DİYABET (ŞEKER HASTALIĞI)
Saygıdeğer Rehber okuyucuları! Bu ay sizleri, Allah’ın izniyle ve âcizane bilgilerimizle ‘‘Diyabet’’ halk dilinde “Şeker Hastalığı” konusunda bilgilendirmeye çalışacağız.
Diyabet nedir? Vücudumuzda bulunan şeker oranını ayarlamakla görevli pankreasın insülini az ya da hiç salgılamayıp glukagonu çok salgılamasından ortaya çıkan şeker hastalığıdır. Normal şeker oranı ölçümle 70 -115 arasıdır. Bu orantı dışında olanlar, şeker hastalığı risk guruplarındandır.
Diyabetin iki tipi vardır. Kısaca açıklayacak olursak;
A) Tip bir diyabette insülin hiç salgılanmamaktadır. Yani bu hastalar sadece glikoz (şeker) oranı yükselince insülini sadece dışarıdan alabilmektedir.
B) Tip iki diyabette ise insülin az salgılanmaktadır. Bu durumda tip iki diyabetliler daha az insüline ihtiyaç duyarlar.
Abdullah İbnu Mes’ud (r.a) anlattığına göre ‘‘Rasûlullah aleyhisselâtü vesselâm buyurdular ki: “Allah (c.c) hiçbir hastalık indirmedi ki, şifasını da indirmemiş olsun.’’ Evet, Rasûlullah Efendimiz’in (s.a.s) buyurduğu gibi şeker hastalığının da tedavisi vardır; ancak bu hastalığın tedavisinde insanlığın bu gün ulaşabildiği bilgiler tam anlamıyla olmasa da bir tedavi önermekte ve tam olarak şifası yine Allah’ın lutfuyla inşallah ileriki zamanlarda keşfedilecektir.
Peki, günümüz imkânlarında tedavisi nasıl olmaktadır?
Öncelikle doktorun tavsiye ettiği diyete ve ilaçlara (tablet ve insülin) uymakla ve şu kurallara dikkat ederek tedavi sürdürülebilir:
1. Yemek yiyecek durumdaysanız (iştahsızlık, bulantı, kusma gibi şikâyetlerimiz varsa) insülininizi uygulamadan önce doktora başvurun.
2. Günde iki kez insülin yapıyorsanız, enjeksiyonların arası 10-12 saat olmalıdır.
3. Hiperglisemi riski açısından yanınızda beş (5) adet kesme şeker veya bir küçük kutu meyve suyu bulundurun.
4. İnsülin kaleminizi buzdolabına koymanıza gerek yoktur; ama diğer açılmış insülin kartuşlarını buzdolabınızın kapak kısmında saklayınız.
5. Kullandığınız insülin ismini mutlaka öğrenin, sadece doktor tavsiyesi üzerine farklı insülin kullanın.
6. İnsülin dozlarını kendiniz değiştirmeyin ve her gün aynı saatlerde uygulamaya dikkat edin.
7. İğne uçlarını en fazla iki kez kullanın.
8. Her kullanımdan önce insülin kaleminizin havasını iki kez çıkartın.
9. İnsülin yaptıktan sonra ana ve ara öğünlerinizi atlamayın.
10. İnsülinlerinizin son kullanma sürelerine dikkat edin.
11. Son kullanma tarihi geçmiş veya dolmuş insülinleri kullanmayın.
12. Kalem içindeki insülin kartuşunu açtıktan bir ay sonra değiştirin.
13. İlaçlarınızı doktorun önerdiği şekilde kullanın.
14. Aç karnına aldığınız ilaçtan sonra yemeğinizi atlamayın.
15. Kan şekerinizin küçük veya yüksek olması durumunda kendiniz doz değişikliği yapmayın.
16. Başkalarının kullandığı ilaçları almayın. Bu kurallara uyup diyetinize dikkat ettiğiniz sürece Allah’ın izniyle iyileşirsiniz. Şekerle karışık tatlı bir hayat yaşayacaksınız.
Diyet deyince doktorun tavsiye ettiği diyeti uygulamanız size hastalığınız konusunda olumlu sonuçlar verecektir. Örneğin; bir diyet listesi sunacak olursak:
Sabah: 08.00
1. Şekersiz çay
2. Kibrit kutusu kadar beyaz peynir
3. İnce dilim ekmek, domates, salatalık
Kuşluk Vakti: 10.00
1. Üç kepekli bisküvi
Öğle: 12.30
1. Izgara köfte kadar et (tavuk veya balık)
2. Sekiz (8) yemek kaşığı sebze yemeği, yağsız bol salata, ½ kâse yoğurt
3. Bir ince dilim ekmek, bir porsiyon meyve
İkindi: 16.00
1.Üç kepekli bisküvi
Akşam: 19.30
1. Öğle öğününde yenenler tekrarlanır.
Gece: 22.00
1. Bir su bardağı süt
2.Bir porsiyon meyve
Bu diyete, doktorun tavsiye ettiği diyete düzenli şekilde uyarak ve şifalı bitkilerden yararlanarak olumlu sonuçlar elde edebiliriz. Bunun yanı sıra aldığımız besinlerin 1200 kaloriyi geçmemesine dikkat etmeliyiz.
Hipoglisemi ve Hiperglisemi
Hipoglisemi: Özellikle insülin kullanan tip birde hipoglisemi (şeker düşmesi) görülüyor. Hipogliseminin çok uzun sürmesi beyin ölümüne neden olabiliyor.
Hipogliseminin Sebepleri: Gereğinden fazla insülin ve ilaç almak, öğün atlamak veya geciktirmek, ayrıca insülin enjeksiyonu yapılan kolu egzersizde fazla kullanmak.
Hipoglisemin belirtileri: Hastada soğuk terleme, çarpıntı, açlık hissi olur. Eğer hastanın şekerinin yükseltilmesinde acele edilmezse, ileriki dönemde sinirlilik, çarpıntı, konsantrasyon bozukluğu görülür.
Hipoglisemide Yapılması Gerekenler: Hastanın ilk olarak şekeri ölçülmelidir. Kan şekeri 70’in altındaysa şekerli sıvılar almak gerekir. Örneğin; 1 bardak meyve suyu veya 4 adet kesme şekerli su alınabilir. 10 dakika sonra şeker hâla düşükse 4 adet daha almak gerekir. Eğer hâla şekeriniz yükselmediyse en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Şeker aldıktan sonra kan şekeri düzeyiniz 80’in üstündeyse ve ana yemek için öğün zamanı yakınsa hemen yemek yemek gerekir.
Hiperglisemi (şeker oranının yükselmesi): Şeker oranının 115 ten yüksek olması sonucu ortaya çıkar. Kısaca belirtileri: Çok yeme, çok su içme, sık idrar, baş ağrısı, çift görme, ağız kuruluğu gibi…
Hiperglisemi Sebepleri: İnsülin ya da ilaçları düzenli kullanmamak, şeker oranını yükselten fazladan besinler almak, stres, alkol gibi…
Hiperglisemi Tedavisi: Dinlenme, bol su içme, insülin ve ilaç kullanmak gerekir.
AYAK PROBLEMLERİNDEN KORUNMAK İÇİN NE YAPILMALI?
Her akşam ılık su ile yıkamak, parmak aralarını içine alacak şekilde tek kullanılmış kalın kâğıt havlu ile kurulamak, parmak aralarında mantar oluşmasını engeller. Yıkayıp kuruladıktan sonra parmak aralarında nemlendirici krem de sürebilir. Ayak tırnaklarınızı düz olarak ve etiniz önde kalacak şekilde kesmeli, ancak tırnak köşelerini derin kesmemelisiniz. Nasırlar için doktora başvurmalısınız. Çoraplarınızın lastikleri, giyildiğinde iz bırakmayacak sıklıkta ve dikişsiz olmalıdır. Ayağınızı terletmeyen pamuklu çoraplar tercih etmeli, sentetik çoraplar kullanmamalısınız. Çoraplarınızı her gün değiştirmelisiniz. Yeni ayakkabılarınızı ayak şeklinizi alana kadar kısa sürelerle alıştırarak giymeli ve ayakkabınızı çorapsız giymemelisiniz. Bağcıklı ayakkabı giymeniz faydalıdır. Yüksek topuklu, ucu açık dar ayakkabıları tercih etmemelisiniz. Çıplak ayakla dolaşmamalısınız. Ayağınızda en küçük bir yara oluştuğunda bile doktorunuza veya diyabet eğitimcinize başvurmalısınız. Günlük bakımda; muayene, ılık su ve sabun ile yıkama, kurulama, masaj, törpü önlemli noktalardır. Ayak bakımınızda kullandığınız malzemeler sadece size ait olmalıdır. Ayaklarınızı ısıtmak için çok sıcak su ile duş almalısınız. Damarlarınızın harabiyetini hızlandırıcı faktör olan sigarayı bırakmalısınız.
DİYABET TEDAVİSİNDE YENİLİKLER
Amerikan Diyabet Birliği kongresinde yeni bir ilacın piyasaya çıktığını ve Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu (FDA)’dan onay aldığını öğrendik. Bu ilaç sayesinde tip iki diyabetlilerin dışarıdan insülin kullanmasına gerek kalmayabilir. İlacın özelliği şu: Normalde bağırsaklarımızın üst kısmında salgılanan ve yemek yediğimizde pankreası uyararak insülin meydana getiren bir hormon var; ama tip ikililerde bu hormon çok yetersiz ya da hiç çalışmıyor. İşte bu yeni ilaç, hormonu uyararak pankreasta insülin üretilmesini sağlıyor.
Orta Amerika’da kullanılmaya başlayan Türkiye’ye henüz gelmemiş olan sprey insülin sayesinde de hastalara dışarıdan insülin enjeksiyonu yapmaktan kurtuluyorlar.
Kök hücre araştırmalarının, tip bir diyabet konusunda ümit verici olduğu izlenmektedir. Vücudumuzdaki kök hücreler, laboratuar ortamında pankreas hücresi oluşturacak şekilde işleme tabi tutulur. Daha sonra pankreasa aktarılan bu hücreler insülin üretirler. Farelerde üretilmesi sağlanan insülin henüz insanlarda yeterli araştırması yapılmadı. En erken beş yıl sonra yapılacağı tahmin edilmektedir.
ŞEKER ÖLÇÜMÜ YAPAN CİHAZLARDA YENİLİKLER
Son üç yıldır Türkiye’de kullanılan sürekli kan şekeri izleme sistemi (CGMS) adı verilen bir cihaz vardır. Bu cihaz, cilt altına yerleştirilerek günde 280 ölçüm yapabiliyor. Bu sayede hastalar parmaklarından günde birkaç kez ölçüm yapmaktan kurtuluyorlar.
ŞEKER HASTALIĞI TEDAVİSİNDE ETKİLİ OLAN ŞİFALI BİTKİLER
Yapılan araştırmalar; adaçayı yaprağının, nar ekşisinin, hububatın (kahverengi pirinç, kepekli ekmek gibi) ve buna benzer birçok şifalı bitkilerin Şeker Hastalığı’nı iyileştirmede katkısı olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Sözün özü; ‘‘Midenin 1/3’ünü yemek, 1/3’ünü su, 1/3’ünü de hava ile doldurarak sofradan kalkmak daha uygundur.’’ nebevî tavsiyesine ve ümmetine çok düşkün olan merhamet membaı Rasûlullah Efendimizin sünnetine tabi olarak, yukarıda belirttiğimiz önerileri de uygulayarak Allah’ın izniyle şekerle barışık tatlı bir hayat yaşayabilirsiniz.
Ayrıca, faydalanacağınızı düşündüğümüz, www.diyabetim.com internet adresinden ve tip iki diyabetlilerin faydalanacağı ücretsiz 0800 211 71 13 numaralı telefon hattından hastalığınız hakkında bilgi edinebilirsiniz.
…………………
1- Peygamberimizin Sağlık Hakkında Yüz Vasiyeti, Fatih Yay.
2- Aventis - Diyabetli Hastalıklar İçin Bilgiler.
3- Novartıs - Diyet Rehberi. Türk Diyabet Cemiyetinden Diyetisyen Ceren YOLAÇAN’ın ve Prof. Dr. Hüsrev HATEMİN’in arşivi.
Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen |