NE İDİLER NE OLDULAR

Kim ister ki evini ülkesini dostlarını sevdiklerini bırakıp da dilini dişini bilmediği ülkelere gitmek, Hiç kimse istemez ama, can güvenliği tehlikede olan insanların tek çaresidir ülkesini terk etmek.

Kimden kimlerden bahsettiğimi bazı okuyucularım bilememiş olabilir. Kimlerden bahsediyorum biliyor musunuz?

Ramazan ayından bu tarafa ilimize gelen aileler belki iki ay, altı ay, ya da bir yıl ilimizde kalabilecek misafirlerdir. Bu misafirler Yıllarca savaş içinde yaşayan Amerikanın birleşmiş milletlerin çiğnediği Irak halkıdır. Hala kavgaların dinmediği ırakta hayatı tehlikede olan insanlar bulunmaktadır. Bu insanlar Birleşmiş Milletlere can güvenliği olmadığı beyanı ile başvurmuş kimselerdir. Geçici olarak Türkiye de kalacak olan 165 aile bulunmaktadır. Sanırım bir müddet gelmeler daha devam edecektir. Taki göçmen alan ülkelere yerleştirilinceye kadar. Oralarda nelerle karşılaşacaklarını bilmiyorlar ama hayatlarını kurtarmak yaşamak için gidiyorlar, Allah yardımcıları olsun.

Bir zamanlar Sovyetler Birliğinin Türkmenistan'ı işgalinden sonra baskılara dayanamayan Türkmenler 1950'lerin başında, anavatanlarını terk edip Afganistan'a kaçtılar, 30 yıl aradan sonra 1980'lerde de bu sefer Sovyetler Birliğinin Afganistan'ı işgal etmesiyle Pakistan'a sığınmak zorunda kalan Türkmenler, yine 30 yılı aşkın süredir bu ülkede mülteci statüsünde ağır şartlar altında yaşıyor.

İki defa Sovyet işgaline tanık olan ve 30 yılda iki vatan değiştirmek zorunda kalan 70 bin kadar Türkmen, Pakistan'ın çeşitli bölgelerinde kurulan mülteci kamplarında Afgan asıllı diğer mültecilerle birlikte hayat mücadelesi veriyor. İnşallah bu insanların akibetleri de böyle olmaz.

Göçmen almayan Türkiye ancak misafir alıyor bize de bu misafirlere misafirperverlik yapmak kalıyor. Misafirperverliği ile tanınan milletimize yakışanı yapmalıyız. Bizler onların yerinde olsak ne yapardık düşünelim.


-Allah’ım ülkemizin devletimizin kıymetini bilenlerden, birlik ve beraberliği koruyanlardan darda kalanlara yardım edenlerden etsin cümlemizi.

Bu misafirlere Kırıkkale Valiliği, Sosyal yardımlaşma vakfı ile Beşinci mevsim derneği aracılığı ile yardım yapılıyor, Allah onlardan razı olsun. Bildiğiniz üzere bizim derneğimiz, eğitim derneği ama insanlık adına her insan yardım etmelidir. Bu niyetle kendimizden çevremizden topladığımız biraz kullanılmış ama temiz yatak yorgan yastık battaniye halı mutfak eşyaları giyisi gibi yardımları, Vakıf başk.Sn. Murat Kılıç beyefendi araba göndererek aldırdı.

Beşinci mevsim Derneği Başk Sn. Mustafa Çankaya bizi arayarak bu insanların hala çok ihtiyacı var yardıma devam edin demesi ile bir miktar yeniden toparlayıp göndereceğiz.

Unutmayalım darda kalana yardım etmek, bir insanlık görevidir.

Geçmiş tarihimizde de Osmanlıya kim sığınmışsa korunmuş, bunların ırkı dini nedir diye kimliği sorgulanmamıştır.
Beşinci Mevsim Derneği Başk. Mustafa beye şu anda bu insanlara nelerin gerekli olduğunu sordum O da,

-Halı, kilim, battaniye, yatak, yorgan, yastık, mutfak eşyaları diye belirtti evvelki gün Ankara’dan 250 battaniye getirip dağıttık ama hala ihtiyaç var, hala bir taraftan gelen aileler var. Şu an yardıma ihtiyaçları devam ediyor, bunlardan başka sobaya ihtiyaçları var dedi. Pekiyi soba vermek isteyenler size nasıl ulaşacaklar dedim. Dernek telefonumuz 218 12 13 cep telefonumuz 0530 241 39 95 bu telefonla bize ulaşarak sobayı nereye getireceklerini sorup, mümkünse kendi arabaları ile ya da yakın bir komşusunun arabası ile bize ulaştırsınlar, dedi.


Ne olduk demeyelim, kıymetli okuyucularımız ne olacağız demeliyiz. İlimize gelen Iraklıların da evi barkı eşyaları arabaları vardı her şeylerini terk edip geldiler. Allah cümlemizin sonunu hayır etsin inşallah Güzel Hasletler eğitim Der. Olarak bütün dost insanlara, sitemizi ziyaret etmeleri www.gulhasegitim.com sağlık ve mutluluk dileklerimle selam ve saygılar

Raziye Ünal