39.Hutbe
İşretin İctimayi Zararları
Önceki ayet..
Hadisi Şerif:"Küllü muskirin hamrun ve kullü hamrin müskirin haramun.."
Müslümanlar!
Cenabı Allah Kuranı Kerimin de içkiyi haram kılmıştır.İçkinin insanlar şey olduğunu söylemiştir.
İçki insanlara Allahını unutturan,insanlar ibadetden alıkoyan,insanlar arasına fitne ve fesad sokan mudhiş bir afet olduğunu haber vermiş,böyle bir felakete yanaşmayın bundan sakınınız...buyurmuştur.
Hakikat böyledir.İçki dine de zarar Dünyaya da zarar.İçkinin zararı yalınız içene değil.Onun evladına,ailesine,mensub olduğu millete de saridir..
İçki cemiyeti beşeriye için en büyük bir afetdir.
Artık bun da aklı başın da olanların şüphe etmemeleri icab eder.Nasıl ki bütün dünya bu gün içkinin ne müdhiş bir musibet olduğunu anlamış bulunuyorlar.
Dünyanın en büyük hekimleri,en büyük üstadları bu afetin tahribatını sayıp sayıp da bitiremiyorlar.
Evt..ümmül habais diye tevsim edilen(adlandırılan)içkinin mucib olduğu ictimayi fenalıkların had ve hesabı yoktur.
iştiha getirecek diye içkiye başlayub fenalık çukuruna yuvarlanan bedbahtların halini bir kere karşınıza getiriniz.İştiha açmak,yorğunluğu gidermek,fikre revnak
ve cila vermek diye eski ayyaşlar tarafından yapılan yalancı probağandalar ile kendisini zehirin çarhına kaptıran bi çarelere açınız.
Çünkü cehenneme giden yoldaş arar.Eski sarhoşların sözlerine kanmayınız.Şunu da biliniz ki İçki ne ğıda dır ne de deva!
O mubtelasını tımarhanelere,hapishanelere,mezarlara suregelen bir afetdir.
Yeryüzündeki bütün dinlere mensüb insanlar bu afeti telin etmiştir. Hiristiyan dinin de bulunan Amerikalılar bu husus da dinimizin evamirini kendilerine
düstur olarak tam 1340 sene sonra memleketlerin de içki düşmanlığını kanun halin de kabul etmişlerdir.
Nesli bozup delilleri çoğalttığı içun Avrupa tımarhanelerinin divarlarına içki düşmanı olunuz,diye levhalar asılıdır.
İçki vücuda girince muvakkat bir tenbihe hasıl olur.
Bedenin icrasın da hafif ve geçici bir uyanıklık olur.Fakat bu pek az süren uyanıklığı içkinin hakiki tesiri olarak uyuşukluk hali
ınız.takib eder. Soğuk zamanlar da içki içmek suretiyle ısındığını söyleyenlerin sözlerine inanmayın.İçki vücuda dahil olduğu zaman derilerimiz üzerindeki damarlar genişler.Bir denize dışarıya kan hücum eder.Muvakkat bir sıcaklık olur.Fakat ondan sonra bu geniş satıh dan sıcaklık çabucak uçar.Ve titremeye başlar.
Fakat mutemediyen içince kendisini kayıb edup sızdığı içun tabi hiçbir şeyden malumatları olmaz.İçki iştha de vermez.
Bilaks mide mayalarını,midenin dahili zarını harab eder.
İçki içenler mide ağrılarından ,sabah kalktıkları zaman bulantılarından şikayet ederler.İlk defa mideye girince geçici bir kamçılama yapar.
İşte ona inanarak onu iştiha veren bir şey zannederler. Hakikat de mideyi ,iştihayı öldüren bir zehirdir.
Git gide ayyaşların mideleri,karaciğerleri damarları,kalpleri bozulur.
Kalplerini yağ bağlar.Çatlar birden ölüverirler.Sekteyi kalpden ölenlerin çoğu ayyaş dır.
Karaciğer iyi çalışamaz.Böbrekler iyi idrar süzemez. Vücudlarına su toplanır.Karınları ,hatta bütün gövdesi tulum gibi şişer.
Ve böyle vücudunu saran sular içerisin de acıklı bir tarz da terki hayat edrler.
Bir çoklarının damarları çatlar.kendilerine nüzul isabet eder. Felc olup sürünürler.
İçkinin en büyük zararları da sinirler dedir.
İçki içen sarhoşun hali deliden farksızdır.Dimağ hucrelerini zehirleyen içki aklı da çalar.
Hele tahammülü olomayanlar bir kadeh ile çıldırırlar.Bazısı da yavaş yavaş zehirlenirler.
Sonra çıldırır.Bunun için içki içenlerin çoğu ya tımarhaneye ,ya hapishaneye düşer.Yalınız bu kadar mı?
Nesle zararı da çok müthişdir.Avrupa da ve bizim tımarhanemiz de içki içenlerin çocuklarının ya aptal ya deli ,yahud da saralı oldukları görülmüştür.
Hiç bir şeyi olmazsa seviyesiz çıkıyorlar.Bu seviyesizlerden insanların neler çektiği malumdur.
Hapishane de cinayet yapanlar bunlar değilmidir.
İşte muhterem Müslümanlar!
Bu kadar olumsuz fenalıklar saydığım içkiden sakınınız.
Size diyecekler ki;Ben o kadar zaman içki içtim dediğniz olmadı.Hayır Müslümanlar,Biliniz ki herkesin mayası bir değildir.
Azar azar zehirlenen birisin de bir gün bakarsınız ki ani olarak cinnet meydana çıkıverir.
Sonra onlara bakup Akşamcılara aldanup içkiye alışan diğer bedbaht da ise felaket daha çabuk baş gösterir.
Memleketimizin çok nüfusa ihtiyacı vardır. Halbu ki Avrupa da karnaval,yılbaşı zamanların da çok içki içildiği için
o zaman da anarahme düşen çcukların saralı ,abdal,mecnun oldukları görülmektedir.
binaen aleyh nüfusu-umumiyemizi azaltan ,soyumuzu bozan içkiye karşı ne kadar mümkin ise okadar düşman olunuz.
Bilhassa genç yavrulara bunun fenalıklarını erkenden anlatmak ,onları içkisiz temiz olarak yetiştirmek lazımdır.
Bu suretle hem dünyamızı hem ahiretimizi mamur etmiş oluruz.
Hutbe 40
Kumarın Fenalığı
Aynı Ayet:
Hadisi Şerif:"Men laıbe binnardi fekad asallahe ve rasüleh"
Cemati Müslimin!
Cenabı hak kuranı krerimiin de Kumarın şeytan işi olduğunu,vesvesesi,fit vermesiyle husule gelen ğayet kötü,iğrenç bir iş olduğunu bize haber veriyor.
Bundan sakınınız.Şeytan Kumar ile sizi birbirinize düşman yapmak ,aranıza adavet husule getirmek,namazdan ve zikrullah dan alıkoymak ister.
Böyle çirkin işten vazgeçiniz ki felah bulasınız,buyuruyor
Hakikaten kumar ,çok fena bir şeydir.İnsanın aklını başından alan,İnsanı adeta sarhoş eden,servetleri dağıtan,aileler.ocaklar söndüren,insanı kıymetli malından
aziz canından ,mukaddes bildiği dininden imanından eden büyük bir beladır.İnsan bir kere kumara dadandı mı artık felaketdir.
Onun gözüne hiç bir şey görünmez.Aklına iş güç,evlad ve ıyal,mal ve mülk hiç görünmez.Ğırtlağına kadar borca girer.
Sefil ve perişan olur;Çoluğu çocuğu aç kalırda evine gelen dürlü belaları görüp dururken yine ondan vazgeçmez.kumar da insan kazansa da bela,
ğayıb da beladır. Kazandıkca daha kazanım dır. Ğayıb ettikce aman şu açıkları çıkarayım dır.nu ortaya döker.
Böyleleikle varını yoğunu nevarsa hepsini bitirir.
Sonra birinden yalvarup ödünc alırda gider.Artık o sıra ğavğa hazırdır.Ona ne iyi ,ne fena hiç bir şey söylemeye gelmez.
Barut gibi birden parlar.Şeytan bir tarafdan fit verib duruyor.Bunun için kumarcılar güzel güzel oyuna başladıkları hal de bir de bakarsınız ki;birbirine kızmış,birbiriyle ğavğa etmiş,birbirine kin bağlamışve o süretle yek diğerine ayarlamışlar.
El Hasıl
Kumar büyük bir musibetdir.Kumar yüzünden nice aileler perişan olur.Ne kadar servetler mahvolur.
Nice hanumanlar sönerek biçare yavrucukların boynu bükülür.
Nice fenalıklar vuku'a gelir.Ne sadık dostlar birbirinden ayrılır.Namaz ne dir*Niyaz nedir?Zikrullah nedir?
Bunların hiç biri hatırına gelmez olur.İşte bunun içundir ki:
Dünya ve ahiret perişanlığına sebeb olan bu oyunu bizim dinimiz haram kılmış,yasak etmiştir..
hakiki bir mümin,Allahını peyğamberini seven bir müslüman böyle şeytan işlere girişmez.
Kuranın menettiği bu gibi oyunlardan sakınınız.
Ey Müslümanlar!Ey Allahın kulları!
Allahın menettiği kumardan kendinizi iyi korumaya bakın.
Yalınız kendinizi korumakla kalmayın.Elinizden geldiği kadar başkalarını da korumaya çalışın.
Bir yolu bulup herkesi bu bela dan,bu afet den,bu müdhiş hastalıktan kurtarmaya çalışmak en büyük bir vazifedir.Müslüman dediğin böyle olur.Rasülü ekrem efendimiz buyurulur ki;Kumar oynayan kimse muhakkak suret de Allaha ve Rasülüne asi olmuştur.
41 Hutbe:
Hekim,İlaç,Hastalık
Ayet:Şura 30
وَمَا أَصَابَكُم مِّن مُّصِيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ أَيْدِيكُمْ وَيَعْفُو عَن كَثِيرٍ
Ve ma esabekum min musibetin fe bi ma kesebet eydikum ve ya'fu an kes
Hadisi Şerif:"İnnallahe Haysu halakadda e halakaddevae fetedavev"
Ey Cemati Müslimin!
Bilirsiniz ki her zaman bir olmaz.İnsan hali hep bir karar da olmaz..Hastalık sağlık bizim içindir.
Bir karar da olan bir "Allah"dır.Allah muhafaza buyursun.Bazı ortalık ta salgın bir hastalık olur.
Bulaşmadı ev, tutulmadık insan kalmaz.Bir takımını alır,götürür.Bir takımı da yakayı kurtarır.
Böyle hastalıklar hiç şakaya gelmez.Zarar ca da muharebeden geri kalmaz.
Bu yüzden ne ocaklar sönmüş,nice analar ağlamış,nice evlatlar yetim kalmış.
Ama denecek ki;kırk yıl kıran olmuş,yine eceli ogelen ölmüş.Doğrudur.Eceli gelen gider.
Lakin biz ecelimiizn gelip gelmediğini bilemeyeceğimizden ömrümüz oldukca elimiz den geldiği kadar sihhatimizi gözetmek vazifedir.
Mümkün mertebe kendimizi hastalıktan korumak boynumuzun borcudur.Biz vazifemizi yapalım da herkes alnının yazısı ne ise yine onu görür.
Eceli gelen gider diye insan kaldırıp kendini ateşe atar mı?
Ben yaradanıma sığınırım,diye bir insan kendini göz göre göre tehlikeye sokar mı?
Siz elinizden geldiği kadar hastalanmamaya çalışın.Allah etmesin bir hastalığa tutulduğunuz da da ;
benim hekimim Allah dır .ilaç alın.perhiz edin ,ne yapmak lazım gelirse öylece yapub ötesini Allah'a bırakın.
Dertleri de dermanı da vercek Allah dır.
Hekim ilac bunlar birer sebebdir. Hekim adama yol gösterir. İlaç tarif eder.Lakin ilacın içine şifayı koyamaz.
Sebebleri yaradan ,ilaçlara şifayı koyan yine cenabı Hak dır. Her bir derdin bir dermanı vardır.Lakin hangi ilac hangi hastalığa ifadır.
Bunu siz bilemezsiniz.Onu erbabı olan hekimler anlar.Hekimin ğayet büyük,ğayet ince sanatıdır.
Vaktiyle bizim alimlerimiz hep hekimlik de bilirler di. Zamanlarının en birinci doktoru hep onlar dı.
Sakın siz onlara hor bakmayın.Sakın hekimlerin dediklerinden dışarı çıkmayın.Hekimlerin sözüne dikkat edin.
Hekimler bir yeyere garantina yaparlarsa,gordon koyarlarsa buda neolacakmış diye ehemmiyet vermemezlik etmeyin. Garantinalı
yerden kaçanlarla muharebeden kaçanların günahı birbbirine yakındır.Muharebeden kaçanlar yerlerine yurdlarına düşman getirirler.
Karantina den kaçanlar da vardıkları yere salgın hastalık götürürler.
Sabır edup,garantinalı yerlerden gaçmayanlar düşman karşusun da dişini sıkup her dürlü sıkıntıya katılanlara
benzerler.Salgın hastalığın da zararca düşman dan ne farkı vardır. Ev de düşman,ev de bela ,bu da bela.Düşmana nasıl karşı koymak lazımsa
hastalığa da Karşı koymak gerektir.
İşte ey Müslümanlar!
Bunu böyle bilin de ona göre davranın.Hem Allah dan sıhhat ve afiyet isteyin.Hem de sihhatin ve afiyetin yoluna gidin.
Kendinizi hasta etmemeye çalışın.yiyceğinize,içeçcğimize de dikkat edin.Öyle vakitli vakitsiz ,olur olmaz abur cubur şeyler yiyip içmeyin.
Vücud sağlığı insana Allah'ın büyük bir nimetidir.Bu nimet bir defa elden giderse bin kere pişman olursunuz.
Ama iş işden geçer.O vakit onu mum ile ararsınız,bulamazsınız.
İyisi şimdiden sağlınızın kudretini bilin.Hekimlere inanın sözlerini tutun.Her hastalıktan hele öyle salgın hastalıktan geldiği kadar sakunub Allah'a sığının.
Tevekkül edeceğim diye kendinizi tehlikeye atmayın.Yanlış bir yola gitmeyin. Peyğamber efendimiz bile böyle hastalıklar dan sakınırdı.
Peyğamber ,peyğamber iken sakınır da biz kim oluyoruz ki,peyğamber den ziyade tevekkül etmekle kalıyoruz.
Sakın ha tevekkülü yanlış anlamayın,kendinizi koruyun.Temizliğe dikkat edin.İcabın da hekime koşun.
İlaç alın.Perhiz edin.hem de Allah'a güvenin.Yine şifayı ondan umun.Yine dermanı ondan bekleyin..
Cenabı Mevla her şeye kadirdir. Herşeyi yok eden,var eden ancak odur.
42.Hutbe:
Herkes Yaptığının cezasını bulacak.
Ayet:ذَلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّهُ يُحْيِي الْمَوْتَى وَأَنَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Hacc 6 ve 7:Zalike bi ennallahe huvel hakku ve ennehu yuhyil mevta ve ennehu ala kulli şey'in kadir.
"وَاَنَّ السَّاعَةَ اٰتِيَةٌ لَا رَيْبَ ف۪يهَاۙ وَاَنَّ اللّٰهَ يَبْعَثُ مَنْ فِي الْقُبُورِ ﴿٧﴾
Ve ennessaate atiyetun la raybe fiha Ve ennallahe yebasu men fil kuburi.."
Hadisi Şerif."La tezülü kadma ıbni Adem yevmel kıyameti inde rabbihi teala hatta süile an hamsi;
An omrihi fime efnahu?
Ve an şebabihi fime eblahu?
Ve an malihi min eyne ektesbeh? ve fime enfegah? Ve ma za amile fima alime?
Haisi Şerif:"İğtenim hamsen gable hamsin;
Hayateke gable mevtike,ve sihhateke gable segamike,ve ferağeke gable şuğulik ve şebabeke gable heremike ve ğınake gable fagrike."
Cemati Müslimin!
Allah kıyametin herhalde vuku bulacağını ve insanların tekrar dirileceğini haber veriyor.Kıyametin vugu-unu ve öldükten sonra insanların tekrar dirileceğini
akıllarına sığdırıamaya bir kere kendi yaradışlarını düşünsünler!
İnsan yok iken ,hiç birşey değil iken bakınız,nasıl vücud buluyor.Evvela toprak,guza,nütfe sonra bir kan pıhtısı ,sonra et parcası,sonra ana rahmin de ufak bir yavru!Daha sonra dünyaya geliyor.Ve yavaş yavaş büyüyerek sen kemale vasıl oluyor.Bütün bunlar göstermez mi ki:
Allah bizatihi mevcud,daim,ve ıhyayı emvata ve her şeye kadirdir.
Ve kıyamet muhakkak süret de vu ku bulacak ve cenabı Allah kabirdekileri baas buyuracaktır.
Cemaati Müslimin!
Hani dedeler,hani ecdad,hani emval ve evladına güvenenler!
Hani asırlarca saltanat sürenler!
Hani şark ve ğarbe hakim olanlar.İnsi ve cinni teshir edenler! Hani o zi kudret nemrudlar!
"Ana rabbukumul a'la"diyen Fravunlar!
Bunlar sizdn ziyade zengin,sizden ziyade kudretli,si ölecek,ve ziyade ömür sürmüş değilmidiler?
Bunları şu kara toprak altına alup ezmei mi?
Mabudu hakiki olan Allaha kasem eder mi ki:
Bu dünyaya her gelen nihaye ölecek,ve evvelkilerin gittikleri yere kalanlar da gidecek.
Evet evet.Nihayet bu dünya da değişecek,arz müdhiş suret de yerinden oynayacak,dağlar atılmış pamuk gibi dağılacak,semadekiler
tarumar olacak.Zıayaları ile kainatı aydınlatan güneşler gararup dökülecek,denizler gaynayup birbirine karışacak,yerlerin altındakiler meydana Yerlerin göklerin bozulacak.Kıyamet kopacak.Ve işte o zaman insan ne yaprtığını anlayacak.Kıyamet koptuktan sonra Allahın emriyle neşeti saniye vuku a gelecek.İnsanlar tekrar dirilecek.Haşir ve neşir olacak.Mizan ,adalet kurulacak.Herkes bu dünya da yaptığından sorulacak.Huzuru ilahiye de herkes cevap verecek.Dünya da zerre miktarı hayır yapmışolan mükafatını ,zerre kadar şer işlemiş olan da cezasını görecek.İyilerle kötüler
birbirinden ayrılacak.İyiler cennete gidecek.Kötüler cehennemi boylayacak.Hak ve adalet yerini bulacak.
Rasülü ekrem s.a efendimiz buyuruyorlar ki:
Kıyamet günün de Adem oğlu beş şey den süal olunmadıkca rabbinin huzurundan,o mahkemeyi kubra adaletden ayrılamaz.:
Ömrünü ne ile ifna ettiğinden ,gencliğin ne ile yıprandığından ,malını nereden kazandıiğinden.ilimi ile ne dürlü amil olduğundan..
Peyğamber efendimiz diğer bir hadisi şerif de şöyle buyuruyor:Ölüm gelmezdn evvel hayatını,hasta olmazdan evvel sihhatini,meşğuliyet gelüp çatmadan
evvel boş vaktini ihtiyarlamadan evvel gençliğini ,fakre dücar olmadan evvel zenginliğini iğtinam et.Bunların kıymetini bil.Ve fırsat elde iken çalış.
Bunların kıymetini bil.Ve fırsat elde iken çalış.
Ey müslümanlar!Ey Alahın kulları!
Tasavvuru bile tüyleri ürperten kıyametin o dehşetli gününü düşününüz.Allahın emirlerine muhalefet etmekten korkunuz!
Bütün enbiyanın nefesi,nefis diye yerlere kapanacakları o gün için şimdiden kendinize yarayacak amelleri ihzar ediniz.
O gün gelmezden evvel sihhatinizin,hayatınızın gençliğnizin kıymetini biliniz.
Vaktinizi dünya ve ahirete yarayacak şeylerle geçirmeye çalışın.Namuskarane kazanın.Ve hayırlı yerlere
sarf edin.>Fırsat eldeyken ahlakı hasene ile muttasıf olun.
Dünya ve ahiretinizi mamur edin.Kimseye kötülük yapmayın.Kimsenin canına,ırzına malına göz dikmeyin.Herkese elinizden geldiği kadar iyilik yapın.
Kimsenin zerre kadar bir hakkı almayın.Kendiniz için istemediğiniz hoş görmediğiniz şeyleri başkaları için de hoş görmeyin.
Fakirleri yetimleri koruyun.Büyüklere hurmet .Küçüklere şefkat gösterin.Yalan söylemeyin.Hiyle yapmayın. Kimsye iftira etmeyin.
Ölçü ve tartılarınızı noksan kollamayın Hulasa Allahın ve peyğamberin emrinden harice çıkmayın.Muhakkak biliniz ki:
Fırsatı kaçırdığınızdan dolayı nedamet edeceğiniz ve bütün bunlardan hesab vereceğiniz dehşetli bir gün gelecek;
Ve o zaman pişmanlık fayda vermeyecektir.Öyle bir gün ki;
Ne evladın ebeveyne,ne ebeveynin evladına faydası olmayacak!
43.Hutbe
Kardaşlık, Dargınlık hakkın da..
Ayet:Hucurat 10
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
"İnnemel müminune ıhvetun fe eslihuu beyne ahaveykum vettekullahe leallekum türhamune"
Meal:İnananlar ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı takva sahibi olun. Umulur ki böylece merhamet olunursunuz.
Hadisi Şerif:La yuminu ahadukum hattayuhibbe li ahiyhi ma yuhibbu li nefsihi"
Hadisi Şerif:"Efdalül imani en tuhibbe linnasi ma tuhibbu li nefsike ve tekrehe lehum ma tekrehehu linefsike"
Ey Cemati Müslimin!
Cenabı Hak Kuranı kerimin de buyuruyor ki:Müminler kardaş dan başka bir şey değildir. Kardaşlarınızın arasını islah ediniz.;ve cenabı hak dan korkunuz ki
rahmetine nail olasınız.
Müslüman kardeşlerim!Madem ki cenabı Alah müminler birbirinin kardaşıdır.Öyle ise birbirimize daima kardaş muamelesi yapmak lazımdır.
İki sevgili kardeş birbirine nasıl muamele yaparsa biz de birbirimize öyle muamele edeceğiz.
Yekdiğerimize karşı küsmek darılmak olmayacaktır.Şayed birbirine darılmış olanları görürsek barışacağız.Yekdiğerimize
üç günden ziyade küs durmayacağız.Kendi nefsimiz için hoş görmediğimiz bir şeyi başkaları için de hoş görmeyeceğiz.
Bütün müslümanları kardaş ve uzvumuzdan bir parça telekki edeceğiz.Peyğamberimiz s.a efendimiz buyururyor ki:
Nefsiniz için arzu eylediğiniz bir şeyi müslüman kardaşlarınız için de istemedikce mümin kamil oamazsınız.
İmanın efdali kendi nefsi için istediğin şeyi başka insanlar için de istemek,Kendi nefsin için arzu etmediğin şeyi başkaları için de arzu etmemektir.
İşte bu iki hadisi şerif vazayifi içtimaiyenin bütün aksamını camidir.Şuhal de başkalarının bize yapmalarını hoşlanmadığımız şeyi bizim de başkalarına yapmamaklığımız,nasıl bir vazife ise bize yapılmasını arzu ettiğimiz şeyi başkalarına yapmamız da bir vazifedir.
Başkalarına hiçbir sueret de mzır olmamak,ve elinden geldiği kadar müfid olmak her müslüman için ictimayi bir vazife,ve dinin emir ettiği mühim bir
borcdur.
44.Hutbe
Tevazu ve Kibir
Ayet Nahl 23:"لاَ جَرَمَ أَنَّ اللّهَ يَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ إِنَّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُسْتَكْبِرِينَ
"La cerame ennallahe yalemu ma yusirrune vema yulinune innehu la yuhibbul müstekbirine"
Hadisi Şerif:Ma nakasat sadakatun min malin ve ma eradallahu abden bi afvin illa izzan vema tevaza ahadun lillahi
illa rafa ahullahu "
Hadisi Şerif 1;men tevaza a lillahi refa ahullahu ve men tekebbere vada ahullahu.
Ey Cemaati Müslimin!
Allahu teala hazretleri Kuranı kerimin de gizlenen ve meydana çıkarılan şeylerin hepsini bildiğini ve büyüklenen kimseleri hiç sevmediğini haber veriyor.
Evet.Hak teala ve tekaddes hazreteleri gizli ve aşikar her şeyi bilir.
Herkesin amellerine,niyetlerine kalplerindeki en gizli hislerine vakıfdır.
Dair ve şefkat gibi ali hisler ile muttasıf olan kullarını sever.Daireyi ilimin de hiç bir zerre hariç değildir.Güzel ameller de bulunan Tevazu gibi,merhamet
Kendilerini iltafı ilahiyesine mazhar buyurur.Bilakis fena ameller de bulunan,tekebbür gibi şanı ubudiyete layık olmayan hisler ile
itisaf eden kimseleri sevmez.Onları iltafı sübhaniyesine mazhar buyurmaz.
Rasülü ekrem s.a efendimiz bir hadisi şerifin de buyuruyorlar ki;
Verilen sadaka mala noksan vermez.afuv ve safah ile muttasıf olan bir şey vermez.Ve Alah için tevazu eden kimsenin kadrini cenabu Allah
rafeder.Tenzil buyurmaz.Diğer bir hadisi şerif de şöyle buyurulur: Her kim Allah için tevazu ederse cenabı Allah o kimsenin makamını yükseltir.
Ve her kim ki tekebbür ederse cenabı hak onu zelil ve hakir kılar.kadrini tenzil eder.
Ey Cemaat!
İyi biliniz ki!sahavet ve kerem,afv ve safıh,tevazu ve vefa indallah pek büyük makbul birer hasletdir.
Hased,intikam hissi,kibir ve ğurur ise pek mezmum birer sıfatdır.
Hele kibir ve ğurur yani hak ve hakikatı kabul etmeyub kendisini yüksek görmek,başkalarının fevkin de satmak içtimayi hayatın pek mühlik bir hastalıktır.
Kibir ve ğurura sebeb akılın noksanıdır.Aklı tam olan,kendi hılkatini ve kendisini yaratan haliki azımın kudret ve azametini düşünen bir insan katiyen kibir ve ğurur izhar etmez.Kibir ve ğurur insanın kudretini tenzil eder.Kibir ve ğurur ashabı fazilet ahlakıyeden mahrum,herkesin naarın da menfur ve mezmu olur.
Kibriya ve azamet ancak kudret i kamile sahibi oan ve bütün mukevvenatdan mustağni bulunan zatı akdsi ilahiye mahsus dur. Bu ali sıfatlar aciz,muhtaç insanlara yakışmaz.
Kebir ve mute'al olan, hallakı kerim unutupda izharı kibir ve ğurur da tecebbür ve tadide bulunan ve akibet ne olacağını düşünmeksizin azğınlık gösteren,haddini tecavüz eden kimseler cidden fena insanlardır.
Ey Cemati Müslümin!
Eğer siz ALlah yanın da ve insanlar arasın da şan ve şerefinizin yükselmesini isterseniz mütevazi olunuz.
Herkes ile hüsnü muamele de bulununuz;Mekarimi ahlak ile,mehasini amal ile ittisafa çalışınız.Şanı insaniyete layık bundan daha iyi bir şey olamaz.Hak teala ve tekaddes hazretleri cümlemizi mekarimi ahlak ile muttasıf olan mütevazi kullarından eyleye..
45.Hutbe
Konu:Mevlid
AyetAli Imran 31:قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
"Gul inkuntum tühıbbunallahe fettebi uni yuhbibkumullah ve yağfirlekum zünubekum Vallahu ğafururrahim"
Hadisi Şerif:"La yumineu ahadukum hatta ekune ahabbe ileyhi min validihi ve veledihi"
Ey Cmmati Müslimin!
Bilmiş olun ki;
Bu akşam mevlid kandilidir.Yani Peyğamber efendimiz bin dörtyüz sene evvel böyle bir rebiul evvel ayının on ikinci gecesin de sabaha karşı dünyaya gelmiştir.
O mubarek gecenin yıl dönümü olduğu için her rebi ul evvelin on ikinci gecesini bütün müslümanlar asla unutmazlar.
Bu geceye çok hurmet ve riayet ederler.Minareler de kandiller yanar.Herkes camilere dolar.
Gürül gürül cematle namazlar kılınır.Mevlidler okunur.Bu güzel adet peyğamber efendimize karşı gönüller de muhabbet uyandırmak için
pek muvafık bir sebebtir.Daha doğrusu müminin imanını tamamlamak için güzel bir şeydir.Çünki müminin imanı ancak peyğamberine muahabbet etmekle tamam
olur.Peyğamberini sevmeyen kimsenin imanı iman değildir.
Ey Cemati Müslimin!
Peyğamberinizi iyice bilmeye bakın.O iki cihan güneşine karşı muhabbetitinizi artırmağa ğayret edin.Dinleyiniz de ben size peyğamberimizi anlatayım.
Peyğamber efenimiz kendisini ğayet temiz tutar.Her şeyin de temizliğe son derece de riayet ederlerdi.
Asla perişan gezmezlerdi.Üst dudaklarının kırmızısı görünecektir.Bıyıklarını güzelce kesüp saçlarını bazen tıraş ederler di.Bazen de kulaklarının yumuşağını geçecek kadar uzatırlar dı.Sade bayağı zamanlar da değil hatta muaharebeye gittikleri zamanlar da bile tarak,makas,msivak,ibrik gibi temizliğe ayid şeyleri yanlarından ayırmazlardı.Saçlarını sakallarını daima naya bakup taranırlar dı.Terleri de misk gibi güzel tertemiz tutarlar,aynaya bakıp taranırlar dı.
Hiç koku sürünmeseler de bile mubarek tenlerinde ,terleride misk gibi kokardı.
Öyle iken yine daima güzel güzel kokular sürerlerdi.Dünya da en çok sevdiklerinden biri de güzel koku olduğunu söylerlerdi.
Peyğamber efendimiz dünya da her yüzden yana eşi bulunmaz bir insan güzeli idi.
Allah onu övmüşde öyle yaratmıtı. Boy,bos ve endam hep yerind idi.H,iç bir noksanı yoktur.Peyğamber efendimizin rengi pembe beyaz olup ek güzel
ve sevimli olan yüzünden nurlar akardı.Mubarek dişleri de konuşurken,gülümserken inci gibi parlardı.Bu bir Allah vergisidir ki vücudu ne kadar
güzelse ahlakı da o derecelerde güzeldi.Güleryüzlü,tatlı sözlü olup ,ağızından fenalaf çıkmazdı.
Kimsenin gönlünü kırmaz.Kendisne hizmet edenleride pek hoş tutardı.Asla kibir etmez,kurum satmazdı.Lakin daima vakarıdi.Muahafaza ederdi.
Peyğamber efendimizi ilk gören kimsenin içine bir korku düşerdi.Lakin görüşüp konuşunca da kendisne gönül vermemek elden gelmezdi.
Peyğamber efendimizin maksadı,meramı insanları selamete çıkarmaktan ibaretdi.Mazlumlara göz açdırmak için
Bunun için geceyi gündüze katarak çalışır,çabalardı.Hiç kendi rahatını huzurunu düşünmez.
Kendi faidesini hatıra getirmezdi.Ahıret için dünyayı bir tarafa atmazdı.Ümmetinin işini gücünü bırakıp da abasını başına çekerek öyle mağaralara kapanmazdı.
Zalimlerin,müstebidlerin vücudunu kaldırıp mazlumlara göz açtırmak için zerregir,kılınç kuşanır,bilemeyiz.Taşa ,tahtaya haşa lillah,diye tapacak kadar cahil bir halk ca hayvanlar üstünde gezerdi.
Peyğamber efendimiz böylece bin dürlü mihnete,meşakkate katlanarak Allahın emrini yerine getirdi.
Müslümanlığı yayub insanları selamete çıkardı.Lakin bu iş bir kaç sene içerisin de öyle kolaylıkla olup bitivermedi.
Tam 23 sene sürdü.Payğamber efendimizin bu yirmi üç sene yi nasıl geçirüp ,nelere katlandığını bilmeyen kimse peyğamberinin kadrini layıikıyla bilemez.
Taşa, tahtaya haşa Allah diye tapacak kadar cahil bir halk ile 23 sene uğraşmak kolay değildir.
İnsan sade arapların cahiliğini düşünmemeli.o zamanlar öyle zamanlar dı ki alemin tersi dönmüş,herkes çokmaz bir yol tutumuşdu.
Ne yaptığını bilen,hele fukaranın hiç halini düşünen yokdu.Herkes müstebidlere kölelik etmekten kurtuldu.
Sade arabistanın değil.Bütün cihanın selametine sebeb oldu.
Peyğamber efendimiz 1340 bu kadar sene evvel hakkın emriyle adaletin,hürriyetin,temellerini attığı vakit şimdiki avrupanın esamesi bile
okunmazdı.Bunun içinpeyğamber efendimizin insanlar üzerindeki hakkı pek büyükdür.Onun bütün dünyaya ittiği iyiliği kimse etmemiştir.
Uzun sözün kısası bundan ibaretdir.Lakin siz benim kısa sözlerim ile kalmayın.Peyğamberimizi daha iyi öğrenmeye ğayret eyleyin.
Daima onu düşünün.Onun o güzel sözlerini hatırınız da tutun.Daima onun o mubarek cemalini gözünüzün önün de bulundurun.Böyle yaparsanız gitgide
kendisine muhabbetiniz artar.
Günden güne hulüsünüz pak olur.Sözünüz sohbetiniz değişir.Ahlakıniz de bir sevinc,Tabiatınız gittikce iyileşir.Hep iyilikler,iyi şeyler düşünür olursunuz.İçiniz de bir sevinç bir ferahlık duyarsınız.ömrünüz öyle bir lezzet,bir neşe içerisin de geçersiniz.İnsan bu dünya dan geçer gider de yine ruhundan o neşe gitmez.Hele bgözler yumlunca asıl peyğamber efendimizin iltifatı o vakit başlar.Ona muahbbetin faidesi asıl öyle zaman da görülür.