3.Bölüm
Nikahları Haram Olan Kadınlar
Nisa 19-24
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا يَحِلُّ لَكُمْ اَنْ تَرِثُوا النِّسَٓاءَ كَرْهاًۜ وَلَا تَعْضُلُوهُنَّ لِتَذْهَبُوا بِبَعْضِ مَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اِلَّٓا اَنْ يَأْت۪ينَ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍۚ وَعَاشِرُوهُنَّ بِالْمَعْرُوفِۚ فَاِنْ كَرِهْتُمُوهُنَّ فَعَسٰٓى اَنْ تَكْرَهُوا شَيْـٔاً وَيَجْعَلَ اللّٰهُ ف۪يهِ خَيْراً كَث۪يراً ﴿١٩﴾
﴾19﴿ Ey iman edenler! Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmek için -evlenme ve boşanma konusunda- engel çıkarmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız, Allah’ın hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz.
Kelime Tahlili:
Kerhan:Zorlama,Kürhan:Meşakkat demektir.
Efda:Lüğat de genişlik,Ayet de birbirine kavuşma anlamınadır
Misagan galizan:Misak sözleşme yapmak,Galiz kalın bir şey demektir.Ayetde kadın ile erkek arasında yapılan (nikah-akit) sözleşmesidir.
Selef,Selefe:Geçmiş ve geçmiştekiler.
Fahişeten:Son derece çirkinlik demektir.
Ve Makten:Buğuz etmek demektir.
Rabaibukum:Rebibe kelimesinin çoğuludur.Erkeğin hanımının başka erkekten olma çocuğu demektir.
Hucurikum:Hacr in çoğuludur.İnsanı soğuk yada düşmana karşı koruyan(ev oda)manasına dır.
Halailu:Halilenin çoğuludur.Nikah ile evlenilen helali-kadın demektir.
Vel muhsanatü:Kacası olan(korunmuş) kadınlar.
Muhsınine:Kendisini zina dan korumuş erkekler demektir.
Müsafihine:Sifah kelimesinin çoğuludur.Lüğatde dökme,ayetde zina anlamınadır.
Ta zıluhunne:Menetme anlamına dır.
Gıntaran:Çok mal demektir.
Bühtanen:Söyleyenin dahi hayret ettiği bir çeşit yalandır.
Tefsiri:
“Kadınlara zorla vâris olmak” ya kendileri veya malları için söz konusu olmaktadır. İslâm’dan önce her ikisi de yapılmakta idi. Birincisi, ölen kimsenin büyük oğlunun –kendisinin öz annesi değilse– onun karısına (üvey annesi) sahip olması şeklindeydi. O dönemde ölen kişinin, karısıyla evlenecek, başka eşinden oğlu yoksa ya kadın elini çabuk tutup kaçar, baba tarafına sığınır ve kurtulurdu ya da ölenin erkek yakınlarından birisi erken davranıp gelir, kadının üzerine elbisesini atar ve böylece ona sahip olurdu. İkincisi kadının kendine değil, malına zorla vâris olmaktır. Bu da iki şekilde olmakta idi: a) Kocası karısını sevmediği ve ona ilgi göstermediği halde boşamaz, nikâhı altında iken ölmesini ve malının kendisine kalmasını beklerdi. b) Kadınları ve kızları velileri evlendirmezler, bekâr veya dul olarak vefat etmelerini ve mallarının kendilerine kalmasını isterlerdi (İbn Âşûr, IV, 283-284; Buhârî, “Tefsîr”, 4/6). Birinci uygulamayı yansıtmak için âyetin ilk cümlesini “Kadınları zorla miras olarak almayın” şeklinde tercüme etmek gerekir. Biz ikincisini esas aldığımızdan bu cümleyi “Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir” şeklinde çevirdik. Kadınlara karşı haksızlık ve zulüm demek olan bu âdetler ve uygulamalar İslâm’da kaldırılmış, haklar sahiplerine verilmiştir.
“Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça” kaydı iki şekilde anlaşılmıştır: Zina etmedikçe veya evlilik hukukuna riayetsizlik etmedikçe. Birinci yoruma göre evli kadın zina ederse kocası, ona verdiği mehir ve yaptığı masrafın bir kısmını geri alabilmek için kendisini sıkıştıracak, rahatsız edecek, fakat boşamayacaktır. Kadın bu rahatsızlık sebebiyle kocasına bir meblağ ödedikten sonra boşanma imkânını elde edecektir. Yaptığı masrafın tamamını değil de bir kısmını geri almasına izin verilmesinin sebebi, zina etmeden önce geçirilen evlilik hayatına bir bedelin ayrılmasıdır. Bazı müfessirler bu hükmün, yine zina suçuyla ilgili bulunan liân âyeti (Nûr 24/6-7) ve hadle (zina cezası) kaldırıldığını ifade etmişlerdir (İbn Âşûr, IV, 285). İspattaki güçlük sebebiyle zina cezasının uygulanmaması ve ihtiyarî olduğundan liâna da başvurulmaması hallerinde bu âyetin uygulanma sahası bulunacağı için nesih iddiasına katılmıyoruz.
İkinci yoruma göre evli kadın iffetli olmakla beraber hak hukuk ve sınır tanımaz bir tutum içine girerse (nüşûz) bu âyet kocaya, yaptığı masrafın ve ödediği mehrin bir kısmını almak üzere sıkıştırma, rahatsız etme hakkı vermektedir. Bakara sûresinin 229. âyetinde geçen “karı ve koca Allah’ın koyduğu sınırlara riayet etme, karşılıklı hakları koruma konusunda başarısız olmaktan korkarlarsa kadının bir miktar malî fedakârlıkta bulunması ile evlilik hayatını sona erdirmeleri”nin bundan farkı, onun karşılıklı rızâya, bunun ise kocanın sıkıştırmasına bağlı bulunmasıdır.
Ayetlerdeki Şeri Hükümler:
1.hüküm
Kadına Evlilik de Verilecek Mehir Ne kadar dır?
Mehir evlilikte kadına verilen Hediye ve bağıştır.
Bu bakımdan muayyen bir ölçüsü yoktur.Halkın sınıflarına göre farklılıklar gözetir.Kocasının mali gücüne göre tayin etmek gerekir.
Mehirin üst sınırının olmadığında ittifak etmişlerdir.
Ayetde verilen mehirin çokta olsa geri alınmaması tavsiye edilmiş..
Bazı alimlere göre ayet de verilen mehirin çok yüksek olmasının mubah yada caiz olmasına işaret etmez.
Zira ayet de geçen yükler ile...yalınız ca mubalağa ifade etmek içindir..Yoksa örnek olsun için değildir.
Bu görüşe göre Mehirin üst sınırı tayin edilemez.
Mehirin alt sınırı konusun da da alimler farklı görüşdedirler.
1.İmamı Malikin görüşüne göre Mehirin en azı yarım çeyrektir.
2.İmamı Azamın görüşüne göre Mehirin en azı takriben bir altın(on dirhem)dir.
3.İmamı Şafii ve Hanbelinin görüşü:alt sınır yoktur az veya çk her şey mehir sayılır.
Bu konuda geniş bilgi için Ali Sabuninin Ahkam Tefsirine bak.
2.Hüküm:
Ayetteki "Kuvvetli Teminat" ve "Misakı ğaliz" nedir?
..Dahhak ve Katadeye göre ,ayetde geçen "onlar ile iyi geçinin" ve .."ya iyilikle tutmak,ya güzellikle salmaktır.."emridir.
..Mücahid ve İkrime r.a göre Ayetttek," kuvvetli teminat"dan maksad, karı koca arasın da kıyılan nikah ve akid dir.
Buna delalet eden aynı meal de hadisi şerifler de vardır.
3.Hüküm
Kendileri ile evlenilmesi haram olan kadınlar kimlerdir?
Bo konuda ...
1.Neseb yolu ile Ebediyyen Evlenilmesi Haram olan kadınlar....
1.Anneler 2.Kızlar 3.Kız kardeşler..4.Halalar 5.Teyzeler..6.Birader kızları,yeğenler.7.Hemşire kızları(kızkardeş kızları)
2.Süt yoluyla haram olanlar..
1.Anneler
2.Kızlar
3.Kız kardeşler..
4.Halalar
5.Teyzeler..
6.Birader kızları,yeğenler.
7.Hemşire kızları(kızkardeş kızları)
Rasülülah a.s Neseb cihetinden haram olanlar,süt yönünden de haramdır. buyurdu..
3.Dünürlük yada(müsaheret) evlilik yoluyla haram olan Kadınlar.
1.Babaların hanımları..
2.Oğulların karıları..
3.Karınızın annesi..
4.Karıların eski kocalarından olma kızları..
4.Muvakkat geçici bir zaman için) olarak haram olan kadınlar.
1.İki kız kardeşi birlikte veya aralıklı olarak nikahlamak haramdır.
bu meal de hadisi şerif vardır.
Buhari ve Müslim de Ebu Hureyre den yapılan bir rivayet de:
Bir kadının Halası ve Teyzesi veya halası ile birlikte bir erkeğin nikahı altına girmesi haramdır.
Zira böyle bir evlilikte akrabaların arasın da düşmanlıklar başlar.
Silahi rahim islam da çok önemlidir.
2.Başkasıyla evli bulunan bir kadın ile ve iddetini bekleyen bir kadın ile
evlenmek de geçici olarak haram kılınmıştır.
4.Hüküm
Bir kimse evliliğinden önce veya sonra kayın validesi ile zina yaparsa karısı kendisine haram olur mu?
Bu konu da alimler arasında farklı fikirler vardır.
İmamı Azam r.a ,imamı Yusuf,ve Muhammed r.a göre;
...bir kimse karısının annesi ile zina yaparsa ,ister nikahdan evvel ister sonra olsun
karısı ona haram olur.İmamı Sevri ve Katade r.a ve Evzai de bu görüştedir.
İmamı Şafii ve İmamı Malike göre ise;
..karısı kendisine haram olmaz.Zira haram bir şey(zina) helalı haram kılamaz..
Ebulleys ve Zeheri de bu görüştedir.
Mezheb imamları arasında ki farklı görüş,,nikah akid manasına mıdır yoksa cinsi münasebet manasına mıdır
yorumundan kaynaklanıyor.
Nikah dan maksad cinsi münasebet dir diyenlere göre karısının haram olmasına vesile olur.
Nikah dan maksad akit-sözleşmedir diyenlere göre ..zina karısının kendisine haram olmasına sebeb olmaz.
5.Hüküm
Muta nikahı nedir? Ve buna bağlı görüşler..
...Muta,Hür bir kadını,belli bir para karşılığı,muayyen bir zamana kadar beşeri arzularını tatmin için kiralamaktır.
Şii ve rafiziler dışında bunu mubah kabül edenler yokdur.
Her ne kadar islamın ilk dönemin de caiz görülmüş ise de..
..daha sonra bu hüküm nesih edilerek yasaklanmıştır.
...bu konu da İbni Abbas r.a dan bubah oduğunu belirten rivayetler yapılmışsa da daha sonra
bu görüşünden döndüğü tesbit edilmiştir.Ancak bir zaruret ve sefer ve yolculuk durumun da buna cevaz vermiştir.
Nitekim Tirmizi,İbni Abbas tan şu rivayeti nakletmektedir;
"Muta Nikahı islamın başlangıcın da vardı. Müminun 6..nazil olunca bu haram kılındı..
şu var ki,zevcelerine yahut sağ ellerinin malik olduklarına (Cariyelerine)karşı olan durumları bundan istisna edilmiştir.
El Hazimi bu konu da."İslamın başlangıcın da muta zaruret halin de mubahtı.Sonun da İslam bunu ebediyyen yasakladı"..
1.Zira Cinsi münasebet mümine ancak karısı ve cariyesi ile caiz ve mubah dır.
Müminun 5 6 ve 7:
﴾5﴿ İffetlerini korurlar;
﴾6﴿ Sadece eşleriyle veya ellerinin altında olanlarla (câriyelerle) yetinirler, bundan dolayı da kınanacak değillerdir.
﴾7﴿ Ama her kim bunun ötesine geçmek isterse işte haddi aşanlar onlardır.
Karısı ve cariyesi dışında biri ile belirli bir vakit için evlilik batıldır.
2.Mutanın haram olduğunu açıkca belirten hadisi şerifler vardır.
Buhari ve müslim de geçen İmamı Malik ve Hz.Aliden yapılan rivayetler var:
Rasülüllah hayber günü kadınların muta şekliyle nikahlanmasını ve ehli merkeblerin yenilmesini
haram kılmıştır.Daha fazla bilgi için Bak Ahkam tefsiri "Ali Sabunu" Sayfa:390
4.Bölüm:
Karı koca(Eşler arasın da )Geçimsizliği Giderme Yolları
الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَاء بِمَا فَضَّلَ اللّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَبِمَا أَنفَقُواْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ فَالصَّالِحَاتُ قَانِتَاتٌ حَافِظَاتٌ لِّلْغَيْبِ بِمَا حَفِظَ اللّهُ وَاللاَّتِي تَخَافُونَ نُشُوزَهُنَّ فَعِظُوهُنَّ وَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ وَاضْرِبُوهُنَّ فَإِنْ أَطَعْنَكُمْ فَلاَ تَبْغُواْ عَلَيْهِنَّ سَبِيلاً إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيًّا كَبِيرًا ﴿٣٤﴾
Erkekler, mallarından (kadınlar için mehir ve nafaka olarak) harcamaları sebebiyle ve Allah’ın, onların bir kısmını, diğerlerine üstün kılmasından dolayı, kadınların üzerinde daha çok kâimdirler (koruyup gözetici, idare edicidirler). Bu bakımdan salih amel (nefs tezkiyesi) yapan kadınlar itaatkârdırlar, Allah’ın (onların haklarını ve iffetlerini) korumasıyla, onlar da gaybde (kocalarının yokluğunda hem kendilerini, hem kocalarının mal ve şerefini) koruyucudurlar. İtaatsizliklerinden (baş kaldırmalarından) korktuğunuz (kadınlara) ise (önce) nasihat ediniz. Ve (sonra da) yataklarında yalnız bırakınız. Ve (hâlâ itaat etmezlerse) onlara vurunuz. Bundan sonra eğer size itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Muhakkak ki Allah Âli’dir (yücedir), Kebîr'dir (büyüktür).
Ayetin Tahlili:
قَوَّامُونَ (Kavamune)Bir şeyi korumak ve riayet etmek.
İslamiyet de .Kişinin karısını koruması ve onun islama göre yaşamasına ğayret göstermesi.
قَانِتَاتٌ :(Ganitatun)Kunut kökünden türemiştir.İbadete dvam etmek manasına dır.Ayet de kadınların kocalarına itaatkar olması demektir.
فَعِظُوهُنَّ.(Fe izuhunne)Onlara vaz etmek..Ayet de İtaatkar olmalarını öğutlemek.
نُشُوزَهُنَّ (Nüşuzehunne)İSyan ve serkeşlik etmek..İlahi hukuku kabül etmemek.
فِي الْمَضَاجِعِ :(Fil mezaci i)Uzanma ve istirahat etme yeri.
وَإِنْ خِفْتُمْ شِقَاقَ بَيْنِهِمَا فَابْعَثُواْ حَكَمًا مِّنْ أَهْلِهِ وَحَكَمًا مِّنْ أَهْلِهَا إِن يُرِيدَا إِصْلاَحًا يُوَفِّقِ اللّهُ بَيْنَهُمَا إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيمًا خَبِيرًا ﴿٣٥﴾
Ve eğer ikisinin (karı-kocanın) arasının açılmasından korkarsanız, o taktirde erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. İkisi de (karı-koca) arayı düzeltmeyi isterlerse, Allah onların aralarının düzelmesinde onları başarılı kılar (muvaffak eder). Muhakkak ki Allah Alîm’dir (en iyi bilendir), Habîr’dir (haberdar olandır).
وَاعْبُدُوا اللّٰهَ وَلَا تُشْرِكُوا بِه۪ شَيْـٔاً وَبِالْوَالِدَيْنِ اِحْسَاناً وَبِذِي الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاك۪ينِ وَالْجَارِ ذِي الْقُرْبٰى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالْجَنْبِ وَابْنِ السَّب۪يلِۙ وَمَا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ مَنْ كَانَ مُخْتَالاً فَخُوراًۙ ﴿٣٦﴾
﴾36﴿ Allah’a kulluk edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve böbürlenip duran kimseyi asla sevmez.
Kelime Tahlili:
شِقَاقَ:(Şikaka) Düşmanlık,ayrılık..
حَكَمًا:(Hakemen)Arasını bulan ve hakemlik yapan kimse..
وَالْجَارِ الْجُنُبِ :(Vel Caril Cunubi)Cunub,Uzak..Car Komşu..uzak komşu demek..
وَالصَّاحِبِ بِالْجَنْبِ:(Vassahibi bil cenbi)Sahib,arkadaş.Cenb yön demektir.Yol ve ticaret arkadaşı demektir.
مُخْتَالاً فَخُوراًۙ:(Muhtalen Fachuran):Muhtalen Böbürlenen..halka karşı kendisi ile iftihar eden demektir.
Ayetlerin Sebebi Nüzulu:
Ayet Ansar dan Saad bin Rebi (ra)ile karısı Habibe binti Zeyid (r.a)hakkında nazil olmuştur.
Saad ansarın ileri gelenlerinden biriydi,hanıma ona sekeşlik yapar ve isyankar davranırdı..
Bir gün Saad karısına bir tokad vurdu..Bunu duyan karısının babası Zeyid,kızını alarak Rasülüllaha şikayete geldi;
Ya Rasülüllah, Ben kızımı onunla evlendirdim.O ise kızımı tokatlıyor.
Rasülüllah da;Kızın da ona kısas olarak bir tokat vursun.Buyurdu.
Habibe hanım babasıyle giderken,Rasülüllah "gitmeyiniz,cebrail a.s geldi bir ayet getirdi..deyip..Erkekler kadınlar üzerine
hakimdirler"..ayetini getirdi.
Biz bu işe kısas yapın dedik..Allahın ayetin de belirtilen hüküm daha hayırlıdır.
Artık siz de ona kısas uygulamayın...buyurdu.
Taberi de böyle geçmektedir.
Ayetler deki Teşri Hükümleri
Serkeş/asi bir kadını irşad etmenin merhaleleri nelerdir?
1.Hikmetli sözler ve güzel nasihatler yapılmalı..
2.Yatağını terk etmek onun ile yatağını ayırmak...
3.İz bırakmayacak ve yüzüne vurulmama kaydıyla hafifce vurmak..yada tazir etmek..
4.Akrabalardan birer hakem tayini ile islahı beyin de bulunmak.
İbni Abbas dan yapılan rivayet de dövmeyi, "abdest de kullanılan misvak ağacı ile hafifce dövün"
diye anlamışlar.
Her nekadar rivayet d böyle olsa da kadınları,dövmeme konusun da alimllerin ittifakı vardır.
Bir hadisi şerif de "sizin seçkinleriniz kadınlarını dövmeyenleriniz"dir.buyurmuştur.
Alusi ve Beyhaki bu rivayeti Ha. Ebu Bekir in kızı ümmü Gülsüm den rivayet etmiştir.
2.Hüküm
Serkeş kadına verilebilecek cezalar ayet deki Tesbite göre mi yapılmalıdır?
Bu konuda alimler farklı görüşlere sahibdir.
Henüz isyanı yeni belirmiş olanı önce nasihat ve tazir gerekirken, dövmek haramdır..
İmamı Şafiye göre
..serkeşliğin başlangıcın da kadını dövmek caizdir.
..af vavı sıralama ve tertibi ayetde geçen atıf "vavı" sıralamayı göstermez.
Cem yani hepsini birlikte uygulamayı gösterir.
Diğer alimler ayet de bir sıralama ve merhaleler var..buna riayet etmek gerekir derler.
Bu konuda Hz Ali den yapılan bir rivayet de bu diğer alimleri doğrulayan bir rivayet de mevcüddur.
3.Hüküm:
Hakemlerin akraba dışın da olması caizmidir?
Ayetin zahirinden kadın ve erkeğin akrabaların dan olmaşı şartdır.
Sebebi onların sırlarını başkalarına açıklmamyacak olması ve islahı beyin de daha güvenilir olmasıdır.
Şayet kadı,Hakem başka yabancı hakemler tayin ederse bu da caizdir.
Bu görüş Alusinin görüşüdür.
4.Hüküm
Ayet de"eğer karı koca arasının açılmasından endişeye düşerseniz.."in muhatabı kimdir?
..ilk ayet de muhatab kocalar dır..yataklarını terkedin...derken.
..daha sonraki ayet de ise mhatab kadı,hakim ve Vali gibi sorumlu kişiler muhatab alınmıştır.
..burada sıralamaya dikkat etmek gerekiyor..önce nasihat sonra yatağını terk ve sonra dövme
şeklin de açıklanmıştır.Bunları yapacak olanlar hakim yada vali ve diğer yetkililer olabilir.
İmamı Şafiye göre ...hakime gitmeleri farzdır..
5.Hüküm
Hakemlerin karı koca dan izin almadan ,izin olmadan onları birbirlerinden ayırma salahiyetleri varmıdır?
Bu konu da alimler arasın da farkli fikirler vardır..
İmamı Azam ve imamı Ahmed bin Hanbele göre;
Hakemler ancak karı koca dan izin alarak,aralarıı ayırabilir.Ayrı yaşamalarını hüküm verebilir.
Zira hakemler bir mana da her ikisinin müvekkiliidir..Müvekkili izinsiz bu kararı alamazlar.
İmamı Malike göre;
...karı kocadan izin almadan müvekkiller aralarını ayırd edebilir.Ayrı kalmalarına hüküm verebilir.
Zira hakemler imam tarafından bu yetkiye tayin edilmişlerdir.
Bu görüş aynı zaman da Hz.Ali ve İbni Abbas,Ve Şaabi nin de görüşüdür.
3.Bölüm
Nikahları Haram Olan Kadınlar
Nisa 19-24
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا يَحِلُّ لَكُمْ اَنْ تَرِثُوا النِّسَٓاءَ كَرْهاًۜ وَلَا تَعْضُلُوهُنَّ لِتَذْهَبُوا بِبَعْضِ مَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اِلَّٓا اَنْ يَأْت۪ينَ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍۚ وَعَاشِرُوهُنَّ بِالْمَعْرُوفِۚ فَاِنْ كَرِهْتُمُوهُنَّ فَعَسٰٓى اَنْ تَكْرَهُوا شَيْـٔاً وَيَجْعَلَ اللّٰهُ ف۪يهِ خَيْراً كَث۪يراً ﴿١٩﴾
﴾19﴿ Ey iman edenler! Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmek için -evlenme ve boşanma konusunda- engel çıkarmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız, Allah’ın hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz.
Kelime Tahlili:
Kerhan:Zorlama,Kürhan:Meşakkat demektir.
Efda:Lüğat de genişlik,Ayet de birbirine kavuşma anlamınadır
Misagan galizan:Misak sözleşme yapmak,Galiz kalın bir şey demektir.Ayetde kadın ile erkek arasında yapılan (nikah-akit) sözleşmesidir.
Selef,Selefe:Geçmiş ve geçmiştekiler.
Fahişeten:Son derece çirkinlik demektir.
Ve Makten:Buğuz etmek demektir.
Rabaibukum:Rebibe kelimesinin çoğuludur.Erkeğin hanımının başka erkekten olma çocuğu demektir.
Hucurikum:Hacr in çoğuludur.İnsanı soğuk yada düşmana karşı koruyan(ev oda)manasına dır.
Halailu:Halilenin çoğuludur.Nikah ile evlenilen helali-kadın demektir.
Vel muhsanatü:Kacası olan(korunmuş) kadınlar.
Muhsınine:Kendisini zina dan korumuş erkekler demektir.
Müsafihine:Sifah kelimesinin çoğuludur.Lüğatde dökme,ayetde zina anlamınadır.
Ta zıluhunne:Menetme anlamına dır.
Gıntaran:Çok mal demektir.
Bühtanen:Söyleyenin dahi hayret ettiği bir çeşit yalandır.
Tefsiri:
“Kadınlara zorla vâris olmak” ya kendileri veya malları için söz konusu olmaktadır. İslâm’dan önce her ikisi de yapılmakta idi. Birincisi, ölen kimsenin büyük oğlunun –kendisinin öz annesi değilse– onun karısına (üvey annesi) sahip olması şeklindeydi. O dönemde ölen kişinin, karısıyla evlenecek, başka eşinden oğlu yoksa ya kadın elini çabuk tutup kaçar, baba tarafına sığınır ve kurtulurdu ya da ölenin erkek yakınlarından birisi erken davranıp gelir, kadının üzerine elbisesini atar ve böylece ona sahip olurdu. İkincisi kadının kendine değil, malına zorla vâris olmaktır. Bu da iki şekilde olmakta idi: a) Kocası karısını sevmediği ve ona ilgi göstermediği halde boşamaz, nikâhı altında iken ölmesini ve malının kendisine kalmasını beklerdi. b) Kadınları ve kızları velileri evlendirmezler, bekâr veya dul olarak vefat etmelerini ve mallarının kendilerine kalmasını isterlerdi (İbn Âşûr, IV, 283-284; Buhârî, “Tefsîr”, 4/6). Birinci uygulamayı yansıtmak için âyetin ilk cümlesini “Kadınları zorla miras olarak almayın” şeklinde tercüme etmek gerekir. Biz ikincisini esas aldığımızdan bu cümleyi “Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir” şeklinde çevirdik. Kadınlara karşı haksızlık ve zulüm demek olan bu âdetler ve uygulamalar İslâm’da kaldırılmış, haklar sahiplerine verilmiştir.
“Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça” kaydı iki şekilde anlaşılmıştır: Zina etmedikçe veya evlilik hukukuna riayetsizlik etmedikçe. Birinci yoruma göre evli kadın zina ederse kocası, ona verdiği mehir ve yaptığı masrafın bir kısmını geri alabilmek için kendisini sıkıştıracak, rahatsız edecek, fakat boşamayacaktır. Kadın bu rahatsızlık sebebiyle kocasına bir meblağ ödedikten sonra boşanma imkânını elde edecektir. Yaptığı masrafın tamamını değil de bir kısmını geri almasına izin verilmesinin sebebi, zina etmeden önce geçirilen evlilik hayatına bir bedelin ayrılmasıdır. Bazı müfessirler bu hükmün, yine zina suçuyla ilgili bulunan liân âyeti (Nûr 24/6-7) ve hadle (zina cezası) kaldırıldığını ifade etmişlerdir (İbn Âşûr, IV, 285). İspattaki güçlük sebebiyle zina cezasının uygulanmaması ve ihtiyarî olduğundan liâna da başvurulmaması hallerinde bu âyetin uygulanma sahası bulunacağı için nesih iddiasına katılmıyoruz.
İkinci yoruma göre evli kadın iffetli olmakla beraber hak hukuk ve sınır tanımaz bir tutum içine girerse (nüşûz) bu âyet kocaya, yaptığı masrafın ve ödediği mehrin bir kısmını almak üzere sıkıştırma, rahatsız etme hakkı vermektedir. Bakara sûresinin 229. âyetinde geçen “karı ve koca Allah’ın koyduğu sınırlara riayet etme, karşılıklı hakları koruma konusunda başarısız olmaktan korkarlarsa kadının bir miktar malî fedakârlıkta bulunması ile evlilik hayatını sona erdirmeleri”nin bundan farkı, onun karşılıklı rızâya, bunun ise kocanın sıkıştırmasına bağlı bulunmasıdır.
Ayetlerdeki Şeri Hükümler:
1.hüküm
Kadına Evlilik te Verilecek Mehir Ne kadar dır?
Mehir evlilikte kadına verilen Hediye ve bağıştır.
Bu bakımdan muayyen bir ölçüsü yoktur.Halkın sınıflarına göre farklılıklar gözetir.Kocasının mali gücüne göre tayin etmek gerekir.
Mehirin üst sınırının olmadığında ittifak etmişlerdir.
Ayetde verilen mehirin çokta olsa geri alınmaması tavsiye edilmiş..
Bazı alimlere göre ayet de verilen mehirin çok yüksek olmasının mubah yada caiz olmasına işaret etmez.
Zira ayet de geçen yükler ile...yalınız ca mubalağa ifade etmek içindir..Yoksa örnek olsun için değildir.
Bu görüşe göre Mehirin üst sınırı tayin edilemez.
Mehirin alt sınırı konusun da da alimler farklı görüşdedirler.
1.İmamı Malikin görüşüne göre Mehirin en azı yarım çeyrektir.
2.İmamı Azamın görüşüne göre Mehirin en azı takriben bir altın(on dirhem)dir.
3.İmamı Şafii ve Hanbelinin görüşü:alt sınır yoktur az veya çk her şey mehir sayılır.
Bu konuda geniş bilgi için Ali Sabuninin Ahkam Tefsirine bak.
2.hüküm:
Ayetteki "Kuvvetli Teminat" ve "Misakı ğaliz" nedir?
..Dahhak ve Katadeye göre ,ayetde geçen "onlar ile iyi geçinin" ve .."ya iyilikle tutmak,ya güzellikle salmaktır.."emridir.
..Mücahid ve İkrime r.a göre Ayetttek," kuvvetli teminat"dan maksad, karı koca arasın da kıyılan nikah ve akid dir.
Buna delalet eden aynı meal de hadisi şerifler de vardır.
3.Hüküm
Kendileri ile evlenilmesi haram olan kadınlar kimlerdir?
Bo konuda ...
1.Neseb yolu ile Ebediyyen Evlenilmesi Haram olan kadınlar....
1.Anneler 2.Kızlar 3.Kız kardeşler..4.Halalar 5.Teyzeler..6.Birader kızları,yeğenler.7.Hemşire kızları(kızkardeş kızları)
2.Süt yoluyla haram olanlar..
1.Anneler 2.Kızlar 3.Kız kardeşler..4.Halalar 5.Teyzeler..6.Birader kızları,yeğenler.7.Hemşire kızları(kızkardeş kızları)
Rasülülah a.s Neseb cihetinden haram olanlar,süt yönünden de haramdır. buyurdu..
3.Dünürlük yada(müsaheret) evlilik yoluyla haram olan Kadınlar.
1.Babaların hanımları..2.Oğulların karıları..3.Karınızın annesi..4.Karıların eski kocalarından olma kızları..
4.Muvakkat geçici bir zaman için) olarak haram olan kadınlar.
1.İki kız kardeşi birlikte veya aralıklı olarak nikahlamak haramdır.
bu meal de hadisi şerif vardır.
Buhari ve Müslim de Ebu Hureyre den yapılan bir rivayet de:
Bir kadının Halası ve Teyzesi veya halası ile birlikte bir erkeğin nikahı altına girmesi haramdır.
Zira böyle bir evlilikte akrabaların arasın da düşmanlıklar başlar.
Silahi rahim islam da çok önemlidir.
2.Başkasıyla evli bulunan bir kadın ile ve iddetini bekleyen bir kadın ile
evlenmek de geçici olarak haram kılınmıştır.
4.Hüküm
Bir kimse evliliğinden önce veya sonra kayın validesi ile zina yaparsa karısı kendisine haram olur mu?
Bu konu da alimler arasında farklı fikirler vardır.
İmamı Azam r.a ,imamı Yusuf,ve Muhammed r.a göre;
...bir kimse karısının annesi ile zina yaparsa ,ister nikahdan evvel ister sonra olsun
karısı ona haram olur.İmamı Sevri ve Katade r.a ve Evzai de bu görüştedir.
İmamı Şafii ve İmamı Malike göre ise;
..karısı kendisine haram olmaz.Zira haram bir şey(zina) helalı haram kılamaz..
Ebulleys ve Zeheri de bu görüştedir.
Mezheb imamları arasında ki farklı görüş,,nikah akid manasına mıdır yoksa cinsi münasebet manasına mıdır
yorumundan kaynaklanıyor.
Nikah dan maksad cinsi münasebet dir diyenlere göre karısının haram olmasına vesile olur.
Nikah dan maksad akit-sözleşmedir diyenlere göre ..zina karısının kendisine haram olmasına sebeb olmaz.
5.Hüküm
Muta nikahı nedir? Ve buna bağlı görüşler..
...Muta,Hür bir kadını,belli bir para karşılığı,muayyen bir zamana kadar beşeri arzularını tatmin için kiralamaktır.
Şii ve rafiziler dışında bunu mubah kabül edenler yokdur.
Her ne kadar islamın ilk dönemin de caiz görülmüş ise de...daha sonra bu hüküm nesih edilerek yasaklanmıştır.
...bu konu da İbni Abbas r.a dan mubah oduğunu belirten rivayetler yapılmışsa da daha sonra
bu görüşünden döndüğü tesbit edilmiştir.Ancak bir zaruret ve sefer ve yolculuk durumun da buna cevaz vermiştir.
Nitekim Tirmizi,İbni Abbas tan şu rivayeti nakletmektedir;
"Muta Nikahı islamın başlangıcın da vardı. Müminun 6.Ayeti nazil olunca bu haram kılındı..
şu var ki,zevcelerine yahut sağ ellerinin malik olduklarına (Cariyelerine)karşı olan durumları bundan istisna edilmiştir.
El Hazimi bu konu da."İslamın başlangıcın da muta zaruret halin de mubahtı.Sonun da İslam bunu ebediyyen yasakladı"..
1.Zira Cinsi münasebet mümine ancak karısı ve cariyesi ile caiz ve mubah dır.
Müminun 5, 6 ve 7:
﴾5﴿ İffetlerini korurlar;
﴾6﴿ Sadece eşleriyle veya ellerinin altında olanlarla (câriyelerle) yetinirler, bundan dolayı da kınanacak değillerdir.
﴾7﴿ Ama her kim bunun ötesine geçmek isterse işte haddi aşanlar onlardır.
Karısı ve cariyesi dışında biri ile belirli bir vakit için evlilik batıldır.
2.Mutanın haram olduğunu açıkca belirten hadisi şerifler vardır.
Buhari ve Müslim de geçen İmamı Malik ve Hz.Aliden yapılan rivayetler var:
Rasülüllah Hayber günü kadınların muta şekliyle nikahlanmasını ve ehli merkeblerin yenilmesini
haram kılmıştır.Daha fazla bilgi için Bak Ahkam tefsiri "Ali Sabunu" Sayfa:390
4.Bölüm:
Karı koca(Eşler arasın da )Geçimsizliği Giderme Yolları
الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَاء بِمَا فَضَّلَ اللّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَبِمَا أَنفَقُواْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ فَالصَّالِحَاتُ قَانِتَاتٌ حَافِظَاتٌ لِّلْغَيْبِ بِمَا حَفِظَ اللّهُ وَاللاَّتِي تَخَافُونَ نُشُوزَهُنَّ فَعِظُوهُنَّ وَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ وَاضْرِبُوهُنَّ فَإِنْ أَطَعْنَكُمْ فَلاَ تَبْغُواْ عَلَيْهِنَّ سَبِيلاً إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيًّا كَبِيرًا ﴿٣٤﴾
Erkekler, mallarından (kadınlar için mehir ve nafaka olarak) harcamaları sebebiyle ve Allah’ın, onların bir kısmını, diğerlerine üstün kılmasından dolayı, kadınların üzerinde daha çok kâimdirler (koruyup gözetici, idare edicidirler). Bu bakımdan salih amel (nefs tezkiyesi) yapan kadınlar itaatkârdırlar, Allah’ın (onların haklarını ve iffetlerini) korumasıyla, onlar da gaybde (kocalarının yokluğunda hem kendilerini, hem kocalarının mal ve şerefini) koruyucudurlar. İtaatsizliklerinden (baş kaldırmalarından) korktuğunuz (kadınlara) ise (önce) nasihat ediniz. Ve (sonra da) yataklarında yalnız bırakınız. Ve (hâlâ itaat etmezlerse) onlara vurunuz. Bundan sonra eğer size itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Muhakkak ki Allah Âli’dir (yücedir), Kebîr'dir (büyüktür).
Ayetin Kelime Tahlili:
قَوَّامُونَ (Kavamune)Bir şeyi korumak ve riayet etmek.
İslamiyet de .Kişinin karısını koruması ve onun islama göre yaşamasına ğayret göstermesi.
قَانِتَاتٌ :(Ganitatun)Kunut kökünden türemiştir.İbadete dvam etmek manasına dır.Ayet de kadınların kocalarına itaatkar olması demektir.
فَعِظُوهُنَّ.(Fe'izuhunne)Onlara vaz etmek..Ayet de İtaatkar olmalarını öğutlemek.
نُشُوزَهُنَّ (Nüşuzehunne)İsyan ve serkeşlik etmek..İlahi hukuku kabül etmemek.
فِي الْمَضَاجِعِ :(Fil mezaci i)Uzanma ve istirahat etme yeri.
وَإِنْ خِفْتُمْ شِقَاقَ بَيْنِهِمَا فَابْعَثُواْ حَكَمًا مِّنْ أَهْلِهِ وَحَكَمًا مِّنْ أَهْلِهَا إِن يُرِيدَا إِصْلاَحًا يُوَفِّقِ اللّهُ بَيْنَهُمَا إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيمًا خَبِيرًا ﴿٣٥﴾
Ve eğer ikisinin (karı-kocanın) arasının açılmasından korkarsanız, o taktirde erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. İkisi de (karı-koca) arayı düzeltmeyi isterlerse, Allah onların aralarının düzelmesinde onları başarılı kılar (muvaffak eder). Muhakkak ki Allah Alîm’dir (en iyi bilendir), Habîr’dir (haberdar olandır).
وَاعْبُدُوا اللّٰهَ وَلَا تُشْرِكُوا بِه۪ شَيْـٔاً وَبِالْوَالِدَيْنِ اِحْسَاناً وَبِذِي الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاك۪ينِ وَالْجَارِ ذِي الْقُرْبٰى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالْجَنْبِ وَابْنِ السَّب۪يلِۙ وَمَا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ مَنْ كَانَ مُخْتَالاً فَخُوراًۙ
﴿٣٦﴾﴾36﴿ Allah’a kulluk edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve böbürlenip duran kimseyi asla sevmez.
Kelime Tahlili:
شِقَاقَ:(Şikaka) Düşmanlık,ayrılık..
حَكَمًا:(Hakemen)Arasını bulan ve hakemlik yapan kimse..
وَالْجَارِ الْجُنُبِ :(Vel Caril Cunubi)Cunub,Uzak..Car Komşu..uzak komşu demek..
وَالصَّاحِبِ بِالْجَنْبِ:(Vassahibi bil cenbi)Sahib,arkadaş.Cenb yön demektir.Yol ve ticaret arkadaşı demektir.
مُخْتَالاً فَخُوراًۙ:(Muhtalen Fahuran):Muhtalen Böbürlenen..halka karşı kendisi ile iftihar eden demektir.
Ayetlerin Sebebi Nüzulu:
Ayet Ansar dan Saad bin Rebi (ra)ile karısı Habibe binti Zeyid (r.a)hakkında nazil olmuştur.
Saad ansarın ileri gelenlerinden biriydi,hanıma ona sekeşlik yapar ve isyankar davranırdı..
Bir gün Saad karısına bir tokad vurdu..Bunu duyan karısının babası Zeyid,kızını alarak Rasülüllaha şikayete geldi;
Ya Rasülüllah, Ben kızımı onunla evlendirdim.O ise kızımı tokatlıyor.
Rasülüllah da;Kızın da ona kısas olarak bir tokat vursun.Buyurdu.
Habibe hanım babasıyle giderken,Rasülüllah "gitmeyiniz,Cebrail a.s geldi bir ayet getirdi..deyip..Erkekler kadınlar üzerine
hakimdirler"..ayetini getirdi.
Biz bu işe kısas yapın dedik..Allah'ın ayetin de belirtilen hüküm daha hayırlıdır.
Artık siz de ona kısas uygulamayın...buyurdu.
Taberi de böyle geçmektedir.
Ayetler deki Teşri Hükümleri
Serkeş/asi bir kadını irşad etmenin merhaleleri nelerdir?
1.Hikmetli sözler ve güzel nasihatler yapılmalı..
2.Yatağını terk etmek onun ile yatağını ayırmak...
3.İz bırakmayacak ve yüzüne vurulmama kaydıyla hafifce vurmak..yada tazir etmek..
4.Akrabalardan birer hakem tayini ile islahı beyin(Aralarını düzeltmekte) de bulunmak.
İbni Abbas(ra) dan yapılan rivayet de dövmeyi, "abdest de kullanılan misvak ağacı ile hafifce dövün"
diye anlamışlar.
Her ne kadar rivayet de böyle olsa da kadınları,dövmeme konusun da alimllerin ittifakı vardır.
Bir hadisi şerif de Rasülüllah "sizin seçkinleriniz kadınlarını dövmeyenleriniz"dir.Buyurmuştur.
Alusi ve Beyhaki bu rivayeti Hz. Ebu Bekir in kızı ümmü Gülsüm den rivayet etmiştir.
2.Hüküm
Serkeş kadına verilebilecek cezalar ayet deki Tesbite göre mi yapılmalıdır?
Bu konuda alimler farklı görüşlere sahibdir.
Henüz isyanı yeni belirmiş olanı önce nasihat ve tazir gerekirken, dövmek haramdır..
İmamı Şafiye göre
..serkeşliğin başlangıcın da kadını dövmek caizdir.
..atıf vavı sıralama ve tertibi ayetde geçen atıf "vavı" sıralamayı göstermez.Cem yani hepsini birlikte uygulamayı gösterir.
Diğer alimler ayet de bir sıralama ve merhaleler var..buna riayet etmek gerekir derler.
Bu konuda Hz. Ali den yapılan bir rivayet de bu diğer alimleri doğrulayan bir rivayet de mevcüddur.
3.Hüküm:
Hakemlerin akraba dışın da olması caizmidir?
Ayetin zahirinden kadın ve erkeğin akrabaların dan olması şartdır.
Sebebi onların sırlarını başkalarına açıklamyacak olması ve islahı-beyin de daha güvenilir olmasıdır.
Şayet kadı,Hakem başka yabancı hakemler tayin ederse bu da caizdir.
Bu görüş Alusi'nin görüşüdür.
4.Hüküm
Ayet de"eğer karı koca arasının açılmasından endişeye düşerseniz.."in muhatabı kimdir?
..ilk ayet de muhatab kocalar dır..yataklarını terkedin...derken.
..daha sonraki ayet de ise muhatab kadı,hakim ve Vali gibi sorumlu kişiler muhatab alınmıştır.
..burada sıralamaya dikkat etmek gerekiyor..önce nasihat sonra yatağını terk ve sonra dövme
şeklin de açıklanmıştır.Bunları yapacak olanlar hakim yada vali ve diğer yetkililer olabilir.
İmamı Şafiye göre ...hakime gitmeleri farzdır..
5.Hüküm
Hakemlerin karı koca dan izin almadan ,izin olmadan onları birbirlerinden ayırma salahiyetleri varmıdır?
Bu konu da alimler arasın da farkli (içtihadlar)fikirler vardır..
İmamı Azam ve imamı Ahmed bin Hanbele göre;
Hakemler ancak karı koca dan izin alarak,aralarıı ayırabilir.Ayrı yaşamalarını hüküm verebilir.
Zira hakemler bir mana da her ikisinin müvekkiliidir..Müvekkili izinsiz bu kararı alamazlar.
İmamı Malike göre;
...karı kocadan izin almadan müvekkiller aralarını ayırd edebilir.Ayrı kalmalarına hüküm verebilir.
Zira hakemler imam tarafından bu yetkiye tayin edilmişlerdir.
Bu görüş aynı zaman da Hz.Ali ve İbni Abbas,Ve Şaabi nin de görüşüdür.
6.Hüküm
Üç Talakı ifade eden bir cümle ile üç Talak mı,yoksa bir Talak mı meydanı gelir?
"Talak iki defadır"Bu ifade den boşanmanın ayrı ayrı talak olması daha uygun olacağına delalet eder.
Bu konu da Alimler arasın da farklı fikirlere(içtihada)sahib dirler.
Sahabilerin Cumhuru,Tabiin ve Ehli sünnet alimlerin tümü üç talak ifadesi ile üç talakın meydana geleceğini
hüküm etmişler.
Ancak bazıları bu talakın birden olmasında
a.ya haram
b. yada mekruh olur, derler.
Zahiriye ve diğer bazı alimlere göre;her ne kadar üç talak dense de bir talak vaki olur.
Tavus,İbni Teymiye ve imamiye mezhebi de bu görüşte dir.
Bu konu da detaylı bilgiler için Fıkıh kitablarına bakınız..