Adiyat Süresi Meal Ve Tefsiri
Hakkında
Mekke döneminde inmiştir. 11 âyettir. Âdiyât, hızlı koşan atlar demektir.
Nuzül
Mushaftaki sıralamada yüzüncü, iniş sırasına göre on dördüncü sûredir. Asr sûresinden sonra, Kevser sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayetler de vardır (bk. Şevkânî, V, 566).
Konusu
İnsanoğlunun nankörlüğü ve mala düşkünlüğü, ahiret hayatı için harcama yapmaması ve bu yüzden onu kötü bir sonucun beklediği söz konusu edilmektedir.
Sırları:
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
“Her kim Adiyat suresini okursa, kendisine Müzdelife’de sabahlayan ve orada bulunan topluluğa şahid olan kişilerin sayısınca on hasene verilir.”(1)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Adiyat suresi, Kuran’ın yarısına denktir.“(2)
Rivayet Edildi ki:
3 defa okuyan, nazardan korunur.Her gün okuyanın rızkı artar.
Bu sureyi yazıp da üzerinde taşıyan kimse, korkularından emin olur ve kendisine rızık kapıları açılır.
Uykusunda korkan kişi, yatmadan önce 7 kere okumalıdır.
ADİYAT süresini okumaya devam eden kimse, isabet-i ayndan yani şer nazardan emin olur. Ebû Ubeyd’in Fezâ’il’inde el-Hasan’dan yaptığı rivayete göre, Resûlüllah (asm) Efendimiz şöyle buyurmuştur: «İzâ zülzilet sûresi, Kur’ân’ın yarısına ve ve’l-âdiyat sûresi de (diğer) yarısına denktir.» (Şevkanî, Fethülkadîr: 5/481) Diğer yandan Muhammed b. Nâsır’ın Atâ b. Ebî Rebah (ra) den merfuân yaptığı rivayette, İbn Abbas’ın (ra) şöyle dediği nakledilmiştir:
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ/Bismillahirrahmanirrahim/Rahman Ve Rahim Olan Allahın Adıyla..
وَالْعَـادِيَاتِ ضَبْـحاًۙ ﴿١﴾
﴾1﴿ Yemin olsun nefes nefese koşanlara;
Savaş sırasında düşman üzerine saldıran atlar tasvir edilmekte ve eski savaşların insandan sonra en önemli unsuru olması dolayısıyla atlar üzerine yemin edilmektedir. Yeminin amacı, böylesine yararları bulunan ve insanların en çok sevdiği mallardan olan atları onlara bağışlayanın Allah olduğuna işaret etmek, o günün insanının gözünde çok değerli olan bu varlıklar üzerine yemin ederek müteakip âyetlerdeki mesajın gerçekliğine ve önemine dikkat çekmektir.
فَالْمُـورِيَاتِ قَـدْحاًۙ ﴿٢﴾
﴾2﴿ Sonra çakarak kıvılcım saçanlara;
فَالْمُغٖيرَاتِ صُبْحاًۙ ﴿٣﴾
﴾3﴿ Sabahleyin ansızın baskın yapanlara;
فَاَثَرْنَ بِهٖ نَقْعاًۙ ﴿٤﴾
﴾4﴿ Derken o sırada tozu dumana katanlara;
فَوَسَطْنَ بِهٖ جَمْعاًۙ ﴿٥﴾
﴾5﴿ Peşinden orada bir topluluğun ta ortasına dalanlara ki!
اِنَّ الْاِنْسَانَ لِرَبِّهٖ لَكَنُودٌۚ ﴿٦﴾
﴾6﴿ İnsan, rabbine karşı pek nankördür.
وَاِنَّهُ عَلٰى ذٰلِكَ لَشَهٖيدٌۚ ﴿٧﴾
﴾7﴿ Şüphesiz buna kendisi de şahittir;
وَاِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَدٖيدٌؕ ﴿٨﴾
﴾8﴿ O, aşırı derecede mal sevgisine kapılmıştır.
Tefsir:
Burada “insan” kavramıyla genel olarak insan türünün kastedildiği, çünkü bütün insanlarda bu tür olumsuz özelliklerin az çok bulunduğu belirtildiği gibi (bk. İbn Âşûr, XXX, 502-503), özellikle hidayetten nasibini alamamış insanların söz konusu olduğu da söylenmiştir. Râzî, bu ikinci yorumun çoğunluğun görüşü olduğunu belirtir (XXXII, 67). Bu âyetler, söz konusu insanların tabiatlarına yerleşmiş bulunan Allah’ın nimetlerine karşı nankörlük, kadir bilmezlik, mal biriktirmeye düşkünlük ve nimetin şükrünü yerine getirme vecîbesini umursamama gibi olumsuz özellikleri ortaya koymaktadır. 6. âyetteki kenûd kelimesinin bir hadiste şöyle açıklandığı rivayet edilir: “Öyle bir nankördür ki yalnız başına yer, kölesini döver, malî görevlerini yerine getirmez” (Taberî, XXX, 180). 7. âyet insanın kendisinin de bu nankörlüğünün farkında olduğunu, buna bizzat kendi vicdanının da tanıklık ettiğini belirtmektedir. Âyete “Şüphesiz buna Allah şahittir” mânası da verilmiştir (Taberî, XXX, 180). Bu takdirde âyet Allah’ın verdiği nimete karşı nankörlük edenler için bir uyarı anlamı taşır. Fakat birinci mâna bağlama daha uygundur. Âyete ayrıca “Nankör kişi âhirette kendi aleyhine şahitlik edecektir” şeklinde de mâna verilebilir (Elmalılı, IX, 6021). “Mal” diye tercüme ettiğimiz 8. âyetteki hayır kelimesini Râgıb el-İsfahânî, “akıl, adalet, fazilet, faydalı nesne gibi genellikle insanların rağbet ettiği şey” şeklinde tarif etmiştir (Müfredâtü’l-Kur’an, “hyr” md.). Eski Araplar’da kelime sıklıkla “mal” ve özellikle “at” anlamında kullanılmaktaydı. Burada “çok mal, servet” mânasında kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt:5 Sayfa:672-673
اَفَلَا يَعْلَمُ اِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِۙ ﴿٩﴾
﴾9﴿ O bilmez mi ki kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı zaman;
وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِۙ ﴿١٠﴾
﴾10﴿ Ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman;
اِنَّ رَبَّهُمْ بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَخَبٖيرٌ ﴿١١﴾
﴾11﴿ İşte o gün (anlayacaklar ki), rableri onlardan tam mânasıyla haberdardır!
Tefsir:
Dünya menfaati ve servet biriktirme hırsıyla cimrilik ve nankörlük eden kimse bu haliyle aslında kendisine ne derece kötülük ettiğini düşünmeye davet edilmekte ve uyarılmakta; aksi halde o kişinin, kıyamet gününde, kabirlerde gömülmüş bulunanların dışarıya fırlatıldığı, bütün gizliliklerin ortaya döküldüğü (bk. Târık 86/9), kalplerde saklı gizli tutulan niyetler ve maksatların bile açığa çıkarıldığı zaman perişan olacağı bildirilmektedir. “Kalplerde gizlenenlerin ortaya konması”, niyet halinde kalıp eyleme dönüşmeyen kötü düşüncelerin mutlaka cezalandırılacağını değil; davranışların dayandığı niyet ve yöneldiği amaçların değerlendirileceğini ifade etmektedir. Bununla birlikte iyice tasarlanıp karar verilmiş, ancak imkân ve fırsat oluşmadığı için yapılamamış kararlara “kalbin amelleri” denilmekte, bunların da karşılığını bulacağı belirtilmektedir (meselâ bk. Gazzâlî, İhyâ, IV, 373-375). 11. âyette “İşte o gün (anlayacaklar ki) rableri onlardan tam mânasıyla haberdardır” buyurulması, Allah Teâlâ’nın onların niyetlerini ve yaptıklarını önceden bildiği gibi kıyamet gününde de her şeyden haberdar olduğunu ortaya koymaktadır. Çünkü O’nun ilmi sonsuzdur, hiçbir şeyden gafil değildir, gizli olanı da âşikâr olanı da, öncekini de sonrakini de bilir. Dünyada verdiği nimetlere karşı nankörlük ve cimrilik ederek bu nimetlerden Allah yolunda harcamamış olan kimselerin yaptıklarından da mutlaka haberdardır ve âhirette bunu gösterecek, yapılanların karşılığını da verecektir.Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt:5 Sayfa:673
Einfach ein eigenes Xobor Forum erstellen |