Soru: Bir kardeşimiz:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
‘İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur.’
Hadisin geçtiği kaynaklar: Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei, Tirmizi, İbni Mace. Bu hadisin senedindeki ravilerin tamamı güvenilir olup bu hadisin senedi kesintisizdir. Dolayısıyla bu hadisin sahih olduğu anlaşılıyor.
Siz ise, bu hadisin zayıf olduğunu söylüyorsunuz! Bu konuda tatmin edici bir açıklama yapar mısınız? Eğer tatmin edici olamazsanız size olan güvenim sarsılır.” diye sormuş.
Cevap: Öncelikle hassasiyetinize çok ama çok teşekkür ederiz. Raviler hakkındaki açıklamanızı buraya almadık. Çünkü bu hadisin ravileri ile sizin bahsettiğiniz raviler farklıdır! Bu hadis sizin dediğiniz gibi, Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei, Tirmizi, İbni Mace’de geçmiyor! Bu hadis Ahmed bin Hanbel’in Müsned’inde geçiyor ve Muhammed Nâsıruddin el-Albânî (Rahmetullahi Aleyh)’in dediği gibi bu hadis zayıftır.
Biz bu hadis zayıftır derken İstanbul’un fethedilmeyeceğini kast etmiyoruz! Bilakis âlimlerin dediği gibi İstanbul’un birinci fethi olmuştur, ikinci yani büyük fethide, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in haber verdiği gibi İsmail oğullarından yetmiş bin kişi gerçekleştirecektir.
Biz bir kez daha İstanbul’un fethi hakkındaki hadisleri okuyalım.
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Bir tarafı denizde bir tarafı karada olan bir şehir (İstanbul’u) duydunuz mu?’ diye sordu. Sahabeler:
−Evet ya Rasulallah dediler. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘İsmail oğullarından yetmiş bin kişi o beldede savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Oraya geldikleri vakit kılıçla savaşmazlar, ok atmazlar. La ilahe illallah Allah-u Ekber derler, şehrin deniz tarafı düşer. Sonra yine La ilahe illallah Allah-u Ekber derler şehrin diğer tarafı düşer. Sonra yine üçüncü defa La ilahe illallah Allah-u Ekber derler onlar için bir gedik açılır onlar da şehre girer ganimet elde ederler. Onlar ganimetleri taksim ederken birisi gelir de: ‘Deccal çıkmıştır’ diye bağırır. Onlar da her şeyi bırakıp geri dönerler’ buyurdu.”
Müslim: 2920
İstanbul’un savaşsız olarak fethedilmesi henüz meydana gelmemiştir. Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle diyor:
“Konstantiniye’nin fethi kıyametin kopmasıyla beraberdir.”
Mahmud ibni Gaylan Tirmizi’nin şeyhi diyor ki:
“Konstantiniye Rumların şehridir. Deccal zamanında fethedilecektir. Konstantiniye Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ashabının bir kısmı zamanında fethedilmiştir.”
Tirmizi: 2340
Doğrusu sahabe zamanında İstanbul fethedilmemiştir. Muaviye, oğlu Yezid’i aralarında Ebu Eyyub El-Ensari (Radiyallahu Anh)’ın da bulunduğu bir ordu ile İstanbul’a göndermiştir, ancak fetih başarılamamıştır. Sonra Mesleme bin Abdülmelik (Rahmetullahi Aleyh) İstanbul’u kuşatmıştır. O da fethi başaramamıştır. Ancak İstanbul’da bir mescit yaptırmak üzere idarecilerle antlaşmıştır.
Ahmed Şakir (Rahmetullahi Aleyh) diyor ki:
“İstanbul’un yakın yahut uzak gelecekte fethedilmesi hadislerde müjdelenmiştir. O fetih Müslümanlar yüz çevirdikleri dinlerine döndükleri zaman gerçekleşecek sahih fetihtir. Bu asırdan önceki Türklerin (Fatih Sultan Mehmed’in) fethine gelince bu en büyük fethe hazırlıktır.
Sonra İstanbul yine Müslümanların elinden çıkmıştır. Hükümet gayri İslami dinsiz bir hükümet olduğunu iddia ettiğinden, din düşmanı kâfirlerle antlaşma yaptığından ve milletine putperest kanunlarıyla hükmettiğinden beri İstanbul Müslümanların elinden çıkmıştır. İnşallah Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in müjdelediği gibi İslami fetih geri dönecektir.”