Ahkam Tefsirin de 5.Ders/
1. Bölüm
Haccın Farziyeti ve Umre
Ali Imran 96,97:اِنَّ اَوَّلَ بَيْتٍ وُضِعَ لِلنَّاسِ لَلَّذ۪ي بِبَكَّةَ مُبَارَكاً وَهُدًى لِلْعَالَم۪ينَۚ ﴿٩٦﴾
﴾96﴿ Gerçek şu ki, insanlar için yapılmış olan ilk ev, âlemlere bir hidayet ve bir bereket kaynağı olan Mekke’deki evdir.
ف۪يهِ اٰيَاتٌ بَيِّنَاتٌ مَقَامُ اِبْرٰه۪يمَۚ وَمَنْ دَخَلَهُ كَانَ اٰمِناًۜ وَلِلّٰهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ اِلَيْهِ سَب۪يلاًۜ وَمَنْ كَفَرَ فَاِنَّ اللّٰهَ غَنِيٌّ عَنِ الْعَالَم۪ينَ ﴿ ٩٧﴾
﴾97﴿ Orada apaçık deliller, İbrâhim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Gitmeye gücü yetenin o evi ziyaret etmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir.
Bakara 196-203:
قُلْ مَنْ كَانَ عَدُواًّ لِجِبْر۪يلَ فَاِنَّهُ نَزَّلَهُ عَلٰى قَلْبِكَ بِاِذْنِ اللّٰهِ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَهُدًى وَبُشْرٰى لِلْمُؤْمِن۪ينَ ﴿٩٧﴾
مَنْ كَانَ عَدُواًّ لِلّٰهِ وَمَلٰٓئِكَتِه۪ وَرُسُلِه۪ وَجِبْر۪يلَ وَم۪يكَالَ فَاِنَّ اللّٰهَ عَدُوٌّ لِلْكَافِر۪ينَ ﴿٩٨﴾
﴾97﴿ Söyle (yahudilere): Cebrâil’e kim düşmansa bilsin ki, Allah’ın izniyle önce gelen kitapları doğrulayıcı, müminler için bir hidayet rehberi ve müjdeci olarak Kur’an’ı senin kalbine indiren odur.
﴾98﴿ Her kim Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrâil’e ve Mîkâil’e düşman ise bilsin ki Allah da inkârcıların düşmanıdır.
وَلَقَدْ اَنْزَلْـنَٓا اِلَيْكَ اٰيَاتٍ بَيِّنَاتٍۚ وَمَا يَكْفُرُ بِهَٓا اِلَّا الْفَاسِقُونَ ﴿٩٩﴾
﴾99﴿ Andolsun ki sana apaçık âyetler indirdik. Onları ancak fâsıklar inkâr eder.
فَاِذَا قَضَيْتُمْ مَنَاسِكَكُمْ فَاذْكُرُوا اللّٰهَ كَذِكْرِكُمْ اٰبَٓاءَكُمْ اَوْ اَشَدَّ ذِكْراًۜ فَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِي الدُّنْيَا وَمَا لَهُ فِي الْاٰخِرَةِ مِنْ خَلَاقٍ ﴿٢٠٠﴾
وَمِنْهُمْ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ ﴿٢٠١﴾
اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ نَص۪يبٌ مِمَّا كَسَبُواۜ وَاللّٰهُ سَر۪يعُ الْحِسَابِ ﴿٢٠٢﴾
﴾200﴿ Hacca mahsus ibadetlerinizi bitirdiğinizde de, atalarınızı andığınız gibi, hatta daha canlı bir şekilde Allah’ı anın. Ama insanlardan öyleleri vardır ki, “Ey rabbimiz! Bize bu dünyada ver” diye dua ederler. Böyle bir kimsenin âhiretten hiç nasibi yoktur.
﴾201﴿ İnsanlardan öyleleri de vardır ki, “Ey rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ver, öteki dünyada da iyilik ver; bizi cehennem azabından koru” derler.
﴾202﴿ İşte kazandıklarından bir payı olanlar bunlardır. Allah, hesabı çok çabuk görür!
وَاذْكُرُوا اللّٰهَ ف۪ٓي اَيَّامٍ مَعْدُودَاتٍۜ فَمَنْ تَعَجَّلَ ف۪ي يَوْمَيْنِ فَلَٓا اِثْمَ عَلَيْهِۚ وَمَنْ تَاَخَّرَ فَلَٓا اِثْمَ عَلَيْهِۙ لِمَنِ اتَّقٰىۜ وَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاعْلَمُٓوا اَنَّكُمْ اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ ﴿٢٠٣﴾
﴾203﴿ Belirlenmiş günlerde Allah’ı zikredin. Allah’a saygılı olan için iki günde (dönmekte) acele edene günah yoktur; daha uzun kalana da günah yoktur. Allah’a saygılı olun. Bilin ki sizler O’nun huzurunda toplanacaksınız!
Ali Imran 96,97 nın Tahlili
Evvele Beytin:اِنَّ اَوَّلَ بَيْتٍ
İbadet için yapılan ilk ev demektir.
بِبَكَّةَ :Bekkete:
Mekkeye Bekke denmesi İbni Arabiye göre;Allah c.c nin Mekkeye kötülük yapmak isteyenlerin başını gövdesinden ayıracağını belirtmek için der.
مُبَارَكًا:Mubarekan:Hayırılı bir şeyin çok olması ve bereketli demektir.
وَهُدًى لِلْعَالَم۪ينَۚ:Hudellilalemine
İnsanlık için ilahi bir nur ve hidayetin merkezi anlamına ..demektir.
اٰمِنًاۜ:Aminen
Nefsine ve malına emin olmak anlamındadır.
Kim mescidi harama girerse orada insanın malı ve canı emniyetddir. Demektir.
سَب۪يلًاۜ :Sebilan
Bir yere,hedefe kavuşturan yol manasınadır.
İcmali Meal
Gerçek şu ki, insanlar için (ibadet kastıyla) ilk kurulan ev, Bekke (Mekke) deki o kutlu ve bütün insanlar (âlemler) için hidayet olan (Kâbe) dir.
O Kâ'be ki apaçık işaretlerle dopdolu olup, İbrahim'in makamı da oradadır. Kim oraya girerse huzur bulur. Bundan dolayı Kâ'be'yi haccetmek, gücü yeten tüm insanların yerine getirmek zorunda oldukları bir görevdir. Kim bu vazifeyi inkâr edip yapmazsa bilsin ki, Allah alemlerden bağımsız olup her bakımdan kendine yeterlidir.
Ayetlerin Sebebi Nüzulu
Kurtubi:Mücahid r.a dan yapılan rivayete göre müslümanlar ile yahudiler arasında Kabe ve Mescidi Aksa dan hangisinin daha faziletli
olduğuna dair konuşmalar oluyordu.
Yahudiler mescidi aksa Kabe den daha üstün ve büyük,bütün peyğamberler orada toplantılar yapmışlar derken,
Müslümanlar da en saygıya değer Kabe dir diyorlardı.Bu konuşmalar üzerine Bu iki Ali Imran 96,97 ayetleri nazil oldu.
Ayetdeki Şeri Hükümler
1.Hüküm
Haremi Şerif de cinayet işleyen kimsenin hükmü nedir?.[/
Fakihlere göre Kabe de öldürme ,uzuv kesme ve diğer bir şekil de cinayet işleyen kimsenin kısas hükmü ,yine Kabe de
infaz edilir.Bu konuda yani Katilin kısas edilmesin de ittifak vardır.
Kabe ye karşı saygısızlık yapan katili,Kaabe yüzünden kısastan kurtarılamaz.
Bakara 191 de:"وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَاَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ اَخْرَجُوكُمْ وَالْفِتْنَةُ اَشَدُّ مِنَ الْقَتْلِۚ وَلَا تُقَاتِلُوهُمْ عِنْدَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ حَتّٰى يُقَاتِلُوكُمْ ف۪يهِۚ فَاِنْ قَاتَلُوكُمْ فَاقْتُلُوهُمْۜ كَذٰلِكَ جَزَٓاءُ الْكَافِر۪ينَ ﴿١٩١﴾
﴾191﴿ Onları yakaladığınız yerde öldürün; sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Harâm civarında onlar sizinle savaşmadıkça siz de orada onlarla savaşmayın. Şayet sizinle savaşmaya kalkışırlarsa o zaman onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası böyledir!
Kısasın Kabe de yapılıp yapılmayacağı konusun da ihtilaf vardır:
Hanefi ve Hanbelilere göre had gerektiren işi yapanlar eğer Kabeye sığınırsa cezası Kabe de icra edilemez."kim oraya girerse(tearruzdan)emin olur(kane aminen)
buyurulmştur.Ayetin anlamı "Her kim oraya girerse,ona emniyet verin"..Bu konuda büyük alim Abdullah İbni Abbas den nakledilen dışarda suç işleyen Kabe ye sığınırsa
ona kimse dokunamaz ve hüküm icra edilemez.Rivayeti vardır. Kabeye giren kişiyi oarada bulunduğu müdetce emniyet sağlanması farzdır.
Bakara 197 de:
اَلْحَجُّ اَشْهُرٌ مَعْلُومَاتٌۚ فَمَنْ فَرَضَ ف۪يهِنَّ الْحَجَّ فَلَا رَفَثَ وَلَا فُسُوقَ وَلَا جِدَالَ فِي الْحَجِّۜ وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ يَعْلَمْهُ اللّٰهُۜ وَتَزَوَّدُوا فَاِنَّ خَيْرَ الزَّادِ التَّقْوٰىۘ وَاتَّقُونِ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْبَابِ ﴿١٩٧﴾
﴾197﴿ Hac bilinen aylardadır. Kim o aylarda hacca karar verip niyet ederse, bilsin ki hac sırasında kadına yaklaşmak, günaha sapmak ve tartışıp çekişmek yoktur. Ne hayır işleseniz Allah onu bilir. Azık edinin; kuşkusuz azığın en hayırlısı takvâdır. Öyleyse bana saygı duyun, ey akıl sahipleri!
Maliki ve Şafii ye göre:
Kabe dışında öldürme,uzuv kesme veya diğer bir şekil de cinayet işleyen kimse,daha sonra Haremi Şerife sığınırsa,kısas hükmü hemen orada infaz edilir.
a.Rasülüllah"Bazı müşrikleri Mekke nin fethinden sonra Haremi Şerif te dahi görseniz öldürünüz"hadisi var..
b.Rasülüllullah a.s ın müşrik İbni Hatel için "Onu öldürünüz.Kabe nin örtülerine sarılmış olarak görseniz dahi
öldürünüz".buyurmuştur.
c.Rasülüllah"Şüphesiz Haremi şerif asiyi ve hırsızı ve adam öldüreni ,Kabeye sığınsa dahi Kabe onu korumaz."buyurmuştur.
[b]2.Hüküm
Fakir ve kölenin Hacc yapma hükümü nedir?
Ayet de belirttiği gibi mali güce sahib olmayan fakire,Hacc yapmak farz değildir.
Eğer fakir kimse hacc yaparsa,hacc farziesini eda etmiş olacağı icma ile sabitdir.
Fakihler,Hac yapan köleden,bu farzın kalkıp kalkmayacağın da ihtilaf etmiştir.
İmamı Azam Ebu Hanifeye göre:
Köle hacc yaparsa nafile hacc yapmış olur.Azad edilip zengin olduktan sonra yeniden farz hacc yapması gerekir.
Köle de çocuk hükmün dedir.Yaptıkları nafile ibadetler cümlesindendir.
İmamı Şafiye göre ise çocuk ve kölelerin farz ibadeti yapması durumun da kendilerinden farz düşmüş olur.
İmamı Neveviye göre;Bu görüş imamı şafiye ayid olduğu kunusu şüphelidir.
3.Hüküm.
Kadının mahreminin yanın da olması,onun için haccın farzının şartlarından mıdır?
Bazı fakihlere göre mahreminin yanında bulunması kadın için haccın farz olma şartlarındandır.Bu Hanefi mezhebinin görüşüdür.
Zira müslüman kadına ,yanın da kocası ve mahremi olmadan üç günden fazla yolculuk yapması haramdır.
İbni Abbas dan yapılan rivayet de Rasülüllah'a bir gün hutbe de"Kadın mahremi olmaksızın yolculuk yapmasın"buyurdu.
Şafii ve Hanbelilere göre bir kadın,Hac da bir kaç kadın ile birlikte olursa-namus ve emniyet sağlanmış olur.
Zira mahreminin bulunması Haccın vücub şartlarından değildir.
Nafile haccı hiç bir kadın yalınız başına,mahremi bulunmadan yapamaz.
4.Hüküm
Haccın farz olmasının şartları nelerdir?
1.İslam olmak
2.Akıl sahibi olmak
3.Rüşde baliğ olmak
4.Para ve sihhat,yol emniyeti ve yapmaya güçünün olması ..
5.Kadının mahreminin yanında bulunması..
Bazı alimlere göre yol emniyeti haccın edasının şartlarındandır.İlk 3 şart diğer ibadetlerin de şartlarından dır.
Güçünün olması"menistedae ileyhi sebiyla" ayetin hükmü gereğince dir.
İbni Ömer den yapılan bir rivayet de Rassülüllah a.s ayetteki"Ona bir yol bulabilenler"cümlesin den maksat nedir?
diye soruldu.Peyğamberimiz "azık ve Binektir" buyurdu.
Bazı alimlere göre sihhat de bu manaya yorumlandı.
5.Hüküm
Birden fazla Hac yapmak,farz mıdır?
Cumhura göre ve ayetin zahirine göre Haccın ömür de bir defa yapılmasının farz olduğu anlaşılır.
Zira ayet de birden fazla yapılması konusun da bir ifade ve işaret yoktur.
Rasülüllah'a hacın her sene yapılacak mı sorusuna Rasülüllah susarak cevap verdi..
Bu hadis Ebu Hureyre tarafından rivayet edilmiştir.
Daha sonra eğer bu soruya evet deseydim.Sizin yapamıyacağınız bir işe zorlamış olurdum,buyurdu.
2.Bölüm
Hacc Ve Umre
وَاَتِمُّوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لِلّٰهِۜ فَاِنْ اُحْصِرْتُمْ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِۚ وَلَا تَحْلِقُوا رُؤُ۫سَكُمْ حَتّٰى يَبْلُغَ الْهَدْيُ مَحِلَّهُۜ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَر۪يضاً اَوْ بِه۪ٓ اَذًى مِنْ رَأْسِه۪ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ اَوْ صَدَقَةٍ اَوْ نُسُكٍۚ فَاِذَٓا اَمِنْتُمْ۠ فَمَنْ تَمَتَّعَ بِالْعُمْرَةِ اِلَى الْحَجِّ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِۚ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلٰثَةِ اَيَّامٍ فِي الْحَجِّ وَسَبْعَةٍ اِذَا رَجَعْتُمْۜ تِلْكَ عَشَرَةٌ كَامِلَةٌۜ ذٰلِكَ لِمَنْ لَمْ يَكُنْ اَهْلُهُ حَاضِرِي الْمَسْجِدِ الْحَرَامِۜ وَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعِقَابِ۟ ﴿١٩٦﴾
﴾196﴿ “Haccı ve umreyi Allah için eksiksiz yerine getirin; engellenirseniz kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Kurban, mahalline ulaşıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Fakat içinizden biri hasta ise veya başından bir rahatsızlığı varsa (tıraşını olup) oruç veya sadaka yahut kurban olarak bir fidye ödesin. Güvenlikte olduğunuzda hacdan önce umre yapan kişi, gücünün elverdiği türden bir kurban kessin. Bulamayan ise hac sırasında üç gün, döndükten sonra da yedi gün yani tam on gün oruç tutmalıdır. Bu, ailesi Mescid-i Harâm civarında oturmayanlar içindir. Allah’ın buyruğuna saygılı olun ve bilin ki Allah’ın cezalandırması çok şiddetlidir.
Ayetin Tahlili:
اُحْصِرْتُمْ(uhsirtüm):Lügat da alıkonmak demektir.Şeriat de ise Hac ibadetine hastalık gibi engeli olmaya ihsar denir.
الْهَدْيِۚ(El Hadyi):Baytullaha hediye edilmek üzere kesilen kurban demektir.
مَحِلَّهُۜ (Mahilleh):Kurban kesilen mahalle ve yer demektir.
اَوْ نُسُكٍۚ(Ev Nüsük):Nüsk ün Çoğul ifadesidir.Hacc ve kurban ibadetlerine denir.
اَلْحَجُّ اَشْهُرٌ مَعْلُومَاتٌۚ فَمَنْ فَرَضَ ف۪يهِنَّ الْحَجَّ فَلَا رَفَثَ وَلَا فُسُوقَ وَلَا جِدَالَ فِي الْحَجِّۜ وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ يَعْلَمْهُ اللّٰهُۜ وَتَزَوَّدُوا فَاِنَّ خَيْرَ الزَّادِ التَّقْوٰىۘ وَاتَّقُونِ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْبَابِ ﴿١٩٧﴾
﴾197﴿ Hac bilinen aylardadır. Kim o aylarda hacca karar verip niyet ederse, bilsin ki hac sırasında kadına yaklaşmak, günaha sapmak ve tartışıp çekişmek yoktur. Ne hayır işleseniz Allah onu bilir. Azık edinin; kuşkusuz azığın en hayırlısı takvâdır. Öyleyse bana saygı duyun, ey akıl sahipleri!
Ayetin Tahlili:
رَفَثَ(Rafes):Kadınlar ile ilgili mustehcen sözler.Ve Kadına yaklaşmak.
فُسُوقَ(Füsug)Lüğat de günah,şeriat de Allah'a isyan etmek demektir.
جِدَالَ (Cidale):Düşmanca tartışmak demektir.
الزَّادِ (Ezzad):yolculuk azığı,kumanyası anlamına dır.
لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ اَنْ تَبْتَغُوا فَضْلاً مِنْ رَبِّكُمْۜ فَاِذَٓا اَفَضْتُمْ مِنْ عَرَفَاتٍ فَاذْكُرُوا اللّٰهَ عِنْدَ الْمَشْعَرِ الْحَرَامِۖ وَاذْكُرُوهُ كَمَا هَدٰيكُمْۚ وَاِنْ كُنْتُمْ مِنْ قَبْلِه۪ لَمِنَ الضَّٓالّ۪ينَ ﴿١٩٨﴾
ثُمَّ اَف۪يضُوا مِنْ حَيْثُ اَفَاضَ النَّاسُ وَاسْتَغْفِرُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿١٩٩﴾
﴾198﴿ Rabbinizden bir lütuf beklemenizde sizin için bir günah yoktur. Arafat’tan dalga dalga indiğinizde Meş‘ar-i Haram’da Allah’ı zikredin; O’nu, size gösterdiği şekilde zikredin; kuşkusuz siz bundan önce yolunu şaşırmışlardan idiniz.
﴾199﴿ Sonra insanların dalga dalga ilerlediği yerden siz de ilerleyin. Allah’tan bağışlanmanızı dileyin. Kuşkusuz Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Ayetin Tahlili:
جُنَاحٌ(Cünahun):Günah manasına dır.
اَفَضْتُمْ (Efadtum):Lüğat de çok akmak,Şeriat de ise hacıların müjdelifeye doğru gidişine denir.
عَرَفَاتٍ (Arafatin):Hacıların Mekke dışın da vakfe için durdukları yere denir.
الْمَشْعَرِ الْحَرَامِۖ (El maşaril haram)Müjdelife de bir küçük dağın ismidir. Hac imamı O gece o yerin üzerin de durur.
فَاِذَا قَضَيْتُمْ مَنَاسِكَكُمْ فَاذْكُرُوا اللّٰهَ كَذِكْرِكُمْ اٰبَٓاءَكُمْ اَوْ اَشَدَّ ذِكْراًۜ فَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِي الدُّنْيَا وَمَا لَهُ فِي الْاٰخِرَةِ مِنْ خَلَاقٍ ﴿٢٠٠﴾
وَمِنْهُمْ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ ﴿٢٠١﴾
اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ نَص۪يبٌ مِمَّا كَسَبُواۜ وَاللّٰهُ سَر۪يعُ الْحِسَابِ ﴿٢٠٢﴾
﴾200﴿ Hacca mahsus ibadetlerinizi bitirdiğinizde de, atalarınızı andığınız gibi, hatta daha canlı bir şekilde Allah’ı anın. Ama insanlardan öyleleri vardır ki, “Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada ver” diye dua ederler. Böyle bir kimsenin âhiretten hiç nasibi yoktur.
﴾201﴿ İnsanlardan öyleleri de vardır ki, “Ey rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ver, öteki dünyada da iyilik ver; bizi cehennem azabından koru” derler.
﴾202﴿ İşte kazandıklarından bir payı olanlar bunlardır. Allah, hesabı çok çabuk görür!
Ayetin Tahlili:
مَنَاسِكَكُمْ (Menasikekum):Mensekin çoğuludur.Hacca mahsus ibadetler anlamına dır.
خَلَاقٍ (Halak):Pay ve hisse anlamına dır.
Şeri Hükümler
1.Hüküm
Umre Hacc gibi Farzmıdır?
Bu konu da alimler arasında ittifak yoktur.
Hanefi ve Malikilere göre Umre yapmak sünet dir.Bu görüş İbni Mesud ve Cabir bin Abdullah dan yapılan rivayete dayanır.
"Rasülüllaha sorulunca;cevaben" hayır farz değildir.Yalınız umre yaparsanız,sizin için hayırlı olur".buyurmuştur.
Umreye niyet edenin ise umre yapması farzdır.
Ibnı Ebi Şeybe den yapılan rivayet de Rasülüllah "Hacc cihatdır.Umre ise Allaha taatdır"buyurdu..
Ayrıca :
Ali imran 97 de"Ona bir yol bulabilenlerin beyti Hac ve ziyaret etmesi Allah'ın insanlar üzerin de ki bir hakkıdır."
Hac 27 de umre zikredilmemiştir.
Şafii ve Hanbelilere göre:
"Haccı ve umreyi tam yapı"ifadesi farz olduğunun delilidir.
Rasülüllah"Yanın da kurban keseceği bir hayvan bulunduğu hal de Hac ve umreyi birlikte niyet etsin ve yapsın"buyurdu.
Rasülüllah""Kıyamet gününe kadar umreyi Hacca dahil ettim"..buyurdu.
Buna göre Hac yapan kimseye umre yapmak farzdır.
Hac ayının dışın da yapılan umre ise sünnet dir. Bu görüş Hz Ali ve Cabir bin Abdullahın rivayetine
dayanır.
2.Hüküm
İhsar hastalık ve düşmanı kapsar mı?
Alimler,ihsarın sebepleri ile ıhram da olan kişinin hac veya umresini yapamadığı takdir de,ihramdan çıkmasını, mubah nedeni ile
ihtilaf etmişlerdir.
Hanefiye göre Hac veya umre yapan kimsenin,Mekeye girmesine engel olan düşman,hastalık,baskın,azığın elden çıkması,bineğin ğayıb olması ve kadın mahreminin yolda ölmesi gibi sebeplere ihsar denir.Ayetin"ıhsar durumunda kolayınıza gelen kurbanı gönderin"zahiri ihsara delildir.
Ayettte geçen alıkonma arapca da ıhsardır.
Arapca da ıhsar hastalıktan dolayı ev de mahsur kalmaktır.
Bu konuda İbni mesud dan yapılan rivayetde"Mekked bir hac esnasında kafileden yılan zehirlenmesinden dolayı hastalanan birine ,Ibni Mesud
hükmü sorulunca kurban edeceği bir hayvan var mı? Onlar var dediler..öyleyse kurbanı kessın ıhram dan çıksın,dedi..
Bu konu da İmamı Azamın görüşü tercih edilir.Zira ümmetin işini kolaylaştırınız zorlaştırmayınız hükmünün gereğince..
İmamı Şafii ve Maliki ve Hanbeliye göre;
İhsar sebebi yalınız düşman dır.
Bu ayetin sebebi nüzulun da Hudeybiye andlaşmasın da engelin sadece düşman olması buna delildir.
Abdullah ibni Abbas da bu görüştedir.
3.Hüküm.
Umre veya Hac niyeti ile ihrama giren kimsenin menasikini yerinde yapması engellendiği zaman,ihram dan çıkmak istediği takdir de
ne yapması lazımdır?Kurban kestiği takdir de nerede kesecek?
"..her hangi bir sebepden alıkonursanız,kolayınıza gelen kurbanı gönderin"ayeti ihramlı olduğu hal de Beytullah'a gitmesi engellenen kimsenin
,Mekke de kurban kesmesi sonra ıhram dan çıkmasına açıkca delildir.
Kesilecek Kurban sığır veyahut koyun olması gerekir.Deve ve sığırın kesilmesi daha faziletlidir.Cumhurun görüşü de budur.
İhsar kurbanının nerede kesileceği konusunda farklı görüşler şöyledir:
Bulunduğu yerde değil de Mekkeye göndererek kesilir.
Bu konu da S.Hacc 33'e bak.
İmamı Şafii ve Maliki ye göre:
İnsan nerede alıkonmuşsa orada kurban keser.Kestiği yerin Mekke veyahut neresi olduğu farketmez.
İbni Abbas dan yapılan rivayet de:
..ihsar kurbanını gücü yeterse Mekkeye gönderir.Olmazsa bulunduğu yer de keser.
4.Hüküm
Temettu Haccı yapan kimse ,kurban bulamazsa ne yapar?
Temettu yapan kimsenin bir kurban kesmesinin vacib olduğu ayetlerden anlaşılıyor..
İmkan bulamayan ise üç gün hac da ,döndükte yedi gün olmak üzere oruç tutar.
İmamı Azama a göre:
..kişi bu orucu hac ayların da tutar.Evla olan ise,zil Hicce 7.8.9. da tutar..Orucu ihramlı ve haç dayken tutar..
Bu iki görüşün farklılık kaynağı,ayetin Hac da üç gün ifadesinin tefsirinde dir.
Hanefiler de üçgün den maksad hac aylarıdır..Şafiilre de ise üç günden maksad,ihrama girdiği günler dir..
5.Temettu Haccı için kesilen Kurban,hangi Şartlar da vacibtir?
Bu konu da 5 şart gerekiyor..
1.Bir kimse önce umre sonra hac yapmış olması gerekir.
2.Umreyi hac ayların da yapmış olması gerekir.
3.Hac ve umre aynı yıl da yapılmış olması gerekir.
4.Hacı Mekkeli olmaması gerekir
5.Hac için ihrama girmeyi Mekke nin için de yapmış olması gerekir.
6.Hüküm:
Ailesi mescidi haram da bulunmayanlar kimler dir?
Temettu...ailesi ve ikametgahı mescidi haram da bulunmayanlara aittir.
Bu sebepten Hanefi mezhebine göre mekkeliler temettu haccı yapamazlar.
diğer üç mezhebe göre ise Mekkeliler kerahetsiz olarak hac ve temettu yaparlar.
7.Hüküm
Hac ayları hangi aylardır?
Alimler Hac bilinen aylardır konusun da ihtilaf etmişler.
İmamı Malike göre hac ayları Şevval,Zilkade,ile Zil hicce nin tüm günleridir.
Bu görüş İbni Mesud, Ata ,ve Mücahid'in de görüşüdür.
İmamı Şafii ve imamı Hanbel'in Şevval,Zil kade ve Zil Hicce'nin ilk on günü dür.
Bu görüş İbni Abbas, Şabii ve. Nehanin de görüşüdür.
Umre ise yılın tüm aylarında yapılır.
Bazı alimlere göre Zil hiccenin ilk on günü Hac zamanıdır denirse Bayramın 1. gününden sonra yapılan
Hac Menasiki tehir edilmiş olacağından Kurban kesmek vacib dir.
8.Hüküm
Hacc aylarından önce,hacc için ihrama girmesi caizmidir?
Hacc aylarından önce ihrama giren kimsenin haccının kabül olup olmaması konusun da ihtilaf etmişler.
1.İmamı Şafiye göre:
Hacc aylarından önce ihrama giren kimsenin menasiki (umre) nafile içindir.
Vakit girmeden kılınan namazın nafile olacağı gibi..
2.İmamı Ahmed bin Hanbele göre:
Hacc aylarından önce ihrama girmek kerahetle caizdir.
3.İmamı Azam Ebu Hanifeye göre:
Senenin bütün ayların da hacc için ihrama girilir.
İmamı Malikin de meşhur görüşü budur.
Senenin bütün günlerin de umre yapıldığı gibi Hacc ise Kurban bayramının 1.2.3.
günüdür.Zira haccın en büyük rüknü Arefe günüde vakfedir.
Arefe vakfesi sabah namazından itibaren başlar.
Bazı alimlere göre İmamı Şafii nin görüşü ayetin zahirine daha uygundur.
9.Hüküm
İhramlı iken neleri yapmak yasaktır?
İhramlıya yasak olanlar
1.Ailesi ile cinsi münasebette bulunmak,öpmek ve şehvetle sarılmak veya el tutmak ve cinsi münasebetle ilgili sözler söylemek..
2.İbadete mani günahları işlemek..
3.Fitne ve fesade ,düşmanlığa sebeb olacak tartışmalar da bulunmak.
Sünnet ile sabit olan Yasaklar
1.Koku sürmek
2.Dikişli elbise giyinmek.
3.Tırnaklarını ve saçlarını kesmek.
4.Kadının yüzünü örtmesi ve veya eline eldiven giyinmesi yasaktır.
10.Hüküm
Arafat da Vakfe yapmanın hükümü nedir? ve ne zaman başlar?
Arafat da vakfe haccın en büyük rüknü olduğun da alimler ittifak etmişler.
İmamı Ahmed bin Hanbel Müsnedin de"Hacc arefedir.Bir kimse arafat da arefe günü
gece giderse vakfe etmiş olur."buyurulur.
Cumhura göre ise Arafat da vakfe yapma zamanı zilhicce nin 9.günü öğle vaktinin girişi
ile başlar.10.güne bağlayan gecenin şafak vaktine kadar devam eder.
Ancak gündüz vakfe yapan kimsenin vakfesini akşam namazının vakti girinceye kadar uzatması vacib değildir.
İmamı Mailke göre Güneş batmadan arafatdan ayrılan kimsenin haccı sahih değildir.
Ertesi sene mutlaka haccını yenilemesi farzdır.
İmamı Şafi ve Hanbele,Ebu Hanifeye göre ;
Güneş batmadan önce arafat dan ayrılan ve tekrar aynı yere dönmeyen kişi,
bir kurban kesmesi vacibdir.
İmamı Mailke göre o kimse seneye yeniden hacc yapmalıdır ve Kurbanını da o zaman keser.