GENÇLİK PROBLEMLERİ

#1 von MKC/ZAfer H. ( Gast ) , 26.09.2012 13:02

GENÇLİK PROBLEMLERİ VE DİNİMİZİN ORTAYA
KOYDUĞU ÇÖZÜM YOLLARI

Bilimsel araştırmaların sonuçlarına göre toplumda en çok görülen, günümüz
gençliğinin temel problemleri ve dinimiz İslâm'ın ortaya koyduğu çözüm
yollarından bazıları şunlardır:
1- Alkol ve Uyuşturucu Kullanmak:
İslâm Dininin gözettiği hedefler; dini, aklı, nefsi, nesli ve malı
korumaktır. Dinimizin çok değer verdiği ve korumaya çalıştığı akla zarar
veren alışkanlıkların başında alkol ve uyuşturucu gelmektedir. Alkollü
içkiler hem ferdî hem de içtimaî bir problemdir. Bunları kullanan fertlerin
yanında ve çevresinde bulunanlar olumsuz etkilenir.
Alkol ve uyuşturucu madde bağımlısı olan kişiler aklını sağlıklı
kullanamaz, karar verme ve muhakeme yeteneğini kaybeder. İnsanın
psikolojini bozar, onu kavgacı yapar ve kendine, canına ve malana zarar
verir hale getirir. Bilhassa alkolikler, aileleri için muzır hale gelirler.
İçki, ailelerin parçalanmasına da yol açar. İnsanı geçimsiz, kavgacı,
saldırgan, suça, kaza yapmaya ve cinayet işlemeye uygun hale getirir.
Dolayısıyla gençler, alkol ve uyuşturucudan katiyen uzak durmalı, Allah'ın
emir ve yasaklarını gözetmelidir. Her hususta olduğu gibi bu hususta da
helâl dairesi geniştir, harama girmeye gerek yoktur.
2- Zina ve Fuhuş:
Günümüz gençliğin problemlerinden biri de ahlâkî erozyondur. Nesli ve aile
yapısını bozan en önemli faktörlerden biri fuhuştur. Fuhuş, ahlâkı
çökertmekte, psikolojik bozukluklara sebep olmakta ve çeşitli hastalıkları
oluşturmaktadır. Gençliği dejenere etmek isteyenlerin, en fazla
başvurdukları ve bu maksatla tesir edebildikleri veya ellerinde tuttukları
kitle iletişim araçlarını kullandıkları vasıta da fuhuştur.
İslâm fıkhının maksatlarından biri de nesli korumak ve sağlıklı bir toplum
yapısı oluşturmaktır. Peygamberimiz (s.a.s.), bir taraftan güzel ahlâkı ile
insanlara örnek olurken, diğer taraftan, ortaya çıkan ve çıkabilecek
problemleri önlemek içim gayret sarf etmiştir. Bunun için gençlere sahip
çıkmış ve belirli bir yaşta gençleri evlendirmiştir. Gençlere nefislerini
korumak için ya evlenmelerini yoksa oruç tutmalarını tavsiye buyurmuştur.
Dolayısıyla gençleri zina ve fuhuş bataklığından korumanın yolu
evlenmelerini sağlamak, bu mümkün oluncaya kadar da onları oruca teşvik
etmek, ayrıca zina ve fuhşa götürücü yerlerden, yayınlardan uzak tutmaktır.
3- Haksız Kazanç ve Hırsızlık:
İnsanlık tarihi boyunca hemen her toplumda kamu düzenini bozan ve yüz
kızartıcı büyük bir suç olarak kabul edilen hırsızlık, dinimizin önlemeye
çalıştığı sosyal problemlerden biridir. Ahlâk ve hukuk kurallarına aykırı
yollardan haksız kazanç sağlanmasına sebep olan hırsızlık, İslâm'ın değer
verdiği, korumayı hedeflediği ve kutsal kabul ettiği mal güvenliğini ve
meşru yollardan gelir elde etmenin esas olduğu düsturunun da ihlâlidir.
Kur'ân-ı Kerim'de; "Aranızda birbirinizin mallarını hırsızlık, kumar ve
gasp gibi haksız yollarla yemeyin..." (Bakara, 2/18 buyurulur. Kul hakkını
Allah bile affetmez. Başkasının hakkını yemek ve çalışmadan helâl olmayan
yollardan kazanç sağlamak dinimizce haram kılınmıştır. Alın teri ile helâl
yollardan rızk kazanmak ve bunu da Allah'ın razı olacağı şekilde kullanmak
en güzel bir davranıştır. Geçlerimiz bu yönde de eğitilmeli, kendilerine
kolay kazanma yolları gösterilmemeli ve her türlü kumardan alıkonmalıdır.
Çalışmanın önemi anlatılmalı ve çalışmaya, alın teriyle kazanmaya,
zorluklara alışmaya, hattâ zorluklara talip olmaya özendirilmelidirler.
4- Kimlik ve İman:
Gençliğimizin belli ölçülerde bir kimlik bunalımı yaşadığı söylenebilir.
Baskı idareleri, gençliği nefsanî istekleri doğrultusunda yaşayan bir kitle
olarak görüp gösterme, bu istekleri her ne şekilde olursa olsun tatmini
özgürlük olarak takdim etme, onları yüksek ideallerden uzaklaştırma, bu
bunalımın en önde gelen sebepleri arasındadır. (Ayrıca, bizzat Batı
Trakya_da bir kültür ve medeniyet bunalımı içinde olması, kendi
değerleriyle çatışması ve kendisine, bizzat yapısına, tarihine ve
karakterine uygun bir kimlik seçmekte özgür bırakılmaması, bu bunalımı
derinleştirmektedir. )
Genç, ayrıca hususi yaklaşım ister: ne baskı ne başı boş bırakma, ne
sürekli eleştirme ne sürekli övme olmadan, daima dengeyi gözeten bir
yaklaşım. Yapılan bilimsel araştırmalar, ferdin ahlâkî ve sevgi, şefkat
gibi değerlerle mücehhez, mutlu, başkaları ile ilişki kurabilme
kabiliyetine ve belirli bir özerklik duygusuna sahip bir benlik inşa
etmesinin, öncelikle dinî ve millî değerlerle mümkün olabildiğini
göstermektedir. Bu araştırmalarda her türlü dinî ibadet ve yaşantının,
millî örf ve âdetlerin insanın ferdî ve içtimaî hayatı üzerinde anlamlı
etkisinin olduğu görülmektedir. İnanç ve ibadetlerle kişinin kendisini iyi,
stresten uzak ve sağlıklı hissetmesi arasında pozitif ilişkiler tesir
edilmiştir.
(Gençlerin sağlam bir imana sahip olmaları gerekir. İman, insanı insan
eder, dünyada sultan eder. Dünya ve âhiret saadeti yalnız İslâmiyet'te ve
imandadır.)
Gençler! Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz, hayatınızı iman ile
hayatlandırınız, farzları yaparak süsleyiniz ve günahlardan çekinerek
korununuz. Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: "Ölümden
önce hayatın, yaşlılıktan önce gençliğin, çok işten önce boş zamanın
değerini biliniz" (Fethulbarî, 14/9).
Gençlik muhakkak gidecek. Eğer o, Allah'ın buyurduğu istikamette
geçirilirse, karşılığında hem bu dünyada huzur ve mutluluk hem de âhirette
cennet vardır.
------------------------
Yokuşlar kaybolur çıkarız düze
Kavuşur sonu gelmez gündüze
Sapan taşlarının yanında ki füze
Başka alemlerle farkımız bu bize
NFK.

MKC/ZAfer H.

   

Evrad-i Kadiriyye
Tefsir ve Te'vil Nedir?

Anfragen und Anregungen bitte direkt an tiav@hotmail.de adressieren. Vielen Dank!
Xobor Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen
Datenschutz