaba layık olur.)Tahrimi ise ,eğer tenzihi ise azaba layık (olmaz.)
Ve halal adetmekten küfür lazım gelmez.(lakin ıtaba ve şefaatden mahrum olmaya
layık olur.At etini yemek gibi ..Beyanı sünnet:Sünneti)
filiyye (oldur ki Rasülüllah a.s onu ekser zaman da işlemiş ola.)
Farz veya vacib olmadığını beyan içun bazı zaman
da terketmiş ola.Hasais den ğayri hükmü oldur ki işleyen sevaba
nail ve şefaate mazhar ola.(terkedene azab olmaz.)
Eğer sünnetlerden birine razi olmaz ise yahud istihfaf eder ise
kafir olur.Ve eğer razi olup tazim etmekle ğaflet ile terk eder ise azab olmaz.(Lakin ıtab
ve şefaatden mahrum olmaya mustehak olur.)ve eğer terki mutad eder ise fasık olur.
(Misvak istimal etmek) muekked dir.(ve cemaatle namaz kılmak
)müekkeddir.Ve vaicbe karibdir.Hatta bir belde halkı terk
etseler katil olunurlar.Bir kimse terk etse darb ve habsolunur.
Ve rivayeti sahihe ler de şöyledir ki cmatle
kılınan namaz yalınız kılınandan 27 kat efdaldir.27 derece ziyadedir.
Şafii kavlin de cemaat farzdır.Lakin farzı ayınmıdır kifaye midir ihtilaflıdır.Ve ulemayı
hanefiye de nicleri farz ı kifayedir demişler.Ve imamı Malik ve Ahmed bin Hanbel
mezheblerin de farzı ayın dır.Ve ulemayı hanefiye den bazıları dahi
farzı ayındır,demişler.Ve bir büyük özür olmadıkca terkine ruhsat olmaz.
(ve oğlancıkları)tahammulü
zamanın da (sünnet etmek)ona Hıtan denur.
(ve evlendiği vakit de taam etmekgibi)imdi sünnet iki bölüktür.
Sünneti Hüda;sünneti hüdayı terketmek dalaletdir.Sünneti zevaid;Bunu terketmek
la besedir.Sünneti ıbad ibadet cinsindendir.Zevaid ise adet cinsindendir.
İmdi Ammeyi kütübe de süneni terk ve mekruhu irtikab
eden efaatden mahrum olmaya layık ola.Deyu zikir olunmuştur.Lakin bunun
tevcihi budur ki acher kimseler muşafat etmekten mahrum olmaya layık ola.
Bu dahi mahşerin cümle mevkıfların da olmaya belki bazı mevkıf da izin verilmeye.
Bazı acher mevkıfda izin verilmeye mani yokdur.Yahut eyğamberimiz
a.s mın şefatından mahru olmaya mustehak ola.
Budahi evvelki mevkıfdan sefat olunmaz ise sonraki
mevkıflar da şefaat olunmaya mani yoktur.Vel hasıl azaba ve ıtabe mustehak olmaktan
bil fiil muatab ve muazzeb olmaz.Bil fiil mahrumiyet lazım gelmez.Zira afuv olmak
caizdir.Zira”Şefaati li ehlilkebairi min ümmeti”varid olmuştur.Çümkü kebairi irtikab
edup tevbesiz ahirete giden müminler içun şefat ve admi kerem olmuştur.Mekruh
ve hılafı sünnet irtikab eden mumin muznibler bittarik ıl ula ve admi keremde
dahil olurlar.(Beyanı Mustehab:Mustehab oldur ki rasülüllah a.s onu bir kere ya iki
kere işlemiş ola.Veya işleyene sevab var demişola.Yahut güzeldir demiş ola.Yahud
selefi salihin ve eimmeyi muctehidin ol nesne güzeldir ve mustehabdır demiş olalar.
(işlemesine azab ve ıtab ve şefatden mahrum olmak olmaz.)Lakin işlemesin de sevab
olur.Terkin de olmaz.(Nafile namaz kılmak)vakti caizde(ve nafilve sadaka vermek)
cevaza muvafık ola(Ve nafile oruc tutmak gibi)izini şeri bulunur ise(İmdi Allahu teala
kitabın da ve rasülüllah hadisin de bu cümle)ahkamı semaniye (Vardır.Lakin bazı
şikaredir.Herkes anlar.Ve bazısı gizlidir .)Müteşabihden ğayri (anı ancak)ictihad
mertebesin de olan (alimler ve akiller anlar.Alahu teala)şeran emir etmştir.Ol (alimlere ki)
ulumu arabiye ve kavayidi üsul muktazasınca (çalışasalar ve)istinbatı ahkam
hususun da (zahmetlerçekeler.Kendi kitabından ve rasülüllahın sözünden )ve
fiilinden ve sahabeyi kiramın icmatından ve asarından (ol gizli olanları)delail
ve emarat hasebiyle istihrac ve kıyas ile (bulalar)izhar ve tafsil edeler.(ve onun
ile amel edeler.)zira her bir muctehid kendi ictihadı ile amel etmek üzerine
vacibdir.(ve)muctehidlerden (ğayrilere öğreteler)ve sair halk bu muctehidlere
ittiba ve taklid ile memurlardır.(taki)bunlara ictihad da zahmet çektikleri
mukabelesin de ve sair halkı tarikı şeriata delalet ve sebili hidayete imam
oldukları içun (çok sevablar vere.Ger ol muctehid (alim hata ile yanlış anladıysa
mazür ola.Ona günah olmaya.)ve hata afuvolunup sevaba nail ola.İmdi itikad da
hata mafuf değildir. Ve lakin ahkamı ameliye de hata mafuvdur.Ve ecir
dahi vardır.Bunun hakkın da çok hadis şerifler vardır.
Bir rivayet de etti fahri kainat bazı sahabeye buyurdu:”Ve in
esabte felek aşru hasenatin,ve in hata et
feleke haseneh”demektir ki Eğer isabet edr isen senin içun on hasene vardır.
Ve eğer ictihad da hata eder isen bir hasene vardır.Ve bir rivayet de isabet
edene iki ecir vardır.Hata edene bir ecir vardır.imdi her bir müctehid
kah isabet eder ve kah hata eder.Muctehidler ihtilafların da isabet ederler
Onlara hata olmaz demek batıldır.Şeyh Ebu Mansur Maturidi hazretleri şöyle buyurmuştur.
Muctehidler delil de ve hüküm de hata etmek muhtemeldir.
Bunun aslı budur ki Kavli muhtar da hükmü şeri muayyen bir hükümdür.
Eğer müctehid onu bulursa isabet eder.Bulmaz ise hata eder.
Onu bulmaya müctehid memur değildir.Ancak sayu ictihad ile memurdur.
Onun içun müctehid hata ettikte mazür ve mecur olur.
Eğer hata ettiğini bilmez ise ..ve eğer bilirse rücu etmek lazımdır.
(Bu )müctehidlerin vardığı (mertebeye kadir olmayanlara)Hak teala
(emir ettiki bunlardan birine)amal ve muamelat hususunda (onun
sözü ile amel ede.Ol dahi mazür ola.Günahı olmaya)sevaba nail ola.
(eğer uyduğu imamı alim )sahibi mezheb (hata etse)
elbette mecur olur.Dört mezhebden birine uymak caizdir.Uyduktan
sonra mucibi ile amel etmek üzerine
vacib olur.Eğer süal olunursa ki niçun sahabeyi kiram r.a ecmein
bu mezhebleri izhar etmediler.Ve niçun
kitaplar telif etmediler.(Pes cevab)oldur ki (rasülüllah a.s )zamanın da
vahi gelirdi.Ve sahabe bizzat rasülüllahdan ayet ve hadis işidup ilim ahiz
ederlerdi.Daima rasülüllah ın meclisinden nuru ilim ile munevver olup
kalbleri safi ve itikadları hak ve amelleri halis ve müşkilleri zail olurdu.
Rasülüllah a.s(dünyadan)sarayı bekaya (gittikte sonra ashabi kiram r.a
ğazayı mühim )ve elzem (görüp ona çalıştılar.)Etrafı alemi fethedup
memaliki ehli islam memleketi ettiler.Şeriatı muhammediye ve milleti
ahmediyeyi cihana şaye kıldılar.Bu maslahat içun ( kitabullahdan ve hadise den çokca ahkam çıkarup
kitaplara yazmaya elleri değmedi.ve hem onların)telifi kitab ve tertibi ebvab
ve tebyini üsul ve tasnifi fusul etmeye (ihtiyacları yoktu.Zira)
onların (ekseri müctehid idi vakti hacet de)kendileri ictihad ile amel ederler idi.)
Rasülüllah s.a in meclis saatinden bir miktar müşerref olan arabi müslim hikmet söylemeye
başlar idi.(ve)dahi (halk ortasında havadis ve vaki (çok değildi.)dünya dağdağası az olduğu içun istifta
az vaki olur idi.(onlar dünyadan)ahirete (gittikten sonra)tabin ve onlardan sonra ki
zaman da etrafı dünya da (ehli islam çoğaldı ve havadis ve cehil şayi oldu.)
Ve nice ehli bidat ve dalalet peyda oldu.(pes lazım)
ve vacib (oldu ol zamanın alimleri çalışup )ilimden ve ictihaddan
(ğayri nesnelerden vazgeçüp ictihad edeler.)Kitapdan ve hadisden ahkam )
ve mezheb (çıkarıp )kitaplara (yazalar)ve halka öğreteler.(Her alimi akli )
ve ilmi (erdiği kadarçalıştı.Ve anladığı halka beyan edup
kitaplara yazdılar.Her meseleyi delili ile ve her süali ve cevabı
ve her müşkili fetevası ile zikir ettiler.Mezhebler aşikara oldu.Ol imamların kelamları ile feteva verilur.
Ve onların asarına iktida olunur.(Her birine bir taife tabi oldu.Kimi Ebu Hanife ye ve kimi Şafi ye
ve kimi Malike ve kimi İmamı Ahmede Ve kimi Süfyanı Sevriye ve kimi Davudu zahiriye)ve ğayrilere
tabi oldular.(ve bunun üzerine amel ettiler.ta bu zamana gelince )Ve hz. Mehdi çıkıncaya lakin fi zamanina
mezheb dört de karar etmiştir.Sairlerin etbaı munkariz olmuştur.(ve bu cümle )müctehidler ahkamı ameliye
birbirine muhaliflerdir.Lakin (itikad da birdir.)ki ehli sünnet ve cemaatdır.İhtilaflarının ğayeti ve hasılı (buna amelde)
izini şeri ile (bazı hususda birbirine muhalefet ederler.)Zira müctehidler kendi ictihadları ile amel etmek üzerlerine
vacibdir.Birbirlerini taklid edemezler.(Ol muhalafet)dahi(Alahu teala izini ile olmuştur.)
Birbirlerini taklid edemezler.(Ol muhalafet)dahi(Alahu teala izini ile olmuştur.)
Dünya da ve ahiret de izini hakla olduğu için asla zarar veremez.Ve bu imamların cümlesi hidayet üzeredir.
(ve onlardan )ameliyat da ve muamelatda (herhangisine tabi oslsa bir kişi)amelini beyı ve şera ve nikah
ve talak vesair umurunu ve imamların birisinin fetvasına tatbik ve muvafık eylese (caizdir.Kıyamet de)
sevaba nail olup (cennete girer.)hidayet ve şeriat üzere amel ettiği için (tabi olduğu imam)muctehid ictihadın da
(hata etiyse zarara ermez.)Ve sevaba nail olmaz.Zira furu da ictihad hususun da hata etmek mafuv(afolunmuştur)
Amma itikad da hata afolunmaz.Ya küfür ya bidat ı kabiha olup ehli dalalaetden olur.Mezhedi ehli sünnetden
çıar.ve bu rum ve rum ili ve özbek ve ırak ve hindin ekseri mahalinde (ve bu)vatanımız evvela (diyar da Ebu Hanife ra.
Mezhebi şayi olmuştur.Bu yerin)ve ğayri diyarın (halkı anı imam)Ve şeyhi islam(edinmiştir.)Ve biladi osmaniye
anın fetvası ile hükümet edegelmiştir.(zira)Ebu Hanife r.a ilim de fadıl ve içtihad da kamil olup istinbat eylediği
ahkamı edilleyi şeriye ve akliyye ile teyid ve tenvir etmekle mezhebi sevab vehi üzere mhkem ve metin eyledi.
Ve (cümle) mezhaibi erbea sahibi (imamlardan)dünyaya ve makamı ictihada (gelmiştir.)Zira (rasülüllahın hicretinden
seksen yıl geçtikte doğmuştur.Yüzelli yıl oldukta vefat etmiştir.)Ömrü yetmiş yıl eder.
Kabri erifi Bağdat dadır.İmamı Şafi buyurmuşlardırki kimki ilim ve fıkıh da faide
ve kemal kesbetmek istese ol Ebu Hanifenin iyali olur.
İmamı Malike süal ettiler ki Ebu Hanifeyi sen gördün mü O Ben Ebu Hanifeyi gördüm.
Ebu Hanife bir fazıl ve kamil kimse idi ki eğer şu direk altundur diye dava etse ona
delil getirup sözünü isbat ve hasmı ilzam etmeye her bir vecihle
kadir olur,dedi.Ebu Hanifenin ismi Numan dır.Babası Sabit dir.Büyük Babası Zirta dır.
Ve anın babası Mahid dir.Ve Ebu Hanife Tabiindendir.Zira bir rivayet de dört
sahabeye yetişmiştir.Birisi Enes B.Malikdir.Birisi Abdullah ibni Ubey evfal ansari dir.
Birisi Ebuttufeyl Amir bin vasile Ve birisi Sehil b.said üssaiddir.rd.ecmain.Ve tabinden kati çok ulema ile
ile mukaleme etmiştir.Şaabi ve Nachfi ve Ali ibnil Huseyin gibi Lakin Ebu Hanife bunlardan fıkıh ahzetmemiştir.
Ebu Hanife den kati çok ulema I fıkıh achzetmiştir.
(Ve onun şakirdleri vardır.Ebu Yusuf Ve Muhammed ve ğayri rahimehumullah teala onlar dahi )üstazları gibi
(muctehidlerdir.)Ve mesaili feriye den (bazı husus da üstazlarına muhalif kulları vardır.)ictihad hasebiyle (anladıklarına
göre )muctehid ictihadı ile amel etmek üzerine vacib olup taklid etmek caiz olmadığı içun her muctehid kendisine tu
ttuğu delillerin hükmünce ihtilaf etmek emri lazımdır.(lakin bunlar başka
mezhepsayılmaz Zira üstazlarına çok yerde tabi olurlar.)Ekseri muhalif kavilerin de üstazlarında
n bir rivayet bulunur.(belki )bunlar (cümle bir mezheb sayılır.)
İmdi (Ebu Hanife mezhebin de olan )kimse (bazı hususda bunların kavli ile amel eylese de caiz olur.)Ebu Hanife den
rivayet bulunduğu içun ve cümle bir mezheb sayıldığı içun (imamı Şafi)rahimehulah teala imamı azam vefat ettiği
bilmeden doğmuştur.Ve ğayri zikir olunanların cümlesi (ondan muachar dır.)İmamı Şafi İmamı Muhammed den fıkıh
ve ilim achzetmiştir.İmamı Ahmed İbni Hanbel imamı şafinin şakirdi mesabesindedir.(Zannı ğalibimiz oldur ki
Ebu Hanife nin r.a )edilleyi şeriyeden (anlayup çıkardığı meselelerin savabı hatasından çok ola.Ğayri imamlardan )
imdi Amel babında zannı ğalib kafidir.Herkesin üzerine vacibdir ki tabi olduğu imamını isabet etmiştir.
Deyu zannı ğalib eyleye.Eğer hata etmiştir deyu zaneder ise taklidi caiz olmaz.İmdi (amel de)ve muamelat da
(mezhebim )ve imamım Ebu hanife dir demenin manası budur ki Ebu Hanifeyi ibadetde ve muamele de imam edindim
ve kitabullahdan ve hadisden anlayup çıkardığını kabül ettim ve onun
sözü ile )ve fetevasıyla ve hükmü ile (ameli ihtiyar ettim,demektir.)
İmdi ibadetini ve muamelesini onun sözüne ve fetvasına tatbik etmek gerektir.Ve onun mezhebinde
olan muteber kitaplardan mezhebini öğrenmek cümle hanefilere vacibdir.(Ahlaki zemime)malum olaki bu babda
musannıf r.a ahlakı zemimenin büyüklerini beyan etmeye şuru eyledi.İmdi cümleden ehem ve elzem olan budur ki
(ve dahi vasiyetim )hayır havaliğim (oldur ki müminler kalbceğinzlerini aarideler)Ve ahlakı zemime den kalblerini
ve hali edeler.Zira kalb cesed için de bir sözü geçkin gibidir.Sair aza ve bütün cesed onun riayası ve etbaı gibidir.
Kaçan kalb ahlakı zemime ile mevsuf olsa fasid olupsair azadan zuhur eden işler cümlesi şeri şerif den taşre olup
dünya da hazelan ve ahiret de azabı niran ile muazzeb olması mukarrer ve muhakkak olur.Ve ğer kalbi ahlakı zemime
ari ve hali olup ahlakı hamide ve hısalı cemile ile mevsuf olsa,sair azanın hükmüne musahhar ve muti olmağla
ol kişiden zuhur eden efalı şeri şerife muvafık felah ve salah ile mevsuf olmakla la cerema dünya da tevfika
mazhar ve ahiret de said ve aziz ve rızaya ve likaya nail olur.Onun içun ahvali kalbe muteallik olan ilim ve marifeti din
islamın aslıdır.Ve tarikı ahiretin temelidir,demişler.Rivayeti sahihed şöyle der:”Ela inne fil cesedi mudğaten iza
salahat salahal cesedü küllüh,ve iza fesedet fesedel cesedu küllüh Ela ve hiyel kalbü “Manayı şerifi şöyledirki
aakiler ağah olun ki cesed için de bir kıta et parçası vardır.Eğer ol salih olur ise bütün cesed salih our.Ve ol fasid olursa
ağah olun ki ol arça et kalbdir.Demektir.
İmdi amil mukellef heman kalbini islaha sayetsin.Ahlakı zemimeyi kalbinden izale edup yerine ahlakı hamide
kesb ve celb etsun.İmdi halk bir keyfiyeti rasihadır ki Onun sebebiyle efalı suhulet ile zuhur edup çok fikir
ve temmül etmeye muhtac olmaz ola.Bir kimse de tevaü ve hilim osa onun her bir fiili zahmetsiz mulayim ve latif
ve nas ile imtizac üzere zuhur eder.Ve bir kimse kibir ve ğadab olsa ondan suhuletle huşunet ve nas ile mucadele
ve akranını hakir ve hor görmek ve imtizac etmemek fiilleri zuhur eder.Amma mutekebbirden tevazu fiili güç ve zahmet
çıkar.Küfrün de kavi ve şedid olan kafirin islama gelmesi zahmetli olduğu gibi bu mahal güzel temmül oluna.
İmdi cümle ahlakın menşeyi üç kuvvetdir.Birisi kuvveti natıkaikincisi Kuvveti gadabiye.üçüncüsü:Kuvveti şehevetiyedir.
Bunların herbirisi üçer bölüktür.Kuvveti natıka demek;Malumatı idrak ve fehim edici kuvvet demektir.
Ona akıl denir.Akılın mertebesi üçtür.
Vasat itidal mertebesine Hikmet denir.Bu şeran memduhdur.Ve sahibi sayederse az zaman da çok ulumu nafia
tahsil eder.Ol hikmet bir kavi melekedir ki sahibi hatadan
savabı,ve zaradan faideyi ve batıldan hakkı temyiz edebiliyor.
Ondan hüsnü tedbir ve zeka ve dkaiki amal ve afat ı kalbiye nin hafiyye olanlarına tefettun
ve teyakkuz hasıl olur.Ve dahi kuvveti natıkanın ifratı mertebesi cerbezedir.
O bir mezmum mertebedir ki onun sahibi bilmesi insan için mümkin olmayan
nesneleri bilmeye sayeder.Müteşabihat ve kaza ve kader esrarını bilmeyi say etmek
gibi bunun sahibinden sudur eden efali saire kimselere darar verir.Mekir ve huda
ve müdahene ve temelluk ve tebsıs ile iğfal ile bir kimseyi mehlikeye ilhak etmek
gibi nesneler cerbezeden hasıl olur.Ve dahi kuvveti natıkanın Tefrit mertebesi beladet ve hamakat
dır.Ol bir mezmum melekedir ki sahibi şerden hayrı ve zarardan faideyi ve günahdan sevabı
farketmekten aciz ve kasır olur.Eblehiyet ve umur da fikir ile tecrübe
edemeyup kasır olmak ve ulumi diniyeden ğafil ve cahil kalmak ve cununundan hasıl olur.
Amma kuvveti kazabiye ki nefret etiği nesneyi defi ve men etmek içun nefsin tekazası ve hareketidir.
Ol dahi üç mertebededir.Vasat,itidal mertebesine şecaat denir. Şeran memduhdur.
Ol bir güzel melekedir ki şeran ikdam ve hücum etmesi caiz olan umura mubaşeret ve hücum etmektir.
Irzını ve malını sıyanet ve kafirlere ğaza ve kafirden ve zalimden bir mümini halas etmek ve nehi munker
ve emri maruf gibi kerem ve hilim ve sebat ve kazmı ğayz ve vakar şecatden hasıl olur.
Kuvveti kazabiyenin ifret mertebesine tehevvür denir.
Ve ol bir mezmum melekedir ki sahibi caiz olmayan
umura ıkdam ve hücum eder.Kibir ve ucub ve lafü ğuzaf ve hoyradlık ve cemadı magulesine
ğadab etmek ondan hasıl olur.Ve Kuvveti kadabiyenin tefrit
mertebesine Cübün denur.Ol bir mezmum melekedir ki
sahibi ıkdam ve hücum ve nubaşeret etmek caiz ve layık olan umurdan kibiru kalur.Ve karar eder.
Mezellet ve hakaret ve arsızlık ve ırzsızlık ve ğayreti islamiyesi olmamak ve hasaset ve denaet
ve daafu iman bundan hasıl olur.Amma kuvveti şehevaniye ki mulayim olan nesneleri talab içun
nefsin hareket ve tekaza ve ıztırabının mebdeidir.Bu üç mertebedir. Vasat itidal mertebesine
iffet denür.Şeran memduh dur.Ol bir güzel melekedir ki şerif şerife muvafık ve mulayim ve muştehiyata
mubaşeret eder.Daireyi şeriatı tecavüz etmez.Mekulatdan ve meşrubatdan ve melbusatdan ve ğayriden
şerice mubaşeret eder.Muruvvet ile halka muamele eder.Sahavet ve haya ve sabır u safayı sadır ve kanaat
ve zühüd ve takva ve tamaasızlık ve tevekkül bundan hasıl olur.Ve kuvveti şehevaniyenin ifrat mertebesine
şer ve fücur denir.Ol bir mezmu melekedir ki onun sahibi nefsin arzu ettiği nesneleri irtikab eder.
Şeri şerife nazar etmez.Muharematı murtekib olur.israf ve taktir ve riya vetin arz ve
hased ve şematet ve ağniyaya tezellül ve fukeraya tekebbür ve diyanetsizlik ondan hasıl olur.
Kuvveti şehevaniye nin tefrit mertebesine Chamud denir.Ol bir mezmum melekedir ki
sahibi müşteheyetı şeriyeden kasır olur.Daaf ve tekasül ondan hasıl olur.İmdi bu üç vasat
ki hikmet ve şecaat ve iffetdir.Bunlar memduhlardır.Ve Ahlakı hamidenin başıdır.
Eğer akl kuvveti gadabiye ve şehevaniyene ve şehevaniye nin üzerine ğalib olursa
el iyau billah teala ahlakı zemimeler hasıl olur.Ve ifrat ve tefrit mertebeleri cesed
memleketine hükümet eder.Kalb ve cesed bil külliye fasid olur.
El üyazü billahi teala kişi ahlak hamide dereceyi aliye ye nail olur.
İbadeti dayıf olur ise de ahlakı zemime sebebiyle cehennem için de esfel derekeye dahil olur.
Ve hiç günahdan hali olmaz.Zira ahlakı zemime sahibi bir günahdan tevbe eylese bir başka günaha gider.
Ahlakı zemimedn halas olmadıkca günahlardan halas olamaz.Eğer derisek ki;ahlakını
kişi tebdil edebiliyor mu?Cevap oldur ki ;kişi sayettiğinde ahlakını tebdil eder
Bunun üzerine aklen ittifak etmişlerdir.
Ve tecrübeyi sadıka dahi buna şahiddir.Seksen yıllık kafir müslüman olur.Ve mutekebbir ve mutevazi olur.
Sayeder ise mulhid tevbe etse mümin olur.Ve munafık murad eylese muhlis olur.Ve pachil murad eylese
cömerd olur.Ve sairlerin dahi buna kıyaset.İmdi akıl kalbini (müminler süi zan etmekten )ar edeler.
(Aani)süi zandan murad edrim ki (bir kimseye azıcık alamaet ile masıyet üzere ve yaramaz fiil üzere)
olmasını (anlamayalar.)Zira süi zandan buğuz ve iftira ve şematet ve kizib ve ğıybet belki şetim ve darb
ve umeraya şikayet ve kavga hasıl olur.(belki)hüsnü zan edup (salahına hamil edeler.Mümkin oldukca)
Alamaeti kavi ve zannı ğalib olmaz ise hüsnü zan dan din kardeşlerine muhabbet ve muavenet ve ülfet
hasıl olur.Rivayetler de geldi ki Birbirlerine rızaullah muhabet edenler ahiret de nurdan
minberler üzerin de otururlar.Onların libasları nurdan ve yüzleri nurlu onlar enibyadan
değiller dir.Ve şüheda dahi değiller dir.Lakin onlara ğıbta ve tahsin olunur.

MCK
zuletzt bearbeitet 01.08.2020 05:59 | Top

   

Kurani Kerimi Tecvidli Okumak.
Ey Oğul(Trcm Kurban)

  • Ähnliche Themen
    Antworten
    Zugriffe
    Letzter Beitrag
Anfragen und Anregungen bitte direkt an tiav@hotmail.de adressieren. Vielen Dank!
Xobor Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen
Datenschutz